SavaşDönemi

Vatanım Sensin 22. bölümde yaşanan bazı olaylar: Yıldız ve Leon'un evliliği: Yıldız ile Leon'un izdivacı için herkes Yunan konağında toplanır. Tevfik ve Azize: Tevfik, Azize ile evlenmeyi kabul eder ve önünde engel kalmadığını düşünür. Cevdet'in sırrı: Azize, Cevdet'in bir şeyler sakladığını hisseder. Tevfik ve Cevdet çatışması: Tevfik, Vasili ile Cevdet'in gerçek yüzünü paylaşmak ister, ancak Cevdet ile aralarında silahlı bir çatışma yaşanır.

"Mehtap Körfezi" (On Moonlight Bay, 1951) filmi, beyzbola ve müziğe meraklı bir kız ile bunları anlamsız bulan bir gencin aşkını anlatıyor. Ayrıca, "Körfezde Mehtap" adlı bir şiir de bulunmaktadır.

Up in Arms (1944) filmi, hipokondriyak Danny Weems'in askere alınmasını ve kız arkadaşını Pasifik'e giden bir asker gemisine yanlışlıkla kaçırmasını konu alır. Danny, bir New York tıp binasında asansör operatörü olarak çalışmaktadır ve doktorlarla hemşirelere yakın olup, sözde hastalıkları için ücretsiz tavsiye alabilmek için bu işi seçmiştir. Danny, hemşire Mary Morgan'a aşıktır, ancak Mary aslında Joe'ya aşıktır. Danny, bir Japon devriyesi tarafından kurtarılır ve bir adaya çıktıklarında, Danny tekrar tutuklanır, ancak bir Japon komutanını taklit ederek askerleri Amerikalılara teslim olmaları için ikna eder ve kahraman olur.

Kuyucunun Kızı (La fille du puisatier, 2011), Birinci Dünya Savaşı öncesinde geçen bir dram ve romantik filmdir. Filmin konusu: Bir baba, canı gibi sevdiği kızının, zengin bir adamın oğluyla başını derde sokması üzerine, kızının sevgisi ile onurunu arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

Sarı Otomobil (The Yellow Rolls Royce), aynı arabanın kullanıldığı birbirini izleyen üç farklı hikâyeyi anlatır. Hikâyeler ve konuları: 1. Lord Charles ve eşi Eloise. 2. Gangster Paola ve Mae. 3. Amerikalı zengin Gerda ve partizan Davich. Film, dönemin atmosferini yansıtır ve Anthony Asquith'in yönettiği son film olma özelliğini taşır.

Barton Fink, 1941 yılında geçen ve Amerikalı bir oyun yazarı olan Barton Fink'in Hollywood'da yaşadığı zorlukları anlatan bir filmdir. Filmin temel konuları arasında yazarlık süreci, eğlence prodüksiyonları kültürü, gerçeklik ve gerçeküstü deneyimler yer alır. Ana temalar: Yazarlık süreci: Barton, Hollywood için senaryo yazarken yaratıcı bir kriz yaşar ve bu durum, onun yazma yeteneğini sorgulamasına neden olur. Eğlence prodüksiyonları kültürü: Film, Broadway ile Hollywood arasındaki zıtlıkları ve eğlence endüstrisindeki iş koşullarını ele alır. Gerçeklik ve gerçeküstü deneyimler: Filmdeki zaman-mekan kullanımı, gerçeklik tartışmalarını gündeme getirir ve seyirci, karakterler ve olayların gerçekliğini sorgulamaya yönlendirilir. Ayrıca, film, faşizm, II. Dünya Savaşı ve entelektüellerin "sokaktaki adam" ile ilişkisi gibi temaları da işler.

"Zümre" kelimesinin bir hastalığı ifade ettiğine dair bilgi bulunmamaktadır. Eğer belirli bir kişi veya kavram hakkında bilgi arıyorsanız, daha fazla detay veya bağlam sağlanması gerekebilir. Şakir Zümre, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk özel askeri fabrikasını kuran sanayicidir. Zümre kelimesi ise genellikle topluluk, grup veya tür anlamlarında kullanılır.

