SosyalDavranış

Alfa ve sigma erkek arasındaki temel farklar şunlardır: Sosyal Hiyerarşi: Alfa erkekler, sosyo-cinsel hiyerarşinin tepesinde yer alırken, sigma erkekler bu hiyerarşinin dışında yaşamayı tercih eder. Liderlik: Alfa erkekler doğal liderlerdir, sigma erkekler ise sessiz lider olarak tanımlanır. Bağımsız Olma: Sigma erkekler bağımsız ve kendine yeter, alfa erkekler ise genellikle başkalarına ihtiyaç duyar. Dikkat Çekme: Alfa erkekler dış görünüşlerine önem verir ve dikkat çekmeyi sever, sigma erkekler ise görünmez olmaya çalışır. İlişkiler: Sigma erkekler yalnızlığı ve kendi başlarına olmayı tercih eder, alfa erkekler ise genellikle kadınlarla aktif bir ilişkiye sahiptir. Bu farklar, sosyo-cinsel hiyerarşi teorisine dayanan bir sınıflandırmaya göre belirlenmiştir.

Dalkavuğun amacı, karşısındaki kişiyi aşırı şekilde överek ondan itibar ve menfaat sağlamaktır. Osmanlı döneminde dalkavukların, devlet ileri gelenlerini ve varlıklı kişileri eğlendirmek gibi bir görevleri de vardı.

Mutedil insan, düşünce ve davranışlarında aşırılık bulunmayan, ölçülü ve ılımlı bir kişidir. Nasıl davranması gerektiğine dair bazı özellikler şunlardır: Allah ve ahiret odaklı yaşam: Mutedil insan, hayatının merkezine öncelikle Allah’ı ve ahireti koyar. Adalet ve denge: Adaletli olur ve her durumda değerlerinden taviz vermeden, reel durumu dikkate alır. Şahsiyet sahibi olma: Aidiyet ve haysiyet değerlerini korur. Bütüncü bakış açısı: Hayata tevhidi bir bakış açısıyla bakar, bütünü parçalamaz. Islahçı yaklaşım: Toplumu ıslaha yönelik çalışır, zalimi önce itidale davet eder. Ölçülü harcama: İsraf ve cimrilikten kaçınır, harcamaları dengeli yapar. Vicdani davranış: Nefsinin her dediğini yapmaz, nefsini dizginler.

Paralel ilişki, iki kişi arasında duygusal veya cinsel bir ilişki olmadan, sadece arkadaşlık düzeyinde bir ilişki anlamına gelir. Paralel ilişkiler, tamamlayıcı ve yıkıcı olarak iki şekilde ele alınabilir: Tamamlayıcı paralel ilişki, kişinin mevcut resmi ortağından memnun olduğu ve alternatif bir ilişki başlatmak istediği durumlarda ortaya çıkar. Yıkıcı paralel ilişki, en az bir tarafın mevcut ilişkisinden memnun olmadığı ve alternatif bir ilişki aradığı durumlarda gelişir. Paralel ilişkilerde, her iki taraf da genellikle birbirlerine bağlılık veya sadakat beklemez ve ilişki açık ve şeffaf bir iletişim gerektirir.

Solomon Asch'in deneyinde genellikle 8 kişi bulunmaktadır. Ancak, bu kişilerin dağılımı şu şekildedir: 7 kişi Asch'in asistanıdır ve önceden belirlenen yanlış cevapları verirler. 1 kişi ise gerçek denektir ve diğerlerinden habersiz olarak katılır.

Dedikodunun psikolojik nedenlerinden bazıları şunlardır: İletişim ve sosyal bağlantı ihtiyacı. Kendini üstün hissetme arzusu. Bilgiye erişim ve kontrol ihtiyacı. Grup dinamiği ve dışlama korkusu. Duygusal rahatlama. Dedikodu, faydalı olduğu gibi zararlı da olabilir.

