Miras

Veraset ilamını (mirasçılık belgesini) kimler alabilir: Yasal mirasçılar. Atanmış mirasçılar. Vasiyetname alacaklıları. Murisin alacaklıları. Mirasçılık sıfatını yitirenler. Veraset ilamı, yasal mirasçılar, atanmış mirasçılar veya vasiyetname alacaklıları tarafından noterlikten veya sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Veraset ilamı almak için süre sınırı yoktur; miras bırakanın ölümünden sonra her zaman talep edilebilir.

Dul bir kadın, ablasından miras alabilir. Miras hukuku, yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olmak üzere iki tür mirasçı kabul eder. Yasal mirasçılar, miras bırakanın iradesine bağlı olmayan ve kanunen mirasçı sayılan kişilerdir. Atanmış mirasçılar, miras bırakanın özgür iradesiyle vasiyetname yoluyla mirasının bir kısmını veya tamamını bıraktığı kişilerdir. Eğer miras bırakanın birinci ve ikinci derecede yasal mirasçısı yoksa, miras üçüncü derecedeki büyükanne ve büyükbabaya kalır. Miras paylaşımı için ilk olarak kimlerin mirasçı olduğunun tespit edilmesi gerekir.

Bağış ve miras yoluyla edinilen malların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancı olarak vergilendirilmez.

Muvafakatname aşağıdaki durumlarda istenir: Çocukların yurt dışına çıkışı: 18 yaş altı çocukların tek başına veya bir ebeveynle yurt dışına çıkması için ebeveynlerden muvafakatname gereklidir. Miras ve taşınmaz işlemleri: Bir taşınmazın devri, satışı veya kiralanması işlemlerinde, özellikle miras yoluyla devir söz konusuysa, muvafakatname talep edilebilir. Sağlık ve tıbbi müdahaleler: Özellikle reşit olmayan bireyler için, tıbbi müdahaleye onay verme sürecinde muvafakatname gereklidir. İş ve ticari işlemler: Şirketlerde ve ticari ilişkilerde, yetki devri veya temsil yetkisi gibi durumlarda muvafakatname istenebilir. Diğer durumlar: Konut kredisi kullanımında bankaların, müşterilerin eşlerinden talep ettiği durumlar gibi çeşitli resmi işlemler için de muvafakatname gerekebilir.

Muris muvazaası davasında zamanaşımı yoktur. Bu tür davalar, ayni hakka ilişkin olduğu için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir.

3 aylık reddi miras süresini kaçıran kişi, aşağıdaki yollardan bazılarını deneyebilir: Mirasın hükmen reddi. Borca batıklık iddiası. İrade bozukluğu veya hata nedeniyle ret talebi. Mahkemeye başvuru. Bu süreçte bir avukata danışmak faydalı olabilir.

Mirasın hükmen reddi şartları: 1. Miras bırakanın ölüm tarihinde borçlarını ödemekten aciz olması. 2. Bu durumun açıkça belli veya resmen tespit edilmiş olması. Açıkça belli olma, miras bırakanın ekonomik durumunun çevresi tarafından bilinmesini ifade eder. Resmen tespit edilme, miras bırakan hakkında aciz vesikası alınması, iflas etmesi, konkordato ilan etmesi veya mallarına haciz konulması gibi durumları kapsar. Mirasçılar, bu şartlar oluştuğunda herhangi bir beyanda bulunmalarına gerek kalmadan, karine olarak mirası hükmen reddetmiş sayılırlar.

Reddedilen miras, miras reddi süresi olan üç ay geçtikten sonra tekrar talep edilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesine göre, miras, miras bırakanın ölümünden itibaren üç ay içinde reddedilebilir. Önemli sebeplerin varlığı halinde, sulh hakimi bu süreyi uzatabilir. Miras reddi işleminin geri alınması mümkün değildir, ancak hata, hile veya tehdit durumunda reddi miras kararının iptali talep edilebilir.

Evet, evlat edinilen çocuk miras alabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 500. maddesine göre, evlatlık ve altsoyu, evlat edinene kan hısımı gibi mirasçı olur. Miras hakkı kazanmak için, evlat edinme işleminin resmi olarak tamamlanmış olması gerekir.

Vasiyet yapmak için üç yöntem bulunmaktadır: 1. Resmi Vasiyetname: Noter, sulh hakimi veya yetkili memur huzurunda, iki tanığın katılımıyla düzenlenir. 2. El Yazılı Vasiyetname: Vasiyetnamenin tamamı, tarih ve imza vasiyetçiyi el yazısı ile yazılmış olmalıdır. 3. Sözlü Vasiyetname: Yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlarda, iki tanığa sözlü beyanla yapılabilir. Vasiyet yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip olmak ve 15 yaşını doldurmuş olmak gereklidir.

Küfürbaz Haydo'nun miras davasının sonucuna dair güncel bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, konuyla ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: 2023 yılında, ünlü şarkıcı Haydar Küfürbaz'ın vefat ettiği ve milyonlarca liralık bir miras bıraktığı belirtilmiştir. Miras, yakın akrabaları arasında paylaşılmak üzereyken, Küfürbaz'ın eski eşinin açtığı miras davası gündeme gelmiştir. Avukatlar, yasal evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte eşlerin mal rejiminin tasfiye edilmesi gerektiğini savunmuştur. Miras davasının İstanbul Aile Mahkemesi'nde görüleceği ve sürecin henüz başında olduğu belirtilmiştir.

