Sosyalİşler

Şiddet, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel her türlü tutum ve davranıştır.

"Street Flow 2", Traoré kardeşlerin Paris'in yoksul bir banliyösünde ihanet, intikam ve şiddetin döngülerini aşmaya çalışarak daha iyi bir gelecek için verdikleri mücadeleyi anlatır. Film, ilk filmin devamı niteliğindedir ve iki yıl sonra geçer. Bu süreçte: - Demba, uyuşturucu ticaretini bırakıp kendi yalıtım işini kurmuş ve şiddetten uzak durmaya çalışmaktadır. - Soulaymann, hukuk eğitimi almış ve saygın bir hukuk firmasında çalışmaya başlamıştır. - Noumouké, okulda zorluklarla karşılaşmış ve bir sınıf arkadaşının kışkırtmasıyla yerel bir çete kavgasına karışmıştır. Yönetmenliğini Leïla Sy ve Alix Mathurin üstlenmiştir.

"Umarım Annem Dinlemez" podcast'i, toplumda tabu olarak görülen konuları ele alarak dayatılan normları yıkmayı amaçlamaktadır. Podcast'te konuşulan konular arasında cinsiyet eşitliği, kadın özgürlüğü, cinsel haz, istismar, şiddet, korunma yöntemleri, kürtaj ve LGBTİ+ özgürlüğü gibi konular yer almaktadır. Ayrıca, "Umarım Annem Dinlemez" adıyla canlı etkinlikler de düzenlenmekte ve bu etkinliklerde güvenli bir ortamda paylaşım yaparak tabuları yıkarken gülmek hedeflenmektedir.

Ev hanımlarının sıkılmasının birkaç nedeni vardır: 1. Ekonomik ve sosyal güvence eksikliği: Ev hanımları genellikle ekonomik açıdan özgür değildir ve eşine ya da çalışan aile bireyine bağımlıdır. 2. Rutin ve fiziksel yorgunluk: Gün boyunca sürekli olarak fiziksel ve zihinsel efor sarf ederler, bu da monotonluğa ve yorgunluğa yol açabilir. 3. Toplumsal algı ve değer düşüklüğü: Ev hanımlarının yaptıkları işler genellikle önemsizleştirilir ve toplum tarafından üreten değil, tüketen sınıf olarak değerlendirilirler. 4. Psikolojik baskılar: Çalışan hem cinsleri tarafından değersizleştirilmeleri ve aile içinde cinsel kimliklerinden feragat etmeleri gibi baskılar yaşarlar. 5. Dikkat ve odaklanma problemleri: Aynı detaylara uzun süre dikkat vermek, can sıkıntısını tetikleyebilir.

Hollanda'daki Kırmızı Işık Bölgesi (Red Light District), fuhuşun yasallaşmış olması nedeniyle mevcuttur. 1811 yılında getirilen sağlık kontrolü düzenlemesi ile bölgedeki kırmızı ışıklar yeniden yanmaya başlamış ve bu durum, seks işçilerinin hizmetlerini potansiyel müşterilere duyurmalarını sağlamıştır. Ayrıca, bölgede uyuşturucu satışı ve tüketimi de serbesttir, bu da bölgenin turistik çekiciliğini artırmaktadır.

Nepal'de hayat, çeşitli zorluklarla birlikte gelir. Bazı zorluklar şunlardır: - Yoksulluk: Nüfusun yaklaşık %25'i yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır, bu da temel sağlık ve gıda erişimini zorlaştırır. - Doğal afetler: Ülkenin dağ konumu, depremler, seller ve toprak kaymaları gibi doğal afetlere yatkınlığı artırır. - İşsizlik: Yaklaşık 1 milyon Nepalli insan işsizdir. - Altyapı sorunları: Yolların kötü durumu ve elektrik kesintileri gibi altyapı problemleri yaygındır. Ancak, Nepal'in bazı olumlu yönleri de vardır: - Kültürel zenginlik: Dost canlısı insanlar, güçlü bir topluluk duygusu ve çeşitli kültürel etkinlikler hayatı renklendirir. - Düşük yaşam maliyeti: Özellikle kira ve gıda fiyatları, Batı ülkelerine kıyasla daha uygundur.

