1998 yapımı Cumhuriyet dizisi, savaşlar sonrası Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulma mücadelesini anlatır. Dizinin konusu özetle şu şekildedir: Zafer coşkusu içindeki İzmir sokaklarında "Yaşasın Gazi, Yaşasın Ordu, Yaşasın Büyük Millet Meclisi" sesleri yankılanmaktadır. İzmir'deki evi, Başkumandanlık Karargahı olarak kullanılan Latife Hanım'ın Mustafa Kemal'e olan hayranlığı her geçen gün artmaktadır. Bu arada, Zübeyde Hanım, oğluna ilgi duyan bu İzmirli genç hanımla tanışmak ister. Latife Hanım, İzmir'e gelecek olan Mustafa Kemal'in annesini evinde ağırlamak için ısrar etmektedir. Çankaya Köşkü'nde Zübeyde Hanım'a ve Mustafa Kemal'in Doğu Cephesindeyken evlat edindiği küçük Abdürrahim'e bakan Fikriye Hanım'ın rahatsızlığı ilerlemekte, ancak kendisi bunu özellikle ölesiye sevdiği Mustafa Kemal'e belli etmemeye çalışmaktadır. Çankaya Köşkü'nde bir dost toplantısında piyano çalarken öksürük krizine tutulan Fikriye Hanım, hiç istemediği halde Münih'te bir sanatoryuma gönderilir. Bütün bunlar olurken işgalcilere karşı savaş da bütün hızıyla sürmektedir. Cumhuriyet dizisinin ulusalcı bir tonu olduğu, bu tonun sanat ve dönem tasarımlarına-sahnelerine yedirilerek tanrısal bir gözle anlatıldığı ve yer yer epik sahnelerle birlikte dramatik sahnelerin de ortaya konduğu belirtilmektedir.