KitapÖzeti

"Bataklık Kızı" (Where the Crawdads Sing), Kuzey Carolina'daki küçük bir kasaba olan Barkley Cove'da "Bataklık Kızı" olarak bilinen Kya Clark'ın hikayesini anlatıyor. Film, Kya'nın hayatını şu temalar etrafında şekillendiriyor: Yalnızlık ve terk ediliş: Kya, ailesinin terk edişleriyle küçük yaşta yalnız kalır ve doğayla baş başa büyür. Hayatta kalma mücadelesi: Kya, bataklıkta tek başına yaşamayı ve hayatta kalmayı öğrenir. Eğitim ve dönüşüm: Okuma yazma öğrendikten sonra yazar olur. Aşk ve kayıplar: İlk aşkı Tate'in onu terk etmesi ve ardından Chase Andrews'ün cinayetiyle baş şüpheli olması. Film, Kya'nın bu zorlu süreçte travmalarını nasıl atlattığını ve doğaya olan bağlılığını anlatıyor.

"Kya'nın Şarkı Söylediği Yer" (Where the Crawdads Sing), Delia Owens'ın aynı adlı romanından uyarlanan bir drama ve gerilim filmidir. Filmde yaşanan bazı önemli olaylar: Terk Ediliş: On yaşında, ailesi tarafından terk edilen Kya, bataklıkta yaşamaya başlar. Tate ile Tanışma: Kya, kendisine okuma yazma öğreten ve şiirle tanıştıran Tate ile tanışır. Şüpheli Durumu: Tate'in ayrılmasından sonra Kya, Chase'in ölümünün baş şüphelisi olarak görülür. Film, Kya'nın yaşadığı terk edilişleri, travmalarını ve doğayla olan bağını anlatırken, bir cinayetle başlar ve bu konuya saplanmadan Kya'nın hayatta kalma mücadelesini ve dönüşümünü işler.

Çalıkuşu dizisinin ilk bölümünde şu olaylar yaşanıyor: Beş yaşındayken annesini kaybeden Feride, asker babası Nizamettin Bey’in görevi nedeniyle yatılı okula verilir. 12 yaşına geldiğinde teyzesinin konağında babasının şehit haberiyle karşılaşır. İzin günlerinde kuzenleri Necmiye ve Kamran ile vakit geçirir. Dizinin ilk bölümü, 24 Eylül 2013 tarihinde Kanal D'de yayınlanmıştır.

"Gone Girl" (Kayıp Kız) filminin sonunda katil, Amy Dunne'dir. Amy, kocasını öldürmek için bir plan yapar ve eski sevgilisi Desi Collings'i öldürerek kendini kurban gibi gösterir. Film, Amy'nin gerçekten suçlu olup olmadığına dair kesin bir cevap vermez; Nick'in de agresif bir yapısı olduğu ima edilir.

"Bülbülü Öldürmek" (To Kill a Mockingbird) filminin sonunda Tom Robinson, hapishaneye nakledilmesi sırasında kaçmaya çalışırken öldürülür. Bob Ewell, Scout ve Jem'e saldırır, ancak onları Boo (Arthur Radley) kurtarır. Film, Scout'un, Boo Radley ile tanışmasıyla sona erer.

"Kraliçe'nin Hizmetinde" (On Her Majesty's Secret Service), James Bond serisinin 1969 yapımı altıncı filmidir ve Ian Fleming'in aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Blofeld, dünyayı tehdit eden bir biyolojik savaş planını uygulamakla tehdit etmektedir. Bond, Tracy'nin babasının yardımıyla, Blofeld'in planlarını engellemeye çalışırken, ağır bir bedel öder.

"Soğuk Bir Kış Güncesi", Özge'nin yaşadığı bir anıyı kalbinin en gizemli satırlarında saklamasını ve bu anının günlükten öğretmene, öğretmenden savrulan kar tanelerine kadar kulaktan kulağa yayılmasını anlatır. Kitap, minik bir kalbin soğuk bir dünyayı nasıl gül bahçesine çevirdiğini konu alır. Alıntılanan söz, kitabın temasını özetler: "Kalbinin gözü olmayanın yüz bin gözü olsa da kördür".

