Sömürgecilik

Kolonizasyon, bir ülkenin başka bir bölge üzerinde egemenlik kurarak o bölgenin maddi ve manevi kaynaklarını kendi yararına kullanacak şekle getirmesi anlamına gelir. Bu terim ayrıca şu anlamlara da gelebilir: - Sömürgeleştirme: Bir bölgenin veya toprağın yerleşimci nüfusuyla doldurulması süreci. - Kültürel kolonizasyon: Bir kültürün diğer kültürler üzerinde baskı kurarak kendi kültürel değerlerini yayma süreci.

Kıbrıslılar İngilizce'yi tarihsel ve toplumsal nedenler dolayısıyla konuşurlar. Başlıca nedenler: - Britanya İmparatorluğu'nun sömürge dönemi: 1878-1960 yılları arasında Kıbrıs'ta İngiliz hakimiyeti vardı ve bu dönemde İngilizce, toplumun birçok alanına nüfuz etti. - Eğitim sistemi: Kıbrıs Türk Okul Kurulu, İngilizceyi ders olarak öğretim programına dahil etti ve bu durum, İngilizcenin yaygınlaşmasına katkıda bulundu. - Göç ve kültürel etkileşim: Sovyetlerin dağılmasından sonra Kıbrıs'a gelen göçmenler, İngilizce'nin yaygın kullanımını artırdı.

Yusuf Kayaalp'e göre 1. Dünya Savaşı'nın çıkış nedenleri şunlardır: 1. Milliyetçilik Akımı: Fransız İhtilali'nin yaydığı milliyetçilik akımı, çok uluslu devletlerin parçalanmasına yol açtı. 2. Sömürgecilik Yarışı: Sanayi İnkılabı sonrası sanayileşen devletler, hammadde ve pazar arayışı içine girdi, bu da devletler arasında rekabet ve çıkar çatışmalarına neden oldu. 3. Silahlanma Yarışı: Bloklar arası silahlanma hızlandı ve bu durum gerginliği artırdı. 4. Özel Nedenler: Avusturya-Macaristan veliahdının öldürülmesi gibi olaylar, savaşı tetikleyen kıvılcımlar oldu.

Kolonyalizm, bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması veya yayılmayı istemesi, sömürgecilik olarak da bilinir. Bu kavram, 15. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlarına kadar Batı ülkeleri tarafından yoğun olarak uygulanmış ve genellikle askeri güç kullanılarak diğer toprakların ele geçirilmesi, bu topraklar üzerine kendi idari, siyasal ve kültürel yerleşkelerin kurulması şeklinde gerçekleşmiştir.

İngiltere'nin sömürge imparatorluğu, 1970'lerin başına kadar devam etti.

"The Quiet American" (Sessiz Amerikalı) romanı ve filmi, farklı bağlamlarda farklı konuları ele almaktadır: Roman: Graham Greene tarafından 1955 yılında yazılan bu eser, Birinci Çinhindi Savaşı sırasında Vietnam'da geçer. Film: 2002 yapımı Phillip Noyce yönetmenliğindeki film, Graham Greene'in aynı adlı romanından uyarlanmıştır.

Jamestown dizisi, 1619 yılında İngiltere'den Amerika'ya gelen ilk göçmenlerin hayatlarını konu almaktadır. Dizi, bir sınır kasabasında sadece erkeklerin yaşadığı ve yıllarca kadın yüzü görmemiş olan bu erkeklerin, gelen üç göçmen kadın olan Jocelyn, Verity ve Alice ile tanışmalarını anlatıyor. Kasabada, göçmen kadınların kurnazlıklarıyla yer edinmeye çalışmaları ve erkeklerin açgözlü tavırları arasında geçen zorlu bir mücadele başlıyor.

Siyasal birliğini geç tamamlayan İtalya'nın sömürgecilikte geç kalması, yeni stratejiler izlemeye ve diğer batılı devletleri zorlamaya yol açmıştır. İtalya, bu durumu telafi etmek için Afrika ve Balkanlar'da genişleme yolları aramaya başlamış ve ilk sömürge girişimini Habeşistan'da gerçekleştirmiştir.

"Indian Summers" dizisi, 1932 yılında İngiliz sömürge yönetimi döneminde Hindistan'da geçen olayları anlatıyor. Dizi, Himalayalar'ın eteklerindeki Simla bölgesinde, İngiliz yöneticilerin ve Hintlilerin tatil sezonunda yaşadıkları entrikaları ve bu dönemin Hindistan'daki yönetim anlayışını işliyor. Ayrıca, "Indian Summers", İngilizlerin "küçük İngiltere" olarak adlandırdıkları bu yerde, farklı kültürlerin ve sınıfların kesiştiği bir ortamda, karakterlerin kişisel ve toplumsal değişimlerini de ele alıyor.

Ruanda'nın Afrika'nın en fakir ülkelerinden biri olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Doğal Kaynakların Yetersizliği: Ülke, mineral kaynakları açısından fakirdir ve bu da ekonomik büyümeyi kısıtlar. 2. Sömürgecilik ve Dış Bağımlılık: Modern çağın sömürgecilik politikaları, doğal kaynakların zengin ülkeler tarafından sömürülmesine ve Ruanda'nın ithal mallara bağımlı kalmasına yol açmıştır. 3. Yolsuzluk ve Şeffaflık Eksikliği: Yönetimdeki yolsuzluk ve yasadışı ticaret, ekonomik kalkınmayı olumsuz etkiler. 4. Hızlı Nüfus Artışı: Yüksek doğum oranları ve yetersiz altyapı, yoksulluğu artıran faktörler arasındadır. 5. Eğitimsizlik: Eğitim fırsatlarının sınırlı olması, halkın ekonomik olarak ilerlemesini engeller.

