SavaşDönemi

Escape from Germany, 1939 yılında Nazi Almanyası'nda mahsur kalan 79 Amerikalı misyonerin kaçış hikayesini anlatıyor. Hitler'in ordusu Alman sınırlarını hızla kapatırken, LDS misyonerlerinin hızla güvenli bir yere götürülmesi gerektiği haberi gelir. Film, T. C. Christensen tarafından yazılıp yönetilmiş olup, Terry Bohle Montauge'un "Mine Angels Round About" adlı kitabına dayanmaktadır.

Abduction filminin konusu, farklı yıllarda yapılmış iki farklı yapım için şu şekilde özetlenebilir: 2011 yapımı Abduction: Genç bir delikanlı olan Nathan, internette kayıp çocukların listelendiği bir site ile karşılaşır ve fotoğraflarının yaşlandırma tekniği ile değiştirildiğini fark eder. 2019 yapımı Abduction: Quinn, Vietnam'da bir parkta uyanır ve hafızasını kaybetmiştir.

Uranus (1990) filmi, II. Dünya Savaşı sonrasında küçük bir Fransız köyünde geçen ve kontrolcü Fransız Komünist Partisi'nin, Pétain yandaşlarını bertaraf etme çabalarını konu alan bir komedi-dramadır. Filmin özeti: 1945 baharında, bombalama kurbanlarını ağırlayan mühendis Archambaud, aktif olarak aranan eski işbirlikçi Maxime Loin'i saklamayı kabul eder. Léopold Lajeunesse, bir kafenin alkolik patronudur ve profesörü saygısızca dövdüğü için Rochard'ı ihbar eder. Rochard, Loin'i sakladığı iftirası ortaya çıkmadan önce, idari gözetim altında olduğundan partisi tarafından dışlanmakla tehdit edilir ve içki dükkanının hizmetini devralır. Köyde, komünist Gaigneux ve Nazi sempatizanı Loin gibi farklı görüşlere sahip karakterler, ahlaki ikilemlerle karşı karşıya kalır. Film, Marcel Aymé'nin bir romanına dayanmaktadır.

Mesut Cihan Demirel'in "Bubi Tuzağı" kitabı, psikolojiyi etkileyen bir anlatım sunar. Ayrıca, kitaptaki bazı sözler ve alıntılar, okuyucunun kendi yaşamından kesitler bulabileceği vurucu ifadeler içerir. "Bubi Tuzağı" adlı, Rex Stout tarafından yazılmış bir kısa roman da bulunmaktadır.

"Kasvetli Pazar" (Gloomy Sunday) filmi, II. Dünya Savaşı sırasında Budapeşte'de geçen bir aşk ve intihar hikayesini anlatıyor. Konu Özeti: Bir Macar Yahudisi olan Laszlo'nun işlettiği restoranda piyanist olarak işe başlayan Andras, aynı restoranda çalışan garson Ilona'ya aşık olur. Ilona'ya aşık olan bir diğer kişi ise restoranın müdavimi, genç Alman iş adamı Hans Wieck'tir. Andras, Ilona'ya doğum günü hediyesi olarak bir beste yapar ve bu beste, ilk başta sevilse de ardından bir intihar zincirini tetikleyen kasvetli bir melodi olarak bilinir. Hans da Ilona'ya hisler beslemeye başladığında, üçlünün hassas dengesi bozulur. Film, bu dört kişi arasındaki ilişkiyi ve dönemin sorunlarını, şarkının kasvetine uygun bir şekilde ele alır.

"Bir Avuç Misket" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Film: 2018 yapımı "Bir Avuç Misket" (A Bag of Marbles), yönetmenliğini Christian Duguay'ın yaptığı bir dram filmidir. Kitap: Ezgin Kılıç'ın "Her Kalbe Bahar Gelir" adlı kitabında "Bir Avuç Misket", 6 yaşındaki Metin'in hem mutluluğu hem de ömrü boyunca unutamayacağı bir acıya dönüşmesini anlatan duygusal bir hikayedir. Roman: "Misket" adlı roman, bir kız çocuğunun elinde olan misketin, erkek egemen toplumda başkaldırı ve eşitlik talebini simgelediği bir hikayedir.