Lev Tolstoy'un "Çocukluk" kitabının kısa özeti şu şekildedir: Nikolay Petroviç İrtinyev (Nikolenka), onuncu doğum gününden üç gün sonra, 12 Ağustos 18’de, hayatında yakında gerçekleşecek olaylardan habersiz uyanır. Kendisinden sadece bir yıl birkaç ay büyük ağabeyi Vladimir Petroviç’le (Volodya) birlikte yıkanıp giyindikten sonra emekli bir üsteğmen olan babaları Pyotr Aleksandroviç’in yanına gider. Moskova’daki birinci aylarında büyükannelerinin isim günü için verilen davet öncesi Nikolenka, 13 yaşındaki Ilenka Grap’ın 12 yaşındaki Soneçka Valahina’ya yaptığı zorbalığı görür. Tüm bunlardan altı ay sonra, 16 Nisan’da, Petrovskoye’den gelen kötü haberle Moskova’dan yola çıkan İrtinyev’ler, köye ulaştıktan kısa bir süre sonra Natalya Nikolayevna’yı kaybederler. Annesinin ölümüyle Nikolenka’nın o mutlu çocukluğu sona ermiş, yeni bir dönem, ergenlik başlamıştır.

Meryem Soylu'nun "Asya" kitabı, Asya adında, üniversitede eczacılık okuyan bir genç kızın, aşık olduğu adam tarafından terk edilmesi ve hamile kaldığını öğrenmesi üzerine yaşadığı zorlukları anlatıyor. Asya, babası ve abisi tarafından namus için öldürülmek istenirken, o gün kısır olduğunu öğrenen Ömer Asaf gelir ve Asya'yı kurtarmak için evleneceğini söyler. Zorunlu evlilikleri sırasında birbirlerini tanımaya başlayan Asya ve Ömer Asaf, zamanla yakınlaşır. Kitap, Ömer karakterinin, "Gölgenin Güneşi" serisindeki Leyla'nın ikizi olması ve bu kitapta Leyla'nın görevinden önceki süreci anlatması ile de dikkat çekiyor.

Kendini Değiştiren Beyin, insan beyninin plastisite özelliği sayesinde nasıl değişebileceğini ve bu değişimin nasıl mümkün olduğunu anlatıyor. Kitapta ele alınan bazı konular: Nöroplastisite: Beynin, deneyimlere ve çevreye uyum sağlamak için kendini yeniden yapılandırma yeteneği. Beyin hasarları ve rehabilitasyon: Beyin hasarları sonrası, uygun tedavi ve eğitimle hastaların nasıl iyileştiği. Kültürel ve eğitimsel etkiler: Kültürel aktiviteler ve eğitimin beyin yapısını nasıl etkilediği. Gerçek hikayeler: Görme ve işitme engelli bireylerin, beyinleri gençleşen yaşlıların ve felçli hastaların mucizevi dönüşüm hikayeleri. Kitap, beynin sabit bir yapıda olmadığını ve doğru müdahale ve eğitimle değiştirilebileceğini gösteriyor.

Robin Hood, haksızlığa karşı koyan, cesur bir halk kahramanıdır. Özet: Çocukluk: Robin Hood, Sherwood Ormanı'nda iyi kalpli bir ailede büyür. Kanun Kaçağı: Bir okçuluk yarışmasında bir ormancıyı öldürünce kanun kaçağı olur. Çete Kurma: Diğer kanun kaçaklarını etrafına toplar ve adaletsizlikle mücadele eder. Halk Kahramanı: Zenginlerden alıp fakirlere dağıtarak halkın kahramanı olur. Mücadele: Vali ve kötü kralla mücadele eder, gerçek kralın dönüşüyle ödüllendirilir. Robin Hood, adalet ve iyiliğin savunucusu olarak, hakkı yenen üst sınıfa da yardım eder. Kitap, adalet, özgürlük ve eşitliğin önemini vurgular.

