Kore

Karanlık Görev (The Age of Shadows), 1920'lerin sonunda, Japon işgali altındaki Kore'de geçen bir casusluk filmidir. Konusu: Bağımsızlık mücadelesi: Koreliler, bağımsızlıklarını kazanmak için şiddete başvuran bir direniş örgütü kurmuştur. Japon ajanları: Japon hükümeti, bu hareketi bastırmak için ajanlar gönderir. Kedi-fare oyunu: Eski bir bağımsızlık savaşçısı olan, ancak şimdi Japonlar için çalışan ajan Lee Jung-Chool, Koreli direnişçilerin arasına sızarak onları çökertmeye çalışır.

"Soar Into the Sun" (R2B: Return to Base), Güney Kore Hava Kuvvetleri pilotu Tae-Hun'un, bir hava gösterisinde yaptığı tehlikeli hareket sonucu seçkin "Black Eagles" ekibinden atılıp, 21 numaralı savaş uçuş birimine transfer edilmesini konu alır. Tae-Hun, birliğe katıldıktan sonra, en iyi pilotlardan biri olan Cheol-Hui ile karşı karşıya gelir. Film, "Top Gun" benzeri bir yapım olarak, karakter ve hava kuvvetlerinde ulus inşası üzerine bromidlerle dolu, bombastik ve eski moda bir hikaye sunar.

Türkçe altyazılı veya dublajlı en iyi Kore savaş filmi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, en iyi Kore savaş filmlerinden bazıları şunlardır: The Battle of Jangsari (2019). Kasırga Denizi (2014) (The Admiral: Roaring Currents). 71: Ateş Altında (2010) (71: Into the Fire). Ayrıca, "Joint Security Area (2000)" ve "Taegukgi hwinalrimyeo (Brotherhood) (2004)" gibi savaş ve aksiyon temalı filmler de bulunmaktadır.

2016 yapımı "Hizmetçi" (Ah-ga-ssi) filmi, 1930'ların Kore'sinde, Japon bir varisin hizmetçisi olarak işe alınan bir kadının aslında bir dolandırıcı ile işbirliği içinde olduğunu ve varisi dolandırmaya çalıştığını anlatıyor. Film, ihanet, aşk, arzu ve kimlik gibi evrensel temaları işlerken, Asya kültürünü, cinsiyet rollerini ve toplumsal normları sorguluyor. Yönetmen Park Chan-wook'un özgün anlatım tarzı ve güçlü görselliği ile dikkat çeken film, üç bölümlük yapısıyla izleyiciyi ters köşelere yönlendiriyor.

Kim Seol, "Ayla" filminde oynayan Koreli kızdır. Kim Seol, filmde Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin bulduğu küçük kızı canlandırmıştır.

Kara Büyü (The Wailing) filmi, sakin bir Güney Kore kasabasına taşınan yaşlı bir Japon'un ardından hızla yayılan gizemli bir hastalığı ve bu hastalığın ardındaki gerçekleri çözmeye çalışan polis memuru Jong-goo'nun hikayesini anlatıyor. Kasaba halkı, hastalığın sorumlusu olarak yabancıyı suçlarken, polis mantar zehirlenmesi üzerinde durur. Jong-goo, kızını hastalıktan kurtarmak için şaman Il-gwan'a emanet eder ve gizemli olayı çözmek için çabalar. Kara Büyü (The Wailing), gerilim, korku, mizah ve aksiyon unsurlarını bir araya getiren, izleyiciyi tekinsiz sularda yüzdüren bir yapım olarak öne çıkar.

Rüzgardaki Dövüşçü (Fighter in the Wind / Baramui Fighter) filmi, gerçek bir yaşam öyküsünden yola çıkılarak hazırlanmış bir Güney Kore yapımıdır. Filmin bahsettiği kişi, Choi Bae-dal (daha sonra ismini Masutatsu Oyama olarak değiştirmiştir 1923-1994), dünyada 11 milyondan fazla öğrencisi olan Kyokushin Karate okulunun kurucusudur. Film, Choi Bae-dal’in yaşam öyküsünü anlatırken aynı zamanda onun karate anlayışının temelini oluşturan “en kısa yoldan karşındakinin kemiklerini kırma” prensibini de ele alır. Filmin konusu özetle şu şekildedir: İkinci Dünya Savaşı öncesinde Kore, Japon işgalindedir. Askerlikten sonra Japonya’da yaşamaya çalışan Choi Bae-dal, bir Koreli olarak ikinci sınıf vatandaş muamelesi görür ve sürekli ezilir. Bu zor yaşam, onun içinde bastırılmış bir öfke yaratır ve bu öfke, onun karate anlayışının basit ve sert olmasına yol açar. Bir gün yakuzalar tarafından arkadaşlarının öldürüldüğüne şahit olur. Artık tek hayali, büyük bir dövüşçü olup arkadaşlarının intikamını almaktır.

