SosyalSorunlar

Okul olmasaydı şu olumsuz sonuçlar ortaya çıkardı: 1. Eğitimsizlik ve Cehalet: Toplumda eğitim seviyesi düşer, insanlar cahil kalırdı. 2. Sosyal ve Ahlaki Sorunlar: Siyasi, sosyal ve ahlaki sorunlar artar, toplumda birlik ve beraberlik oluşmazdı. 3. Bilim ve Teknolojinin Gerilemesi: Bilim ve teknik alanında ilerleme olmaz, teknoloji gelişmezdi. 4. Ekonomik Geri Kalmışlık: Gelişen dünyanın faydalarını anlamak ve anlamlandırmak mümkün olmazdı. 5. Bireysel Gelişimin Engellenmesi: İnsanlar kendilerini gerçekleştiremez, toplumda birey olarak değer göremezlerdi.

Uruguay halkı göç ediyor çünkü çeşitli ekonomik, siyasi ve sosyal nedenler bu durumu tetikliyor: 1. Ekonomik Nedenler: Uruguay'da ekonomik istikrarsızlık ve düşük iş fırsatları, özellikle 1982 ve 2002'deki ekonomik krizler sonrası, birçok Uruguaylı'nın daha iyi iş imkanları arayışına girmesine yol açtı. 2. Siyasi Nedenler: 1973-1985 arasındaki askeri diktatörlük dönemi, siyasi farklılıklar ve zulüm nedeniyle birçok Uruguaylı'nın sürgüne gitmesine neden oldu. 3. Yaşam Kalitesi: Gelişmiş altyapı, sağlık ve eğitim hizmetleri gibi yüksek yaşam standardı sunan ülkeler, Uruguaylı göçmenler için çekici hale geliyor. 4. Beyin Göçü: Uruguaylı profesyoneller ve akademisyenler, ülkelerini hedeflerine ulaşmak için çok küçük buldukları için göç ediyorlar.

Avrupa'daki suç oranlarının artmasının bazı nedenleri: Göç artışı. Uyuşturucu ticareti. Demografik değişiklikler. Etkili polis stratejilerinin eksikliği. Ayrıca, Türkiye için de Küresel Organize Suçlar Raporu'na göre, insan ticareti, silah kaçakçılığı ve uyuşturucu ticareti gibi alanlarda Türkiye'nin Avrupa'da en kötü durumdaki ülkelerden biri olduğu belirtilmiştir.

Sosyal belgesel fotoğrafçılığı, toplumsal olayları ve hayatın gerçeklerini belgelemek amacıyla yapılan bir fotoğrafçılık türüdür. Bu tür fotoğraflar, insanların günlük yaşamlarına, kültürel öğelerine, siyasi ve ekonomik durumlara, savaşlara, doğal afetlere, göçlere ve benzeri konulara odaklanır. Sosyal belgesel fotoğrafçılığının amaçları arasında: - bir toplumun sorunlarına dikkat çekmek; - toplumsal adaletsizliği ve eşitsizliği belgelemek; - farkındalık yaratmak ve hatta politik değişiklikleri tetiklemek yer alır.

"Two Distant Strangers" filmi, Amerika Birleşik Devletleri'nde polisler tarafından öldürülen siyahileri konu almaktadır. Filmde, evine ve köpeğine kavuşmaya çalışırken polisin hedefi olan bir adamın bir zaman döngüsüne sıkışıp aynı günü tekrar tekrar yaşamak zorunda kalması anlatılmaktadır.

Kendini ikna edememe hastalığı olarak bilinen spesifik bir tıbbi tanı yoktur. Ancak, kendini ifade edememe durumu, psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabilen bir durumdur. Kendini ifade edememe nedenleri arasında şunlar bulunabilir: - Travmatik deneyimler ve çocukluk döneminde yaşanan olumsuz olaylar. - Aşırı eleştirel çevre ve düşük özgüven. - Toplumsal baskılar ve kültürel normlar. Etkileri ise stres, anksiyete, ilişki problemleri ve kişisel gelişim geriliği gibi durumları içerebilir. Bu tür zorluklarla başa çıkmak için profesyonel destek almak, terapi yöntemleri ve iletişim becerilerini geliştirmeye yönelik egzersizler faydalı olabilir.

