Namaz

Farza sonradan katılmak, yani imama namazın bir kısmından sonra uymak şu şekilde olur: 1. Sabah ve Akşam Namazları: Eğer kişi bu namazların farzını kılmaya başlamışken cemaat için kamet getirilirse, namazını keserek cemaate uyar. 2. Öğle Namazı: Öğle namazının farzını kılmaya başlamış ve bir rekâtını kılmışsa, diğer rekâtları da tamamlayarak selam verip namazdan çıkar ve imama uyar. 3. Genel Durum: İmama yetişen kimse, bütün rekâtlarda rükû ve secdeye imamdan önce varmışsa, kıraatsiz olarak bir rekât namaz kılması gerekir.

"Rükû" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Dinî terim olarak: Namaz sırasında kıraatten sonra öne doğru eğilip ellerle diz kapaklarını tutarak baş ve sırtı düz hâle getirme. 2. Genel anlam olarak: Öne doğru eğilme.

İslam'ın 5 şartından hiçbiri diğerinden daha önemli değildir, çünkü bu şartlar bir bütün olarak İslam dininin temelini oluşturur. Bu şartlar şunlardır: 1. Kelime-i Şehadet getirmek. 2. Namaz kılmak. 3. Oruç tutmak. 4. Zekat vermek. 5. Hacca gitmek.

Ayn harfi, Kur'an-ı Kerim'de Ömer-ül-Fârûk'un namaz kıldırırken ayakta okumayı bitirip rükû'a eğildiği yeri gösteren işaret olarak anlam taşır.

Evet, namazda veya oruçta niyet etmek sadece kalben yeterli olabilir. Namazda niyet, kalbe ait bir iş olup, dil ile söylenmesi zorunlu değildir ve namaza engel bir durum yaratmaz. Oruçta ise niyetin dil ile ifade edilmesi mendup (güzel görülen) olarak kabul edilir, ancak kalpten niyet edilmiş olması orucu geçerli kılar.

İmama uyan kişi (muktedi), namaz sırasında imamın yaptığı fiilleri aynen gerçekleştirir. Bu kapsamda: Rüku, secde ve doğrulma gibi fiillerde imama iştirak eder, bunları imamdan önce yapmaz. Kıraat (Fatiha ve zammı sure) dışındaki iftitah ve intikal tekbirlerini, rüku ve secde tesbihlerini, son oturuşlardaki salavat ve duaları tek başına kıldığı gibi okur. İmamın okuması, cemaatin okuması yerine geçer; muktedi sadece dinler. Ayrıca, imama uymaya niyet etmek ve bu niyeti dil ile ifade etmek de müstehaptır.

Müdrik kelimesi, cemaatle kılınan namazın tamamını imamla birlikte kılan kimse anlamında kullanılan bir fıkıh terimidir.

İşrak ve duhâ vakitleri aynı değildir, ancak birbirleriyle ilişkilidirler. İşrak namazı, güneşin doğuşundan ve yükselmesinden sonra kılınan nafile bir namazdır. Duhâ namazı ise, güneşin doğuşundan yaklaşık 40-50 dakika geçmesinden itibaren öğle vaktine kadar kılınabilen bir namazdır. Dolayısıyla, duhâ namazı işrak namazının bir devamı olarak kabul edilebilir.

Cumaya geç kalan keşiş ifadesi, muhtemelen mesbûk kavramını kastediyor olabilirsiniz. Mesbûk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip, ilk rekâtın rükûundan sonra imama uyan kişiye denir.

Fecrin doğuşu, sabah namazının vakti olan ikinci fecrin oluşmasıyla başlar. Bu vakit, sabaha karşı doğu ufkunda yayılmaya başlayan bir aydınlıktan ibarettir ve yatsı namazının vaktinin çıktığını gösterir.

2. ve 3. rekatta oturuş, namaz sırasında şu şekilde gerçekleştirilir: 1. 2. Rekatta Oturuş: Namazın ikinci rekâtında, sağ ayak dik bir şekilde, sol ayak ise altına alınarak oturulur. 2. 3. Rekatta Oturuş: Namazın üçüncü rekâtında, ikinci rekâttaki gibi oturulur ve Ettahiyyâtü, Salli, Bârik ve Rabbenâ duaları okunur.

Sağlık nedeniyle cumaya gidilmemesi durumunda, kişinin günahkâr olacağı kabul edilir. Ancak, salgın hastalıklar gibi insan hayatını tehdit eden durumlarda, cemaatle namaz kılmanın tehlikeli olduğu rapor edilirse, buna uymak gerekir ve o günkü cuma namazı yerine öğle namazı kılınır.

Vakıa Suresi her gün akşam namazlarından sonra okunması tavsiye edilmiştir. Bunun dışında, farz namazlarından sonra veya dua saati geldiğinde de okunabilir.

Namazda kaşınma hissi, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Cilt Kuruluğu veya Alerji: Cilt kuruluğu veya alerjik reaksiyonlar kaşıntıya yol açabilir. 2. Giyim: Yünlü veya sentetik kumaşlardan yapılan giysiler kaşıntıya neden olabilir. 3. Huzursuzluk ve Stres: Namaz sırasında yaşanan huzursuzluk veya stres de kaşınma hissini tetikleyebilir. Bu durumlar, namazın huşusunu bozabilir ve gereksiz hareketlere yol açabilir.

İmsâkiye katalog, Ramazan ayında kullanılan ve illere göre namaz, oruç ve iftar saatlerini gösteren bir promosyon ürünüdür. Bu kataloglar, genellikle işletmeler tarafından reklam amaçlı olarak da kullanılır ve üzerinde logo ve adres bilgileri yer alır.

Namazlık için keçe tabanlı seccadeler kullanılmaktadır.

Tahmid ve tesmi namaz sırasında belirli rek'atlarda yapılır: 1. Tesmi (Semiallahü limen hamideh) rükûdan doğrulurken söylenir. 2. Tahmid (Rabbenâ leke'l-hamd) tesmi'den sonra söylenir.

İmama uyan kişi, namazın başında Fatiha suresini ve ardından okunan ayet veya sureyi okumaz. Ancak, imam sessiz okurken, imama uyan kişi namaz başından itibaren Fatiha suresini ve sureyi okur.

Ufkun kaybolması, akşam namazının vaktinin sonunu işaret eder ve güneşin batışından sonra gerçekleşir.

Namazda rükuda iki ayak arasının dört parmak açık olmasının sebebi, bu durumun huşuya daha yakın olmasıdır.