MemeKanseri

40 yaş üstü kadınlarda meme kanseri riski, yaş ilerledikçe artar. 40-49 yaş arası kadınlarda meme kanseri riski düşük veya orta düzeyde olsa da, düzenli mamografi tarama programlarına katılım, 10 yıllık hayatta kalım oranını önemli ölçüde artırabilir. 50 yaş ve üzeri kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, 50 yaşın altındaki kadınlardan 4 kat daha fazladır. Meme kanseri riskini azaltmak için düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı kiloda olmak, alkol ve sigara kullanımından kaçınmak, düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi ve uzman hekime muayene olmak, ayrıca 40 yaşından itibaren her yıl mamografi çektirmek önerilir. Meme kanseri riski taşıyan veya bu kanserle ilgili belirtiler gözlemleyen kişilerin, bir sağlık uzmanına danışmaları önemlidir.

Ebru Cündübeyoğlu'nun meme kanseri olduğu bilinmektedir.

Meme radyoterapisinin kaç kür yapılacağı, hastanın genel sağlık durumu, kanserin tipi ve evresi gibi faktörlere bağlı olarak radyasyon onkoloğu tarafından belirlenir. Genellikle adjuvant radyoterapi olarak adlandırılan meme radyoterapisi, yaklaşık 5 hafta sürer. Bazı durumlarda, örneğin tek doz radyoterapi veya ek doz tedavisi uygulandığında, tedavi süresi değişiklik gösterebilir. Tedavi planı hakkında en doğru bilgiyi, hastayı takip eden doktor verebilir.

Meme kanserinin biyopsi ile anlaşılıp anlaşılamayacağına dair bilgi almak için bir doktora danışılmalıdır. Meme kanserinin biyopsi ile anlaşılma şekli şu şekildedir: Meme biyopsisinde alınan parçada kanser hücresi bulunup bulunmadığına bakılır. Biyopsi sonucunda, anormal veya kanserli hücreler aranır. Örnekte kanser hücresi bulunmazsa, rapor yumrudaki hücrelerin iyi huylu olduğunu, yani kanserli olmadığını gösterir. Meme biyopsisi, meme kanseri tanısının en ideal yöntemidir. Meme biyopsisi işleminin birkaç yolu bulunmaktadır. İğne biyopsisi. Cerrahi biyopsi. Meme biyopsisi işlemi yaklaşık 15-20 dakika sürer.

DCIS orta nekroz, duktal karsinoma in situ (DCIS) türünde, tümör içinde nekroz (ölü kanser hücre alanları) bulunduğunu ifade eder. Duktal karsinoma in situ (DCIS), meme kanserinin çok erken bir evresi olup, meme kanallarını döşeyen hücrelerin kanserleşmeye başladığı, ancak henüz yayılım göstermediği bir durumdur. DCIS teşhisi ve tedavisi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Pembe Kurdele Günü, her yıl 26 Ekim tarihinde kutlanır. Ayrıca, 15 Ekim tarihi, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve İngiltere'de Hamilelik ve Bebek Kaybı Anma Günü olarak da kabul edilir.

Spektral analiz, meme kanseri tanısı için tek başına yeterli değildir, ancak meme kanserinin erken teşhisinde önemli bir rol oynar. Spektral mamografi, dijital mamografi sistemlerinde kullanılan bir görüntüleme tekniğidir. Meme kanseri şüphesi durumunda, hekim tarafından ileri tetkikler de istenebilir. Meme kanseri teşhisi için en doğru yöntem, biyopsi ile oluşumdan alınan hücre örneklerinin mikroskop altında incelenmesidir.