Ahmet Mithat Efendi'nin "Arnavutlar Solyotlar" adlı romanı, Müslüman Arnavutlar ile Hristiyan Solyotların savaşlarını ve bu savaşlardaki kahramanlıklarını anlatır. Kosova Nazım'ın "Arnavutlar Tarihi - Geçmişten Günümüze" adlı kitabı ise Arnavutların zengin ve hareketli tarihini ele alır.

"Enerji Güvenliği ve Son Paylaşım" kitabı, enerji politikalarının ve güvenliğinin küresel ve ülkesel boyutlarını ele almaktadır. Kitapta işlenen bazı konular: Küresel enerji politikaları. Doğu Akdeniz Bölgesi'nin enerji kaynakları açısından pozisyonu. Enerji arz güvenliği. Çin'in üretim kabiliyeti ve enerjiye olan ihtiyacı. Türkiye'nin enerji dönüşüm süreci. Amerikan ve Rus dış politikalarında enerji perspektifli stratejiler. İran'ın enerji politikaları. İklim değişikliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim. Avrupa Birliği'nin yeşil mutabakat tezi. Rusya-Ukrayna savaşı ve enerji politikalarına yansıması. Kitap, enerji güvenliğinin çok boyutlu yapısını ve bu alanda alınan politikaların uluslararası ilişkiler üzerindeki etkilerini incelemektedir.

Ukichirō Nakaya'nın Snow Crystals: Natural and Artificial (Kar Kristalleri: Doğal ve Yapay) adlı kitabı, kar tanesi kristalleri üzerine yapılan çalışmaları anlatır. Kitapta ele alınan bazı konular şunlardır: 1933 yılından itibaren doğal kar tanelerinin incelenmesi ve 3000'den fazla mikroskobik fotoğraf üzerinden kar tanesi kristallerinin yedi ana ve birçok alt gruba sınıflandırılması. Laboratuvar ortamında yapay kar tanesi oluşturma isteği ve bu süreçte karşılaşılan zorluklar. 1936'da ilk yapay kar tanesinin üretilmesi ve 1937'de birçok yapay kar tanesinin fotoğraflanması. Buhar, sıcaklık, süper doygunluk arasındaki ilişkiyi açıklayan Nakaya Diyagramı. Ayrıca, kitap kar tanesi kristalleri üzerine temel bir referans kaynak olarak kabul edilir ve bilimsel araştırmanın sistematik gözlemlere ve hassas tanımlara dayanan çabasını örneklendirir.

Henri Fayol'un "Genel ve Endüstriyel Yönetim" kitabı, yönetim ilkeleri ve bu ilkelerin işletmelerdeki uygulamaları üzerine odaklanır. Kitabın içeriği: Birinci bölüm: Yöneticilik eğitiminin gerekliliği ve imkanı. İkinci bölüm: Yönetim ilkeleri ve unsurları. Üçüncü ve dördüncü bölümler: Kişisel tecrübeler ve savaşla ilgili dersler (yayınlanmamıştır). Fayol, kitabında yönetim süreçlerini planlama, örgütleme, koordinasyon ve kontrol olarak tanımlar. Fayol'un çalışmaları, işletmecilik alanında yönetim ilkelerinin temellerini atmış ve daha sonraki yönetim teorilerine zemin hazırlamıştır.

Uluslararası İlişkilere Giriş kitabı, genellikle uluslararası ilişkiler disiplininin temel konularını ve tarihsel sürecini ele alır. Bu kitaplar genellikle şu konuları kapsar: Kavramsal ve teorik çerçeve. Dış politikayı belirleyen faktörler. Uluslararası ilişkilerin tarihsel süreci. Uluslararası örgütler. Küresel ve bölgesel sorunlar. Türkiye'nin dış politika sorunları. Bazı örnek kitaplar: Uluslararası İlişkilere Giriş, Ali Balcı ve Şaban Kardaş (2015). Uluslararası İlişkilere Giriş, Tayyar Arı (2013).