1940 modasının önemli olmasının bazı nedenleri: II. Dünya Savaşı'nın etkisi: Moda, savaşın etkisiyle daha sade ve vatansever bir hale geldi. Kadın giyiminde değişim: Kadınlar iş hayatında daha fazla yer almaya başladı ve pantolonlar daha yaygın hale geldi. İkonik tasarımların ortaya çıkışı: Claire McCardell'in "Povera" anvelop elbisesi ve Norman Norell'in yüksek kaliteli tasarımları bu dönemde öne çıktı. Bikini'nin icadı: 1946 yılında Fransız tasarımcı Louis Réard tarafından tanıtılan bikini, bu dönemin önemli moda gelişmelerinden biri oldu. Moda tasarımında bölgesel çeşitlilik: Paris'in savaştan dolayı moda merkezi olmaktan çıkması, diğer ülkelerin tasarımcıların daha fazla etki kazanmasına olanak tanıdı.

Nazi Almanyası'nda ekonomi, Adolf Hitler'in 1933'te iktidara gelmesiyle birlikte önemli değişiklikler geçirdi. Bazı ekonomik gelişmeler: İşsizlik: 1938'de Almanya'da işsizlik ortadan kalktı. Sanayi Üretimi: 1933'te 56 olan sanayi üretimi, 1938'de 144'e çıktı. Haftalık Kazançlar: 1933'ten 1939'a kadar reel olarak %19 arttı, ancak bu artış büyük ölçüde çalışanların daha uzun saatler çalışmasından kaynaklandı. Askeri Harcamalar: Nazi Almanyası, 1930'larda askeri harcamalarını barış zamanında diğer tüm devletlerden daha hızlı artırdı ve ordu, 1940'larda Alman ekonomisinin büyük bir kısmını temsil etti. Eleştiriler: Nazi ekonomisi, köle emeği kullanımı ve küçük işletmelerin zarar görmesi gibi eleştirilerle de karşılaştı.

Monsieur Batignole, 1942 yılında Alman işgali altındaki Paris'te, şarküteri işleten apolitik bir esnaf olan Edmond Batignole'un hikayesini anlatır. Batignole'un geleceği damadı, Alman işbirlikçisi Pierre-Jean Lamour, Yahudi Bernstein ailesini tutuklatmak için Gestapo'yu arar. Simon'un iki kuzeni de onunla birlikte saklanır. Film, yönetmen Gérard Jugnot'un da oynadığı Edmond Batignole'un, çocukları kurtararak kendini affettirmesini konu alır.

"Soysuzlar Çetesi" (Inglourious Basterds) filminin sonunda şu olaylar gerçekleşir: Shosanna, Nazi propaganda filmi galası sırasında sinemayı ateşe verir ve Adolf Hitler ile Joseph Goebbels'i öldürür. Teğmen Aldo Raine, esir alınan Hans Landa'nın alnına gamalı haç sembolü çizer ve onu "başyapıtı" olarak nitelendirir. Landa, Raine, Utivich ve diğer Soysuzlar Çetesi üyeleri, Müttefik topraklarına kaçar ve kendilerini diğer çete üyelerine teslim ederler. Raine, Utivich'e kafa derisi yüzdürme emri verir ve ardından telsiz operatörünü öldürtür. Film, bu olayların ardından nasıl gelişeceğine dair bir açıklama sunmaz ve kesin bir kapanış sağlamaz.

"Tibet'te Yedi Yıl" (Seven Years in Tibet), Avusturyalı dağcı Heinrich Harrer'in gerçek yaşam öyküsüne dayanan bir filmdir. Film, Harrer'in 1939'da Himalayalar'da Nanga Parbat zirvesine tırmanırken İngilizlere esir düşmesini ve kaçarak Tibet'e ulaşmasını anlatır. Ayrıca, Tibet halkının Çin'den gördüğü zulüm de filmde işlenir. Filmin gösterime girmesinin ardından Çin hükümeti, başrol oyuncusu Brad Pitt'in Çin'e girmesini yasaklamıştır.

"Şarlatan" (2020), bitki uzmanı Jan Mikolášek'in hayatını konu alan biyografik bir tarihi dram filmidir. Filmin konusu: Mikolášek, hastalıkları bitkisel ilaçlarla tedavi etmeye çalışırken zorluklarla karşılaşır. Özel ve profesyonel hayatında karşılaştığı engelleri aşmaya çalışırken, aynı zamanda savaş ve ülke rejimine karşı mücadele etmek zorunda kalır. 1950'lerde, Stalin sonrası dönemin yargısıyla başı belaya girer, bir süre hapis yatar ve malına mülküne el konur. Jan Mikolášek, 1889-1973 yılları arasında yaşamış ve Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Antonin Zapotocky ile Hitler'in özel sekreteri Martin Bormann'ın da aralarında olduğu birçok ünlüyü tedavi etmiştir.