2016 yapımı "Ağ" (The Net) filmi, Kuzey Koreli bir balıkçının, teknesinin motoru bozulunca Güney Kore'ye sürüklenmesini ve burada yaşadığı zorlukları anlatıyor. Balıkçı, Güney Kore'de casus sanılarak gözaltına alınır. Film, ideolojilerin mantıksızlığını ve doğulan coğrafyadan bağımsız olarak insanın değerini sorguluyor.

2020 yapımı Güney Kore filmi #Alive, bir şehirde aniden ortaya çıkan bir virüs salgınını ve sonrasında yaşananları konu alır. Filmde, karantina altındaki bir apartman kompleksinde hayatta kalmaya çalışan Joon-Woo (Yo Ah-In) ve Yoo-Bin (Park Shin-Hye) karakterleri üzerinden, insanların hayatta kalma mücadelesi anlatılır. Ayrıca, güncel teknolojilerin (sosyal medya, drone) kullanımı ve koronavirüs sürecine benzer bir "evde kal" teması işlenmiştir.

Harbin (2024) filmi, 1900'lerin başında, Kore bağımsızlık aktivistlerinin, Kore'nin bağımsızlığını elde etmek ve Japon yönetimine karşı savaşmak için Çin'in Harbin kentinde hayatlarını riske atmalarını konu almaktadır. Filmin hikayesi özetle şu şekildedir: 1909 yılında, Kore'nin Japonya tarafından ilhakına karşı çıkan direniş savaşçısı Ahn Jung-geun, donmuş Tumen Nehri'ni geçerek Japonya'nın ilk Başbakanı Itō Hirobumi'yi suikastla öldürmeyi planlar. Ahn'ın yoldaşları onun nerede olduğunu ve sadakatini sorgularken, Ahn geri döner ancak altındaki savaşçıların büyük bir kısmı Japonlara karşı gerçekleştirdikleri başarılı bir saldırıda hayatını kaybettiği için liderliği sorgulanır. Ahn, savaş esirlerini infaz etmeyi reddederek savaş suçları işlemeyi reddeder ve onları serbest bırakır. Ahn, kendini Japon Başbakanı ve Kore'nin eski Resident General'i olan Itō Hirobumi'yi öldürerek temize çıkarmaya karar verir. Itō, Çin'den Rus kontrolündeki Harbin'e trenle seyahat etmektedir ve burada Rus Maliye Bakanı Vladimir Kokovtsov ile Kore'nin geleceğini tartışacak bir toplantıya katılacaktır. Ahn, Woo Deok-sun ve Kim Sang-hyun'dan oluşan bir ekibi trenle Vladivostok'a götürür. Trende, birinci sınıf bir vagonda Korece konuştuklarını duyan kondüktör, Japon askerlerini uyarır. Çıkan arbedede Kim pencereden dışarı atılır ve Ahn kaçar. Ahn, ekibin yeniden toplandığı Vladivostok'taki güvenli eve ulaşır. Ekip, Itō'nun tren vagonunu havaya uçurmak için patlayıcı temin etmek üzere eski bir silah kaçakçısı olan Madam Gong'a başvurur. Ancak Vladivostok'ta yeterince hızlı patlayıcı temin edemezler ve Gong, onları Jilin'deki kayınbiraderinden alır. Bu gecikme nedeniyle, Changchun'da Itō'yu öldürmek artık çok geçtir. Ekip Çin'e doğru yola çıkarken, Mori liderliğindeki Rus ve Japon birlikleri tarafından güvenli evlerinin dışında pusuya düşürülür ve patlayıcılar yok edilir.

"No Heaven, But Love", 1999 yılında geçen ve iki liseli kız olan Joo-young ile Ye-ji'nin ilk aşklarını konu alan bir dram ve romantik filmdir. Filmin hikayesi: Joo-young, bir itiraf notu teslim ederken Ye-ji ile tanışır. Ye-ji, Joo-young'u saldırganlardan kurtarır ve birlikte yaşamaya başlarlar. Gerçeklik, ilişkilerini zorlar ve ikisi, değerli olan şeyleri korumak için sorumluluk almak zorundadır. Film, aynı zamanda Kore toplumundaki şiddeti de ele alır. Yönetmen Han Jay, 1999 yılını seçmesinin nedenini, o dönemin analog ve romantik havasını izleyiciye aktarmak olarak açıklamıştır.

"İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış... ve İlkbahar" (Spring, Summer, Fall, Winter... and Spring) filmi, Güney Kore ve Almanya'da çekilmiştir. Film, göl ortasında kurulmuş yüzen bir Budist manastırda geçer. Çekimlerin tam olarak nerede yapıldığına dair spesifik bir bilgi bulunmamaktadır.

