Keşif

Satürn'ün ikizi, ABD'deki Rochester Üniversitesi'nden astronomlar tarafından keşfedilen ve Dünya'dan 430 ışıkyılı uzaklıkta bulunan dev bir gezegendir. Ayrıca, astrolojide Satürn'ün İkizler burcunda bulunması, kişinin kendini ifade etme ve iletişim konularında sınavlar yaşadığını ifade eder.

Alper Gezeravcı'nın ilk durağı, 19 Ocak 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştirilen fırlatma sonrası Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) olmuştur. Gezeravcı ve diğer Ax-3 ekibi üyeleri, Dragon kapsülüyle yaklaşık 36 saatlik bir yolculuğun ardından ISS'ye ulaşmış ve burada 14 gün boyunca 13 bilimsel deney gerçekleştirmiştir.

Kayıp Dünya adlı eserin sonunda, Profesör Challenger bulgularını Avrupa'nın bilim camiasına sunar, ancak şüpheciler kanıtların sahte olduğunu düşünmeye devam eder. Malone ve Lord Roxton, yeni bir macera planlamaya başlar. Ayrıca, kurtarma operasyonu düzenlenir ve Challenger, Roxton ve Summerlee ile birlikte birçok yerli kurtarılır. Romanın sonunda, yerliler İngilizlerin ayrılmasını istemez, ancak kurtardıkları genç bir prens onlara platodan çıkacak bir mağara hakkında bilgi verir.

Vikinglerin gerçek amacı, tarih boyunca farklı şekillerde yorumlanmıştır. Vikinglerin bazı amaçları: Yağma ve fetih: Vikingler, 8-11. yüzyıllar arasında Avrupa'nın birçok yerini fethedip yağmalamıştır. Ticaret: Vikingler, Rusya üzerinden diğer uluslara açılan ticaret yolları kurmuş ve lüks mallar ile yerel ürünleri takas etmiştir. Kolonizasyon: Amerika'dan Rusya'ya, Akdeniz'e kadar geniş bir coğrafyada koloniler kurmuş ve bu bölgeleri yerleşime açmıştır. Tarım ve hayvancılık: Yerleştikleri yerlerde tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlardır. Keşif: Atlantik Okyanusu'nu aşarak Kuzey Amerika'ya kadar ulaşmışlardır. Vikingler, aynı zamanda paralı asker olarak da hizmet vermiştir. Vikinglerin amacı, farklı kaynaklarda ve dönemlerde değişik şekillerde değerlendirilmiştir.

Dünyada kaç tane bilinmeyen renk olduğu kesin olarak belirlenememiştir. Ancak, insan gözünün algılayabileceği renk sayısının yaklaşık 10 milyon olduğu bilinmektedir. Ayrıca, bilim insanları yeni renkler keşfetmeye devam etmektedir. Örneğin, 2016 yılında Oregon Üniversitesi'nden bir kimyager, üç elementin karışımıyla daha önce bilinmeyen bir renk oluşturmuştur. Bu nedenle, tam olarak kaç tane bilinmeyen renk olduğunu belirlemek mümkün değildir.

Gezi yazısı yazmanın amacı şu şekilde özetlenebilir: Okuyucuyu bilgilendirme. İlham verme. Kültürel tanıtım. Tarihsel belge oluşturma. Rehber olma.

Evet, "Against the Ice" gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, 1909 yılında Danimarkalı kaşif Ejnar Mikkelsen'in, Greenland'de bir kara parçasının iki değil, tek parça olduğunu kanıtlama amacıyla çıktığı ve Ejnar Mikkelsen'in "Two Against the Ice" adlı kitabında anlattığı gerçek bir sefere dayanmaktadır.

"Aguirre, Tanrının Gazabı" filmi, 16. yüzyılda İspanyol komutan Lope de Aguirre'in, efsanevi altın şehri El Dorado'yu bulmak için çıktığı ve başarısızlıkla sonuçlanan seferi anlatır. Filmde, doğa (Amazon ormanları ve nehir), Aguirre ve ekibinin hayatını yöneten bir güç haline gelir. Ayrıca, filmde güç arzusu, bireyin trajedisi ve anlam arayışı gibi kavramlar işlenir.