Günter Grass'ın "Teneke Tambur" (El Tambor de Hojalata) adlı romanı, 1924 yılında Danzig'de (günümüzde Gdańsk, Polonya) doğan Oscar Matzerath'ın hayatını anlatır. Romanın ana temaları: Sanat ve savaş: Sanatın, özellikle müziğin, savaşı ve nefreti yenme yeteneği ele alınır. Nazi rejimi: Nazi rejiminin eylemleri ve etkileri işlenir. Oscar, üç yaşında büyümeyi durdurmaya karar verir ve teneke davuluyla çeşitli maceralara atılır.

Demiryolu Kaplanları filmi, 1941 yılında Çin'de geçen ve kendilerine özgürlük savaşçısı diyen bir grubun, yemek dolu askeri bir treni pusuya düşürmesini anlatıyor. Bu grubun tek amacı, trendeki yiyecekleri alarak fakir insanlara dağıtmaktır. Film, savaşın acımasızlığını ve insanların hayatta kalma mücadelesini gözler önüne sererken, aynı zamanda dayanışmanın ve cesaretin de büyüleyici bir portresini çiziyor. Ayrıca, Demiryolu Kaplanları filminin konusu şu şekilde de özetlenebilir: Çin’de yoksulluk hat safhadadır.

Toprak Mahsulleri Vergisi, 4 Haziran 1943'te Şükrü Saracoğlu hükûmeti tarafından artan kamu giderlerini finanse etmek amacıyla çıkarılmıştır. Bu verginin çıkarılma nedenleri arasında: İkinci Dünya Savaşı sırasında devlet hazinesine gelir sağlama; Varlık Vergisi'nin bir uzantısı olarak köylü kesimini vergilendirerek tepkileri hafifletme; Ordunun ve toplumun gıda ihtiyacını karşılama yer almaktadır.

"L'Inverno" ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Antonio Vivaldi'nin "Dört Mevsim" konçertosu bağlamında, "L'Inverno" kış mevsimini ifade eder ve bu bölüm, ölüm ile yeniden doğuş, sessizlik ve yaklaşmakta olan gerçeklik temalarını işler. Film bağlamında, "L'Inverno" farklı anlamlar taşıyabilir: Roland Joffé'nin filmi. Nina Di Majo'nun filmi.

2005 yapımı "Bir Geyşanın Anıları" (Memoirs of a Geisha) filmi, yoksul bir kız çocuğunun geyşa olma sürecini ve bu süreçte yaşadığı zorlukları anlatıyor. Filmde, İkinci Dünya Savaşı arifesinde, iki kız kardeş geyşa evine hizmetçi olarak satılır. Film, Japon kültürünü yansıtsa da, başrol oyuncularının çoğunun Çin kökenli olması nedeniyle Çin'de yasaklanmıştır.

Sengoku Youko, insanların ve katawara adı verilen canavarların savaş halinde olduğu bir dünyada geçer. Hikayenin ana temaları: İyilik ve kötülük: Tama, bir katawara olmasına rağmen insanları sever ve onları kötülüklerden korumaya çalışır. Kardeşlik: Tama'nın kardeşi Jinka, insanlardan nefret eder. Güç arayışı: Shinsuke adında korkak bir kılıç ustası, güçlenme yolları arar. Grup, insanlar üzerinde deneyler yapılarak onları canavarlara dönüştürmek isteyen bir planı öğrenir ve bu planın arkasındaki kişileri durdurmaya yemin eder.

Afrika'nın Hiçbir Yerinde (Nowhere in Africa) filmi, 1938 yılında Nazilerden kaçmak için Kenya'ya göç eden Yahudi bir ailenin hikayesini anlatıyor. Ailenin her bireyi, yeni hayatına kendince bağlanmaya çalışırken yeni işler, dostlar ve aşklar onları Kenya'ya yavaş yavaş bağlar. Filmde öne çıkan bazı konular şunlardır: Irkçılık. Ötekileştirme. Antisemitizm. Afrika'nın Hiçbir Yerinde, En İyi Yabancı Film Oscar’ı ve Altın Küre’ye aday gösterilmiştir.