Squid Game 3. sezonunun Türkçe dublaj veya altyazı seçeneğinin neden olmadığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak, dizinin 3. sezonunun final sezonu olduğu ve ana hikayenin bu sezonda tamamlandığı belirtilmiştir. Bu nedenle, yeni bir sezon veya Türkçe içerik eklenmesi düşük bir ihtimal olabilir. Daha fazla bilgi için Netflix'in resmi kanallarını veya yapım şirketinin açıklamalarını takip etmek en doğru yaklaşım olacaktır.

My Name Is Loh Kiwan (2024) filmi, Kuzey Kore'den Belçika'ya kaçak olarak gelen Loh Kiwan adlı genç bir adamın hikayesini anlatıyor. Filmde anlatılan olaylar şu şekilde özetlenebilir: Loh Kiwan, annesi Ok Hee ile Çin'e kaçar ancak Çin yetkilileri tarafından annesinden ayrılır. Tekrar kaçmak zorunda kalan Kiwan, kendini Brüksel'de, yabancı bir ülkede ve zorlu bir kış mevsiminde bulur. Evsizlikle ve hayatta kalma mücadelesiyle karşı karşıya kalır. Ancak, annesinin ölmeden önce ona güvenli bir sığınak bulma isteğini yerine getirmek için motive olur. Zor zamanlarında, kendisi gibi zor durumda olan eski atlet Marie ile tanışır. Birlikte, bireysel zorluklarıyla yüzleşir ve daha iyi bir gelecek için mücadele ederken bir bağ kurarlar. Film, mültecilerin ve evsiz bireylerin karşılaştığı zorlukları ele alırken, herkesin büyük zorluklara rağmen mutluluğu hak ettiğini vurguluyor. Ayrıca, My Name Is Loh Kiwan filminin, Güney Koreli yazar Cho Hae-jin'in 2019 tarihli I Met Loh Kiwan adlı kurgusal romanına dayandığı belirtiliyor.

Minari, 1980'lerde Amerika'nın kırsalında yaşamaya çalışan Güney Koreli göçmen bir aileyi anlatıyor. Filmin konusu şu şekilde özetlenebilir: Kore'de yaşadıkları ekonomik sıkıntılar ve sağlık sorunları nedeniyle Amerika'ya göç eden bir aile, Arkansas'ta bir karavan evinde yaşamaya başlar. Ailenin babası Jacob, bu topraklarda çiftçilik yaparak kendi işini kurmayı planlar. Anne Monica, bu durumdan pek memnun değildir. Ailenin küçük çocuğu David'in doğuştan gelen bir kalp rahatsızlığı vardır. Anne-baba çalışınca, çocuklara göz kulak olması için Kore'den anneannelerini çağırırlar. Film, bir aile dramı yanı sıra çoğu göçmenin karşılaşabileceği sorunları da ele alıyor.

Jun Ji-hyun, 2001 yılında "My Sassy Girl" adlı romantik komedi filmiyle büyük bir çıkış yaparak ün kazanmıştır. Jun Ji-hyun'un ünlenmesine katkı sağlayan diğer yapımlar arasında "Il Mare" (2000), "Windstruck" (2004), "The Thieves" (2012), "The Berlin File" (2013) ve "Assassination" (2015) bulunmaktadır. Ayrıca, 2013-2014 yılları arasında yayınlanan "My Love from the Star" adlı televizyon dizisi de Jun Ji-hyun'un ününü artırmıştır.

2016 yapımı "Seni Hatırlıyorum" (Remember You) filmi, Güney Kore'de çekilmiştir. 2015 yapımı aynı adlı bir başka film ise Amerika Birleşik Devletleri'nde çekilmiştir.

Ha Ji Won'un en iyi filmi konusunda kesin bir görüş yoktur, ancak bazı kaynaklar tarafından öne çıkan filmler şunlardır: Miracle of Giving Fool (2008). Ditto (2000). En iyi film seçimi, kişisel zevklere ve farklı kriterlere göre değişebilir.

Bazı Kore tarihi filmleri: Masquerade. The Throne. The Great Battle. A Taxi Driver. The Admiral: Roaring Currents. The Handmaiden. Uprising.

2016 yapımı "Ağ" (Geumul, The Net) filmi, Kuzey Koreli bir balıkçının, teknesinin motoru bozulunca akıntıyla Güney Kore sularına sürüklenmesini ve burada yaşadığı zorlukları anlatıyor. Balıkçı, casus sanılarak gözaltına alınır ve sert bir sorguya tabi tutulur. Film, Kuzey ve Güney Kore arasındaki politik gerilimi ve insanlık dramını ele alıyor.