KişiselGelişim

“Kalk, Çalış, Başarısız Ol!” kitabı, başarısızlığın başarıya giden yolda kaçınılmaz bir durak olduğunu ve başarının başarısızlıklardan geçtiğini anlatıyor. Yazar Behçet Yalın Özkara, bu kitapta üç temel ilke üzerinde duruyor: 1. “Kalk”: Hayalleri gerçekleştirmek için ilk adımı atmanın önemini vurguluyor. 2. “Çalış”: Başarıya ulaşmak için azimli ve kararlı bir şekilde çalışmanın gerekliliğini anlatıyor. 3. “Başarısız Ol”: Başarısızlıklarla yüzleşmekten korkmamayı, onlardan ders çıkarmayı ve yola devam etmeyi savunuyor. Kitap, kişisel gelişim, kariyer, eğitim, ilişkiler gibi hayatın farklı alanlarında başarısızlıkla nasıl başa çıkılabileceğine dair öneriler sunuyor.

Öz düzenleme, bireyin kendi düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını kontrol edebilme becerisidir. Bu beceri, hedefe yönelik hareket etmeyi ve ani uyaranların etkisinden kurtulmayı sağlar. Öz düzenlemenin bazı bileşenleri: - Standartlar: İstenilen davranışın seviyesi veya kalitesi. - Motivasyon: Standartları karşılama coşkusu. - İzleme: Düşünceler veya eylemler, bir standardı ihlal etmeden önceki hesap verebilirlik taktikleri. - İrade: Standartları ihlal eden dürtülerin kontrolüne yönelik iç güç. Öz düzenleme, akademik ve sosyal başarının temel taşı olarak kabul edilir ve bireylerin stresle başa çıkmalarını, sağlıklı ilişkiler kurmalarını ve hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırır.

"Zamanın Sonu" kitabı, Jiddu Krishnamurti tarafından yazılmış olup, insanoğlunun yanlış yön saptamasını ve bu durumdan nasıl kurtulabileceğini ele almaktadır. Kitapta, insanın köklü bir değişim geçirebilmesi için kendi sınırlı ve kişisel çıkarlarından sıyrılıp evrensele ulaşması gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, kitap Dr. David Bohm ile yapılan bir söyleşiyi de içermektedir.

Güvenini kaybeden bir insan, güvenini geri kazanmak için aşağıdaki adımları izleyebilir: 1. Hataları Kabul Etmek: Yapılan hataların farkında olmak ve bunlarla yüzleşmek, güvenin yeniden inşa edilmesi için kritik bir adımdır. 2. Özür Dilemek: Hatanın kabul edildiğinin bir işareti olarak özür dilemek, güven ortamını yeniden oluşturmak için önemlidir. 3. Planlar Oluşturmak ve Uygulamak: Hatayı telafi etmek için somut planlar yapılmalı ve bu planlar kararlılıkla uygulanmalıdır. 4. Empati Yapmak: Karşı tarafın duygularını anlamak ve empati kurmak, iletişimi güçlendirir ve güveni artırır. 5. Sabırlı Olmak: Güvenin yeniden inşası zaman alır, bu süreçte sabırlı ve kararlı olmak gereklidir. Ayrıca, profesyonel destek almak da iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Bilmemek, çeşitli nedenlerle kötü olarak değerlendirilebilir: 1. Huzursuzluk ve kaygı: Bilmemek, insanı huzursuz eder ve gelecekle ilgili kaygılara yol açar. 2. Düşünce çarpıtmaları: Bilinmeyen durumlar, felaket senaryolarına ve olumsuz düşüncelere yol açarak zihinsel yanılsamalara neden olabilir. 3. Yaşam kalitesi: Kaygı bozukluğu gibi durumlarda, aşırı kaygı yaşam kalitesini düşürür, konsantrasyonu bozar ve kişinin düşünmesini engeller. 4. Kişisel gelişim engeli: Kendini bilmemek, kişinin potansiyelini gerçekleştirmesini ve kendini geliştirmesini engelleyebilir.