"Geceler kara tren" ifadesi, Yavuz Bingöl'ün "Kara Tren" türküsüne atıfta bulunabilir. Kara Tren türküsünün hikayesi, 1915 Çanakkale Savaşı döneminde, cepheye giden askerleri uğurlayan ailelerin yaşadığı derin ayrılık acısı ve umutla bekleyişini anlatır. Ayrıca, "Geceler kara tren" ifadesi, bir aşk hikayesini anlatan bir metinde de kullanılmıştır.

"Bizim Cebiş Müəllim" (Bizim Cebiş Hoca), 1969 yapımı bir Azerbaycan dram filmidir. Filmin konusu: Cebiş, kimya öğretmenidir. Savaş nedeniyle öğrenciler okumaya istekli değildir. Cebiş'in ailesi de savaşta olduğu için maddi zorluklar yaşamaktadır. Savaş döneminde sabun bulmak zordur. Cebiş, sabun yapmayı başarır ve karısı bu sabunları satarak zengin olmayı planlar. Ancak Cebiş, hocalığı her şeyin üstünde tutarak tüccar olmak istemez. Cebiş de savaşa gitmek ister, ancak gözleri zayıf gördüğü için kabul edilmez. Ayrıca, filmde tüccar olan Suğra halanın bir Rus kızını sahiplenmesi, Sovyet döneminde tüccarların da iyi kalpli olabileceğini gösterir.

Varlık Vergisi ve Toprak Mahsulleri Vergisi, Türkiye'de II. Dünya Savaşı sırasında uygulanan ekonomik tedbirlerdir. Varlık Vergisi, savaş vurguncuları olarak adlandırılan ve karaborsa aracılığıyla büyük kazanç elde eden büyük çiftçi, tüccar ve dış ticaret burjuvazisinin elde ettikleri sermaye kazançlarını vergilendirmek amacıyla çıkarılmıştır. Toprak Mahsulleri Vergisi ise, savaş koşulları içinde değeri olağandışı şekilde artan tarım ürünlerinden alınmak üzere ihdas edilmiştir. Bu vergiler, devletin savaş sırasında artan finansman ihtiyacını karşılamak için başvurduğu yöntemler arasında yer almıştır.

Türkiye'de kadın istihdamı, Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte hız kazanmış ve toplumun büyük şehirlere göç etmesiyle daha da önem kazanmıştır. 1950'li yıllarda sanayileşmenin hız kazanması ve köyden kente göçlerin artmasıyla kadınlar, eğitim almaya ve hizmet sektörü dahil olmak üzere diğer sektörlerde çalışmaya başlamışlardır. 1980'li yıllardan sonra ise istihdam oranları, eğitim seviyeleri ve boşanma oranları artmış, evlilik ve çocuk doğurma oranları azalmıştır. Ancak, Türkiye'de kadınların işgücüne katılımı halen önemli bir sorun olarak devam etmektedir.

Marcel Pagnol'un 1940 yapımı "Kuyu Kazıcısının Kızı" filmi, babasının ebeveynleri ve kendi babası tarafından reddedilen hamile bir kızı ve onun yaşadığı zorlukları konu alır. 2011 yapımı aynı adlı film ise, Birinci Dünya Savaşı öncesinde, bir babanın, kızının zengin bir adamın oğluyla yaşadığı ilişki nedeniyle onurunu kurtarma çabalarını anlatır.

Karan Arjun filminin hikayesi, iki kardeş olan Karan Singh (Salman Khan) ve Arjun Singh'in (Shah Rukh Khan) intikam mücadelesini anlatır. Dul ve fakir olan anneleri tarafından yetiştirilen kardeşler, yirmi yılın ardından aslında zengin bir aileden geldiklerini öğrenirler. Ancak kardeşler, reenkarnasyonla dünyaya geri gelir ve yıllar sonra intikam almak için geri dönerler. Ayrıca, 2022 yılında Mohan Srivatsa tarafından yönetilen ve Abhimanyu, Nikhil Kumar ve Shyfa'nın oynadığı bir Karan Arjun filmi daha bulunmaktadır.