Kimsesizler mezarlığında genellikle aşağıdaki kişiler bulunur: Ölümünden sonra ilgilenecek kimsesi olmayan cesetler. Kimliği belirsiz cesetler. Hastanelerden alınan kadavra veya organlar. Ayrıca, evsizler, mülteciler, uyuşturucu bağımlıları, sokak çocukları ve istenmeyen çocuklar gibi toplumdan dışlanmış kişiler de bu mezarlıklara defnedilebilir.

"Dar gelirli" ifadesi, geçim sıkıntısı çeken, kazancı normal olarak geçimini sağlamaya yetmeyen anlamına gelir.

Neyzen Tevfik'e göre ekmek herkese yetmez çünkü ekonomik sistemde fırsatçılar, aracılar ve haramiler nedeniyle ürünün değeri artar ve sofralara ulaşana kadar birçok katlanır. Neyzen Tevfik bu durumu "Ekmek herkese yetecekti aslında, tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete harami" sözüyle özetler.

Akbaba ve çocuk fotoğrafının hikayesi şöyledir: Güney Sudan'da büyük bir kıtlığın yaşandığı 1993 yılında, fotoğrafçı Kevin Carter, bir kız çocuğunun birkaç kilometre ilerideki Birleşmiş Milletler yardım kampına doğru giderken yığılıp kaldığını ve arkasında ölmesini bekleyen bir akbaba olduğunu görür. Fotoğraf, New York Times dahil olmak üzere birçok gazetede yayınlanır. Fotoğraf, Kevin Carter'a dünyanın en prestijli gazetecilik ödüllerinden Pulitzer Ödülü'nü kazandırır. Carter, gelen eleştirilere bir türlü son veremez ve ağır bir depresyona girer.

"Tuz koktu" deyimi, denetim mekanizmasının yozlaşmasını ve olumsuzlukları gidermesi gereken unsurların da o olumsuzluklara karışmasını ifade eder.

Kenan İmirzalıoğlu, "Ejder Kapanı" filminde sosyal bir sorunun gün yüzüne çıkmasında katkım olması için rol aldı. Ayrıca, İmirzalıoğlu'nun bu filmde Cinayet Büro Amiri karakterini canlandırmasının, heyecan verici bir senaryoya ve tanıdığı bir ekiple çalışma fırsatına sahip olmasından kaynaklandığı da belirtilmiştir.

Togo'nun fakir olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Ekonomik Yapı: Ülke ekonomisi büyük ölçüde tarıma ve kısmi olarak da ticarete dayalıdır. 2. Siyasi ve Sosyal Sorunlar: Tarihsel olarak sömürgecilik, iç çatışmalar ve siyasi istikrarsızlık, ekonomik kalkınmayı engellemiştir. 3. Sağlık ve Altyapı: Temiz içme suyuna ulaşımın sınırlı olması, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve su kirliliği gibi sorunlar, halkın yaşam koşullarını kötüleştirir. 4. Uluslararası İlişkiler: Togo, uluslararası yardımlara bağımlı bir konumdadır ve bu yardımların etkin bir şekilde kullanılamaması da fakirliği pekiştirir.

Kentleşmeyle birlikte ortaya çıkan sorunlar iki ana başlık altında toplanabilir: fiziksel ve sosyal sorunlar. Fiziksel sorunlar şunlardır: - Yerleşme ve konut sorunu: Artan nüfusun barınması için yeterli konut sağlanamaması. - Gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma: Yasal olmayan yollarla imarsız ve sağlıksız konut yapımı. - Ulaşım sorunları: Kent içi trafik yoğunluğu ve otopark yetersizliği. - Çevre kirliliği: Hava, su ve toprak kirliliği. - Gürültü kirliliği: Motorlu araç sayısının artmasıyla ortaya çıkan gürültü. Sosyal sorunlar ise şunlardır: - İşsizlik: Niteliksiz işler ve marjinal işlerin artması. - Kültürel uyumsuzluk: Kente göç edenlerin yeni değerler ve davranış kalıplarına uyum sağlayamaması. - Güvenlik sorunları: Suç oranlarının artması. - Sosyal tabakalaşma: Zengin ve fakir kesimler arasındaki ayrımın derinleşmesi.