Ağrı Dağı'na ilk çıkan kişi olarak Alman bilim insanı Friedrich Parrot kabul edilir. Parrot, 9 Ekim 1829 tarihinde Rus İmparatorluğu'nun desteğiyle dağa tırmanarak zirveye ulaşmıştır.

"Gizli Cennet" ifadesi farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Loç Vadisi: "Gizli Cennet" olarak anılan Loç Vadisi, Kastamonu'da yer alan ve Küre Dağları Milli Parkı'nda bulunan bir bölgedir. Şarkı: Jülide Özçelik'in "Jazz İstanbul Volume 2" albümünde yer alan bir şarkıdır. Kitap: Emily Dickinson'ın bir şiir kitabıdır. Belgesel: 4K çözünürlükte bir doğa belgeselinin ikinci bölümüdür. Makale: Seyahat acentelerinin perde arkasındaki dünyasına ışık tutan bir yazıdır.

Nötron, 1932 yılında İngiliz fizikçi James Chadwick tarafından keşfedilmiştir. Chadwick'in bu keşfi, 1930'ların başında Walther Bothe ve Herbert Becker'in çalışmalarına dayanmaktadır. Chadwick'in bu keşfi, atomun yapısını anlama konusunda devrim yaratmış ve 1935 yılında kendisine Nobel Fizik Ödülü'nü kazandırmıştır.

"The Piccards", İsviçre fizikçisi Auguste Piccard ve oğlu Jacques Piccard'ın keşiflerini konu alır. Auguste Piccard, 1931 yılında bir balon tasarlayıp stratosfere yükselerek dünya yükseklik rekorunu kırmıştır. Jacques Piccard, 30 yıl sonra babası gibi öncü bir ruhla, bir denizaltı balonu olan bathyscaphe tasarlayıp Trieste ile okyanus derinliklerine dalarak başarılı bir dalış gerçekleştirmiştir. Bu hikaye, "Hennessy" markası için hazırlanan ve yönetmenliğini Daniel Wolfe'un yaptığı bir reklam filminde de işlenmiştir.

Strange World (Tuhaf Dünya) filmi, efsanevi kâşiflerden oluşan Clade ailesinin, farklılıkları nedeniyle tehlikeye giren önemli bir görevi yerine getirme çabalarını anlatıyor. Filmde, ailenin üyesi Searcher Clade, inanılmaz derecede tehlikeli bir görevin tamamlanması için konfor alanından çıkmak durumunda kalıyor ve yakınlarıyla birlikte kendini, tarih öncesinden fantastik yaratıklara ve yer çekimi yasalarına meydan okuyan yollara sahip, gizemli bir dünyada buluyor. Ailenin keşfettiği bu dünyada, toplumun enerji kaynağı olan Pando bitkisi tehlike altındadır.

"Keşif" (The Discovery) filminin sonunda, bir adam ve bir kadın, ölümden sonra başka bir hayatın varlığını keşfettikten sonra, bu gerçeği sorgulamaya başlarlar. "Keşif" (Volkan Kocatürk'ün filmi) sonunda ise, Berk, Esma ve Hasan, Çanakkale Savaşı'ndaki görevlerini tamamlayarak 2018'e dönerler.

NASA, Satürn'de doğrudan yaşam bulmamıştır, ancak Satürn'ün uydusu Enceladus'ta yaşam belirtileri olabilecek bazı bulgular elde edilmiştir. Bazı bulgular: Su buharı: James Webb Uzay Teleskobu'ndan alınan görüntülerde, Enceladus'tan uzaya fışkıran 6 bin 600 kilometrelik dev su buharı sütunu görülmüştür. Hidrojen siyanür: NASA'nın Satürn keşif aracı Cassini, Enceladus'ta hidrojen siyanürün varlığına dair güçlü bulgulara rastlamıştır. NASA, Enceladus'ta yaşam olasılığını araştırmak için SWIM projesi kapsamında otonom su altı robotları göndermeyi planlamaktadır.

