Sıfat

Hoş kelimesi, Farsça kökenli olup "beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren" anlamlarına gelir. Ayrıca, "ancak, fakat, lakin" gibi anlamlarda da kullanılabilir. Örnek cümleler: "Hoş bir koku yayılmaya başladı". "Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı". "O şarkıyı duyunca Durmuş'un yüzü bir hoş oldu".

Varlıkları benzerlerinden ayıran adlara sıfat denir. Bazı sıfat örnekleri: kırmızı kitap; yüksek topuk şişman kedi; neşeli bakışlar; kare masa; bu, şu, o. Sıfatların mutlaka bir isimden önce gelmesi gerekir.

Adi sıfat, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan", "aşağılık, alçak" ve "bayağı" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi." "Bunlar çok adi ve fena insanlardı." "Büyük bir nefretle bu adi yalanı reddederim."

"İkinci" kelimesi, sıra sayı sıfatı olarak sıfat görevi görür. Sıra sayı sıfatları, varlıkların sıralarını, derecelerini belirtir ve "kaçıncı" sorusuna cevap verir. Örnekler: ikinci sıra; beşinci dükkân; birinci yarış.

Pekiştirme sıfatları, anlamın kuvvetlendirilmesi için kullanılır. İki şekilde oluşturulabilir: 1. İlk hece ve "m, p, r, s" harfi ile: Sıfat olan sözcüğün ünlüye kadarki ilk hecesi alınır, daha sonra "m, p, r, s" harflerinden uygun olanı getirilir ve sözcüğün tamamı yazılır. Örnek: "Beyaz" sözcüğünden "bembeyaz". 2. Tekrar etme ile: Sıfat olan sözcük tekrar edilerek kullanılır. Örnek: "Çeşit çeşit meyveler". Bir cümlede birden fazla pekiştirme sıfatı kullanılabilir.

"Beri" kelimesi edat, sıfat ve zarf olarak kullanılabilir. Edat: Çıkma (-den, -dan) durumundaki sözcüklerle öbekleşerek bir eylemin başlangıcını gösterir. Sıfat: "Beri taraf oldukça güzel" gibi cümlelerde sıfat olarak kullanılır. Zarf: "Masayı beri koyun" gibi cümlelerde yer-yön zarfı olarak kullanılır. Ayrıca, "beri" kelimesi isim olarak da kullanılabilir, örneğin "Beride bir adam duruyor".

Habersiz kelimesi, "haberi olmayan, haber almamış, hiçbir bilgisi olmayan" anlamına gelir. Ayrıca, "haber vermeden, habersizce" anlamında da kullanılır.

Classical kelimesi, İngilizce'de "klasik", "geleneksel", "olağanüstü", "mükemmel" gibi anlamlara gelen bir sıfattır. Ayrıca, "klasik ekonomi ile ilgili" veya "klasik fizik ile ilgili" gibi farklı alanlarda da kullanılabilir. Örnek cümleler: "Classical ballet" (Klasik bale). "Classical music" (Klasik müzik). "Classical era" (Klasik dönem).

Cillop kelimesi, TDK'ya göre iki anlama gelir: 1. Pürüzsüz. 2. Kirden pastan uzak, tertemiz. Ayrıca, cillop kelimesi parlak ve mükemmel anlamlarında da kullanılır.

-yen eki, sıfat-fiil ekidir. Sıfat-fiiller, fiillere getirilen belirli eklerle oluşturulur ve varlıkları nitelerken aynı zamanda yan cümlecik de kurarlar. Zarf-fiiller ise fiillere getirilen eklerle oluşturulur, ancak cümlede zarf olarak kullanılırlar ve hareket hâlini ifade ederler. Örnek: Sıfat-fiil: "Çalışan öğrenci derslerinde başarılı olur" cümlesinde "çalışan" sözcüğü sıfat-fiildir. Zarf-fiil: "Dereyi görmeden paçaları sıvama" cümlesinde "görmeden" sözcüğü zarf-fiildir.

Sıfatlar, belirli bir sıfatın baş harfi veya ilk hecesi ile kısaltılabilir. İşte bazı örnekler: Milli sıfatı M. şeklinde kısaltılabilir. Uluslararası sıfatı U. şeklinde kısaltılabilir. Gelişmiş sıfatı G. şeklinde kısaltılabilir. Ayrıca, element ve ölçülerin uluslararası kısaltmaları da vardır. Örneğin: Karbon c ile, Kalsiyum ca ile, Demir fe ile kısaltılır. Metre m ile, Milimetre mm ile, Santimetre cm ile kısaltılır. Sıfat kısaltmaları kullanılırken, okuyucuya anlam kaybı yaşatmamak ve kısaltmalara ilk kez yer veriliyorsa tam haliyle birlikte vermek önemlidir.