Tenkise tabi tasarruflar, miras bırakanın saklı payları ihlal eden karşılıksız kazandırmalarıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 565. maddesinde belirtilen tenkise tabi tasarruflar şunlardır: Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yaptığı sağlararası kazandırmalar; Geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi; Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar; Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yaptığı bağışlamalar; Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.

Tenkise tabi tasarruflar, miras bırakanın saklı payları ihlal eden karşılıksız kazandırmalarıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 565. maddesinde belirtilen tenkise tabi tasarruflar şunlardır: Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yaptığı sağlararası kazandırmalar; Geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi; Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar; Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yaptığı bağışlamalar; Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar.

Reddi miras, yasal mirasçılar için miras bırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren üç ay içinde yapılmalıdır. Mirasın hükmen reddi durumunda ise süre sınırlaması yoktur; mirasçılar, her zaman alacaklılara karşı terekenin borca batık olduğunu tespit davası açabilir. Önemli sebeplerin varlığı halinde, sulh hakimi bu süreleri uzatabilir.

Veraset beyannamesi, farklı durumlara göre belirli süreler içinde verilmelidir: Ölüm Türkiye'de meydana gelmişse: Beyanname, ölüm tarihini takip eden 4 ay içinde verilmelidir. Ölüm yabancı bir memlekette meydana gelmişse: Mükellefler Türkiye'de bulunuyorsa: Beyanname, ölüm tarihini takip eden 6 ay içinde verilmelidir. Mükellefler ölenin bulunduğu memlekette bulunuyorsa: Beyanname, ölüm tarihini takip eden 4 ay içinde verilmelidir. Mükellefler ölenin bulunduğu ülkenin dışında başka bir yabancı memlekette bulunuyorsa: Beyanname, ölüm tarihini takip eden 8 ay içinde verilmelidir. Gaiplik halinde: Gaiplik kararının ölüm siciline işlendiği tarihi takip eden 1 ay içinde beyanname verilmelidir. İvazsız intikallerde: Malların hukuken iktisap edildiği tarihi izleyen 1 ay içinde beyanname verilmelidir. Yarışma ve çekilişlerde: İkramiye kazananlardan kesilen veraset ve intikal vergisine ilişkin beyanname, yarışma ve çekilişin yapıldığı günü takip eden ayın 20. günü akşamına kadar verilmelidir.

Reddi mirasta mallara el konulmaz. Mirasın reddi, mirasçının ölümü üzerine mirasçı, ölenin tüm malvarlığı ile çeşitli borç ve alacak hesaplarını kabul etmeyi reddetmesidir. Ancak, mirasın reddi sonrasında kişinin varlıkları korunur ve miras bırakanın borçlarını da devralmaz.

Terekenin tespiti davası, bir kişinin vefat etmesi durumunda geride kalan malvarlığının doğru ve eksiksiz şekilde tespit edilmesi amacıyla açılan bir hukuki süreçtir. Bu dava ile: Miras bırakanın aktif ve pasif malvarlığı değerleri belirlenir. Net tereke miktarı hesaplanır. Mirasçılar arasında mirasın nasıl paylaşılacağına ilişkin temel oluşturulur. Mirasçıların hakları korunur ve potansiyel anlaşmazlıkların çözümü sağlanır. Terekenin tespiti davası, mirasçılardan biri veya hepsinin talebi üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak açılır.

Türkülerin önemli olmasının bazı nedenleri: Kültürel bellek: Türküler, bir halkın yaşam biçimini, geleneklerini, acılarını ve sevinçlerini taşır. Tarihsel hafıza: Tarih, türküler aracılığıyla bir halkın hafızasında yaşar. Toplumsal bilinç: Türküler, bireyler arasında bağ oluşturur ve toplumsal dayanışmayı artırır. Protesto ve isyan: Toplumsal adaletsizliklere ve zulümlere karşı ses olur. Dil ve sanat: Türkülerde kullanılan dil, halkın günlük yaşamında kullandığı samimi ve içten bir dildir. Evrensellik: Aşk, ölüm, mutluluk gibi temalar dünyanın her yerindeki insanlar tarafından anlaşılabilir.

Düşes unvanı genellikle evlilik veya doğuştan gelme yoluyla kazanılır. Evlilik yoluyla: Düşes unvanı, eşinin soylu bir aileden gelmesi durumunda evlilik yoluyla kazanılabilir. Doğuştan: İsveç kraliyet ailesinin tüm üyeleri doğumda düşes unvanını alır.

Veraset ve intikal vergisi beyannamesi vermek için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı) Alımı: Bu belge, noter veya sulh hukuk mahkemesinden alınır. 2. Gerekli Belgelerin Hazırlanması: Veraset ilamı, nüfus kayıt sisteminden alınan vefat eden kişinin son ikametgâhını gösterir belge, vasiyetname, miras mukavelenamesi, borç ve masraflara ait belgeler, ticari bilanço, gelir tablosu veya işletme hesabı özeti gibi belgeler hazırlanır. 3. Beyannamenin Doldurulması: İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden veya ilgili vergi dairesine giderek beyanname doldurulur. 4. Beyannamenin Sunulması: Beyanname, vefat edenin son ikametgâhının bulunduğu yerdeki vergi dairesine verilir. Türkiye dışında gerçekleşen ölümlerde, Türkiye’de bulunan mirasçılar için beyanname verme süresi 6 ay, mirasçının ölen kişiyle aynı ülkede bulunması durumunda 4 ay, farklı bir ülkede bulunması durumunda ise 8 aydır. Beyanname verme süresi içinde vergi dairesine başvurulmaması durumunda cezai işlem uygulanabilir.