Nöroloji

Tolperisone, merkezi etkili bir kas gevşetici olup, nörolojik hastalıklara bağlı olarak gelişen artmış kas tonusu ve spastisite tedavisinde kullanılır. Bu hastalıklar arasında: piramidal yol hasarı; multipl skleroz; miyelopati; ensefalomiyelit; serebral palsi (Little hastalığı) bulunur. Ayrıca, spondiloz, spondiloartroz, büyük eklemlerin artrozu, ekstremite damarlarının tıkayıcı aterosklerozu, diyabetik anjiyopati, tromboanjiitis obliterans, Raynaud sendromu, ağrılı refleks kas spazmı ve gerilim tipi baş ağrısı gibi durumlarda da kullanılabilir. Tolperisone'un tam çalışma mekanizması bilinmemekle birlikte, beyin ve omurilikte sinir uyarılarını azaltarak kas kasılmasını ve sertliğini hafiflettiği düşünülmektedir. Tolperisone içeren ilaçlar, çeşitli ticari isimlerle (Mydocalm, Musclex, Viveo vb.) farklı ülkelerde (Bulgaristan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya) mevcuttur. Tolperisone kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Parkinson hastalığında beyin pili, son çare olarak kabul edilmez. Beyin pili, ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı veya yoğun yan etkiler geliştiği durumlarda uygulanan bir cerrahi tedavi yöntemidir. Parkinson hastalığının kesin bir tedavisi yoktur; uygulanan tedaviler hastalığı tamamen ortadan kaldırmaz, ancak semptomları hafifletir.

Preeklamptik hastalarda hiperaktif refleksler görülebilir. Preeklampsi belirtileri arasında ayrıca bradikardi ve bradipne (yavaş nefes alma) de yer alır. Preeklampsi şüphesi veya tanısı olan bir hastanın, bir sağlık profesyoneline danışması önemlidir.

Küme tipi baş ağrısı, migren kadar yaygın olmasa da, bilinen en şiddetli ağrılardan biridir ve "intihar baş ağrısı" olarak da anılır. Tehlike açısından, küme tipi baş ağrıları genellikle hayati bir tehlike barındırmaz, ancak yaşam kalitesini ciddi şekilde bozabilir. Bazı durumlarda, şiddetli baş ağrıları, damar genişlemesi, anevrizma veya beyin tümörünün habercisi olabilir.

Diensefalonun bölümleri şunlardır: Talamus. Hipotalamus. Epitalamus. Subtalamus (pretalamus). Metatalamus. Ayrıca, diensefalon iki ana bölüme ayrılır: 1. Pars dorsalis diencephali. 2. Pars ventralis diencephali.

Denerve sinirin tamamen iyileşmesi mümkün olmayabilir, ancak bazı durumlarda iyileşme sağlanabilir. Denerve sinirin iyileşme süreci şu şekilde ilerler: İlk 3-6 ay: Çoğu olguda kendiliğinden iyileşme görülebilir. 1-3 ay: İdeal reinnervasyon beklentisi bu dönemdir. 3 yıldan sonra: Reinnervasyon beklenmez. Elektrostimülasyon (EMS) gibi yöntemler, denerve kasın dokusal bütünlüğünü korumada ve fibrozis sürecini önlemede faydalı olabilir. Uzun süreli denervasyon, kaslardaki kök hücre sayısını azaltabilir ve kasın rejenerasyon kabiliyetini olumsuz etkileyebilir.

Globus pallidus (GP), beyinde yer alan ve gönüllü hareketlerin düzenlenmesinde rol oynayan bir yapıdır. Başlıca işlevleri: Hareket kontrolü: GP, bilinçli ve gönüllü hareketleri düzenler. Limbik-somatik motor arayüzü: GP, dorsal striatopallidal kompleksinden gelen hareketlerin planlanması ve engellenmesinde görev alır. Cognition ve motivasyon: GP, kortikal alanlarla bağlantı kurarak motivasyon ve biliş gibi işlevleri destekler. GP'deki dengesizlikler, titreme, ani hareketler, distoni, kore ve ilerleyici motor zayıflık gibi hareket bozukluklarına yol açabilir.

Kardiyoembolik inme, kalp kaynaklı trombüs sonucu oluşan beyin iskemik enfarktudur. Tüm iskemik inmelerin %20’sini oluşturur. Kardiyoembolik inmenin sık görülen risk faktörleri: atriyal fibrilasyon; yakın zamanda geçirilmiş miyokard infarktüsü; mekanik protez kapak; dilate kardiyomiyopati; romatizmal mitral stenoz. Kardiyoembolik inme tanısı için beyin görüntüleme, elektrokardiyografi, ekokardiyografi ve ritim Holter monitörizasyon gibi ayrıntılı incelemeler gereklidir.

İTÜ BBB, İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi'nin kısaltmasıdır. İTÜ Bilgisayar ve Bilişim Fakültesi, 2010 yılında kurulmuş olup, bilgisayar mühendisliği, yapay zeka ve veri mühendisliği, siber güvenlik mühendisliği gibi bölümleri içermektedir.

İnme geçiren bir hastanın ölmesinin birkaç nedeni olabilir: Beyin dokusunun hasar görmesi. Zamanında müdahale edilmemesi. Kalıcı yetenek kayıpları. İnme, tıbbi bir acil durumdur ve ölüm riskini azaltmak için belirtilerin fark edilmesi halinde derhal acil servise başvurulmalıdır.