Nazilerin ekonomi politikası, Adolf Hitler'in liderliğinde, sosyalizm ve milliyetçilik unsurlarının birleşimiyle şekillenmiştir. Bazı temel unsurlar: Devlet endüstrilerinin özelleştirilmesi. Otarşi (ulusal ekonomik kendi kendine yeterlilik). İthalat tarifeleri. Askeri yeniden silahlanma. Sendikaların kapatılması. İşçi ödeneklerinin genel bütçeye aktarılması. Küçük işletmelerin aleyhine karteller ve tekellerin teşvik edilmesi. Köle emeği kullanımı. Bu politikalar, 1933'ten 1938'e kadar sanayi üretiminde artışa ve işsizlik oranının düşmesine yol açmıştır.

1939-1945 yılları arasında Türkiye'yi etkileyen kıtlık, yiyecek kıtlığıdır. Bu durumun bazı nedenleri: Nüfusun büyük bir kısmının askere alınması. Dış ticaretin zarar görmesi. Kıtlığın etkileri arasında, karne sistemi ve karaborsa gibi uygulamalar ile yetersiz beslenmeye bağlı salgın hastalıkların artması yer almaktadır.

"Bekle Beni" şiirinin yazarı Konstantin Simonov, 28 Ağustos 1979 tarihinde ölmüştür. Şiirin ne zaman yazıldığına dair bilgi bulunamamıştır. Ancak, "Bekle Beni" şiirinin, Konstantin Simonov'un Stalingrad Muharebesi sırasında eşi Valentina Serova'ya yazdığı bir şiir olduğu bilinmektedir.

Zorlu Yaz (Estate Violenta, 1959), 2. Dünya Savaşı'nın son günlerinde İtalya'daki bir sahil kasabasında geçer. Başlıca temalar: Aşk: Yaş ve sosyal statü farklarına rağmen, Carlo ve Roberta'nın aşkı. Savaş ve toplum: Kasaba halkının savaşa rağmen normal bir yaşam sürdürmesi ve savaşın kasabaya etkileri. Politik arka plan: Faşist lider Mussolini'nin görevden alınma süreci.

1979 yapımı Teneke Trampet (Die Blechtrommel) filmi, 1920'li yıllarda Danzig'de, annesinin ve iki erkeğin arasında kalan Oskar'ın, üçüncü doğum gününde teneke bir davul hediye alması ve bu andan itibaren yetişkinlerin mutsuz dünyasına katılmaktansa hep çocuk olarak kalmaya karar vermesini anlatıyor. Oskar, çevreye karşı tek protestosunu büyümeyi reddetmekle göstermez; aynı zamanda teneke davuluna şiddetle vururken çıkardığı cam eşyaları bile parçalayan tiz çığlığı, 2.Dünya Savaşı yaklaşırken ülkede olup bitenlere duyarsız kalan orta sınıf Alman toplumunu bir yadsıma biçimidir. Film, Oskar merkezli olsa da Almanya'nın Nazi dönemine girişi ve İkinci Dünya Savaşı'na da yer veriyor.

"The Outsider" (Yabancı) filmi, İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya'da esir düşen bir Amerikan askerinin, Yakuza içerisine girişini ve güç kazanma sürecini anlatıyor. Film, ana karakter Nick Lowell'ın hapishane yaşantısından başlıyor. Ayrıca, 2020 yılında yayınlanan ve Stephen King'in aynı adlı romanından uyarlanan bir "The Outsider" dizisi de bulunmaktadır.

1982 yapımı Cannery Row filmi, 1940'lı yıllarda Monterey, Kaliforniya'da geçen ve kapanmış balık konservesi fabrikalarının bulunduğu Cannery Row bölgesinde yaşayan insanların hayatını anlatıyor. Filmde, kendi halinde bir deniz biyoloğu olan ve bir depo odasında yaşayan Doc Eddie Daniels ile yerel bir genelevde çalışan Suzy DeSoto'nun aşkı anlatılıyor. Ayrıca, Mack ve The Boys adlı, iyi niyetli ama aklı başında olmayan bir grup serserinin, Doc ve Suzy'nin bir araya gelmesi için yaptıkları da ele alınıyor. Film, John Steinbeck'in Cannery Row (1945) ve Sweet Thursday (1954) adlı romanlarından uyarlanmıştır.

İtalyan Usulü Aşk (Little Italy), birbirlerinin rakibi olan ebeveynlere sahip iki gencin hikayesini anlatıyor. Filmin konusu: Sal ve Vince. Nikki ve Leo. Franca ve Carlo. Bu durum, aileler arasında husumete yol açar ve kimin gitmesi gerektiğine dair bir yarış başlar?