OsmanlıDevleti

Memlük Devleti, Osmanlı Devleti'nin hükümdarı Yavuz Sultan Selim tarafından yıkılmıştır.

Zaptiyelerin başı, Osmanlı Devleti'nde Zaptiye Nazırı idi.

Milli varlığa düşman cemiyetlerin amacı, Osmanlı Devleti'nin parçalanması ve bağımsız devletler kurulması olarak özetlenebilir. Bu cemiyetler ayrıca: - İşgalleri engellemenin mümkün olmadığını savunarak direnişe karşı çıkmışlardır; - İtilaf Devletleri ile iyi geçinerek tavizler koparmaya çalışmışlardır; - Halkın gücüne dayanarak değil, güçlü bir devletin koruması altına girmeyi istemişlerdir.

Avarız ve cizye vergileri, Osmanlı Devleti'nde farklı amaçlarla uygulanan iki önemli vergidir. Avarız Vergisi: Olağanüstü durumlarda, özellikle savaş zamanlarında alınan bir vergidir. Cizye Vergisi: Müslüman olmayan tebaadan (gayrimüslimler) alınan baş vergisidir.

İttihat ve Terakki Cemiyeti, çeşitli nedenlerle kapatıldı: 1. Muhalefet ve İç Çekişmeler: Cemiyetin siyasi alandaki tekelci davranışları ve kendisinden yeni siyasi partilerin doğması, mecliste güçlü bir muhalefetin oluşmasına yol açtı. 2. 31 Mart Ayaklanması: 1909'da gerçekleşen ayaklanmanın ardından cemiyetin iktidar üzerindeki kontrolü zayıfladı. 3. I. Dünya Savaşı'na Giriş: Cemiyetin, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun yanında katılmasını sağlaması, iç ve dış politikada tepkilere neden oldu. 4. İktidar Tekelciliği ve Baskı: Cemiyetin, devlet işlerini doğrudan ele alması, orduyu siyasete karıştırması ve muhalifleri sindirmesi, halkın ve bazı devlet adamlarının tepkisini çekti.

Sevr ve Mondros Antlaşmaları arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Mondros bir ateşkes antlaşması, Sevr ise bir barış antlaşmasıdır. 2. Maddelerin detayı ve sayısı. 3. Uygulama durumu.

Osmanlı Devleti'nin fetih siyaseti, çeşitli stratejik ve ideolojik hedeflere dayanıyordu. İşte bu siyasetin örnekler üzerinden analizi: 1. Bursa'nın Fethi (1326): Osmanlılar için ilk kalıcı başkent olan Bursa'nın fethi, Marmara Bölgesi ve Batı Anadolu'daki Bizans topraklarına yönelik stratejik bir hamleydi. 2. Balkanlar'daki Fetihler: Osmanlılar, Balkanlar'da İslamiyet'i yaymak ve siyasi kontrol sağlamak amacıyla fetihler gerçekleştirdi. 3. İstanbul'un Fethi (1453): Konstantinopolis'in fethi, Avrupa ve Asya arasındaki ticaret yollarının kontrolünü Osmanlılara sağladı. 4. Ekonomik Kalkınma: Fetihler, yeni toprakların verimli tarım arazileri ve ticaret yollarına erişim sağlaması nedeniyle ekonomik kaynakları kontrol etme amacı taşıyordu. 5. Merkezi Devletin Güçlenmesi: Her yeni fetih, Osmanlı merkezi otoritesini güçlendirdi ve vergi gelirlerini artırdı. 6. Kültürel ve Toplumsal Adaptasyon: Osmanlılar, fethettikleri bölgelerde yerel kültürlere duyarlılık gösterdi, yerel yönetim şekillerini korudu ve farklı dini ve etnik gruplara tolerans tanıdı.

Jön Türk hareketi, 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı Devleti'nde meşruti düzenin yeniden sağlanması ve padişahın otokrat yönetimine karşı bir tepki olarak başlamıştır. Hareketin başlamasında etkili olan bazı faktörler şunlardır: - Eğitimli genç nesillerin artışı: Modern eğitim kurumlarının gelişmesi, özellikle Askeri Tıbbiye ve Harbiye öğrencileri arasında reform taleplerinin yayılmasına neden olmuştur. - Devlet kadrolarının azaltılması: Hükümetin tasarruf tedbirleri, birçok gencin işsiz kalmasına ve muhalif hareketlere yönelmesine yol açmıştır. - İç ve dış siyasi ortam: Osmanlı hanedanı içindeki anlaşmazlıklar, dış müdahaleler ve toprak kayıpları, muhalefet hareketini besleyici sonuçlar doğurmuştur. Ayrıca, Yeni Osmanlılar gibi önceki reformcu aydınların fikirleri de Jön Türk hareketini etkilemiştir.

Çanakkale Savaşı, İtilaf Devletleri'nin Osmanlı Devleti'ne karşı stratejik hedefleri doğrultusunda başladı. Başlama nedenleri: 1. Boğazların Kontrolü: İtilaf Devletleri, Çanakkale Boğazı'nı ele geçirerek Rusya'ya güvenli bir ikmal yolu açmak istiyordu. 2. İstanbul'un İşgali: Boğazların alınması, Osmanlı'nın başkentinin düşmesi anlamına gelecek ve moral ile stratejik açıdan büyük bir darbe vuracaktı. 3. Almanya'nın Çevrelenmesi: Osmanlı'nın ele geçirilmesi, Almanya'yı çevrelemeyi kolaylaştıracak ve savaşın daha kısa sürede bitmesine olanak tanıyacaktı. Nasıl başladı: Savaş, 19 Şubat 1915'te İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Boğazı'nı bombalamasıyla deniz savaşlarıyla başladı.

