Sıfat

Evet, "kara" kelimesi pekiştirme sıfatıdır. Pekiştirme sıfatları, niteleme sıfatlarının anlamca kuvvetlendirilmesiyle oluşturulur. Ayrıca, "kara kara" şeklinde tekrar edilerek de pekiştirme sıfatı olarak kullanılabilir.

Her gün kelimesi zarf olarak kullanılır. Zarflar, fiillerin ve fiilimsilerin yapıldığı zamanı gösterir. Sıfat ise isimlerden önce gelir.

Evet, "en" kelimesi sıfattır. Sıfatların derecelendirilmesinde "pek, çok, daha, en..." gibi sözcükler kullanılır.

Haksız isnat, bir kişiye işlemediğini bildiği halde, hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi anlamına gelir. Haksız isnat ve husumet yokluğu arasındaki ilişki, bir davada taraflardan birinin haksız isnat nedeniyle kişilik haklarının saldırıya uğraması durumunda, bu durumun husumet yokluğu olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ile ilgili olabilir. Ancak, bu iki kavram farklı hukuki durumları ifade eder ve doğrudan bir bağlantı kurabilmek için daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır. Daha fazla bilgi için bir hukuk profesyoneline danışılması önerilir.

Sıfat ve zarflarda derecelendirme, "pek, çok, daha, en" gibi sözcüklerle yapılır. Derecelendirme zarfları, bir cümlede fiile karşılaştırma, pekiştirme, gruplandırma gibi anlamlar katar. Bazı derecelendirme zarfı örnekleri: "Ali’nin pantolonu daha şık durmuş" (daha şık); "Bugün okulda herkes pek rahat giyinmiş" (pek rahat); "Hayatta her zaman başarılı olmak için en iyi olmaya çalış" (en iyi); "Özge senden çok daha üzgün görünüyor" (çok daha üzgün). Sıfatlarda derecelendirme, "mI/mU" soru edatı ile de yapılabilir. Örnekler: "Geniş mi geniş yol!"; "Temiz mi temiz, sağlam mı sağlam".

"Birer birer" ifadesi, üleştirme sayı sıfatıdır. Üleştirme sayı sıfatları, isimlerin eşit paylara ayrıldığını belirtir ve "-ar, -er" eki getirilerek oluşturulur.

Hayır, fiilimsi ve fiili sıfat aynı şey değildir. Fiilimsi, fiillere getirilen birtakım eklerle oluşturulan; fiillerin isim, sıfat, zarf şeklini yapan sözcüklerdir. Fiili sıfat ise, sıfat-fiil olarak da bilinir ve fiil köklerine ekler eklenerek türetilen, cümlede sıfat gibi kullanılan fiillerdir. Fiilimsiler, üç grupta incelenir: İsim fiili (mastar). Sıfat fiili (ortaç). Zarf fiili (bağ fiili). Dolayısıyla, fiilimsiler fiillerin farklı sözcük türlerinde görev alabilen geniş bir kelime grubunu ifade ederken, sıfat-fiiller bu grup içinde yer alan bir türdür.

"CGH cenesiz" ifadesi, Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir terim değildir. Ancak, "çenesiz" kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Konuşmaktan kaçınan, suskun kişiler için: "Çenesiz" kelimesi, bir kişinin çok fazla konuşmaması, lafını etmemesi anlamına gelir. 2. Gereksiz yere konuşan kişileri eleştirmek için: Bu anlamda "çenesiz", laf kalabalığı yapan birini ifade eder. "CGH" ise, "kromozom tarama yöntemi" olan CGH (Comparative Genomic Hybridization)'yi ifade edebilir.

Eski ve dönen kelimeleri, eklerle türetilen niteleme sıfatları olarak sıfat olmuştur. Eski kelimesi, "-li" yapım eki alarak "eskili" şeklinde sıfat olmuştur. Dönen kelimesi, fiilden sıfat yapma ekleri olan "-en, -esi, -mez, -r, -dik, -diği, -ecek, -miş" eklerinden biri olan "-en" eki alarak sıfat olmuştur. Bu tür sıfatlar, fiillerden veya isim soylu kelimelerden eklerle türetilerek, isimlerin özelliklerini tarif eder veya sıfat tamlaması oluşturur.

İçinde sıfat olan şiirlere özel bir ad verilmemektedir. Şiirler, içeriklerine göre farklı türlere ayrılabilir: Lirik Şiir: İçten gelen heyecanları coşkulu bir dille anlatan duygusal şiirlerdir. Epik Şiir: Savaş, kahramanlık, yiğitlik ve vatan sevgisi gibi konuları coşkulu bir anlatımla işleyen şiirlerdir. Didaktik Şiir: Belli bir düşünceyi aşılamak veya öğüt vermek amacıyla yazılan öğretici şiirlerdir. Pastoral Şiir: Doğa güzellikleri, kır hayatı ve köy yaşamını konu edinen şiirlerdir. Ancak, sıfatların kullanıldığı şiirlerin belirli bir adı yoktur. Sıfatlar, şiirlerde niteleme, belirtme veya soru gibi çeşitli işlevlerle kullanılabilir.