Yaşlıların iklim değişikliğinden en çok etkilenme nedenleri şunlardır: 1. Kronik Sağlık Sorunları: Yaşlıların kronik hastalıklara sahip olması, onları iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine karşı daha savunmasız hale getirir. 2. Hareket Kabiliyetinin Sınırlanması: Yaşlanma süreciyle birlikte hareket kabiliyetinin azalması, doğal afetlerden kaçmayı ve korunmayı zorlaştırır. 3. Bağışıklık Sisteminin Zayıflığı: Bağışıklık sistemlerinin zayıf olması, yaşlıların hava kirliliği ve bulaşıcı hastalıklara karşı daha hassas olmasına neden olur. 4. Ekonomik ve Sosyal Savunmasızlık: Düşük gelirli yaşlılar, yapısal eşitsizlikler nedeniyle iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha fazla risk altındadır. Bu faktörler, yaşlıların yaşam kalitesini düşürür ve fiziksel, sosyal ve psikolojik açıdan daha fazla kırılgan olmalarına yol açar.

Bağımlılık, toplumsal bir sorun olarak kabul edilir çünkü: 1. Bireylerin hayatını olumsuz etkiler: Bağımlılık, kişinin sağlığını, sosyal ilişkilerini, aile yapısını ve toplumsal uyumunu tehdit eder. 2. Ekonomik ve sosyal sorunlara yol açar: Bağımlı bireyler, madde temini için suç işlemek zorunda kalabilir, bu da toplumsal güvenliği tehlikeye atar ve ekonomik kayıplara neden olur. 3. Damgalanma ve yalnızlık: Bağımlı kişiler, toplum tarafından dışlanabilir ve yalnızlaşabilir, bu da tedavi süreçlerini zorlaştırır. 4. Kültürel ve çevresel faktörler: Çevresel faktörler, kültürel normlar ve aile yapısı gibi toplumsal etmenler, bağımlılık riskini artırır.

"Ben, Daniel Blake" filmi, çalışma yetisini kaybetmiş bir marangoz olan Daniel Blake'in hayatını ve mücadelesini anlatıyor. Filmde, Daniel'in geçirdiği kalp krizi sonrası işsizlik fonuna başvurması ve sistemin çarpıklığı nedeniyle devlet yardımı alamaması işleniyor. Ayrıca film, İngiltere'nin refah sistemini ve hükümetler tarafından yapılan sağlık ve iş bulma kurumlarındaki kesintileri de ele alıyor.

"Russia 88" filmi, Moskova'da yaşayan bir skinhead çetesinin hayatını anlatıyor. Hikaye, internete propaganda videoları çeken çetenin, bir süre sonra kameraya alışıp dikkat etmeyi bırakmasıyla gelişiyor.

Derin yoksulluk kavramı, 2019 yılı Aralık ayında Açık Alan Derneği üyeleri tarafından kurulan Derin Yoksulluk Ağı (DYA) ile birlikte ortaya çıkmıştır.

"Gölgeli Sokakların Kızı" (Tyttö varjoisilta kujilta, 2008) Medellin'de (Kolombiya) geçen bir belgesel filmdir. Film, Leidy Tabares'in trajik hikayesini ve onun gibi sokakta yaşayan çocukların yaşamlarını anlatıyor. Belgesel, çocukların çete savaşlarına kurban gitmelerini ve bu süreçte duydukları umut, kurdukları hayaller ve yaptıkları seçimleri konu almaktadır.