İngiltere'nin en çok sömürdüğü ülkeler arasında Hindistan ve Afrika kıtasındaki birçok ülke bulunmaktadır. Ayrıca, İngiltere'nin sömürge imparatorluğu kapsamında Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Jamaika, Kenya, Mısır ve İrlanda gibi bölgeler de yer almaktadır.

19. yüzyılda sömürge yarışı, Avrupa ülkeleri arasında gerçekleşmiştir. Bu ülkeler arasında öne çıkanlar: İngiltere. Fransa. Almanya. Belçika. İtalya. Portekiz. Ayrıca, İspanya da sömürge sahibi olan ülkelerden biriydi. Bu ülkeler, Afrika kıtasını işgal edip paylaşırken, "medeniyet götürme" ve misyonerlik gibi gerekçeleri kullanmışlardır.

Chinua Achebe'nin "Parçalanma" (Things Fall Apart) romanı, Nijerya'daki kurgusal Umuofia köyünde geçen ve kabile reisi Okonkwo'nun hayatını anlatan bir hikayedir. Romanın ana temaları: - Sömürgecilik: 19. yüzyıl İngiliz sömürgeciliğinin ve Hristiyan misyonerlerin İgbo toplumu üzerindeki etkileri. - Kültürel kimlik: Geleneksel İgbo geleneklerinin ve değerlerinin sömürgecilikle nasıl değiştiği. - Değişim ve adaptasyon: Okonkwo'nun ve köyün, dış güçlerin getirdiği değişikliklere karşı verdiği tepkiler. Olay örgüsü, Okonkwo'nun istemeden bir kabile üyesini öldürmesi ve ardından yaşadığı sürgün, misyonerlerin gelişi ve Okonkwo'nun kontrolünü kaybettiği hayatının hızla yok oluşu etrafında şekillenir.

Belçika Kralı II. Leopold, Kongo'da uyguladığı sömürge politikaları ve insan hakları ihlalleri nedeniyle kovuldu. 1908 yılında, Belçika parlamentosu, II. Leopold'un Kongo üzerindeki yetkilerini sona erdirdi ve koloniyi sivil idareye devretti.

Singapur, İngiliz sömürgesi haline 1819 yılında İngiliz Sir Thomas Stamford Raffles tarafından bir İngiliz limanı kurulmasıyla geldi.

Sömürgeciliği geç tamamlayan devletler İtalya ve Almanya'dır.

Babil romanı, iki farklı yazar tarafından farklı bağlamlarda ele alınmıştır: 1. R. F. Kuang'ın "Babil" Romanı: Bu roman, Oxford Üniversitesi'ndeki Kraliyet Çeviri Enstitüsü'nü merkeze alarak sömürgecilik, ırkçılık ve dil politikalarını işler. - Konu: Çin kökenli yetim Robin Swift'in, enstitüde eğitim görürken kendi kimliğini ve sömürgeciliğin etkilerini sorgulaması anlatılır. - Temalar: Çeviri sürecinin bir güç unsuru olarak kullanılması ve dilin siyasi bir araç olarak nasıl manipüle edilebileceği ele alınır. 2. Yasmina Reza'nın "Babil" Romanı: Bu roman, Paris'te yaşayan orta yaşlı biliminsanı Elisabeth ve eşinin hayatını, Elisabeth'in üst kat komşusu Jean-Lino'nun karısını öldürdüğünü itiraf etmesiyle yaşanan olayları anlatır. - Temalar: Yabancılaşma, düğüm olmuş ilişkiler ve varoluşun trajik ve gülünç yönleri işlenir.

"Kasırga" adlı kitaplar farklı konuları ele almaktadır: 1. "Kasırga" (M. Angel Asturias): Nobel ödüllü Guatemalalı yazar Miguel Angel Asturias'ın bu romanı, muz tarım işçilerinin Amerikan şirketlerinin sömürüsüne ve sıcak, sıtma gibi hastalıklara karşı verdikleri mücadeleyi anlatır. 2. "Yaklaşan Kasırga" (Levent Gültekin): Bu kitap, Türkiye'nin son 20 yılında yaşanan siyasi olayları ve toplumdaki olumsuz değişimleri ele alır.

"Cezayir Bağımsızlık Savaşı" (La Battaglia di Algeri) filmi, Cezayir'in Fransa sömürgesi altından kurtuluşunu anlatıyor. Film, 1950'lerin ikinci yarısında geçen ve Fransa tarafından terör örgütü olarak kabul edilen Cezayir direniş örgütü FLN'nin dört yöneticisinin yakalanması etrafında dönen bir hikayeyi işliyor. Yönetmen Gillo Pontecorvo, silahlı mücadelenin meşrutiyetini ispatlamaya çalışırken, işgal altındaki bir ulusun direnişini beyaz perdeye aktarıyor.

1492 yılı, Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfetmesi nedeniyle dünya tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. 1492'nin önemli sonuçları: Sömürgecilik dönemi: Avrupa'nın Amerika'yı sömürgeleştirmesinin başlangıcı olmuştur. Ekonomik dönüşüm: Avrupa'da ticaret hacmi artmış, feodalizmden kapitalizme geçiş hızlanmıştır. Yeni tarım ürünleri: Mısır, patates ve domates gibi ürünlerin Avrupa'ya getirilmesi, beslenme alışkanlıklarını değiştirmiştir. Hastalıklar ve yıkım: Avrupalılar, Amerika'ya taşıdıkları hastalıklar nedeniyle yerli halklar büyük yıkımlar yaşamıştır.