Sıfat ve sıfat tamlamasıyla ilgili sorular, şu yöntemlerle ayırt edilebilir: Sıfat: Bir ismi niteleyen veya belirten, onun özelliklerini açıklayan kelimelerdir. Sıfat Tamlaması: Sıfatların, isimlerin önüne gelerek onlarla oluşturdukları söz öbekleridir. Ayırt etme yöntemi: 1. Soru Sorma: Sıfat tamlamalarında, tamlanana ("nasıl, hangi, kaç, kaçıncı?") sorular sorularak tamlayanı (sıfatı) bulunabilir. 2. Konum: Sıfatlar, cümlede çoğunlukla ismin hemen önünde yer alır. 3. Birden Fazla Sıfat: Bir ismi birden fazla sıfat da niteleyebilir.

Tombik kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre iki farklı anlama gelir: 1. Küçük ve şişman çocuk. 2. Kuzey Afrika kıyılarında avlanan bir çeşit orkinosun yavrusu, tombilya. Ayrıca, bazı jargonlarda Efes Pilsen'in ürettiği şişman Efes birasının karşılığı olarak da kullanılır.

Evet, -ly takısı genellikle zarf yapar. Bu yöntem, İngilizcede en yaygın zarf oluşturma yollarından biridir. Ancak, her zaman bu kural geçerli değildir; "fast", "hard", "late" gibi sıfatlar zarf olurken değişmeden kalırlar.

İngilizcede sıfatların sonuna genellikle "-ly" eki getirilerek zarflar oluşturulur. Bazı örnekler: slow - slowly (yavaş - yavaşça); quick - quickly (hızlı - hızlıca); bad - badly (kötü - kötü bir şekilde); easy - easily (kolay - kolayca); happy - happily (mutlu - mutlu bir şekilde). Y ile biten sıfatlarda "-y" düşer ve "-ily" eklenir: easy - easily; happy - happily. Bazı istisnalar: good - well (iyi - iyi bir şekilde); fast - fast (hızlı - hızlı).

Dangalaklık bir hastalık olarak tanımlanmamaktadır. Dangalaklık, genellikle toplumun genel ahlak kurallarına uymayan, kaba, saygısız ve nezaketsiz davranışları ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Eğer bu tür davranışlar kişinin sosyal ilişkilerini olumsuz etkiliyorsa, kişinin kendini geliştirmesi, empati kurması ve diğer insanlara saygı göstermesi önerilir.

Fajna ve fajnie arasındaki fark, fajnie'nin bir zarf, fajna'nın ise bir sıfat olmasıdır. Fajnie: "Harika, güzel" anlamında kullanılır. Fajna: "Harika, güzel" sıfatının dişil hali. Fajny kelimesi ise "harika, büyük, güzel" anlamlarına gelen bir sıfattır.

Şota kelimesi farklı anlamlara gelebilir: Sota. Şota. Şota. Şota.

Falan kelimesi, sıfat olarak kullanıldığında şu anlamlara gelir: Yer, tarih, gün, kimse vb.nin önüne gelerek tekrarlanmak istenmeyen sözlerin yerine kullanılır. Cümlede belirtilen nesne veya nesnelerden sonra gelerek "ve benzerleri" anlamında kullanılır. Türk Dil Kurumu'na göre doğru yazılışı "falan" şeklindedir, "filan" veya "felan" olarak yazılması yanlıştır.

"Dilsiz valet" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "valet" kelimesinin bazı anlamları şunlardır: uşak; erkek hizmetçi; oda hizmetçisi; (otelde) temizlik görevlisi; (otelde) oda servisi elemanı; araba yıkamak/temizlemek. Ayrıca, "vale" kelimesi, genellikle otomobil sahiplerinin veya müşterilerin araçlarını park ederken veya teslim alırken yardımcı olan bir kişiyi tanımlamak için de kullanılır.

Adlaşmış sıfat, niteleme sıfatlarının çekim eki alarak veya almadan, niteledikleri ismin yerine geçecek şekilde kullanılmasıdır. Bazı adlaşmış sıfat örnekleri: Yaralı çocuk, annesini görünce sevindi. (Yaralı, çocuk yerine geçmiş). Makineleri kontrol ediyor, bozukları bir kenara ayırıyordu. (Bozukları, makine yerine geçmiş). Senin küçük yine bir yaramazlık peşinde. (Küçük, kişi yerine geçmiş). Adlaşmış sıfattan sonra bir ad geldiğinde anlam karışıklığı ortaya çıkıyorsa, bu adlaşmış sıfattan sonra virgül (,) getirilir.