"Dağ Köyüne Sürgün" kitabı, farklı bağlamlarda farklı hikayeler anlatabilir. Mümtaz Tiftik'in "Sürgün Gelin" romanı, Güzpınarı köyünde geçer ve Mehmet'in ailesinin etrafında şekillenir. Murat Ataş'ın "Armine: Çorak Dağ'ın Sürgünü" romanı, Sivas'ta Ermeniler ve Türklerin bir arada yaşadığı bir köyde, I. Dünya Savaşı sırasında yaşanan olayları Armine adlı genç bir kadının gözünden anlatır.

Thomas Mann'ın "Mario ve Sihirbaz" kitabı, bir karnaval hipnozcusu olan Cavaliere Cipolla'nın kişiliğinde İtalya'daki faşizmin yükselişini anlatır. Kitapta, Cipolla'nın izleyicilerini hipnotizmayla kontrol etmesi ve onları kendi iradesine göre yönlendirmesi, faşist bir diktatörü temsil eder. Ayrıca, "Mario ve Sihirbaz" özgür irade sorununu da ele alır. Kitap, aynı zamanda dönemin liberal demokrat aydın kesiminin bir sembolü olan bir gencin, Cipolla'nın hipnotik etkilerine karşı koyarak devrimci bir eylem gerçekleştirmesiyle faşist diktatörlüğün sona ermesini de işler.

José Saramago'nun "Körlük" ve "Görmek" kitapları, birbiriyle bağlantılı iki romandır ve politik yergi türündedir. "Körlük". Romanda, bir adamın arabasının içinde yeşil ışığı beklerken aniden kör olmasıyla başlayan ve hızla yayılan bir salgın anlatılır. Hükümet, salgını durdurmak için hastaları bir hastaneye kapatır ve dışarı çıkmaya çalışanları öldürür. Kapalı alanda sıkışan insanlar, insani değerlerini kaybeder ve büyük bir kaos başlar. Doktorun karısı, salgında tek kör olmayan kişidir ve "Aslında biz sonradan kör olmadık, zaten kördük" der. "Görmek". "Körlük"ten dört yıl sonra, aynı ülkede bir seçim yapılır. İnsanlar oy kullanmak için sözleşmiş gibi hep birden sandık başına gider, ancak oyların büyük çoğunluğu boş çıkar. Hükümet, demokrasiye olan inancın sarsıldığını düşünerek seçimleri yeniler, ancak boş oylar daha da artar. Anarşist bir grubun işi olduğu düşünülen bu durum için olağanüstü hal ilan edilir ve başkent kendi kaderine terk edilerek başka bir kente çekilir. Yöneticiler, halkın dize geleceğini umsa da yanıldıklarını anlar ve baskı yöntemleri uygulamaya başlar. Saramago, bu romanlarında burjuva toplum düzenini, demokrasideki çarpıklıkları ve tüketim toplumunun insanlarını eleştirir.

Mazhar Alanson'un "Sanatçının Öyküsü" kitabı, bir sanatçının macerasını anlatıyor. Gündüz dolaşıp duran, gökyüzünü izleyen, akşam olunca da kabilesindekilere gördüklerini anlatan ve onların hayatına renk katan bir sanatçı tasvir ediliyor. Kitap, hissetmenin, düşünmenin, kelimelerin ve şarkıların ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Alanson, bu hikayeyi yazarken Sait Faik Abasıyanık'ın "Sivriada Geceleri" adlı öyküsünden ilham aldığını belirtiyor. Kitap, çocuklara bir sanatçının topluma nasıl değer kattığını anlatmayı ve onları daha olumlu, daha güzel bir dünyaya teşvik etmeyi amaçlıyor.