SavaşSonrası

"Sister Death" (2023) filmi, doğaüstü güçlere sahip acemi bir rahibe olan Narcisa'nın, genç kızlara öğretmenlik yapmak için bir okula katılmasını anlatıyor. Filmde, savaş sonrası İspanya'da geçen hikayede, Narcisa'nın geldiği okul, rahatsız edici bir varlığın musallat olduğu eski bir manastırdır.

"Kazablanka'da Bir Gece" (A Night in Casablanca), Marx Kardeşler'in başrolünde olduğu 1946 yapımı bir komedi filmidir. Filmin konusu, savaş sonrası Kazablanka'da bir otelde geçen olayları anlatır.

Thomas Shelby, Birinci Dünya Savaşı sonrası Birmingham'da suç dünyasında yükselmek için mafya faaliyetlerine yöneldi. Diziye göre, Shelby'nin liderlik vasfı ve azmi, savaş sonrası şehrine dönmesiyle şekillendi.

"The Brutalist" filmi, Laszlo Toth ve eşi Erzsebet'in Amerika'ya göçme hikayesini konu edinmektedir. 1947 yılında çift, Avrupa'daki savaştan kaçarak yeni bir başlangıç yapmak için Amerika'ya gelir. Film, savaş sonrası travmalar, Amerikan Rüyası'nın karanlık yüzü ve sanatın sermaye ile olan karmaşık ilişkisini mercek altına almaktadır.

Evet, "Barefoot Gen" Hiroşima'yı anlatıyor. Bu anime, Hiroşima'ya atılan atom bombasının etkilerini ve bombanın yarattığı yıkımı konu almaktadır.

Atom bombasından kurtulan insanlar, radyasyonun yol açtığı hastalıklarla boğuşmuş ve toplum tarafından dışlanmışlardır. Tsutomu Yamaguchi adlı bir kişi, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarından sağ kurtulan tek insan olarak bilinmektedir. Ayrıca, Nihon Hidankyo adlı örgüt, atom bombası saldırılarından kurtulanların oluşturduğu bir çatı kuruluş olarak, nükleer silahların yasaklanması için mücadele etmeye devam etmektedir.

"Güneş Batarken" kitabı, Osamu Dazai tarafından yazılmış ve Sel Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır. Kitapta anlatılan ana konular: - Savaş sonrası Japonyası'ndaki kültürel yıkımın toplumsal yansımaları. - Bireyin kalabalıklar karşısında yabancılaşması ve insani değerlerini yitirmesi. - Soylu bir ailenin parçalanma ve umutsuzca çırpınma hikayesi. Dazai, bu eserde İnsanlığımı Yitirirken romanının başkahramanını geri plana atarak, dönemin ahlaki değerleriyle mücadele eden ve bireysel kurtuluşa ulaşmak için toplumsal fayda üretmeye yönelen kadınları öne çıkarmaktadır.

"Dead Presidents" filmi, Vietnam Savaşı'ndan sonra hayata uyum sağlamaya çalışan bir Vietnam gazisinin suç dünyasına atılmasını konu alır. Filmde, Anthony Curtis adlı karakter, savaştan döndükten sonra işsiz ve depresif bir şekilde, mahallesinin gerilediği bir ortamda bulur kendini. Diğer önemli konular arasında, savaş sonrası siyah ve Latin Amerikalı gazilerin yaşadığı ihmal ve kötü muamele de yer alır.

"Sonra" (The Aftermath) filmi iki farklı konuda anlatılmaktadır: 1. 2019 yapımı film: 1946 yılında savaş sonrası Almanya'da geçmektedir. 2. 2004 yapımı film: İklim bilim uzmanı Jack Hall, Antarktika'da büyük bir buzulun koptuğunu keşfeder.

"Kaplumbağalar da Uçar" filmi, ABD işgalinden sonra Irak-Türkiye sınırındaki Kürt mülteci kampında geçmektedir. Filmin konusu, mayın toplayarak hayatlarını sürdürmeye çalışan çocukları anlatmaktadır.

"The Defeated" (Shadowplay) dizisinin konusu, Amerikalı bir polisin 1946 yılında Berlin'de hem kayıp kardeşini aramasını hem de şehri kasıp kavuran şiddet suçlarıyla mücadele eden acemi bir Alman polise yardım etmesini anlatır.

"Sonuna Kadar" (1998) filmi, 1950'lerin Indianapolis'inde geçen bir dramdır ve Kore Savaşı'ndan yeni dönen iki gazinin hayata yeniden başlama çabalarını anlatır. Konu özeti: - Yakışıklı ve kendinden emin Gunner Casselman, Asya'dan eve dönerken, Kansas City'de askerlik yapmış, sakar, cılız ve içine kapanık Sonny Burns ile arkadaş olur. - Gunner, Japonya hakkında anlattığı heyecanlı öykülerle Sonny'yi eğlendirir. - Sonny, ailesinin tutucu kuralları ve eski kafalı anne babasının adetleri nedeniyle hayatının ne kadar sıkıcı ve monoton olduğunun farkına varır. - Sonny, güvenilir ve evlilik yanlısı eski kız arkadaşıyla olan ilişkisinin bile ona boğucu geldiğini düşünür ve artık Indianapolis'te kalmak istemediğini anlar. - Gunner'ın yardımıyla, tatlı Gail ile tanışır ve aralarında yakın bir ilişki gelişir. - Ancak, ilişkinin ilerlemesi, Sonny için kötü bir krize yol açar ve bu olay, hayatının yönünü belirler.