Yalnız yaşayan insanların daha mutlu olabilmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Sosyal Bağlar: Yalnız insanlar, kendi sosyal ağlarıyla daha sık temas kurma eğilimindedir ve bu ağdan daha fazla yardım alır ve yardım ederler. 2. Özgürlük ve Bağımsızlık: Yalnız yaşamak, kişiye daha fazla özgürlük ve başına buyruk hareket etme imkanı tanır, bu da mutluluğu artırabilir. 3. Kişisel Gelişim: Yalnız zaman, kendini daha iyi tanıma ve kişisel gelişim için kullanılabilir, bu da psikolojik olarak büyümeyi destekler. 4. Stres Azalması: Yalnızlık, kişinin sıkıntılarıyla baş başa kalmasını sağlar ve bu da stres seviyelerini düşürebilir.

Hayal kurmak önemlidir çünkü: 1. Zihinsel Sınırları Genişletir: Hayal kurmak, zihinsel sınırlarımızı zorlayarak farklı perspektifler kazanmamızı sağlar. 2. Stresi Azaltır: Günlük yaşamın getirdiği stres ve monotonluktan kurtulmanın bir yolu olarak, hayal kurmak zihinsel sağlığımızı korur. 3. Motivasyonu Artırır: Hedefler belirlememize ve bu hedeflere ulaşmak için motivasyonumuzu artırmamıza yardımcı olur. 4. Yaratıcılığı Geliştirir: Hayal kurma süreci, yaratıcı düşünme becerilerini ve yenilikçi yaklaşımlar geliştirmeyi teşvik eder. 5. Empatiyi Artırır: Başkalarının duygularını ve düşüncelerini anlama yeteneğini geliştirir.

Koleksiyon yapmak çeşitli açılardan önemlidir: 1. Disiplin ve Düzen: Koleksiyonculuk, koleksiyonun düzenlenmesi, korunması ve tasniflenmesi gibi işlemler sayesinde disiplin kazandırır. 2. Bilgi Birikimi: İlgili alanda derinlemesine bilgi edinmeyi sağlar ve koleksiyonun konusu olan nesneler hakkında daha fazla şey öğrenmeyi teşvik eder. 3. Stres Azaltıcı Etki: Koleksiyonlarla ilgilenmek, günlük yaşamın koşuşturmacasından uzaklaşmayı ve zihni dinlendirmeyi sağlar. 4. Sosyal Çevre: Koleksiyonerler, bilgi alışverişinde bulunmak ve sosyalleşmek için düzenli olarak bir araya gelirler. 5. Yatırım Aracı: İyi seçilmiş bir koleksiyon, zaman içinde değerlenebilir ve önemli bir gelir kaynağı haline gelebilir.

Ahmet Kaya'nın "Kendine İyi Bak" şarkısını toplumsal mesajlar vermek ve insanların kendi hayatlarına yönelik sorumluluk almaları gerektiğini vurgulamak amacıyla yazdığı düşünülmektedir. Şarkının sözlerinde, bireyin kendi değerine sahip çıkması ve kendini önemsemesi gerektiği mesajı öne çıkmaktadır.

İşte basit bir hikaye örneği ve bu hikayenin ne anlattığı: Hikaye: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, diyarların birinde küçük ve sessiz bir köy varmış. Bu köyde, herkesin farklı özelliklerle donatıldığı bir dünya düşünün. Bir gün bu dört çocuk, köylerinin yakınındaki ormanda eğlenirken gizemli bir ağaç keşfettiler: Ali için: “Mantığınla yeni kapılar aç”. Zeynep için: “Ruhunu şarkınla yükselt”. Mert için: “Hayal gücünle dünyayı renklendir”. Ayşe için: “Doğanın sırlarını çöz”. Hikayenin anlattığı: Bu hikaye, dört arkadaşın bir araya gelerek bir topluma katkıda bulunmalarını ve kişisel yeteneklerini nasıl geliştirdiklerini anlatıyor.

Hayal panosunu her gün görebilecek bir yere asmak gerekir. Ayrıca, hayal panosu yeni yıl arifesinde de yapılabilir ve bu, bir ritüel haline gelebilir.