Meme kanserinin MR'da ne zaman belli olacağı, meme MR'ının çekilme zamanına bağlıdır. Meme MR'ı, adet döngüsünün başlamasının 7-10. günü aralığında çekilmelidir. Meme MR'ı, aşağıdaki durumlarda çekilir: Ultrason, mamografi ve elle muayenede saptanan şüpheli bulgularda; Ameliyat öncesi memede birden fazla kanser odağı olup olmadığının tespitinde; Meme kanseri saptanan hastalarda kanserli dokunun göğüs duvarına yakınlığı ve karşı memeye yayılıp yayılmadığının tespitinde; Meme kanseri sebebiyle meme koruyucu tedavi görmüş kadınlarda, memedeki radyoterapiye ve ameliyata bağlı değişikliklerin, tekrarlayan kanserden ayırt edilmesi işlerinde; İleri evre meme kanseri saptanan kişilerde kemoterapi tedavisinin başarısının değerlendirilmesinde; Yüksek riskli kadınlarda tarama amaçlı olarak kanser dokuları olup olmadığını tespitinde; Metastik (vücuda yayılmış) kanser saptanan hastalarda kanser odağının tespitinde; Meme silikonu bulunan hastalarda silikonda hasar olup olmadığının tespiti ve memedeki şüpheli bulguların detaylı değerlendirilmesinde. Meme MR'ı, genellikle 45 dakika ile 1 saat arasında sürer. Meme kanseri şüphesi durumunda, bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Meme kanserinde prognostik faktörler şunlardır: Tümör boyutu. Tümörün derecelendirilmesi (grade). Hormon duyarlılık faktörleri. Kanser hücrelerindeki değişiklikler. Yaş. Aksiller lenf bezi tutulumu. Tümörün histolojik tipi. Prognostik faktörler, tedavinin planlanmasında önemli rol oynar.

Göğüs sertliğinin hangi hastalığın belirtisi olduğu, sertliğin nedenine bağlı olarak değişir. Göğüs sertliğinin bazı nedenleri ve ilişkili olduğu hastalıklar şunlardır: Hormonal değişiklikler. Enfeksiyonlar. Alerjik reaksiyonlar veya cilt hastalıkları. Yanlış sütyen seçimi veya aşırı egzersiz. Meme kistleri. Meme kanseri. Göğüs sertliği durumunda bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Meme kanserinde A evre, hastalığın erken aşamalarını ifade eder ve şu şekilde sınıflandırılır: Evre 0: Duktal karsinom in situ (DCIS) olarak bilinir, kanser hücreleri süt kanallarında bulunur ancak çevre dokulara yayılmamıştır. Evre 1A: Tümör 2 cm veya daha küçüktür ve lenf bezlerine veya uzak bölgelere yayılmamıştır. Evre 1B: Koltuk altı lenf bezlerinin 1-3’ünde mikrometastazlar (lenf bezlerindeki kanser 0.2 mm’den geniştir ancak 2 mm’den daha büyük değildir ve/veya kanserli hücre sayısı 200’den fazladır). Bu evrelerdeki kanser vakaları genellikle ameliyat edilebilir niteliktedir ve birincil tedavi sıklıkla kanserin cerrahi olarak çıkarılmasıdır.

Mamografi ve meme ultrasonu, birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. Mamografinin avantajları: Özellikle 40 yaş üzerindeki kadınlarda meme kanserinin erken teşhisinde altın standart yöntemdir. Memedeki mikrokalsifikasyonları (erken kanser belirtisi olabilen küçük kireçlenmeler) saptamada hassastır. Meme ultrasonunun avantajları: Radyasyon içermemesi nedeniyle özellikle genç kadınlarda ve hamilelerde tercih edilir. Kist ile solid (sert) kitle ayrımında etkilidir. Yoğun meme dokusu bulunan kadınlarda daha net sonuçlar verir. Her iki yöntemin de bazı durumlarda yetersiz kalabileceği ve fizik muayenenin de önemli olduğu unutulmamalıdır.

40 yaş altı kadınlarda mamografi taraması, genellikle ailede meme kanseri öyküsü, genetik yatkınlık veya diğer yüksek risk faktörleri bulunduğunda önerilir. 30'lu yaşlar: Ailede meme kanseri öyküsü olan veya genetik mutasyon taşıyan kadınlar, doktor önerisiyle 30'lu yaşlarda mamografi çektirmeye başlayabilirler. Her 1-2 yılda bir: 40 yaş ve üzeri kadınlar için her 1-2 yılda bir mamografi yapılması önerilir. Tarama sıklığı, kişinin genel sağlık durumu, ailesinde kanser öyküsü olup olmadığı ve genetik faktörler gibi değişkenlere bağlı olarak doktor tarafından belirlenir. Mamografi için en uygun zaman, genellikle adet dönemi bitiminden birkaç gün sonrasıdır.

