SosyalEleştiri

"El Hoyo" (The Platform) filmi, distopik bir gelecekte geçen ve sosyal sınıf farklılıklarını eleştiren bir hikayeyi anlatır. Konu: Film, dikey olarak yerleştirilmiş bir hapishanede geçer ve her katta bir hücre bulunur. Ana olay örgüsü: Bir gün, Goreng adlı bir mahkum hapishanenin 33. katında uyanır ve Trimagasi ile birlikte yiyeceğe ulaşabilmek için zorlu bir mücadeleye girişir.

"Bütün Zamanlar" romanı, Burhan Günel tarafından yazılmış olup, küreselleşme, ulusal-evrensel değerlerdeki yabancılaşma, yerel renklerin yitirilmesi ve insanın özünden kopması gibi konuları eleştirel bir bakışla ele almaktadır. Romanda ayrıca, tarih boyunca iktidar hırsıyla kardeşlerini ve oğullarını katleden sultanlar ile 12 Eylül 1980 darbesi sonrası yaşananlar da işlenmektedir.

"Marvin o la bella educación" (Türkçe karşılığı: "Marvin'in Yeniden Keşfi") 2017 yapımı bir Fransız drama filmidir ve Anne Fontaine tarafından yönetilmiştir. Film, aktör olma hayaliyle köydeki evinden kaçan bir çocuğun hikayesini anlatır. Fontaine'in filminde, toplumda kökleşmiş tahammülsüzlük ve çocuklara dayatılan cinsiyet rolleri eleştirilir.

Cengiz Aytmatov'un "Elveda Gülsarı" romanı, savaş sonrası bir toplumda yaşanan ekonomik, sosyâl, psikolojik durumları ve değişen yaşam koşullarını anlatmaktadır. Romanda ayrıca dostluk, aşk, özgürlük ve tabiat gibi konular da işlenmiştir. Ana tema ise, Sovyet yönetimine yönelik bir sistem eleştirisi olup, Aytmatov bu eseriyle sosyalist gerçekçiliğin sınırlarını aşarak eleştirel gerçekçiliğe yönelmiştir.

"Titan'ın Batışı" kitabı, Hans Magnus Enzensberger tarafından yazılmış ve uygarlığın bir tarihçesini ve özeleştirisini sunmaktadır. Kitapta, Titanic'in batışı bağlamında, içinde bulunulan toplumun umutsuzluğu ve yılgısı, büyük bir duyarlılıkla işlenmiş bir dil ve teknikle anlatılmaktadır.

Ali Congun'un "Şehir Eliti" adlı stand-up gösterisi, kente taşınmak zorunda kalan kasaba insanının kentlileşme çabalarını ve kendisini kentli olarak tanımlayan elitlerin taşralı davranışlarını ironik bir şekilde ele almaktadır.

John Osborne'un "Öfke" (Look Back in Anger) adlı oyununda yer alan Jimmy Porter, "öfkeli genç adamlar" olarak anılan grubun temsilcisidir. Karakterin temel özellikleri: - Eğitimli işçi sınıfı üyesi: Üniversite mezunu olmasına rağmen, arkadaşı Cliff ile birlikte pazarda şeker satarak geçimini sağlar. - Öfkeli ve frustrated: Toplumsal ve kişisel hayal kırıklıkları yaşar, orta sınıfa karşı öfke besler ve burjuva ahlakını eleştirir. - İlişkilerinde çatışmacı: Özellikle karısı Alison'a karşı sert ve kırıcıdır, onun timiditesi ve pasifliğinden rahatsız olur. - İdealizm: Toplumun sorunlarına dair derin bir kavrayışa sahiptir ve bu sorunların çözümü için toplumsal düzeni değiştirmeyi ister.

Superman: Kızıl Evlat çizgi romanı, Superman'in kapsülünün Sovyetler Birliği'ne düşmesi senaryosundan yola çıkarak alternatif bir evren anlatıyor. Hikayeye göre, Joseph Stalin tarafından yetiştirilen Superman, komünizm ve sosyalizm idealleri doğrultusunda hareket eder ve Sovyetler Birliği'ni dünyanın en güçlü ülkesi yapmaya çalışır. Ana karakterler arasında Superman'in ezeli düşmanı Lex Luthor ve Batman de yer alır.

"Seyir Halinde" filmi, Ferhan Şensoy'un yönettiği ve bir geminin içinde geçen bir oyunu konu alır. Filmde, tam bir söz cambazı olan Ferhan Şensoy'un kaptanı olduğu gemi mürettebatı, uzak seferinden dönüp Türkiye'ye doğru yola çıkar. Bu süreçte, halkın yeni belaları kanıksama huyundan rahatsız olan Şensoy, ülkenin sorunlarına yönelik eleştiriler getirir.

"Öfke Günleri" kitabı, John Holloway tarafından yazılmış ve İletişim Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Kitap, dünyanın dört bir yanında var olan öfkeyi ve bu öfkenin doğru hedeflere yönlendirilmemesi durumunda yaratabileceği tehlikeleri ele almaktadır. Ayrıca, kitapta paranın egemenliğine ve parasallaştırmanın insaniyeti bozduğuna dair eleştiriler de yer almaktadır.

"Bir Delinin Hatıra Defteri", Nikolay Vasilyeviç Gogol tarafından kaleme alınan, toplumsal adaletsizliği ve sınıf ayrımını anlatan bir eserdir. Oyunun konusu, çevresinde sürekli aşağılanan ve alay edilen sıradan bir devlet memurunun, platonik aşkı olan burjuva kızının bir asilzadeyi sevdiğini öğrenmesiyle yıkılmasını ve hayallerinin soylu bir beyzade, kral olmaya yönelmesini anlatır. Gogol, bu eserde devlet dairelerindeki üst sınıf memurları eleştirmiş, onların alt sınıfı ezme, kendini üstün görme ve ayrım yapma gibi özelliklerini vurgulamıştır.