Roman

Bram Stoker'ın "Dracula" romanı, Count Dracula adlı vampirin İngiltere'ye gelişi ve burada yarattığı korku ve gizem dolu olayları anlatır. Romanın özeti şu şekilde özetlenebilir: Genç avukat Jonathan Harker, İngiltere'de bir emlak anlaşması için Transilvanya'daki Dracula'nın kalesine gider. Dracula, İngiltere'ye bir gemiyle gelir ve burada yakın arkadaşı Lucy Westenra aracılığıyla genç sosyalite Mina Murray'i etkiler. Lucy öldükten sonra bir vampire dönüşür ve daha sonra Van Helsing ve grubu tarafından yok edilir. Dracula, sonunda öldürülür ve Mina'nın dönüşümü sona erer.

“Satranç” (Schachnovelle), Stefan Zweig'ın aynı adlı romanından uyarlanan bir filmdir ve Nazilere esir düşen bir avukatın hikayesini anlatır. Filmde, Viyana'da gemi seyahati sırasında Nazi'lere esir düşen Josef Bartok, Alman yetkililerle iş birliği yapmayı reddettiği için Gestapo karargahında göz altına alınarak hücre hapsine gönderilir.

"Senden Önce Senden Sonra" kitabı, Jenny Valentine tarafından yazılmış ve Yuzu Kitap tarafından yayımlanmıştır. Kitap, iki yakın arkadaşın trajik bir kaza sonucu hayatlarının nasıl değiştiğini anlatıyor. Kitabın sloganı ise şu şekildedir: "O anın iki yüzü var, Öncesi ve Sonrası. O zamandan beri rüyalarımdan çıkmıyor bu".

"Lüsi" ismi, iki farklı bağlamda kullanılmaktadır: 1. Vedat Türkali'nin "Bitti Bitti Bitmedi" adlı romanında, Lüsi, romanın başkahramanlarından biri olan Tarık'ın aşık olduğu, Ermeni asıllı bir mimar kızı temsil eder. 2. 2014 yapımı "Lucy" adlı filmde ise Lüsi karakteri yer almamaktadır.

Çalıkuşu romanında geçen bazı şarkılar şunlardır: 1. "Baksana Talihe" - Göksel. 2. "Eksik Bir Şey" - Ezginin Günlüğü. 3. "Hasretinle Yandı Gönlüm" - Seha Okuş. 4. "Özür Diliyorum Aşktan" - Semra San. 5. "Gözün Arkada Kalmasın" - Aliye Mutlu. 6. "Bir Sana Bir de Bana" - Baba Zula. Ayrıca, romanda "Contique" ve "Şark Noktürnü" gibi şarkılar da yer almaktadır.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Yaban" romanı, Kurtuluş Savaşı dönemini anlatır.

Kurt Seyit ve Şura romanı, gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Eser, Nermin Bezmen'in dedesinin hayatını anlattığı tarihi bir romandır.

Yüzyıllık Yalnızlık romanı, birçok okuyucu tarafından beğenilmiştir çünkü: 1. Büyülü Gerçekçilik Akımı: Roman, fantastik unsurları gerçekçi bir dille birleştirerek okuyucuları etkilemiştir. 2. Evrensel Temalar: Aile, yalnızlık, kader, sevgi ve kayıp gibi evrensel temaları işlemesi, geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmesini sağlamıştır. 3. Tarihi ve Toplumsal Bağlam: Kolombiya'nın tarihini ve toplumsal değişimlerini yansıtması, eserin hem edebi hem de kültürel bir değer kazanmasını sağlamıştır. 4. Mizahi ve İnce İmalar: Eserde, mizahi bir dil ve ince imalarla dolu bir anlatım kullanılmıştır. 5. Nobel Ödülü: Gabriel García Márquez'in 1982 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanması, romanın edebiyat dünyasındaki itibarını artırmıştır.

"Ballı Çörek Kafeteryası" romanında birden fazla hikaye bulunmaktadır.

Reşat Ekrem Koçu, tarihi roman ve sosyal tarih akımlarına mensuptur.

"Ağır Roman" romanında Kolera semti anlatılmaktadır.

Miguel de Cervantes'in en önemli eseri, modern Avrupa'nın ilk romanı olarak kabul edilen "Don Kişot" adlı eseridir.

Mürebbiye romanı, Hüseyin Rahmi Gürpınar tarafından yazılmış olup, Fransa’da başarısız olduktan sonra İstanbul’a gelen ve bir aile konağına mürebbiye olarak yerleşen Anjeli’nin hikayesini anlatır. Daha önce uyumlu bir hayat süren konağın erkekleri, Anjel’in gelişiyle baştan çıkar ve konaktaki huzur bozulur.

"Kanatsız Kuşlar" dizisi ve romanı farklı anlamlar taşımaktadır: 1. Dizi: "Kanatsız Kuşlar" dizisi, hayata tutunmaya çalışan dört kardeş ve anneleri etrafında dönen bir dram hikayesini anlatmaktadır. 2. Roman: İngiliz yazar Louis de Bernières'in "Kanatsız Kuşlar" romanı ise I. Dünya Savaşı sonrası Fethiye'de farklı din ve etnik kökenlere sahip insanların yaşamlarını konu almaktadır.