Derin Yoksulluk Ağı'nın kurucusu Hacer Foggo'dur.

Kadın çalışmalı mı çalışmamalı mı konusunda yapılan bir münazarada iki farklı görüş öne çıkmaktadır: 1. Kadının Çalışmasının Doğru Olduğu Görüşü: Bu görüşe göre, kadınlar ekonomik bağımsızlıklarını kazanmak için çalışmalıdır. 2. Kadının Çalışmamasının Doğru Olduğu Görüşü: Bu görüşe göre, kadının yeri evidir ve çocuklarına bakarak onları yetiştirmelidir.

"Ben dilenci değilim" sözü, 15 Nisan 2013 tarihinde Edirne'de dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'dan yardım isteyen lenf kanseri hastası Dilek Özçelik tarafından söylenmiştir.

Yasaklar tatil köyünün ne zaman çekildiğine dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, Sakarya'nın Karasu ilçesinde Menzil Cemaati'ne ait olduğu iddia edilen kaçak tatil köyünün yıkımının 15 Ocak 2025 tarihinde gerçekleştirildiği bilinmektedir.

Yaralıların tek isteği genellikle yolun genişletilmesi olmuştur.

Engellilerin karşılaştığı sorunlar ve çözüm önerileri şunlardır: Sorunlar: 1. Erişilebilirlik Sorunları: Fiziksel mekanların ve dijital platformların yeterince erişilebilir olmaması. 2. Eğitim ve İstihdam Fırsatları: Eğitim kurumlarına ve iş yerlerine sınırlı erişim, ayrımcılık ve önyargılar. 3. Toplumsal Dışlanma: Önyargılar nedeniyle insan hakları ihlalleri ve sosyal izolasyon. Çözüm Önerileri: 1. Erişilebilirlik Standartları: Hükümetler, işletmeler ve teknoloji şirketleri tarafından erişilebilirlik standartlarına uyulması. 2. Eğitim ve İstihdam Politikaları: Eğitim materyallerinin ve çalışma ortamlarının engellilere uygun hale getirilmesi, işverenlerin teşvik edilmesi. 3. Toplumsal Farkındalık: Engellilerin hakları ve ihtiyaçları konusunda eğitim verilmesi ve ayrımcılığa karşı yasal düzenlemeler yapılması. 4. Teknolojik Çözümler: Metin tabanlı iletişim, altyazı hizmetleri ve alternatif iletişim araçları gibi teknolojik desteklerin sağlanması.

Toplumsal savaş ile ilgili afişler, genellikle savaşın ve şiddetin olumsuz etkilerini vurgulamak ve barış, farkındalık ve değişim mesajları vermek amacıyla tasarlanan görsel iletişim araçlarıdır. Bu tür afişlerde yer alabilecek bazı temalar: - Savaşa son verme: Savaşın durdurulması ve barışın sağlanması çağrısı. - İnsan hakları ve ayrımcılık karşıtı: Irkçılık ve ayrımcılığa karşı mesajlar. - Çevre ve sağlık sorunları: Hava kirliliği veya gıda israfı gibi toplumsal sorunlara dikkat çekme. Tarihi örneklerde, I. ve II. Dünya Savaşları sırasında yayınlanan afişler, milliyetçi coşku yaratmak ve halkı savaşa motive etmek için kullanılmıştır.

Dünya Kız Çocukları Günü'nde çeşitli etkinlikler düzenlenerek kız çocuklarının hakları ve cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık yaratılır. Bu etkinlikler arasında: 1. Eğitim Desteği: Kız çocuklarının eğitimi için bağışlar yapılır ve yerel okullara katkıda bulunulur. 2. Mentorluk: Kız çocuklarına rol model olunarak onların potansiyellerini gerçekleştirmelerine yardımcı olunur. 3. Sosyal Medya Aktiviteleri: Sosyal medyada farkındalık kampanyaları ve hashtag çalışmaları yapılır. 4. Sağlık Hizmetleri: Kız çocuklarının sağlık hizmetlerine erişimini desteklemek için gönüllü çalışmalar düzenlenir. 5. Konferanslar ve Etkinlikler: Kız çocuklarının karşılaştığı zorluklar ve çözüm yolları üzerine konferanslar ve çeşitli etkinlikler düzenlenir.