Zarf ile sıfat tamlaması arasındaki fark, tamlayan ve tamlanan unsurlarının türüne bağlıdır. Sıfat tamlaması, bir sıfatın bir ismi nitelik yönüyle tamamladığı söz öbeğidir. Örnekler: "kırmızı elbise"; "çalışkan öğrenci". Zarf tamlaması ise bir zarfın, bir sıfatı veya başka bir zarfı yer, zaman, durum ve miktar bakımından tamamladığı söz öbeğidir. Örnekler: "çok hızlı koşuyor"; "pek güzel çocuk". Ayrım örnekleri: "en eski elbise" (sıfat tamlaması) ve "en eski (zarf) elbise" (zarf tamlaması); "daha büyük dere" (sıfat tamlaması) ve "daha büyük (zarf) dere" (zarf tamlaması).

Nispet ekini ayırt etmek için şu özelliklere dikkat edilebilir: Nispet eki, bir ismi sıfat yapmak üzere adlara gelen ektir ve sonunda "-i" harfi bulunur. Örnekler: zaruri, askeri, resmi, milli. Sondaki "-i" harfi ortadan kalktığında sözcük bir anlam ifade etmiyorsa, bu ek almış olabilir. Örnek cümle: "İnsani" kelimesinde "-i" eki vardır ve bu ek, "candan, insancıl" anlamlarına gelen bir sıfat oluşturur. Nispet eki, belirtme durumu eki ve iyelik eki ile karışabilir; bu durumda düzeltme işareti ile gösterilir.

"En" kelimesi zarf fiil değildir. Zarf fiiller, fiillere getirilen özel eklerle oluşturulan ve cümlede zarf (belirteç) görevinde kullanılan sözcüklerdir. "En" kelimesi ise genellikle sıfat veya isim olarak kullanılır. Örnek zarf fiiller: - "koşarak" - "konuşunca" - "gelince" Örnekler: - "Çocuklar, konuşa konuşa yanımızdan geçtiler". - "İçeri girer girmez konuşmaya başladı".

Sıfatı bulmak için isme “nasıl?” sorusu sorulur. Örnek: kırmızı elbise; al bayrak; güzel roman; zeki çocuk. Altı çizili kelimeler, cümlede sıfat görevindedir ve isimlere sorulan “nasıl?” sorusuna yanıt vermişlerdir.

Uzaj kelimesi, eylem veya varlık durumunu ifade eden bir kelime olarak tanımlanmaktadır. Uzaj kelimesinin farklı türleri bulunmaktadır ve bu türler, eşlik eden kelimelerin türlerine ve bu kelimelerin fiil ile olan ilişkisine göre belirlenir. Ayrıca, "uzaj" kelimesinin "yakın" kelimesinin zıt anlamlısı olan "uzak" kelimesiyle bir bağlantısı olup olmadığı hakkında bilgi bulunmamaktadır.

Unvan sıfatı, kişilerin meslek, rütbe, makam gibi sosyal statülerini belirten sözcüklerdir. Unvan sıfatlarının özellikleri: Kişilere, karakteristik bir özelliklerinden dolayı değil, başarılı oldukları bir alan ya da temel özellikleri nedeniyle unvan sıfatı verilir. Dil bilgisi kurallarına göre unvan sıfatların ilk harfi özel isimler gibi büyük harfle yazılır. Bazı unvan sıfatları geçici, bazıları ise kalıcıdır. Örnekler: Doktor Mustafa Kasap; Necmi Çavuş; Avukat Nuray Hanım; Yüzbaşı Cemil; Hakkı Çavuş.

Defat kelimesi, İngilizce'de "yağdan arındırmak" veya "yağını ayırmak" anlamlarına gelir. Örnek kullanım: "You've forced Pete to defat innocent people" (Pete'i masum insanların yağlarını aldırmaya zorluyorsun). Ayrıca, TDK'ya göre defaat kelimesi "defalarca" anlamına gelir.

İngilizce fiil ve sıfatın nasıl ayırt edileceği ve örnek cümleler şu şekildedir: Fiil (Verb). Örnek cümle. Sıfat (Adjective). Örnek cümle. Fiil ve sıfatın birlikte kullanıldığı örnek cümleler ise şu şekildedir: "The incredibly beautiful girl is a successful designer" (İnanılmaz güzel kız, başarılı bir tasarımcıdır). "She seems tired" (O, yorgun görünüyor). "She sings beautifully" (O güzel bir şekilde şarkı söyler).

Silvan kelimesi, Diyarbakır iline bağlı bir ilçenin adı anlamına gelir. Silvan isminin diğer anlamları hakkında farklı görüşler bulunmaktadır: Eski isimlerin türevi: Bazı tarihçilere göre, Silvan adı, halk arasında değişime uğrayan eski isimlerin bir türevidir. Latince "silva" (orman) kelimesinden türemiş olabilir: Ancak bu görüş, tarihî temelden yoksundur. Silvan, aynı zamanda erkek çocuklarına verilen bir isim olarak da kullanılmaktadır, ancak nadiren tercih edilir.