Kişileştirme

İntak sanatına (konuşturma) örnekler: 1. "Ooo karga cenapları, ne kadar şirinsiniz!" dedi tilki, "Gözüm kör olsun yalanım varsa!" 2. "Ey benim sarı tamburam Sen ne için inlersin İçim oyuk derdim büyük Ben onun için inilerim" 3. "Adam elini uzattı; tam onu koparacağı sırada, mor menekşe: 'Bana dokunma!' diye bağırdı"

İ. Hakkı Talas'ın "Atam" şiirinde kişileştirme bulunmamaktadır.

“Sen gittin gideli kuşlar divane oldu” dizesi, kişileştirme söz sanatına örnektir.

"Rüzgar yavaşça sarar ağaçları dallarda dans ederken bir sır taşır" dizesinde kişileştirme sanatı "ağaçların dans etmesi" ifadesiyle yapılmıştır.

“Sen bir çiçeksin, annen saksı” dizesinde yer alan söz sanatı kişileştirmedir.

"Yükselip tuttu ışık olan Mecnun'u gördü herkes gökte yarıştı iki ışık birbirine kavuştu iki ışık" dizelerinde yer alan edebi sanatlar şunlardır: 1. Benzetme: "Işık olan Mecnun" ifadesi, Mecnun'un bir ışığa benzetildiğini gösterir. 2. Kişileştirme: "Gördü herkes" ifadesi, ışıkların insan gibi algılandığını ve eylemde bulunduğunu belirtir.

Fablda kişileştirme (teşhis), insan dışı varlıkların (hayvanlar, nesneler vb.) insan özelliklerine sahipmiş gibi gösterilmesi yoluyla yapılır. Kişileştirme adımları: 1. Varlığın seçilmesi: İlk olarak, kişileştirilecek olan hayvan veya nesne belirlenir. 2. İnsan özelliklerinin belirlenmesi: Seçilen varlığa hangi insan özelliklerinin verileceği karar verilir. 3. Dilin kullanımı: Kişileştirme, dilin gücünden yararlanarak daha anlamlı ve duygusal bir ifade yaratır. 4. Metne uyum: Kişileştirme, metnin bütünlüğünü bozmadan, anlamı güçlendirecek şekilde yapılmalıdır. Örneğin, bir fablda açgözlü bir tilki ve cömert bir tavşan yer alabilir; tilki tavşanın yiyeceğini çalmaya çalışırken, tavşan ona yiyeceğinin bir kısmını verebilir. Bu şekilde, fablın mesajı, açgözlülüğün kötü, cömertliğin ise iyi bir şey olduğu şeklinde yorumlanabilir.

“Vadinin orta yerinden usul usul akan derin yalnızlığın yaşıyorum” cümlesinde kişileştirme söz sanatı kullanılmıştır.

Kişileştirmeden yararlanan bazı ünlü şairler şunlardır: Orhan Veli. Cahit Sıtkı Tarancı. Nazım Hikmet. Attila İlhan. Sait Faik Abasıyanık.

Kişileştirme içeren bir cümle örneği şu şekilde yazılabilir: "Rüzgar, ağaçların yapraklarıyla dans ediyordu".

4. cümlede kişileştirmeye yer verilmiştir, çünkü "güneşin nazlanarak batması" ifadesi insana ait bir özelliktir.

“Belki de yüreği yara dağlar” ifadesi, kişileştirme söz sanatına örnektir.

Söz sanatlarını bulmak için edebi eserlerde şu yöntemlere dikkat edilebilir: 1. Benzetme (Teşbih): Bir varlığın ya da olayın başka bir varlığa benzetilmesi. 2. Abartma (Mübalağa): Bir düşünce veya duyguyu etkileyici kılmak için bir olay, durum veya varlığın olduğundan daha fazla ya da az gösterilmesi. 3. Kişileştirme (Teşhis): İnsan dışı varlıklara insana ait özelliklerin verilmesi. 4. Konuşturma (İntak): Kişileştirilen varlıkların konuşturulması. 5. Tenasüp (Uygunluk): Anlamca ilgili sözcüklerin bir arada kullanılması. Bu sanatlar, metnin anlamını derinleştirmek ve okuyucunun duygularını harekete geçirmek için kullanılır.

Windows 11'i eski görünüme döndürmek için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz: 1. Ayarlar uygulamasını açın. 2. Kişileştirme sekmesine tıklayın. 3. Açılan ekranda Görev Çubuğu sekmesine giriş yapın. 4. Mouse ile sayfayı aşağı kaydırarak Görev Çubuğunun Hizalanması bölümünü bulun ve Sol olarak ayarlayın. Bu adımları uyguladıktan sonra görüntü değişikliği olmazsa, bilgisayarınızı yeniden başlatmanız gerekmektedir.

Teşbih (benzetme) ve teşhis (kişileştirme) edebiyatta farklı sanatlardır: 1. Teşbih: İki farklı şey arasında benzerlik kurarak yapılan bir söz sanatıdır. 2. Teşhis: İnsan dışı varlıklara insana ait özelliklerin verilmesidir.

İntak sanatı, insan dışı varlıkların veya soyut kavramların konuşturulmasıyla yapılan bir edebi sanattır. İntak sanatını bulmak için şu adımları izlemek gerekir: 1. Kişileştirme (Teşhis) Kontrolü: İntak, genellikle kişileştirme sanatıyla birlikte kullanılır. 2. Varlığın Söz Söylemesi: İntak sanatının olabilmesi için, kişileştirilen varlığın bir söz söylemesi gerekmektedir. Örnek bir intak sanatı cümlesi: "Kuş, ‘Özgürlüğün tadını çıkarın!’ diye cıvıldadı".

İntak ve teşhis arasındaki fark şudur: - Teşhis, insan dışı varlıklara insana özgü özellikler yükleyerek onları kişileştirme sanatıdır. - İntak ise bu kişileştirilen varlıkların konuşturulması sanatıdır, yani teşhisin bir adım ötesidir.

"Neden böyle düşman görünürsünüz, yıllar yılı dost bildiğim aynalar?" dizesi, kişileştirme söz sanatına örnektir. Bu söz sanatında, insan dışı bir varlığa insana ait özellikler yüklenir.

"Gün Olur" şiirinde aşağıdaki edebi sanatlar bulunmaktadır: 1. Kişileştirme: "Hele martılar, hele martılar, Her bir tüylerinde ayrı telaş!" dizesinde martılar telaşlı insanlar gibi anlatılmıştır. 2. Benzetme: "Gün olur, deli gibi..." ifadesinde gün, deli gibi davranan bir insana benzetilmiştir. Ayrıca, şiirde ses olayları ve ahenk unsurları da yer almaktadır.

“Besbelli her saat artar kederi, belki de yüreği yara dağların” cümlesi, kişileştirme (teşhis) söz sanatına örnektir.