Obezite

Mide küçültme ameliyatı, vücut kitle indeksi (VKİ) 35 ve üzeri olan kişilere uygulanır. Ameliyat için diğer kriterler ise şunlardır: - En az 3 yıldır obez olmak; - Diyet, spor ve diğer tedavi yöntemlerinin denenmiş ve başarısız olması; - Kronik alkol ya da ilaç bağımlılığının olmaması. Ameliyat kararı, hastanın genel sağlık durumu ve fiziksel gelişimi dikkate alınarak doktor tarafından verilir.

Şişmanlık (obezite) çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Genetik Faktörler: Anne veya babası şişman olan bireylerin şişman olma olasılığı daha yüksektir. 2. Psikolojik Etkiler: Stres ve üzüntü gibi durumlar aşırı yemek yemeye ve şişmanlamaya yol açabilir. 3. Yanlış ve Aşırı Beslenme: Yağlı, tuzlu ve kalorisi yüksek besinlerin ölçüsüz tüketimi şişmanlık riskini artırır. 4. Hareketsiz Yaşam Tarzı: Yeterli miktarda fiziksel aktivite yapmamak, alınan kalorilerin harcanmasını engeller. 5. Hormonal ve Metabolik Bozukluklar: Bazı hastalıklar ve kullanılan ilaçlar şişmanlık nedeni olabilir. Şişmanlık, kalp hastalıkları, şeker hastalığı ve yüksek tansiyon gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Balık etli olmak, bazı açılardan avantajlı olabilir. Yapılan araştırmalar, hafif kilolu kişilerin kanser ve kalp rahatsızlığından ölme riskinin obez ve zayıflara göre daha düşük olduğunu göstermektedir. Ancak, her fazla kilo sağlık riski taşır ve obezite ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, kilo durumunu değerlendirmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek önemlidir.

Şişman yaşlılara "obez" veya "şişko" denilebilir.

Obezite sınırı, vücut kitle indeksi (VKİ) 30 veya daha yüksek olan kişiler olarak kabul edilir. VKİ hesaplamasında, kişinin kilosunun boyunun karesine bölünmesi gerekir.

Obezite ameliyatlarında ölüm riski son derece düşüktür ve yüzde 0,5'in altında olduğu belirtilmiştir. Ancak, her cerrahi operasyonda olduğu gibi obezite ameliyatlarının da riskleri vardır. Ameliyat kararı almadan önce, hastanın sağlık durumu ve ameliyatın faydaları ile riskleri detaylı bir şekilde değerlendirilmelidir.

Mide ameliyatı (tüp mide ameliyatı) için belirli bir kilo sınırı yoktur, ancak genellikle Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 ve üzeri olan kişilere uygulanır. Ayrıca, VKİ 35 ve üzeri olup obeziteye bağlı sağlık sorunları (diyabet, yüksek tansiyon vb.) yaşayan kişiler de bu ameliyat için aday olabilirler. Ameliyat kararı, kişinin genel sağlık durumu ve diğer bireysel faktörler de dikkate alınarak, doktor tarafından verilir.

Şişmanlığın (obezitenin) %25-40'ı genetik faktörlere bağlıdır.

Vücut kitle indeksi (VKİ) 30 ve üzeri olduğunda tehlikeli olarak kabul edilir. VKİ değerlerine göre sağlık durumları şu şekildedir: - 18,5 kg/m² ve altı: Zayıf. - 18,5-24,9 kg/m²: Normal. - 25-29,9 kg/m²: Fazla kilolu. - 40 kg/m² ve üzeri: İleri derecede obez (morbid obez). Sağlık riskleri hakkında kesin bir değerlendirme için bir doktora veya diyetisyene danışmak önemlidir.

Beden Kitle İndeksi (BKİ) yüksek olduğunda, yani 30'un üzerinde olduğunda, obezite olarak değerlendirilir ve bu durum çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunlar arasında: Kalp hastalıkları: Yüksek BKİ, kalp hastalıkları riskini artırır. Diyabet: Tip 2 diyabet gelişme olasılığı daha yüksektir. Yüksek tansiyon: Hipertansiyon riski artar. Solunum problemleri: Uyku apnesi ve horlama gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Eklem ve safra kesesi hastalıkları: Kireçlenme ve safra taşı oluşumu gibi durumlar görülebilir. Ayrıca, yüksek BKİ bağışıklık sisteminin zayıflaması ve besin eksiklikleri gibi riskler de taşır.

Tüp mide ameliyatı, genellikle vücut kitle indeksi (VKİ) 40 ve üzerinde olan, yani morbid obezite tanısı konmuş bireylere uygulanır. Ayrıca, VKİ 35-40 arasında olup obezite ile ilişkili sağlık sorunları (örneğin diyabet, hipertansiyon) bulunan kişiler de ameliyat olabilir. Ameliyat kararı, sadece kiloya değil, hastanın genel sağlık durumu ve diğer bireysel faktörlere de bağlıdır. Kesin değerlendirme için bir genel cerrahi uzmanına danışılması önerilir.

