SolunumSistemi

Endoderm, yetişkin canlıda sindirim sistemini ve solunum sistemini oluşturur. Ayrıca endoderm, pankreas, karaciğer ve diğer bezlerin oluşumunda da rol oynar.

Hava keseleri, farklı hayvan gruplarında farklı işlevlere sahip olan yapılardır. Kuşlarda hava keseleri şu şekilde çalışır: 1. Hava Depolaması: Kuşlar, iki ana grup hava kesesine sahiptir: ön ve arka hava keseleri. 2. Gaz Değişimi: Hava, ön hava keselerinde birikir ve ardından akciğerlere geçer. 3. Solunum Döngüsü: Kuşlar, göğüs kaslarını kullanarak hava keselerini genişletir ve daraltır. Balıklarda hava keseleri ise suda batmadan durmayı sağlar.

Solunum dakika hacmi (RMV) doğrudur, çünkü bu, bir dakikada akciğerlere giren ve çıkan hava miktarını ifade eder.

Erdostin kapsül, mukolitik bir ilaç olup, solunum yollarındaki yoğun kıvamlı mukusun atılmasını sağlayarak aşağıdaki durumların tedavisinde kullanılır: kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH); kronik bronşitin akut alevlenmeleri; astım; kistik fibroz. Ayrıca, grip, nezle ve bronşit gibi rahatsızlıklarda balgam oluşumunu azaltır ve balgamı sulandırarak öksürükle atılmasını kolaylaştırır. Erdostin kapsülün kullanımı doktor önerisiyle yapılmalıdır, çünkü bu ilacın bazı yan etkileri ve kontrendikasyonları vardır.

Diyafram kası sadece memelilerde bulunur. Diğer hayvanlarda, özellikle kuşlarda, diyafram yerine hava keseleri ve göğüs kasları kullanılarak solunum yapılır.

"Ahu maske" hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "hava maskesi" ve "ambu maskesi" hakkında bilgi mevcuttur. Hava maskesi, solunan havayı temizler ve zararlı partiküllerden korur. Ambu maskesi, solunum sıkıntısı olan hastalara yapay solunum yaptırmak amacıyla kullanılan bir cihazdır.

Solunum sisteminin yardımcı yapıları şunlardır: 1. Sinüsler: Burun boşluğuna açılan, hava ısınmasını, nemlenmesini ve temizlenmesini sağlayan boşluklar. 2. Diyafram: Göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayıran, solunuma yardımcı olan kas tabakası. 3. İnterkostal Kaslar: Kaburgalar arasında bulunan, nefes alırken göğüs boşluğunu genişleten ve nefes verirken daraltan kaslar. 4. Plevra: Akciğerleri çevreleyen zar tabakası, akciğerlerin hareket etmesine yardımcı olur ve sürtünmeyi azaltır. 5. Bronşioller: Bronşların daha küçük dalları, hava akışını düzenler ve alveollere ulaşan havanın iletimini sağlar. 6. Mukoza: Solunum yollarını kaplayan, havayı nemlendiren, ısıtan ve temizleyen tabaka. 7. Burun Kılları: Burun içindeki kıllar, havadaki toz ve mikropları tutar. 8. Yutak: Ağız ve burun boşluğuyla, yemek ve soluk borusunun birleştiği kısım. 9. Gırtlak: Yutaktan gelen havanın soluk borusuna iletilmesini sağlar, ses telleri burada bulunur. 10. Soluk Borusu: Gırtlaktan gelen havanın akciğerlere iletilmesini sağlayan, kıkırdak halkalardan oluşan boru.

Kuru öksürük ve ses kısıklığı birçok farklı nedenden kaynaklanabilir. İşte bazı yaygın nedenler: 1. Üst Solunum Yolu Enfeksiyonları: Soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlar boğazda tahrişe neden olarak kuru öksürüğe ve ses kısıklığına yol açabilir. 2. Alerjiler: Polen, toz ve hayvan tüyü gibi alerjenler boğazda irritation oluşturarak kuru öksürüğe ve ses kısıklığına neden olabilir. 3. Asidik Reflü: Mide asidinin yemek borusuna geri akışı, boğazda tahrişe sebep olarak öksürüğe ve ses kısıklığına yol açabilir. 4. Sigara İçmek: Sigara dumanı boğazda tahrişe ve kuru öksürüğe neden olabilir. 5. Kuru Hava: Özellikle kış aylarında düşük nem seviyeleri boğazın kurumasına ve öksürüğe yol açabilir. Bu belirtiler devam ederse veya şiddetlenirse bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.

Restriksiyon ve obstrüksiyon terimleri, genellikle solunum sistemi hastalıklarını tanımlamak için kullanılır ve farklı mekanizmaları ifade eder. Restriksiyon, akciğer fonksiyonlarının kısıtlanması anlamına gelir ve akciğerlerin normalde olduğundan daha az hacimle genişleyip daralmasına neden olan durumları ifade eder. Obstrüksiyon ise, bir kanalın daralması veya bloke olması anlamına gelir.

Parazitik enfeksiyonlarda ateş, metabolizma, solunum, lökositler, kansızlık ve kilo kaybı görülebilir. Yerleştiği yere göre belirti verme: Parazit, merkezi sinir sistemine yerleştiyse orada, solunum sistemine yerleştiyse de orada etki ve belirti gösterir. Ateş: Enfeksiyonlara veya iltihaplanmalara bağlı olarak vücut sıcaklığında yükselme görülebilir. Metabolizma ve solunum: Metabolizma ve solunum hızı artabilir. Lökositler: Lökositler artabilir. Kansızlık: Kansızlık (anemi) görülebilir. Kilo kaybı: Kilo kaybı yaşanabilir. Parazitik enfeksiyonların başlangıcı, viral veya bakteriyel enfeksiyonlar gibi ani değil, sinsidir.

