Savaş

Kahramanmaraş, Kurtuluş Savaşı sırasında şehir halkının topyekün direnişi ve çevre vilayetlerin yardımına koşması nedeniyle 5 Nisan 1925'te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir. Kurtuluş Savaşı sonrasında TBMM, şehirde mücadeleye katılmayan tek bir kişi bile olmadığını belirten şehrin ileri gelenlerinin cevabı üzerine, madalyanın fertlere değil, tüm şehir halkına verilmesi kararını almıştır. Kahramanmaraş, 7 Şubat 1973'te ise TBMM kararı ile "Kahramanlık" unvanı almıştır.

"Kalpsiz Avcı", cadıların ve cadı avcılarının birbirine karşı mücadele ettiği bir toplumda geçen, büyü, ihanet ve yasak aşk temalarını işleyen bir romandır. Hikayenin özeti: Rune, gündüzleri aristokrat maskesi takan, gecelerini ise "Kızıl Güve" olarak cadıları kurtarmak için geçiren bir kadındır. Gideon Sharpe, cadılara nefretiyle bilinen bir Kan Muhafızları yüzbaşısıdır. Rune, Kan Muhafızları'nın ilgisini başka yöne çekmek için Gideon ile flört etmeye başlar. Aralarındaki çekim, yalanlarla dolu bir oyuna dönüşür ve bu durum tehlikeli bir aşka yol açar. Rune ve Gideon, toplumun acımasız kuralları ve geçmişin karanlık sırlarıyla da mücadele etmek zorundadır.

"A Thousand Suns" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli hikayeleri ifade edebilir. İşte bazıları: Khaled Hosseini'nin Romanı: "A Thousand Splendid Suns", Afganistan'da kadın olmanın zorluklarını, baba-kız ilişkisini ve savaşın insanlar üzerindeki etkilerini anlatır. Criminal Minds Bölümü: "A Thousand Suns", 151 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir uçak kazasını araştıran Davranış Analiz Bilimi ekibinin hikayesini işler. Bilim-Kurgu Antolojisi: A Thousand Suns, Blackmilk Studio tarafından geliştirilen ve farklı yönetmenler tarafından yönetilen bir bilim-kurgu kısa film serisidir.

26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz başlamıştır. Büyük Taarruz, Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun, Yunan işgal kuvvetlerine karşı başlattığı son büyük taarruzdur. 26 Ağustos sabahı Kocatepe'de başlayan taarruz şu şekilde gelişmiştir: 26 Ağustos gecesi, Türk birlikleri Ahır Dağları üzerinden Yunan hattının gerisine intikal etmiştir. 26 Ağustos sabah saatlerinde Mustafa Kemal Paşa, yanında İsmet ve Fevzi Paşa ile beraber Büyük Taarruz’u yönetmek üzere Kocatepe’deki yerini almıştır. Topçuların sabah saat 04.30'da tanzim ateşi ile başlayan harekât, saat 05.00'te önemli noktalara yoğun topçu ateşi ile devam etmiştir. 27 Ağustos sabahı Türk ordusu tüm cephelerde yeniden taarruza geçerek Afyonkarahisar’ı geri almayı başarmıştır. Büyük Taarruz, 30 Ağustos 1922'de gerçekleşen Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile zaferle sonuçlanmıştır.

Death Race 4: Anarşinin Ötesinde filmi, devletin bile durduramadığı kana susamış ölüm yarışlarını konu alır. Filmin hikayesi: Bahisçi Goldberg. Lider Frankenstein. Uzman Çavuş Connor Gibson. Connor, bu topraklarda yandaşlar bulur ve amacı, kanlı toprakların kralı Frankenstein'ı ölüm yarışında yenip onun yerine geçmektir.

"Jumong" (Efsane Prens) dizisinin 1. bölümü, milattan önce 108 yılında geçmektedir. Bölümün bazı olayları: Antik Joseon, Han İmparatorluğu tarafından yenilmiş ve 4 kumandanlığa ayrılmıştır. Göçmenler, Han İmparatorluğu'nun baskısından kurtulmak için başka kabilelere kaçmak zorunda kalmış veya esir olarak tutulmuştur. Hyunto eyaletinde bir turnuva düzenlenir ve bir savaşçı, elçinin boğazına kılıç dayayarak suikast girişiminde bulunur. Bu suikastın planlayıcısı, çoğu esiri kurtaran Damul Ordusu'nun lideri Hae Mo Su'dur. Buyo sarayında, Hae Mo Su'nun başarıları konuşulmaktadır. Geumwa adlı bir prens, Yuhwa adlı bir kadına aşık olur. Hae Mo Su, Yuhwa ile tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Dizi, Kore tarihinin başlangıcı sayılan Jumong hikayesini ele almaktadır.