Rebecca Solnit'in Kaybolma Kılavuzu adlı kitabı, kaybolmanın izini kişisel tarihinden Amerikan Yerlilerine, edebiyattan Rönesans resimlerine, şarkılardan sinemaya dek geniş bir yelpazede süren yazarın, belirsizlik, kayıp, hafıza ve mekân kavramlarıyla ördüğü denemelerden oluşur. Kitapta ele alınan bazı konular şunlardır: Yves Klein ve Walter Benjamin gibi isimler; keşişler ve punk rockçılar; kaplumbağalar ve vaşaklar; rüyalar; sürgün ve hafıza. Solnit, bu denemelerle dünyada yerini arayanlara rehberlik eder. Kaybolma Kılavuzu, aynı zamanda bir kaybolma, bulma ve tekrar kaybolma döngüsünü anlatır. Kitap, Minotor Kitap tarafından 2022 yılında yayımlanmıştır.

İlk uçan dinozorun kim tarafından bulunduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, 2015 yılında Pekin'deki Omurgalı Paleontoloji Enstitüsü'nden Xing Xu, "Yi qi" adını verdikleri, deri kanatları sayesinde uçabilen yeni bir dinozor fosili keşfetti. 2019'da ise aynı ekip, Ambopteryx longibrachium adlı başka bir zar kanatlı türün fosilini ortaya çıkardı. İlk uçan dinozorlar hakkında araştırma yapan diğer bir kurum da Güney Dakota’daki Mount Marty Üniversitesi oldu.

Ümit Burnu'nun Türkçe olmasının nedeni, Portekizli kaşif Bartolomeu Dias'ın burnu keşfettiğinde buraya "Fırtınalar Burnu" (Cabo das Tormentas) adını vermesi, ancak daha sonra Kral II. Joao'nun bu ismin gemicilerin moralini bozabileceği düşüncesiyle "Ümit Burnu" olarak değiştirmesidir. Dias, bu burnu doğuya giden yeni bir deniz yolunun kapılarını aramak için keşfetmişti.

Dünyanın en büyük su altı şehri olarak kabul edilen bir yer bulunmamaktadır. Ancak, bazı su altı şehirleri ve yapıları şunlardır: Yonaguni Su Altı Şehri: Japonya'da yer alan ve "Japonya'nın Atlantisi" olarak anılan bu şehir, Buzul Çağı'ndan önce inşa edilmiş olabileceği düşünülen yapılar arasında yer alır. Pavlopetri, Yunanistan: 2000 yıl ayakta kalan bu şehrin, M.Ö. 1000 yıllarında sulara gömüldüğü tahmin edilmektedir. Mavi Bahçe: Bir Japon mimarlık firması tarafından 2035 yılında tamamlanması planlanan bu su altı şehri, 4 futbol sahasından daha büyük bir küre şeklindedir ve 5000 kişinin yaşaması beklenmektedir. Bu yapılar arasında en büyüğü olarak öne çıkan bir şehir bulunmamaktadır.

"Against the Ice" (En Soğuk Düşman) filmi, 1900'lü yılların başında geçen hayatta kalma temalı bir macera-gerilim filmidir. Filmin konusu kısaca şöyledir: Danimarkalı Kaptan Ejnar Mikkelsen, Grönland'ın ABD'nin iddia ettiği gibi iki ayrı kara parçasından oluşmadığını ispatlamak ve böylece ABD'nin Kuzey Grönland'daki hak iddiasını çürütmek için bir sefere çıkar. Mürettebatını gemiyle birlikte geride bırakan Mikkelsen ve tecrübesiz mürettebat üyesi Iver Iversen, buzun üzerinden kızakla geçecekleri bir yolculuğa başlarlar. İki adam Grönland'ın bir ada olduğuna dair kanıt bulmayı başarır, ancak gemiye geri dönmek beklenenden çok daha zordur ve çok daha uzun sürer. Aşırı açlık, yorgunluk ve bir kutup ayısı saldırısıyla mücadele eden ikili, sonunda vardıklarında gemilerini buzun içinde ezilmiş ve kampı terk edilmiş halde bulurlar. Film, dostluk, sevgi ve yol arkadaşlığının hayranlık uyandıran gücünü anlatan gerçek bir hikayeyi konu alır.