Koyunlarda derin nefes almanın birkaç olası nedeni vardır: 1. Enfeksiyonlar: Solunum yolu enfeksiyonları, viral veya bakteriyel patojenler tarafından tetiklenebilir. 2. Stres: Aşırı sıcak, kalabalık ortamlarda bulunma veya taşıma sırasında stres, koyunların hızlı ve derin nefes almasına yol açabilir. 3. Akciğer Hastalıkları: Pnömoni gibi akciğer enfeksiyonları, sağlıklı akciğer fonksiyonunu etkileyerek hızlı nefes almaya neden olabilir. 4. Kalp Problemleri: Kalp yetmezliği veya diğer kardiyovasküler sorunlar, hızlı nefes almanın bir diğer nedenidir. 5. Metabolik Bozukluklar: Asit-baz dengesi bozuklukları veya elektrolit dengesizlikleri de hızlı nefes almayı tetikleyebilir. Bu durumların teşhisi ve tedavisi için bir veteriner hekime başvurulması önerilir.

Tıpta sekresyon ve ekspektorasyon terimleri şu anlamlara gelir: 1. Sekresyon: Vücutta bazı dokuların düzgün çalışabilmesi için gerekli olan, dokular veya organlar tarafından üretilen salgıdır. 2. Ekspektorasyon: Öksürükle dışarı balgam, fibrin, irin gibi atılım olayıdır.

Koana farenks, farinksin burun kısmının bir parçasıdır.

FOB (Fiberoptik Bronkoskopi) ve rijit bronkoskopi arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Cihaz Yapısı: FOB, esnek bir fiberoptik kamera sistemine sahipken, rijit bronkoskopi sert, tüp benzeri bir bronkoskop kullanır. 2. Kullanım Alanı: FOB, genellikle teşhis ve tedavi amaçlı yaygın olarak kullanılır ve solunum yollarının üçüncü-dördüncü dallanma seviyesine kadar görüntülenmesini sağlar. 3. Anestezi Gereksinimi: FOB genellikle bilinçli sedasyon altında yapılırken, rijit bronkoskopi için genel anestezi gereklidir.

Çift taraflı konka büyümesi (konka hipertrofisi) tehlikeli olabilir çünkü bu durum burun yollarının daralmasına ve solunum problemlerine yol açabilir. Tehlikeli sonuçlar arasında şunlar yer alır: - Uyku apnesi: Uyku sırasında nefes durmaları. - Gün içinde yorgunluk ve konsantrasyon eksikliği. - Üst solunum yolu enfeksiyonları ve kuruluk. Tedavi, semptomların şiddetine göre değişir ve ilaç tedavisi veya cerrahi müdahaleyi içerebilir.

Lazarus hareketi, beyin ölümü gerçekleşmiş hastalarda solunum cihazının çıkarılmasından birkaç dakika sonra görülür.

Yılanların solunum sistemi şu şekilde çalışır: 1. Burun Delikleri: Yılanların burun delikleri, ağız kapalıyken alt çenedeki hava borusunun üzerine gelir, bu nedenle ağızlarını açmadan solunum yapabilirler. 2. Akciğerler: Çoğu yılanın sadece sağ akciğeri gelişmiştir, sol akciğer ise küçüktür veya kaybolmuştur. 3. Yedek Hava: Avlarını yutarken ağızları açık olduğundan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir ve bu durumda vücutlarındaki hava torbalarındaki yedek havadan faydalanırlar. 4. Soluk Borusu: İri avların yutulması uzun sürdüğü zaman, ağız tabanında bulunan soluk borusunun girişi ağızdan dışarı çıkarılabilir, bu da yılana ağız dolu olduğunda bile nefes alma imkanı sağlar.

Evet, sigara akut bronşiti tetikleyebilir. Sigara dumanı, bronşların iç yüzeyine zarar vererek iltihaplanmayı tetikler ve bronşit gelişimini hızlandırır. Ayrıca, sigara içenlerde kronik bronşit gelişme olasılığı altı kat daha fazladır.

KOAH'ın 6 evresi, nefes darlığının şiddetine göre şu şekilde sınıflandırılır: 1. Hafif Evre: Genellikle hastalığın tanısı zor konur. 2. Orta Evre: Kondisyon gerektiren işlerde nefes darlığı olabilir. 3. Ağır Evre: Kişi günlük işlerini yaparken nefes darlığı ve halsizlik hisseder. 4. Çok Ağır Evre: Kişi hareket etmede zorlanır, oturur pozisyondayken bile nefes darlığı çeker, yürümekte zorlanmaya başlanır. 5. Evre 3: Solunum yetmezliği belirgindir, yaşam kalitesi önemli ölçüde düşer ve hastalar sık sık hastaneye yatış ihtiyacı duyabilir. 6. Evre 4: Solunum yetmezliği şiddetlidir, yaşam beklentisi önemli ölçüde azalabilir ve yaşam kalitesi çok düşüktür.

Asidoza neden olan bazı hastalıklar: Metabolik asidoz: diyabetik ketoasidoz; laktik asidoz; böbrek yetmezliği; aşırı alkol tüketimi; uzun süreli ishal; bazı zehirlenmeler. Solunumsal asidoz: kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH); astım; akciğer ödemi; ciddi zatürre; merkezi sinir sistemini baskılayan ilaçlar veya nöromüsküler hastalıklar. Ayrıca, asidoz, solunum bozuklukları, kazalar veya zehirlenmelerden de kaynaklanabilir. Asidoz teşhisi ve tedavisi için bir doktora başvurulması önerilir.