"Soul" filmi, bir ortaokul müzik öğretmeni olan Joe Gardner'ın hikayesini anlatıyor. Bu dünyada, ruhların kişiliklerini kazandıkları bir yerde, Joe hayatına geri dönmenin yollarını aramaya başlar.

Sorumluluk, bireyin belirli bir durum veya yükümlülük karşısında davranışlarının sonuçlarını üstlenme yetisi ve isteğidir. Sorumluluk örnekleri çeşitli alanlarda görülebilir: 1. Kişisel Sorumluluklar: Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, borçlarını zamanında ödemek gibi bireyin kendi hayatını etkileyen sorumluluklardır. 2. Eğitim Sorumlulukları: Öğrencilerin derslerine zamanında gitmesi, ödevlerini yapması ve sınavlara hazırlanması gibi sorumluluklarıdır. 3. İş Hayatında Sorumluluklar: Çalışanların kendilerine verilen görevleri zamanında ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmesi, takım arkadaşlarıyla uyumlu çalışması ve etik kurallara uymasıdır. 4. Toplumsal Sorumluluklar: Sokak hayvanlarına yardım etmek, doğayı koruyarak sürdürülebilir bir yaşam sağlamak, bilgi birikimine katkı sağlamak gibi toplumun refahı için yapılan sorumluluklardır. 5. Sosyal Sorumluluk Projeleri: Şirketlerin ve sivil toplum kuruluşlarının, insan hakları, çevre, yoksulluk gibi konularda topluma fayda sağlamak amacıyla gerçekleştirdiği projelerdir.

Mistik bir hayat yaşamak, ruhsal ve manevi deneyimlerle dolu bir yaşam tarzını ifade eder. Bu yaşam tarzı şunları içerir: Ruhsal Arayış: Meditasyon, dua, yoga gibi uygulamalarla içsel huzuru bulma çabası. Doğa ile Bağlantı: Doğanın güzelliklerini ruhsal deneyimlerin bir parçası olarak algılama. İçsel Yolculuk: Kendi düşüncelerini, duygularını ve inançlarını sorgulayarak kendini keşfetme. Semboller ve Ritüeller: Manevi bağları güçlendiren semboller ve gelenekler. Anlam Arayışı: Evrenin ve yaşamın anlamını sorgulama. Modern dünyada mistiklik, dini bağlamından bağımsız olarak kişisel gelişim ve farkındalık odaklı bir yaşam biçimi olarak da görülebilir.

Şefkat göstermek önemlidir çünkü: 1. Psikolojik sağlığı iyileştirir: Öz şefkat, kişinin kendine karşı yargılayıcı bir tutumdan uzaklaşarak daha dengeli bir ruh hali geliştirmesini sağlar. 2. Stresle başa çıkmayı kolaylaştırır: Zorlayıcı durumlarla başa çıkarken kendine şefkatli davranmak, stresle daha etkili bir şekilde başa çıkmayı mümkün kılar. 3. İlişkileri olumlu etkiler: Kendine karşı nazik ve anlayışlı olan bireyler, başkalarına karşı da daha şefkatli olurlar ve bu da daha sağlıklı ve tatmin edici ilişkiler kurmalarına yardımcı olur. 4. Kişisel gelişimi destekler: Öz şefkat, başarısızlıklar karşısında kendini yargılamaktansa, bunları bir öğrenme fırsatı olarak görmeyi öğretir ve kişisel gelişimi teşvik eder.

“Çay Koy Yeniden Başlıyoruz” kitabı, Emre Gürlek tarafından yazılmış ve Hayy Kitap tarafından yayımlanmıştır. Kitap, bazı şeyleri aşmanın sabır, dua ve çay ile mümkün olduğunu anlatıyor. Kitapta yer alan bazı başlıklar: - Yalnızlık: Yalnızlıktan korkulmaması, aksine bu durumun kişinin kendisini yeniden keşfetmesi için bir fırsat olduğu vurgulanıyor. - Yeni bir başlangıç: Her şeye baştan başlamanın ve yeni bir hikâye yazmanın zamanı geldiği belirtiliyor. - Kendini sevmek: Okuyucuya, kendini severek ve geçmişi bırakarak geleceğe umutla bakması tavsiye ediliyor.