“Vatan yahut Silistre” özeti şu şekildedir: Konusu: Eser, Kırım Savaşı sırasında gönüllü olarak orduya katılan İslam Bey ile ona aşık olan Zekiye'nin hikayesini anlatır. Olaylar: İslam Bey, Silistre'nin savunulması için cepheye gider ve Zekiye de erkek kılığına girerek onu takip eder. Sonu: Yaralı İslam Bey, Abdullah Çavuş ve Zekiye ile birlikte düşman cephanesini ateşlemek üzere yola çıkar.

"Sodom ve Gomore" romanı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu tarafından yazılmış olup, işgal altındaki İstanbul'da yaşanan ahlaki çöküntüyü ve toplumsal çürümeyi anlatır. Konu özeti: - Birinci Dünya Savaşı sonrası İstanbul'da geçen eserde, şehir İtilaf Devletleri askerleri tarafından işgal edilmiştir. - İstanbul sosyetesi, İngiliz subaylarına hayranlık duymakta ve onlarla birlikte olmaktan keyif almaktadır. - Leyla'nın nişanlısı Necdet, bağımsızlıktan umudunu kesmiş ve olaylara seyirci kalmıştır. - Romanın sonunda, milli mücadele hareketleri güçlenir ve İstanbul'da bir değişim başlar. Ana fikir: Eserde, zor zamanlarda insanların gerçek yüzlerini gösterdikleri ve her milletin içinde hem fedakar hem de menfaatçi insanların bulunduğu vurgulanır.

"Childhood's End", Arthur C. Clarke'ın 1953 yılında yayımlanan bilim kurgu romanıdır ve insanlığın uzaylılar tarafından işgal edilmesini konu alır. Hikaye özeti: - 20. yüzyılın sonlarında, ABD ve Sovyetler Birliği uzaya ilk aracı gönderme yarışındayken, Dünya'nın başlıca şehirlerinin üzerinde uzaylı uzay gemileri belirir. - Uzaylılar, insanlığın yok olmasını önlemek için dünya işlerini denetlemeye başladıklarını duyururlar ve "Overlord" olarak anılmaya başlanırlar. - Overlord Karellen, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Rikki Stormgren ile görüşür ve insanlığın 50 yıl içinde onların varlığına alışacağını söyler. - Overlordlar sonunda kendilerini gösterdiklerinde, şeytani figürlere benzerler: boynuzlu, kanatlı ve çengelli kuyruklu olarak tasvir edilirler. - Overlordların yönetimi altında insanlık, yaratıcılık pahasına bir altın çağa girer. - Çocuklar telekinetik ve psişik yetenekler göstermeye başladığında, Overlordların gerçek amaçları ortaya çıkar: onlar, daha yüksek bir varlık olan Overmind'ın rehberliğinde insanlığın evrimini teşvik eden bir "köprü tür"dürler. - Çocuklar, tek bir geniş grup bilincine sahip yeni bir tür haline gelirler ve insan ırkı sona erer.

"Çalıkuşu" romanında iki Feride olmasının nedeni, hikayenin farklı zaman dilimlerinde ve farklı koşullarda yaşayan iki Feride'nin hayatını anlatmasıdır. Birinci Feride, okul yıllarında yaramazlıkları ve ağaçlara tırmanması nedeniyle "Çalıkuşu" lakabını alan, hareketli ve duygusal genç bir kızdır. İkinci Feride ise, ilk Feride'nin günlüğünü yazan ve Hayrullah Bey'in vasiyeti üzerine Kâmran'a mektubu teslim eden, olgunlaşmış ve hayat dersleri almış bir öğretmendir.

Yusuf Atılgan'ın "Anayurt Oteli" romanında Zebercet karakterinin intihar etmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Beklediği kadının gelmeyeceğinden emin olması ve bu durumun yarattığı hayal kırıklığı. 2. Cinsel başarısızlığı ve bu durumu kendine yedirememesi. 3. Sosyal fobi bozukluğu ve topluma karışma denemelerinin başarısız olması. 4. Geçmişteki travmalar ve aile içindeki intiharlar (dayısının intiharı gibi). Zebercet, tüm bu bunalımların etkisiyle oteli kapatıp kendini asarak intihar eder.

Miguel de Cervantes, İspanyol edebiyatının en önemli yazarlarından biri olarak kabul edilir çünkü: 1. Don Kişot adlı eseri, modern Avrupa'nın ilk romanı olarak kabul edilir ve Batı edebiyatının klasikleri arasında yer alır. 2. Şövalye romanlarını hicvetmesi ve bu tür edebiyatın özelliklerini alaya alması, Cervantes'in edebi bir devrim yapmasına neden olmuştur. 3. Çok sesli roman kavramı, Cervantes tarafından geliştirilmiş ve bu, romanın farklı bakış açılarından gerçekliği yorumlaması anlamına gelir. 4. Don Kişot, dünyanın en çok okunan ve çevrilen eserlerinden biridir ve 38 dile çevrilmiştir.