Koroid pleksusta "sağda" ifadesi, beynin sağ yan ventrikülünde koroid pleksus kistinin varlığını ifade edebilir. Koroid pleksus kistleri, genellikle gebeliklerin %2'sinde görülen, beyin omurilik sıvısı ile dolu oluşumlardır. Koroid pleksus kistinin varlığı, başka anomalilerle birlikte olduğunda genetik inceleme ve kromozom analizi gerekebilir. Kesin tanı ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Hayır, nöro ve nöroşirurji aynı değildir. Nöro, sinir sistemi anlamına gelir ve nöroloji, nöroradyoloji gibi alanları kapsar. Nöroşirurji ise beyin, sinir ve omurilik cerrahisi kökenli hastalıkların cerrahi tedavisiyle ilgilenen tıp dalıdır. Nöroloji, cerrahi olmayan girişimsel yöntemlerle tedavi sağlarken, nöroşirurji tedavi için cerrahi yöntemlere başvurur.

Alzheimer hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Bu tedavi yöntemleri şunları içerir: İlaç tedavisi: Kolinesteraz inhibitörleri ve memantin gibi ilaçlar kullanılır. Terapi ve destekleyici tedaviler: Bilişsel ve davranışsal terapiler, fiziksel terapi ve psikolojik danışmanlık. Yaşam tarzı değişiklikleri: Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve sosyal faaliyetlerde bulunma. Bu yöntemlerle hastaların yaşam kalitesi artırılabilir.

Glutamat reseptörleri dört ana aileye ayrılır: 1. AMPA Reseptörleri: Çabuk uyarma için uzmanlaşmış iyonotropik reseptörlerdir. 2. Kainat Reseptörleri: AMPA reseptörlerine benzer, ancak daha az bulunur. 3. NMDA Reseptörleri: İyonotropik olup, kalsiyum geçirgenliği vardır. 4. Metabotropik Glutamat Reseptörleri: G-protein reseptörleridir, ikinci haberci sistemleri aracılığıyla etki gösterir. Bu reseptörler, glutamatın sinir hücreleri arasında iletişim kurmasını ve çeşitli sinirsel süreçleri etkilemesini sağlar.

Elektrodiagnostik testlerde görülen bazı reaksiyonlar şunlardır: Fonksiyonel görme kaybı reaksiyonları. Dejenerasyon reaksiyonları. 2. motor nöron hastalıklarında görülür ve üç türü vardır: Kısmi dejenerasyon. Tam dejenerasyon. Kesin dejenerasyon. Anormal reaksiyonlar. Elektrodiagnostik testlerde görülen reaksiyonlar, testin yapıldığı organa ve hastalığın türüne göre değişiklik gösterebilir.

Sitikolin ve fosfatidilserin beyin sağlığını ve bilişsel fonksiyonları destekleyen bileşenlerdir. Sitikolinin temel faydaları: Hafızayı güçlendirir. Dikkat ve konsantrasyonu artırır. Beyin travmalarında iyileşmeyi destekler. Nöroprotektif etki gösterir. Enerji seviyelerini artırır. Fosfatidilserinin faydaları: Bilişsel fonksiyonları destekler. Stres ve ruh halini düzenleyebilir. Egzersiz performansını destekleyebilir. Hücresel fonksiyonları ve zar bütünlüğünü destekleyebilir. Herhangi bir takviye kullanmadan önce doktora danışılması önerilir.

Fasiyal paralizi, tıpta yüz felci olarak bilinir ve yüz kaslarını kontrol eden sinirin hasar görmesi sonucu yüzün bir kısmında hareket kaybına yol açan bir durumdur. Fasiyal paralizinin bazı türleri: Santral yüz felci: Beynin kontrol merkezlerindeki hasar sonucu ortaya çıkar, genellikle yüzün alt kısmını etkiler. Periferik yüz felci: Yüz sinirinin beyinden çıktıktan sonra herhangi bir noktada doğrudan hasar görmesiyle meydana gelir, yüzün hem alt hem de üst kısmını etkiler. Fasiyal paralizinin bazı nedenleri: viral enfeksiyonlar; stres ve yorgunluk; travma; bilinmeyen nedenler (Bell paralizisi). Fasiyal paralizinin bazı belirtileri: hareket kaybı; göz kapanamama; tat kaybı; ağrı ve hassasiyet. Tedavi, altta yatan nedenin tespiti ve ona yönelik müdahaleyi gerektirir.

Klinik izole sendromda (KİS) oligoklonal bantların (OKB) oluşmasının nedeni, santral sinir sisteminde anormal bir humoral immün yanıtın bulunmasıdır. OKB oluşumunun bazı nedenleri: Multiple skleroz (MS). Altta yatan kronik merkezi sinir sistemi (MSS) enfeksiyonları. Nöropatiler ve viral enfeksiyonlar. Ayrıca, OKB'nin hastalık sürecinde varlığını koruduğu gösterilmiştir.

Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Terzi'dir. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Murat Terzi, aynı zamanda OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı olarak görev yapmaktadır.

Dil ve konuşma terapisinde EMG'nin nasıl kullanıldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, EMG'nin (Elektromiyografi) genel olarak kasların ve sinirlerin elektriksel aktivitesini ölçmek için kullanıldığı bilinmektedir. EMG'nin kullanım alanlarından bazıları şunlardır: kas zayıflığı, ağrı, seğirme ve uyuşma gibi semptomların nedenini belirlemek; sinir sıkışması, sinir hasarı ve kas hastalıklarını teşhis etmek; omurilik ve periferik sinir sistemi ile ilgili sorunları değerlendirmek. EMG testi, iki aşamadan oluşur: 1. Yüzey elektrotları ile ölçüm: Sinirlerin kaslara ilettiği elektriksel uyarılar kaydedilir. 2. İğneli EMG: Kasların içine yerleştirilen iğne elektrotları ile daha detaylı inceleme yapılır.