İnvaziv duktal karsinom, meme kanallarında başlayan ve kanal duvarını aşarak çevredeki meme dokusuna yayılan bir meme kanseri türüdür. NST, "invasiv duktal karsinom, NST (no special type, scirrhous, simplex)" ifadesinin kısaltmasıdır ve tüm invaziv meme kanseri tipleri içinde en sık görüleni olarak kabul edilir. İnvaziv duktal karsinom tanısı için kullanılan yöntemler arasında mamografi, ultrason, MRG ve biyopsi gibi görüntüleme ve doku inceleme yöntemleri bulunur. Doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Herceptin, etkin madde olarak trastuzumab içeren bir kanser ilacıdır. Herceptin'in kullanım alanları: Meme kanseri: HER2 proteini yüksek düzeyde üreten erken evre meme kanserinin tedavisinde. HER2 proteini yüksek düzeyde üreten metastatik meme kanserinin tedavisinde, tek başına veya kemoterapi ilaçlarıyla kombinasyon halinde. Gastrik kanser: HER2 neu pozitifliği saptanan metastatik mide veya gastroözofageal bileşke yerleşimli adenokanserin tedavisinde, kemoterapi rejimleriyle kombinasyon halinde. Herceptin, yalnızca doktor veya hemşire tarafından verilmelidir.

Yoğun meme dokusu olan kadınlar, mamografide riskli grup olarak kabul edilir. Ayrıca, aşağıdaki özelliklere sahip kadınlar da meme kanseri açısından yüksek risk grubundadır ve daha erken yaşta mamografi çektirmeleri önerilir: Ailede meme kanseri öyküsü olanlar; BRCA1 veya BRCA2 gibi genetik mutasyon taşıyanlar; Daha önce meme kanseri teşhisi konulmuş olanlar; Memesinde anormal bulgular (kitle, ağrı, akıntı veya şekil değişiklikleri) olanlar.

Meme üst dış kadranda lezyon, meme dokusunun üst dış bölgesinde herhangi bir anormal alan veya yumru anlamına gelir. Meme üst dış kadranda görülebilecek lezyon türlerinden bazıları şunlardır: Meme kistleri. Fibroadenom. Filloid tümör (sistosarkoma filloides). Meme lezyonları genellikle zararsız olsa da, her yeni kitle veya değişiklik mutlaka doktor tarafından kontrol edilmelidir.

Evet, 35 yaşında meme kanseri riski vardır. 35 yaşındaki bir kadının meme kanseri olma olasılığı, yaş ilerledikçe artar. 2012-2016 yılları arasında ABD'de meme kanseri tanısı alan kadınlar arasında %8,4'ü 35-44 yaşları arasındaydı. Meme kanseri riskini azaltmak için düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı kiloda olmak, sigara ve alkol kullanımından uzak durmak önerilir. Meme kanseri belirtileri veya risk faktörleri varsa, bir uzmana danışılması önerilir.

İnvaziv karsinom NST, "özel tipte olmayan invaziv duktal karsinom" anlamına gelir. İnvaziv duktal karsinom, meme kanserinin en yaygın türüdür ve meme kanallarında başlayıp çevredeki meme dokusuna yayılır. İnvaziv karsinom NST'nin bazı özellikleri: Mikroskopik özellikler: Adenokarsinom tipinde bir meme karsinomudur ve diğer invaziv meme kanserlerinin "belirli ayırt edici özelliklerini" göstermez. Prognoz: İnflamatuar meme kanserinden sonra prognozu en kötü olan invaziv duktal karsinom türüdür. Belirtiler: Memede sert bir kitle, düzensiz kenarlar ve normal meme dokusundan net ayrılamayan sınırlar gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

Memenin tamamen alınması (mastektomi), genellikle aşağıdaki durumlarda gereklidir: Kanserin yayılması veya geniş bölgeye yayılması. Tümörün boyutu ve yeri. Tekrar eden kanser. Genetik risk faktörleri. Kişisel tercihler. Türkiye'deki vakaların %80'inde memenin tamamen alınmasına gerek yoktur.