Çanakkale Cephesi'nin komutanı, farklı dönemlerde farklı kişiler olmuştur: 1913-1915 yılları arasında Osmanlı Devleti’nde Askeri Misyon Heyeti Başkanlığı’na getirilen Otto Liman von Sanders, Çanakkale Savaşı sırasında, bu bölgeyi savunmakla görevli olan 5. Ordu Komutanlığı’na atanmıştır. 25 Nisan 1915 tarihinde başlayan Çanakkale Kara Savaşları’nda Arıburnu Kuzey Komutanı olarak görev yapan ve bu bölgede düşman birliklerini püskürtmeyi başaran Esat Paşa. Mustafa Kemal Paşa, ilk olarak 19. Tümen Komutanı olarak atanmış ve Arıburnu ile Conk Bayırı’ndaki muharebeleri yönetmiştir. Çanakkale Savaşı'nın asıl komutanının kim olduğu konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı kaynaklar, deniz savaşının kazanılması üzerine bu göreve getirilen Liman von Sanders'i öne çıkarırken, diğer kaynaklar savaşın en önemli aşaması olan deniz savaşında komutan olarak Esad Paşa'yı belirtmektedir.

Harp kelimesi, Türkçede "savaş" anlamına gelir. Ayrıca, farklı alanlarda farklı anlamlar da taşır: Müzik aletleri: Arp. Dil bilimi: Harf. Konuşma dili: Israrla belirtmek, geri gelmek gibi anlamlar. Zooloji: Grönland foku.

Kingudamu (Kingdom), Çin'de Savaşan Devletler Çağı'nda geçen ve savaş yetimi Xin ile yoldaşlarının en büyük general olma hayallerini konu alan kurgusal bir hikayedir. Xin ve Piao (Hyo) köle olarak satılmış iki çocuktur. Hikaye, Xin ve yoldaşlarının Çin'i 500 yıl sonra ilk kez birleştirme çabalarını da anlatır. Kingudamu, aynı zamanda 2019 yılında vizyona giren ve bu hikayeden uyarlanan bir canlı çekim filmidir.

"Göremediğimiz Tüm Işıklar" (All the Light We Cannot See), II. Dünya Savaşı sırasında işgal altındaki Fransa'da yolları kesişen Marie-Laure adlı kör bir Fransız kız ile Werner adlı yetim bir Alman çocuğun hikayesini anlatır. Roman, savaşın insanlar üzerindeki yıkıcı etkisini, umudun önemini ve kaybedilenlere duyulan özlemi işler. Kitapta öne çıkan temalar: Görme yetisi ve bağımsızlık: Marie-Laure'un kör olmasına rağmen bağımsız yaşama çabası. Yetenek ve keşif: Werner'in teknik yetenekleri ve keşifleri. Vicdan ve görev: Werner'in savaşın ve vicdanın ağırlığıyla mücadelesi. Eser, 2015 yılında Pulitzer Ödülü dahil birçok ödül kazanmıştır.

Piyade, kara ordusundaki temel muharip sınıftır ve şu görevleri yerine getirir: Ateş ve manevra ile düşmana yaklaşmak ve onu esir almak veya imha etmek. Düşman hücumunu ateş, yakın muharebe ve karşı taarruzla geri atmak. Bir bölgeyi kontrol altında tutmak. Savunma yaparken düşman taarruzunu durdurmak ve tanklarla birlikte taarruz ve karşı taarruz yeteneğine katılmak. Beka tedbirleri almak ve gerektiğinde geri çekilme harekatı uygulamak. Piyade sınıfı, farklı arazi koşullarında görev yapabilmek için çeşitli alt birliklere ayrılmıştır, bunlar arasında mekanize piyade, motorlu piyade, komando, hudut, tanksavar, havan ve hava indirme birlikleri bulunur.

Evet, "Operasyon Valkyrie" gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. "Valkyrie", 2008 yapımı bir politik gerilim ve savaş filmidir. Bu suikast girişimi, "20 Temmuz Planı" veya "Operasyon Valkyrie" olarak da bilinir.

"Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır" sözü, Mustafa Kemal Atatürk tarafından Sakarya Meydan Muharebesi sırasında dile getirilmiş bir askeri stratejidir. Bu söz, şu şekilde açıklanabilir: Hatt-ı müdafaa: Bir ülkenin sınırları içinde savunma yapılmasını ifade eder. Sath-ı müdafaa: Sınırların dışında da tehditlerin savunulması anlamına gelir. Dolayısıyla bu söz, sadece kendi sınırlarını değil, aynı zamanda dost ve kardeş coğrafyaları da korumak gerektiğini vurgular. Ayrıca, bu söz şu şekilde de yorumlanabilir: Küçük, büyük her askeri birlik, bulunduğu mevziden atılabilir. Ancak her birlik, ilk durabildiği noktada tekrar düşmana karşı cephe oluşturup mücadeleye devam eder. Yanındaki birliğin çekilmeye mecbur olduğunu gören birlikler, ona tabi olamaz. Bu strateji, Yunan ordusunun taarruza geçtiği dönemde kullanılmış ve şaşırtmaca yaparak farklı bölgelerdeki birliklerin saldırmasıyla Yunan ordularının büyük bir mağlubiyete sürüklenmesini sağlamıştır.