Manipülasyon çeşitleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Psikolojik manipülasyon. Duygusal manipülasyon. Sosyal manipülasyon. Finansal manipülasyon. Ayrıca, iş hayatında manipülasyon, narsistik manipülasyon gibi farklı türler de bulunmaktadır.

İnsan ve köpek arasındaki dostluğun bazı nedenleri: Genetik Benzerlik: Köpeklerde, insanlarda da görülen ve sosyalliği artıran bir gen (Williams-Beuren sendromu) bulunmaktadır. Evrimsel Süreç: Köpekler, yaklaşık 30.000 yıl önce insanların yanında yaşamak ve avlanmak için kurtlardan evrimleşmiştir. Biyolojik Etkenler: Köpeklerin oksitosin hormonu seviyesi yüksektir, bu da sosyal bağ ve güveni artırır. Davranışsal Etkiler: Köpekler sosyal hayvanlardır ve insan arkadaşlarıyla bağ kurduklarında onlara derinden bağlanırlar. Karşılıklı Fayda: İnsanlar, köpeklere yiyecek ve barınak sağlar; köpekler ise insanları tehditlere karşı korur.

Vandalizm, antisosyal kişilik bozukluğu olarak tanımlanmıştır. Vandal diye tanımlanan bir kişi; kırma, boyama, parçalama, yok etme, kesme, yakıcı madde atma, boya atma yoluyla sonucunu bilerek, başkasının ya da kamunun sahiplendiği, önemsediği ve değerli bulduğu bir maddeye (örneğin, okul araç-gerecine, müzede sergilenen tarihsel bir yapıta, resim galerisindeki bir tabloya) zarar verir. Ancak, vandalizmin bir kişilik bozukluğu olup olmadığına dair kesin bir yanıt vermek için daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.

Sığ insan, genellikle yüzeysel düşüncelere ve sınırlı bir kavrayışa sahip olan kişi olarak tanımlanır. Sığ insanların bazı özellikleri: Derinlikten yoksundur ve genellikle önemli konuları anlamakta veya üzerine düşünmekten kaçınır. Ön yargılı, dar görüşlü ve duyarsız olabilir. Yeni fikirlere, deneyimlere ve farklı bakış açılarına kapalıdır. Değişime direnç gösterir ve kendini rahat hissettiği tutumlarda kalır. İletişim becerileri sınırlıdır; empati yetenekleri zayıf olduğu için başkalarını anlamakta zorlanır. Sığ bir insan olmanın nedenleri arasında düşük özgüven, korkular, deneyimsizlik ve eğitimsizlik sayılabilir.

İntrovertler yalnız kalmayı sever çünkü yalnız zaman, onların yeniden enerji toplamalarını ve daha iyi işlev görmelerini sağlar. Yalnız kalmanın introvertler için bazı faydaları: Enerji yenileme. Sakinlik ve huzur. Yaratıcılık. Öz farkındalık. Derin bağlantılar.

"Edeplü kız" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, bir kadının hoşlandığını gösteren bazı davranışlar şunlardır: Göz teması ve bakışlar: Sık sık ve uzun uzun göz teması kurabilir. Gülümseme ve yüz ifadeleri: Doğal ve gözlerle birlikte gerçekleşen gülümsemeler, samimiyeti ifade eder. Kişisel alana girme: Flörtöz bir jest olarak kabul edilebilecek fiziksel temaslar kurabilir. İletişim sıklığı: Sık sık iletişim kurar ve sizinle birlikte yapmak istediği şeyler hakkında konuşur. Her bireyin farklı olduğunu ve bu davranışların genel bir değerlendirme olduğunu unutmamak önemlidir.

Altruizm (diğerkâmlık veya özgecilik), bireyin herhangi bir çıkar gözetmeden, dışarıdan ödül beklemeden hatta bazen de bir bedel ödeyerek diğer bireylerin veya toplumun iyiliği uğruna fedakârlıkta bulunmasını prensip edinen bir tutumdur. Altruizm, aynı zamanda bir etik doktrin olarak da kullanılır ve bireylerin ahlaki olarak başkalarına fayda sağlamakla yükümlü olduğunu iddia eder. Altruizm kavramı, Fransız filozof Auguste Comte tarafından popülerleştirilmiş ve İtalyancadaki "altrui" kelimesinden türetilmiştir; bu kelime, "diğer insanlar" veya "başkası" anlamına gelen Latince "alteri" kelimesinden türetilmiştir.

