OrganNakli

TP kısaltmasının tıpta birkaç farklı açılımı vardır: 1. Total Parenteral Nutrition (TPN): Aldığı besinleri vücudu emip kullanamayan, ağız yoluyla beslenemeyen hastalara tamamen parenteral olarak besin verilmesi anlamına gelir. 2. Transplantasyon (TP): Organ veya doku nakli işlemlerini ifade eder. 3. Toplam Protein (TP): Laboratuvar testlerinde, kan serumundaki toplam protein miktarını ifade eder.

Canlı vericiden böbrek nakli, aşağıdaki kriterlere uyan hastalara yapılır: 1. Kronik böbrek yetmezliği veya son dönem böbrek hastalığı tanısı almış hastalar. 2. 18-70 yaş aralığında, genel sağlık durumu nakil sonrası süreci kaldırabilecek düzeyde olan bireyler. 3. Aktif enfeksiyon, kanser veya ciddi kalp-damar hastalıkları gibi riskleri olmayan adaylar. 4. Alkol veya madde bağımlılığı gibi tedaviye engel olabilecek durumları bulunmayan hastalar. 5. Kan grubu ve immünolojik uyumun sağlanması. 6. Bağışıklık baskılayıcı ilaçları düzenli olarak kullanmaya uyumlu olan bireyler. Canlı vericiler ise 18 yaş ve üzerinde, sağlıklı bireyler olabilir ve böbrek fonksiyonları normal düzeyde çalışmalıdır.

Ksenogreft ve allogreft arasındaki temel fark, greftin alındığı kaynak türündedir. - Ksenogreft, farklı türler arasında yapılan organ veya doku naklidir. - Allogreft, aynı tür içinde, genetik olarak farklı bireyler arasında yapılan doku veya organ naklidir.

King Faisal Specialist Hospital & Research Centre (KFSHRC), 880'in üzerinde organ nakli gerçekleştirmektedir ve bu nakil türleri arasında robotik cerrahi ameliyatları da bulunmaktadır.

Akciğer nakli için istek gönderildiğinde, aşağıdaki süreçler izlenir: 1. Değerlendirme: Göğüs hastalıkları doktoru, hastayı akciğer nakli merkezine yönlendirir ve fiziksel, psikolojik ve sosyal koşullar değerlendirilir. 2. Uygunluğun Belirlenmesi: Hastanın genel sağlık durumu, diğer organ fonksiyonları, enfeksiyon riski ve nakil sonrası tedaviye uyum kapasitesi göz önünde bulundurulur. 3. Bekleme Listesi: Uygunluk onaylanırsa, hasta nakil listesine alınır ve düzenli kontrol testleri için çağrılır. 4. Cerrahi Müdahale: Donör akciğer bulunduğunda, genel anestezi altında tek veya çift akciğer nakli ameliyatı gerçekleştirilir. 5. Yoğun Bakım ve Sonrası: Ameliyat sonrası hasta yoğun bakımda izlenir, bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanır ve düzenli doktor kontrolü ile rehabilitasyon sürecine girer.

Maymunlar, insana organ nakli için kullanılabilecek bazı organlar sağlayabilir. Ancak, insan-maymun melezi deneyleri etik kaygılar nedeniyle tartışmalıdır ve bu tür çalışmaların yasal düzenlemeleri ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.

Kalsinörin inhibitörleri, bağışıklık sistemini baskılamak için kullanılan bir ilaç grubudur. Başlıca kalsinörin inhibitörleri şunlardır: - Siklosporin: 1983'ten beri kullanılan, en yaygın immünosupresif ilaçlardan biridir. - Takrolimus: Siklosporinden daha güçlü olup, daha az belirgin yan etkilere sahiptir. - Sirolimus: T lenfosit aktivasyonunun ikinci fazını, yani sinyal iletimini ve lenfosit klonal proliferasyonunu etkiler. - Everolimus: Sirolimusun bir analoğudur ve aynı zamanda bir mTOR inhibitörüdür. Bu ilaçlar, organ nakli sonrası reddi önlemek ve otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılır.

Hiperakut terimi, son derece hızlı ve ani bir şekilde gelişen durumları ifade etmek için kullanılır. Bu nedenle, hiperakut durumlar çeşitli tıbbi durumlarda görülebilir: Beyin kanaması: Hiperakut, beyin kanaması olan bir hastanın raporunda, kanamanın hala devam ettiğini belirtmek için kullanılır. Akut solunum yetmezliği: KOAH dışı akut hiperkapnik solunum yetmezliğinde, durumun ani olarak ortaya çıkması hiperakut olarak değerlendirilir. Organ nakli reddi: Hiperakut transplant reddi, organ nakli sonrası alıcının vücudunun nakledilen organa karşı çok hızlı bir bağışıklık tepkisi göstermesi durumudur. Bu tür durumlar genellikle acil tıbbi müdahale gerektirir.

Ufuk Özkan, organ nakline ihtiyaç duymadan karaciğer yetmezliğini atlattığı için organ naklini iptal etti.

"Hasat" kitabı, Tess Gerritsen tarafından yazılmış ve iki farklı yayınevi tarafından yayımlanmıştır: 1. Doğan Kitap tarafından yayımlanan versiyon, organ nakli ve adaletsizlik temalarını işlemektedir. 2. Bilge Kültür Sanat tarafından yayımlanan versiyon ise küçük bir kasabada doğan ve yoksul bir aileden gelen Abby'nin tıp fakültesini bitirip cerrah olma sürecini konu almaktadır.

Alexis Carrel, 1912 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü, damar dikişi ve kan damarları ile organların nakli konusundaki çalışmaları nedeniyle almıştır. Carrel, özellikle vasküler anastomoz (damarları cerrahi olarak birbirine bağlama) tekniklerini geliştirerek, organları alıcı canlılara başarıyla nakletmeyi başarmıştır.

Organ nakli için en az 3 gün bekleme listesi sırası gerekmektedir.

Organ naklinde ölüm riski bulunmaktadır, çünkü bu işlem büyük bir cerrahi müdahale gerektirir ve çeşitli komplikasyonlar içerebilir. Başlıca ölüm riskleri şunlardır: - Organ reddi ve bağışıklık sistemi sorunları: Nakil sonrası bağışıklık sisteminin yeni organı reddetmesi, enfeksiyon riskini artırabilir ve vücudun savunma mekanizmasını zayıflatabilir. - Ameliyat ve iyileşme süreci: Enfeksiyon kapma, uzun süreli hastanede kalma ve iyileşme sürecinin zorluğu gibi faktörler fiziksel olarak zorlayıcı olabilir. Ancak, teknolojik ilerlemeler ve tıbbi gelişmeler sayesinde organ naklinin başarı oranı artmış ve bu riskler minimize edilmiştir.

Organ nakli ve transplantasyon terimleri genellikle aynı süreci ifade etmek için kullanılır, ancak bazı ince farklar vardır: - Organ nakli, bir organın donör vücuttan çıkarılıp alıcı vücuda yerleştirilmesi operasyonunu tanımlar. - Transplantasyon ise daha geniş bir terim olup, organ naklinin yanı sıra dokuların bir vücuttan diğerine nakledilmesini de kapsar.