Hayal panosuna (vision board) konabilecek görseller şunlardır: 1. Hedefleri temsil eden görseller: Tatil, yeni kariyer, sağlık, ilişkiler gibi farklı alanlara odaklanan resimler. 2. İlham verici alıntılar ve yazılar: Motivasyonel ifadeler ve kişisel gelişimle ilgili sözler. 3. Kişisel fotoğraflar: Aile, arkadaşlar veya sevilen sanatçıların fotoğrafları. 4. Dijital araçlar: Dijital bir tuval üzerine hazırlanan çalışmalar, telefon ekranına duvar kağıdı olarak eklenen görseller. Bu görseller, hayallerin somutlaşmasına ve hedeflerin daha net anlaşılmasına yardımcı olur.

Uzman Psikolog Sena Sivri, yeni yıla daha iyi bir başlangıç için şu 10 öneriyi sunuyor: 1. 2024 yılını değerlendirin: Başarılarınızı ve öğrendiklerinizi not edin. 2. Gerçekçi hedefler belirleyin: Hem kısa hem de uzun vadeli hedefler oluşturun ve bu hedefleri küçük adımlara bölerek ilerleyin. 3. Küçük alışkanlıklarla başlayın: Günlük meditasyon veya sabah suyu içmek gibi basit alışkanlıklarla değişime başlayın. 4. Kendinize zaman ayırın: Haftada 2-3 gün duygularınıza ve düşüncelerinize odaklanacağınız zaman dilimleri oluşturun. 5. Pozitif ve gerçekçi düşünmeye odaklanın: Negatif düşünceleri olumlu perspektiften değerlendirin. 6. Sevdiklerinizle bağlarınızı güçlendirin: Sosyal ilişkilerinizi besleyin. 7. Sağlığınıza özen gösterin: Beslenmenize, uyku düzeninize dikkat edin ve düzenli egzersiz yapın. 8. Yeni bir beceri veya hobi edinin: Motivasyonu artırmak için yeni bir şeyler öğrenin. 9. Minnettarlığı alışkanlık haline getirin: Sahip olduklarınız için şükretmeyi rutinleştirin. 10. Olaylar karşısında esnek olun: Beklenmedik zorluklara karşı kendinize şans tanıyın.

Lagom felsefesi, dengeli ve sürdürülebilir bir yaşam sürmeyi amaçlar. Bu felsefenin işe yarar yönleri şunlardır: 1. Kişisel Hayat: Lagom, her durumda olumlu olanı bulmayı, yeterli olanla mutlu olmayı ve mükemmeliyetçilikten uzak durmayı öğretir. 2. İş Alanı: İş yerinde fika molaları yaparak sosyalleşmek ve enerjiyi yükseltmek, işe dönüldüğünde verimliliği artırır. 3. İlişkiler: Lagom, ilişkilerde nezaket ve düşünceli olmayı öğütler, "Hiç kimse bir diğerinden daha iyi değildir" gibi bir toplumsal kural olan "jantelagen" ile örtüşür. 4. Yaşam Alanı: Ev dekorasyonunda işlevsel ve dayanıklı mobilyalar kullanarak sadelik ve estetik bir ortam yaratır. 5. Harcamalar: Bilinçli ve ölçülü olmayı teşvik eder, ihtiyaç duyulmayan alışverişlerden kaçınmayı önerir.

Kendini önceliklendirmek önemlidir çünkü bu, kişinin duygusal ve fiziksel sağlığını korumasına yardımcı olur. İşte bazı nedenler: Stres ve anksiyete seviyelerini azaltır: Kendine zaman ayırmak, ihtiyaçlarımızı karşılamak genel duygusal sağlığımızı iyileştirir. Daha sağlıklı ilişkiler kurmayı sağlar: Sınırlarını belirlemek ve korumak, daha dengeli ilişkiler kurulmasına katkıda bulunur. Verimliliği artırır: Enerjimizi yenileyip işimize odaklandığımızda, performansımız yükselir. Kişisel gelişimi destekler: Kendini tanıma, kendini kabul etme ve kendini değiştirme süreçleri, bireyin kendini daha iyi tanımasına ve potansiyelini gerçekleştirmesine olanak tanır.