Almanya'daki Türk kızları hakkında iki farklı konu anlatılmaktadır: 1. Kültürel Kimlik ve Ayrımcılık: Almanya'daki Türk kızları, iki kültür arasında gidip gelme deneyimi yaşarlar ve bu durum kimlik çatışmalarına yol açabilir. 2. Şiddet Olayları: Almanya'nın Münih şehrinde, 13 yaşındaki bir Türk kızı, okulda bozkurt selamı yaptığı için şiddet ve hakarete uğramıştır.

Rusya'da dul kadın sayısının fazla olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Erken ölüm oranlarının yüksek olması: Erkeklerde alkol tüketiminin fazla olması gibi faktörler, kadınların erkeklerden daha uzun yaşamasına neden olmaktadır. 2. İkinci Dünya Savaşı'nın etkileri: Savaş sırasında birçok Sovyet askeri hayatını kaybetmiş, bu da kadın nüfusunun erkek nüfusundan daha fazla olmasına yol açmıştır. 3. Demografik eğilimler: Son yıllarda Rusya'da genç kadın nüfusunun azalması, doğurganlık çağındaki kadınların sayısını düşürmektedir.

Almanya'da çok sayıda evsizin bulunmasının birkaç nedeni vardır: 1. Konut Kiralarının Yüksek Olması: Son yıllarda kira fiyatlarının artması, özellikle büyük şehirlerde uygun fiyatlı konut bulmayı zorlaştırmıştır. 2. Sosyal Konut Arzının Azalması: Sosyal konut sayısının azalması, evsizlerin barınma sorununu daha da kötüleştirmiştir. 3. Ekonomik Belirsizlik ve Yaşam Maliyetlerinin Artması: Ekonomik belirsizlik ve artan yaşam maliyetleri, insanların kiralarını ödeyememelerine ve evsiz kalmalarına yol açmıştır. 4. Göçmen Akını: Bulgaristan ve Romanya'nın Avrupa Birliği'ne üye olmasıyla Almanya'ya gelen göçmenlerin sayısı artmış, bu da evsizlerin arasında göçmenlerin oranını yükseltmiştir. 5. Emekli Maaşlarının Düşük Olması: Emekli maaşlarının yetersiz kalması, yaşlıların kira ödemelerini yapamayarak evden atılmalarına neden olmuştur.

7-8 Ocak tarihlerinde sağlık ocaklarının kapalı olmasının nedeni, aile hekimlerinin iş bırakma eylemidir. Aile hekimleri, 6-10 Ocak 2025 tarihleri arasında, yeni Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'ne karşı üçüncü kez greve gitmişlerdir.

Kadın ve erkek eşitliği için bazı sloganlar: 1. "Kadın ve erkek eşittir!". 2. "Kadın = erkek!". 3. "Eşit haklar, eşit fırsatlar!". 4. "Cinsiyetçilik yok! Herkes eşittir!". 5. "Kadınların gücüne inanıyoruz.". 6. "Farklı cinsiyetler, eşit haklar.". 7. "Toplumsal cinsiyet eşitliğine çalışıyoruz.". 8. "Sessiz kalma, eşitlik için konuş!". 9. "Kadın hakları, insan haklarıdır.". 10. "Eşitlik adaletin temelidir.".

Ev kadını olmanın zor olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Ev işlerinin yoğunluğu ve değeri: Ev işleri, yüksek emek oranına rağmen genellikle "ücretsiz emek" olarak kabul edilir ve üretilen işin değeri düşüktür. Bu durum, kadınların kendilerini değersiz hissetmelerine yol açabilir. 2. Toplumsal cinsiyet rolleri: Toplumsal cinsiyet yaklaşımı, kadını ev ve ev işleri ile özdeşleştirir, bu da kadınların iş ve özel hayatları arasında çatışma yaşamalarına neden olabilir. 3. Ekonomik bağımlılık: Ev kadınları, genellikle eşlerine ekonomik olarak bağımlı hale gelirler ve bu da hayatlarını kontrol etme yeteneklerini kısıtlar. 4. Psikolojik baskılar: Ev kadınları, sık sık "evdesin, ne iş yapıyorsun?" gibi söylemlerle karşılaşabilir ve bu durum onları psikolojik olarak yıpratır.