Müşkülpesent bir insan şu şekilde davranabilir: Detaylara aşırı dikkat eder. Genellikle yüksek standartlara sahiptir. Kolay kolay memnun olmaz. Her şeyi en iyisiyle kıyaslar. Düzenli olmayan şeylerden rahatsızlık duyar. Temizliğe aşırı özen gösterir. Planlı ve programlı yaşamayı sever. Müşkülpesentlik, olumlu bir estetik duyarlılığı da gösterebilir, ancak zorluk çıkaran bir tavır olarak da algılanabilir.

Kitle ve kalabalık arasındaki temel farklar şunlardır: Kitle, belirli ortak bakış açıları ve ihtiyaçlar nedeniyle bir araya gelmiş insanlardan oluşur. Kalabalık ise, birbiriyle uyumsuz ve ortak bir öğesi olmayan bireylerden veya gruplardan oluşur. Ayrıca, kitle kavramı şehirlere göçün başlamasıyla ortaya çıkmıştır.

Edepli bir insan, saygılı, nazik ve hoşgörülü bir şekilde davranır. Edepli bir insanın bazı özellikleri: Sözde doğru olmak ve verilen sözlere sadık kalmak. Akrabaları ziyaret etmek ve zayıflara yardım etmek. Övünmekten ve kabara kabara yürümekten uzak durmak. Elinin ve gönlünün eriştiği her yere iyilikle uzanmak istemek. Kibir, riya ve haset gibi kalp hastalıklarını tevazu, ihlas ve kanaat ile temizlemek. Edep, aynı zamanda kişinin her halinin murakabe altında olduğunun şuurunda olması anlamına gelir.

Kurallara uymayan kişiye sosyopat denir. Ayrıca, kurallara uymayan insanlar için "kural tanımaz" ifadesi de kullanılabilir.

Komik şeylerin neden komik olduğuna dair bazı teoriler şunlardır: Üstünlük Teorisi: İnsanlar, başkalarının hatalarına ve talihsizliklerine gülebilir çünkü o durumu kendileri yaşamadıkları için olayla olan bağları kopar ve kendilerini üstün hissederler. Uyuşmazlık Teorisi: Beklenmedik ve alışılmışın dışına çıkan durumlar mizah unsuru olabilir. Rahatlama Teorisi: Gergin anlarda gülmek, gerginliği azaltır ve rahatlamayı sağlar. Mizah anlayışının sübjektif olduğu ve farklı kültürlerde farklı şekillerde deneyimlenebileceği de unutulmamalıdır.

Üvey annelerin neden arkadaş gibi davrandığına dair bazı nedenler: Toplumsal önyargılar. Çocukla iletişim kurma çabası. Rol model olma.

Sigma ve alfa erkek arasındaki bazı farklar şunlardır: Sosyallik: Alfa erkekler dışa dönük ve sosyaldir; sigma erkekler ise yalnızlığı sever ve insanların ne düşündüğünü önemsemez. Hiyerarşi: Alfa erkekler sosyo-cinsel hiyerarşinin tepesinde yer alırken, sigma erkekler bu hiyerarşinin dışında yaşamayı tercih eder. Liderlik: Alfa erkekler hakimiyet kurmayı sever, sigma erkekler ise hakimiyet altına girmekten hoşlanmaz. Dikkat Çekicilik: Alfa erkekler bir ortama girdiğinde hemen fark edilir; sigma erkekler ise görünmez olmayı tercih eder. Agresiflik: Alfa erkekler daha agresif olabilirken, sigma erkekler duygularını kontrol altında tutar. Bu farklar, sosyo-cinsel hiyerarşi teorisine dayanmaktadır ve bilimsel bir temele sahip değildir.