2. Dünya Savaşı'ndan sonra Güney Afrika'nın ekonomik durumu çeşitli zorluklarla karakterize edilmiştir: 1. İşsizlik ve Ekonomik Eşitsizlik: Güney Afrika'daki işsizlik oranı yüksek kalmış ve 2022 itibarıyla %30'u aşmıştır. 2. Madencilik ve Tarım: Güney Afrika ekonomisi, madencilik, finans ve hizmetler gibi çeşitli sektörlerle gelişmiş olsa da, zengin doğal kaynaklarına rağmen ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. 3. Yapısal Uyum Programları: IMF ve Dünya Bankası'ndan alınan borçların ardından uygulanan yapısal uyum programları, kamu harcamalarının kısılması ve sosyal hizmetlerin azaltılması gibi önlemler ekonomik sorunları derinleştirmiştir. 4. Dijital Dönüşüm: Son dönemde, özellikle Nijerya ve Güney Afrika gibi ülkelerde teknoloji girişimciliği ve yenilikçi çözümler ekonomilerin çeşitlendirme çabalarını hızlandırmıştır.

"Mon Amour" adlı kitaplar iki farklı yazar tarafından yazılmıştır: 1. "Hiroshima mon amour" — Marguerite Duras'ın romanı. - Konu: Eser, bir Fransız aktris ve bir Japon mimar arasındaki aşkı anlatır. 2. "Ankara mon amour" — Şükran Yiğit'in romanı. - Konu: Kitap, 1960'lardan 2000'lere kadar Ankara'da geçen yarım kalmış bir aşk hikayesini anlatır.

“Hayatın Mucizeleri” kitabı, Stefan Zweig tarafından yazılmış ve iki farklı yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Hayy Kitap tarafından yayımlanan versiyon, Birinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’nın bir ruh çözümlemesi olarak tanımlanmaktadır. Ren Kitap tarafından yayımlanan versiyon ise psikolojik çözümlemelerle derinleşen bir öykü kitabı olarak tanıtılmaktadır.

"Bisiklet Hırsızları" (Bicycle Thieves), Vittorio De Sica tarafından yönetilen 1948 yapımı İtalyan bir drama filmidir. Film, II. Dünya Savaşı sonrası İtalya'da geçen ve işsizlik, yoksulluk ve çaresizlik temalarını işleyen bir hikayeyi anlatır. Özeti: Uzun süredir işsiz olan Antonio Ricci, sonunda bir iş bulur; şehrin duvarlarına film afişleri yapıştıracaktır.

2. Dünya Savaşı sonrası sanatta ortaya çıkan bazı önemli akımlar şunlardır: 1. Bauhaus Etkisi: Almanya'da 1919'da kurulan Bauhaus okulu, sadelik, işlevsellik ve sanat ile teknolojinin birlikteliği ilkelerini savunarak modern tasarımın temel taşlarını oluşturmuştur. 2. Kentsel Planlamada İşlevselcilik: Binaların ve şehirlerin öncelikle işlevlerine göre tasarlanması gerektiği fikri ön plana çıkmıştır. 3. Uluslararası Stil: Minimalizm ve modern malzemelerin kullanımı ile bölgesel tarzları aşan şık, işlevsel binaların inşasına yol açmıştır. 4. Dadaizm: I. Dünya Savaşı'nın yıkıcı etkilerine tepki olarak ortaya çıkmış, sanat eserlerinin tamamında anlamı reddetmiş ve rastgeleliği ön planda tutmuştur. 5. Sürrealizm: Bilinçaltını ve rüyaları keşfetmeyi hedefleyen bu akım, Sigmund Freud'un psikanalitik teorilerinden etkilenmiştir.

"Aşk Mektupları" (2016) filmi, Milena Agus'un 2. Dünya Savaşı sonrasında geçen "Mal de Pierres" romanının aynı isimli uyarlamasıdır. Film, tutkulu ve özgür ruhlu bir kadının sevgiden yoksun bir evlilik yaşadığını ve başka bir adama aşık olmasını anlatır. Ancak, onları çevreleyen dünyanın buna izin vermeye niyeti yoktur.

"It Always Rains on Sunday" (1947) filmi, kaçak bir mahkûmun eski nişanlısının evine sığınmaya çalışmasını konu alır. Filmde, savaş sonrası Londra'nın Doğu Yakası'nda yaşayan bir ailenin hayatı ve bu ailenin arasına giren suçlunun yarattığı gerilim anlatılır.

Vahşi Kan filmi, Kore gazisi Rıza'nın kasabasına döndüğünde yaşadığı zorlukları konu alır. Rıza, yıllar önce Haşmet Ağa'nın oğlunu öldürdüğü gerekçesiyle hapse atılmıştır.