Germiyan Beyliği, Osmanlı Devleti tarafından yıkılmıştır. Beylik, 1390 yılında Yıldırım Bayezid tarafından ele geçirilmiş ve Osmanlı idaresi altına girmiştir.

Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı'na Almanya'nın baskısı ve kendi stratejik çıkarları nedeniyle girdi. İşte bazı nedenler: 1. Jeopolitik Konum: Osmanlı'nın jeopolitik konumu, Almanya'nın savaşı geniş bir alana yayarak yükünü hafifletmek istemesine olanak tanıdı. 2. Kapitülasyonların Kaldırılması: İttihat ve Terakki yönetimi, ekonomik baskılardan kurtulmak için kapitülasyonları tek taraflı olarak kaldırdı. 3. Dini ve Siyasi Güç: Osmanlı halifesinin dini ve siyasi gücünün, özellikle İslam coğrafyasında, Almanya tarafından kullanılması planlandı. 4. Yavuz ve Midilli Olayları: Almanya'dan satın alınan Yavuz ve Midilli adlı savaş gemilerinin, padişah ve sadrazamın haberi olmadan Rus limanlarını bombalaması, Osmanlı'nın savaşa girmesine yol açtı.

7. sınıf sosyal bilgiler 2. ünite konuları şunlardır: 1. Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu. 2. Osmanlı Devleti'nde Fetih Siyaseti. 3. Avrupa'daki Gelişmelerin Osmanlı Devleti'ne Etkileri. 4. Osmanlı Devleti'nde Islahat Hareketleri. 5. Seyyahların Gözünden Osmanlı.

Üç hilalli bayrak, Osmanlı Devleti'ne aittir.

Kasr-ı Şirin Antlaşması'nın önemi şu şekilde özetlenebilir: 1. Türkiye-İran sınırının belirlenmesi: Antlaşma, bugünkü Türkiye-İran sınırını büyük ölçüde belirleyerek uzun süreli bir barışı sağlamıştır. 2. Osmanlı'nın toprak kazancı: Bağdat, Basra ve Şehrizor Osmanlı Devleti'ne kalmış, bu da Osmanlı'nın toprak bütünlüğünü ve ekonomik gücünü artırmıştır. 3. Dini hassasiyet: Antlaşmada, İran'da hutbe ve dini toplantılarda Hz. Muhammed ve üç halifeye lanet edilmemesi zorunlu kılınmış, bu da Osmanlı'nın halifelik makamını koruduğunu göstermiştir. 4. Osmanlı'nın üstünlüğünün teyidi: Antlaşma, Osmanlı'nın Safeviler üzerindeki üstünlüğünü pekiştirmiş ve doğu sınırında güvenliği sağlamıştır.

Kapitülasyonlar, Osmanlı Devleti'nin zayıflaması ve ekonomik, siyasi ve adli egemenliğinin azalması nedeniyle kaldırıldı. Kaldırılma nedenleri arasında şunlar da yer alır: - Kapitülasyonlar, Osmanlı maliyesine zarar vermiş ve devletin çöküşüne yol açmıştı. - Yabancıların dokunulmazlık hakkı kazanması, sınır dışı edilememeleri, suç işlediklerinde evlerinin aranamaması ve vergi alınamaması gibi durumlar, iç işlerine müdahaleyi kolaylaştırmıştı. - Lozan Antlaşması ile yeni Türk devletinin bağımsız bir ekonomik yapı kurması hedeflendi. Kapitülasyonlar, 1914 yılında tek taraflı olarak ve Lozan'da yapılan ikili antlaşmalarla tamamen ortadan kaldırıldı.

Paris Konferansı, I. Dünya Savaşı'nı kesin olarak bitirmek ve bozulan dengeyi yeniden kurmak amacıyla toplandı. Konferansın özel amaçları ise şunlardı: - Yenilen devletlerle yapılacak barış antlaşmalarını hazırlamak; - Osmanlı Devleti'nin topraklarını yeniden paylaşmak.

Vakanüvis, Osmanlı Devleti'nde zamanın olaylarını tespit etmek ve yazmakla görevli devlet tarihçisi olarak iş yapardı.

1574 yılında Tunus'u Osmanlı Devleti aldı. Bu fetih, Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa komutasındaki Osmanlı donanmasının taşıdığı Koca Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Tunus'u ele geçirmesiyle gerçekleşti.

Doğu Cephesi, Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılmasından sonra Doğu Anadolu Bölgesi'nde açılmıştır.

Tahrir defteri, Osmanlı Devleti'nde yerleşim birimlerinin, arazilerin ve nüfusun kaydedildiği defterlerdir. Bu defterlerde yer alan bazı bilgiler şunlardır: - köylerin adları; - arazilerin kullanımı; - mülk sahiplerinin isimleri; - nüfus sayımları; - vergi tahsilatı. Tahrir defterleri, devletin toprak yönetimi, nüfus kontrolü ve vergi tahsili gibi konularda bilgi sağlamak için kullanılırdı.