Doymuş yağların fazla tüketilmesi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir: 1. Kalp hastalıkları: Doymuş yağlar, kolesterol seviyelerini artırarak kalp damar hastalıklarının riskini yükseltir. 2. Obezite: Bu yağlar daha fazla kalori sağlar ve tokluk hissini azaltabilir, bu da kilo artışına neden olabilir. 3. Diyabet: Yüksek doymuş yağ alımı, tip 2 diyabet riskini artırabilir. 4. Kanser: Doymuş yağların aşırı tüketimi, kanser oluşumunu tetikleyebilecek serbest radikallerin oluşmasına neden olabilir. Günlük alınan enerjinin en fazla %10'unun doymuş yağlardan gelmesi önerilir.

Genetik obezite, genetik faktörlerin etkisiyle gelişen bir obezite türüdür. Bu durumun nedenleri arasında şunlar yer alır: Genler: Genler, vücudun nasıl yağ depoladığını, iştahı ve metabolizma hızını belirleyebilir. Aile öyküsü: Ailede obezite öyküsü olan bireylerin obez olma olasılığı daha yüksektir. Genetik obezite, diğer obezite türleriyle birlikte değerlendirilerek uygun tedavi yöntemleri belirlenir.

Şişmanlık ve obezite arasındaki fark şu şekildedir: - Şişmanlık, normalden daha fazla yağ depolanması nedeniyle oluşan bir durumdur. - Obezite ise, vücut ağırlığının normalden çok daha fazla olması ve vücut kitle indeksinin (VKİ) 30'un üzerinde olması durumudur. Obezite, daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir obezite türüdür.

BMI (Vücut Kitle Endeksi) 30 ve üzeri obez kategorisini ifade eder.

Obezite ameliyatı, genellikle vücut kitle indeksi (VKİ) 40 ve üzeri olan bireylere yapılır. Ayrıca, VKİ 35 ve üzerinde olup obeziteye bağlı sağlık sorunları bulunan kişiler de bu cerrahiye aday olabilir. Ameliyat kararı, kişinin genel sağlık durumu, yaşı ve diğer bireysel faktörler de dikkate alınarak, doktor tarafından verilir.

Obezitenin en büyük nedeni, alınan kalori miktarının harcanan kaloriden fazla olmasıdır. Bu durumun başlıca sebepleri şunlardır: 1. Dengesiz ve aşırı beslenme: Yüksek kalorili, işlenmiş gıdalar ve fast-food tüketimi kilo alımını hızlandırır. 2. Fiziksel aktivite eksikliği: Hareketsiz yaşam tarzı, vücudun harcadığı enerji miktarını düşürerek kilo alımına neden olur. 3. Genetik faktörler: Genetik yapı, bireyin metabolizma hızı ve yağ depolama eğilimini etkiler. 4. Hormonal bozukluklar: Tiroid hastalıkları gibi hormonal sorunlar kilo alımını artırabilir. 5. Psikolojik etkenler: Stres ve duygusal yeme alışkanlıkları da obezitenin psikolojik nedenleri arasında yer alır.

Her gün abur cubur tüketmek, sağlık üzerinde çeşitli olumsuz etkilere yol açabilir: 1. Diyabet Riski: Yüksek şeker içeriği, insülin direncini artırarak tip 2 diyabet riskini artırabilir. 2. Hipertansiyon: Hazır abur cubur ürünlerindeki yüksek tuz miktarı, kan basıncını artırarak hipertansiyon riskini yükseltebilir. 3. Kalp Hastalıkları: Trans yağlar ve kötü kolesterol (LDL) artışı, kalp hastalıkları riskini artırabilir. 4. Obezite: Sık abur cubur tüketimi, obeziteye ve buna bağlı sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilir. 5. Enerji Dalgalanmaları: Abur cuburlardaki yüksek şeker ve düşük besin değeri, enerji seviyelerinde hızlı dalgalanmalara neden olabilir, bu da genel olarak yorgunluk hissine yol açabilir. Sağlıklı bir yaşam için dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri önemlidir.

Boy kilo endeksi (VKİ) 18,4'ün altında olması durumunda tehlikeli olarak kabul edilir. VKİ değerleri ve anlamları şu şekildedir: - 0 - 18,4: Zayıf, sağlık açısından risk oluşturabilir. - 18,5 - 24,9: Normal, ideal kiloda olduğunu gösterir. - 25 - 29,9: Fazla kilolu, obezite riski artar. - 30 - 34,9: Şişman (obez), sağlık sorunları için yüksek risk. - 45 ve üstü: Aşırı şişman (aşırı obez), ciddi sağlık sorunları riski çok yüksektir. Tehlikeli VKİ değerlerinde bir sağlık kuruluşuna başvurarak hekim veya diyetisyen kontrolünde kilo kontrolü yapılması önerilir.

Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 30 olduğunda, kişi birinci derece obez olarak sınıflandırılır. VKİ 30 ve üzeri olan bireylerin, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet ve diğer kronik hastalıklar gibi sağlık sorunları yaşama olasılığı daha yüksektir. Bu durumda olan kişilerin, bir diyetisyen eşliğinde kilo vermeleri önerilir.