19 Mayıs 1919'un Kurtuluş Savaşı'nı başlatmasının nedeni, Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkarak milli mücadeleyi örgütlemek için geniş yetkilerle gönderilmiş olmasıdır. Atatürk, Samsun'a çıkışının ardından Havza, Amasya, Erzurum, Sivas ve Ankara güzergahında gerçekleştirdiği eylemlerle işgalci güçlere karşı halkın desteğini alarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır. Ayrıca, 19 Mayıs'ın Kurtuluş Savaşı'nı başlatmasındaki bazı diğer nedenler: Mondros Ateşkes Antlaşması'nın etkileri. Halkın bağımsızlık arzusu. Sosyal dayanışma.

Çöl belgeselleri, çöllerin zorlu ve büyüleyici dünyasını keşfeder. Bu belgeseller genellikle şu konuları işler: Ekosistem ve vahşi yaşam: Gobi Çölü'nün ekosistemi, çöl kaplumbağaları gibi türler. İnsan yaşamı: Sahra Çölü'nde su kaynakları ve insanların çölle ilişkisi, Atacama Çölü'nde yaşamın zorlukları. Kültürel miras: Moritanya'daki tarihi Şinkıt kasabası ve bölgedeki kütüphaneler. Hayatta kalma mücadelesi: Afrika'dan Avrupa'ya çölde yolculuk yapan insanların karşılaştığı zorluklar. Örnek çöl belgeselleri arasında "Çölün Sırları" (2015), "Çölün Kalbi" (2018), "Çölün Ruhu" (2012) ve "Çölün İzleri" (2019) bulunur.

1942 yılında yaşanan bazı önemli olaylar: II. Dünya Savaşı: 23 Ağustos'ta Stalingrad Muharebesi başladı. 9 Ağustos'ta, kuşatma altındaki Leningrad'da Shostakovich'in "Leningrad" isimli 7. senfonisi seslendirildi. 26 Kasım'da, Sovyet ordusu Stalingrad'da Alman ordusuna karşı saldırıya geçti. 20 Aralık'ta, Türkiye'nin Tokat ilinin Erbaa ilçesinde 7,0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Diğer olaylar: 1 Ocak'ta, 26 müttefik ülke "Birleşmiş Milletler Bildirgesi"ni imzaladı. 24 Şubat'ta, ABD'nin Los Angeles kentinde Japonlar tarafından hava taarruzu gerçekleştirildiği zannedilerek taarruz alarmı verildi. 25 Ocak'ta, Tayland, ABD ve İngiltere'ye savaş ilan etti. 22 Mayıs'ta, Meksika, II. Dünya Savaşı'nda müttefiklere katıldı.

Düello yapan ilk kişi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, düellonun tarihçesi antik dönemlere kadar uzanmaktadır. İlk Çağ'da, savaştan önce veya savaş sırasında teke tek çarpışmalar yapıldığı ve bu tür dövüşlerin kabileler arasındaki anlaşmazlıkların çözüm yolu olduğu bilinmektedir. Orta Çağ'da ise düello, Avrupa'da biçim değiştirerek, genellikle soylular arasında onur sorunlarını çözmek için başvurulan bir yöntem haline gelmiştir.

Hekimoğlu İbrahim, 1913 yılında, 26 Nisan'da, köyüne indiği sırada eşini ziyaret ettiği evinde zaptiye müfrezesi tarafından sarılan evde çıkan çatışmada vurularak ölmüştür. Ölümüyle ilgili iki farklı rivayet bulunmaktadır: Çatışma sırasında ateş çemberini yarmayı başarsa da aldığı yaralar nedeniyle fazla uzaklaşamadan vefat etmiştir. Atına atlamış, elini karın bölgesine koyarak aldığı yaralara bastırmış ve Ordu’ya kadar gelerek burada vefat etmiştir. Hekimoğlu İbrahim'in, kendisini takip eden Dadyan Arslan ve müfrezelerden kaçamadığı ve bu şekilde öldürüldüğü de belirtilmektedir.

Akbaş'ın en büyük düşmanı olarak İtilaf Devletleri ve bu devletlerin bölgedeki askeri güçleri gösterilebilir. Akbaş Cephaneliği, Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası Fransız kuvvetleri tarafından korunuyordu ve bu depodan silah ve cephanenin kaçırılması, İtilaf Devletleri'nin prestijine ağır bir darbe vurmuştur. Ayrıca, Akbaş Cephaneliği'nin bir diğer düşmanı da Anzavur Ahmet ve onun kuvvetleri olmuştur. Anzavur, Yenice'de bulunan cephaneliğin ele geçirilmesini sağlamış ve bu durum, cephaneliğin imha edilmesine yol açmıştır.

Çanakkale Savaşı sırasında en çok fotoğrafın nerede çekildiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale Savaşı'nda siperde çekilen ünlü fotoğrafının, Conkbayırı yakınlarındaki 9 numaralı siperde çekildiği tespit edilmiştir. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, bu fotoğrafın çekildiği yeri anıtlaştırmıştır.