Mevlana

"Kapıyı çalanın kim olduğunu kim söylüyor?" sorusuna yanıt bulunamadı. Ancak, "Kapıyı Çalan Kimdir" adlı bir türkü olduğu bilinmektedir.

Konya'nın en büyük evliyası olarak Mevlana Celaleddin Rumi kabul edilir. Mevlana, 1207 yılında Horasan'ın Belh şehrinde doğmuş ve 1273 yılında Konya'da vefat etmiştir. Bunun yanı sıra, Konya'da yatan diğer önemli evliyalar arasında Şems-i Tebrizi ve Ladikli Ahmet Hüdai de bulunmaktadır.

"Ne elbiseler gördüm, içinde insan yok" sözü, Mevlana Celaleddin Rumi'ye aittir. Tam hali şu şekildedir: "Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok!".

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî dizisinin 5. bölümünde Mevlânâ'nın arkadaşı Şems-i Tebrizi'nin etkisiyle içsel bir dönüşüm yaşadığı ve insanların özüne dair derin düşüncelere kapıldığı anlatılmaktadır. Ayrıca, İsfahani tarafından sorgulanarak zindana atılan Söktay'ın daha sonra serbest bırakıldığı ve İsfahani'nin, Mevlana hakkında çıkan fitnelerin körüklenmesi için Söktay'ın Mevlânâ'nın yanına gitmesini istediği de bu bölümde işlenmektedir. Dizinin 5. bölümünü aşağıdaki platformlardan izleyebilirsiniz: youtube.com; dizipal1101.com; filmbip.com; dizimom.top.

"Bugün de dünün yarınıydı, ne yapabildin?" sözü, Mevlana'ya atfedilen bir sözdür. Bu sözün orijinali şu şekildedir: > "Yarın yaparım deme; nice yarınlar geçti. Ekin zamanı tamamıyla geçmesin, uyanık ol!" Mevlana - Mesnevi, II/1269.

"Seni seveni zehir olsa yut, seni sevmeyeni bal olsa unut" sözü, Mevlana'ya aittir.

"Kalbiyle yaptığı her şey ona geri dönecektir" sözü, Mevlana Celaleddin-i Rumi'ye aittir. Bu söz, ilahi adalet anlamında da kullanılabilir.

"Umut hiç bitmeyen bahar mevsimidir. İçine kar da yağar, fırtına da kopar ama çiçekler hep açar" sözü Mevlana Celaleddin Rumi'ye aittir.

Divân-ı Kebir PDF dosyalarını indirmek için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: Internet Archive: Divan-ı Kebir'in PDF versiyonları mevcuttur. Z-Library: Dîvân-ı Kebîr'in PDF ve diğer formatlarda dosyaları indirilebilir. Ayrıca, Abdülbâki Gölpınarlı'nın çevirisi olan Divan-ı Kebîr'in PDF versiyonu, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın resmi web sitesinden de temin edilebilir. Telif hakkı ihlallerine yol açabilecek korsan içerik indirme bağlantıları sağlanamaz.

Şenol Güneş'in hangi şiirinden bahsedildiğine bağlı olarak farklı yorumlar yapılabilir. Şenol Güneş'in okuduğu ve hakkında yorum yaptığı bir şiir, Mevlana'ya ait "Lâ tahzen" (Üzülme) şiiridir. Ayrıca, Şenol Güneş'in "En güzel türkü, devrime söylenen türküdür. En güzel şiir, devrime yazılan şiirdir. Ve en güzel çocuk, devrime yürüyen çocuktur" şeklinde bir şiiri olduğu da bilinmektedir. Şenol Güneş'in şiirlerinin tam metinlerine ve yorumlarına ulaşmak için daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.

"Gül düşünürsen gülistan olursun, diken düşünürsen dikenlik olursun" sözü, Mevlana Celâleddîn-i Rûmî'ye aittir.

Mevlânâ'nın Mesnevî'sinde tavşan hikâyesinin bulunmasının birkaç nedeni vardır: Ahlaki ders verme: Bu hikâye, insanlara bir ahlak dersi vermek amacıyla anlatılmıştır. Tasavvufi sırları açıklama: Hikâye, tasavvufi sırları açıklamak için kullanılmıştır. Soyut kavramları ifade etme: Soyut kavramlar, ifade edilmesi güç tasavvufi ve felsefi meseleler, bu hikâye ile daha anlaşılabilir bir zemine kavuşturulmuştur. Hayvan metaforu: Tavşan metaforu, genellikle nefsini yenerek galip gelen hür olan akıl veya geleceği kavrayan akıl olarak kullanılmıştır. Ayrıca, bu hikâye Kelile ve Dimne'den alınmıştır.

Mevlana'nın hayatını anlatan bazı filmler şunlardır: Mevlana Mest-i Aşk. Mevlana Celaleddin-i Rumi: Aşkın Dansı. Ayrıca, Katarlı bir film şirketi olan Fine Pearl Studios tarafından çekilecek ve Hintli yönetmen Muzaffer Ali tarafından yönetilecek bir film daha bulunmaktadır.

"Sen uzattığın eli tutmayan ele mi dargınsın, yoksa onu tutmayacak birine uzattığın için kendine mi kızgınsın?" sözü, Mevlana'ya aittir. Bu söz, kişinin aslında kızgın olması gereken kişinin karşı taraf değil, kendisi olduğunu ifade eder. Bu sözün geçtiği bazı kaynaklar şunlardır: dersturkce.net; tr.wikiquote.org; tr.pinterest.com.

Mevlana Celaleddin Rumi'nin "Demedim mi?" şiirinin hikayesi, Selçuklu sultanlarından Nükrettin Kılıçaslan'ın bir ziyafete gitmesi ve Mevlana'nın gitme demesine rağmen o çadırda kendi yayının kirişiyle boğularak öldürülmesiyle ilgilidir. Mevlana, bu olayın üzerine "Demedim mi?" adlı şiirini yazmıştır. Ayrıca, "Demedim mi?" şiirinin Yunus Emre'ye atfedilen ve anonim olarak da bilinen bir versiyonu da bulunmaktadır. Şiirin tam hali şu şekildedir: > Denedim mi, demedim mi Sana canım demedim mi Gönül mürgi yuvasından Uçar bir gün, demedim mi > Ölüm demez yiğit koca Gelir bir gün ya bir gece Kefen elinde bir hoca Sarar seni, demedim mi

"Etme" şiiri, Mevlana Celaleddin Rumi'ye aittir.

"Kendi noksanını gören kişi olgunlaşmaya doğru on at çatlatarak koşar" sözü, kişinin kendi eksikliklerini ve hatalarını fark etmesinin olgunlaşma sürecinde ne denli önemli bir adım olduğuna vurgu yapar. Bu sözün ne anlama geldiğine dair bazı yorumlar şu şekildedir: Hızlı gelişim ve dönüşüm. Öz eleştiri ve kişisel gelişim. Sosyal ilişkiler ve empati. Bu sözün Mevlana'ya ait olduğu düşünülse de, Mevlana tarafından söylendiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır.

Esin Çelebi Bayru, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 22. kuşaktan torunudur. Babası, 1. Devre TBMM Reis Vekilliği ve Konya Milletvekilliği yapmış olan Abdulhalim Çelebi'nin torunu Celalettin Bakır Çelebi'dir.

"İnsana yolu gösteren derttir" sözü, Mevlana Celâleddîn-i Rûmî'ye aittir.

Mevlana'nın ikinci eşi, Konyalı Kerra Hatun'dur. Gevher Hatun'un vefatından sonra evlenen Mevlana, Kerra Hatun ile ikinci evliliğini yapmıştır.