• Buradasın

    KelimeKullanımı

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Sıkma kelimesi mecaz anlamda nasıl kullanılır?

    Sıkma kelimesi mecaz anlamda şu şekilde kullanılabilir: Basınç altında üzmek. Sıkıntı vermek. Gerçek anlamda ise sıkma, bir şeyi fiziksel olarak baskı uygulayarak suyunu veya özünü çıkarmak anlamına gelir.

    Dünyanın nasıl yazılır örnek?

    Dünya kelimesinin doğru yazılışı, kullanıldığı bağlama göre değişir: Özel isim olarak kullanıldığında: "Dünya'nın". Cins isim olarak kullanıldığında: "dünyanın".

    Bitte ve danke nasıl kullanılır?

    "Bitte" ve "Danke" Almanca'da şu şekilde kullanılır: Danke: "Teşekkür ederim" anlamına gelir ve her durumda kullanılabilen genel bir ifadedir. Bitte: "Rica ederim" anlamına gelir ve genellikle "Danke"ye karşılık olarak kullanılır. Kullanım örnekleri: Bir arkadaşınızdan kalem isterken: "Kann ich bitte deinen Stift haben?" (Lütfen kaleminizi kullanabilir miyim?). Biri size bir şey verdiğinde teşekkür etmek için: "Danke" (Teşekkür ederim). Yanlışlıkla birine çarptığınızda özür dilemek için: "Entschuldigung" (Özür dilerim).

    Bir şeyi seyretmek mi izlemek mi?

    Seyretmek ve izlemek kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: Seyretmek: Bir şeyin oluşumunu veya durumunu gözlemek, bakmak, eğlenmek, görmek veya öğrenmek için bakmak. İzlemek: Birinin veya bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek. Bu nedenle, doğru kullanım bağlama göre değişiklik gösterebilir.

    Direk ne zaman kullanılır TDK?

    TDK'ya göre "direk" kelimesinin kullanımı yanlıştır; bu kelimenin doğru yazımı "direkt" şeklindedir. "Direkt" kelimesi, Fransızca kökenli olup "aracısız", "doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksız, doğruca" ve "doğrudan, doğrudan doğruya" anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Okuldan direkt olarak eve geçmeyi düşünüyorum".

    Of ne zaman kullanılır?

    "Of" kelimesi İngilizce'de çeşitli durumlarda kullanılır: İyelik ve aitlik belirtmek için: "The Impact of Climate Change on Agriculture" (İklim Değişikliğinin Tarım Üzerindeki Etkisi). Belirli ifadelerde ve kullanım kalıplarında: "a group of students", "a number of options", "a series of events" (bir grup öğrenci, bir dizi olay). Sayısal ifadelerde: "many of", "at the urging of", "opponent of" (bir çoğunun, ısrarı üzerine). Belirli fiil yapılarında: "concern of", "fear of", "hope of" (korkusu, umudu). Belirli isim yapılarında: "the end of the day", "the beginning of the week" (günün sonu, haftanın başlangıcı). Ayrıca, "of" kelimesi, fiil ve ortaçlardan sonra, hükümdar ve tebaa arasındaki ilişkiyi belirten bir edat olarak da kullanılır.

    Chair ile ilgili cümleler nelerdir?

    Chair (sandalye) ile ilgili bazı cümleler: Give him a chair. (Ona bir sandalye ver.) The chair is made of wood. (Sandalye ahşaptan yapılmıştır.) He stood behind the chair. (Sandalyenin arkasında durdu.) This chair is too small. (Bu sandalye çok küçük.) The teacher is sitting on the chair. (Öğretmen sandalyede oturuyor.) Who will chair the next meeting? (Bir sonraki toplantıya kim başkanlık edecek?) She is the chair of the committee. (O, komitenin başkanıdır.) There's an extra chair in the hall. (Koridorda fazladan bir sandalye var.) I just bought a new chair for my apartment. (Dairem için yeni bir sandalye aldım.)

    Head kelimesi nasıl kullanılır?

    Head kelimesi İngilizce'de hem isim hem de fiil olarak kullanılabilir. İsim olarak kullanımı: Baş, kafa: "He fell and hit his head on the table" (Çocuk kafasını kayaya çarptı ve bilincini kaybetti). Başkan, şef: "Doctor James, the head of eye department, operated on my father’s eye" (Göz departmanı başkanı Doktor James, babamın gözünü ameliyat etti). Yön, üst kısım: "Who is that at the head of the table?" (Masanın başında kim var?). Fiil olarak kullanımı: Yönelmek, gitmek: "The coach driver made several pickups before heading for the airport" (Yolcu otobüsü şoförü, hava alanına gitmeden önce birkaç transfer yaptı). Yönetmek, başında olmak: "The company is headed by a young entrepreneur" (Şirket, genç bir girişimci tarafından yönetiliyor). Kafa vuruşu yapmak: "Owen headed the ball straight into the back of the net" (Owen topa kafa vurdu ve doğrudan kaleye gönderdi).

    Daire ve de nasıl kullanılır?

    Daire ve de farklı alanlarda kullanılır: Daire: Geometride: Düzlemdeki noktalardan eşit uzaklıkta olan tüm noktaların oluşturduğu kapalı şekil olarak kullanılır. Günlük hayatta: Yüzük, su bardağı, bisiklet tekerleği gibi birçok nesneyi ifade eder. De: Bağlaç olarak: Cümlelerde kelimeleri ve temel ile yan cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır. İsim hal eki olarak: Bulunma eki adıyla da bilinir ve ayrı değil, bitişik yazılır.

    Sıkmak cümle içinde nasıl kullanılır?

    Sıkmak kelimesi cümle içinde şu şekillerde kullanılabilir: Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak: "Limon sıkmak. Üzüm sıkmak". Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak: "Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor". Dar gelmek: "Belimi sıktı kemer". Basınçlı bir araçla fışkırtmak, püskürtmek: "Yangına su sıkmak". Silahla ateş etmek: "Küçük hanım, tabancayı kalbine sıkmak istemiş". Baskı altına almak, üzmek, bunaltmak, zorlamak: "Çocuğu çok sıkıyorlar". Yalan söylemek: (Argo) "İhtimal inanmayacaksınız. Fakat ben sizi sıkmamak için uzatmayarak anlatacağım".

    Profile ile ilgili cümleler nelerdir?

    Profile kelimesi ile ilgili bazı cümleler: Kısa biyografik bilgi: "There’s a profile of producer Hal Willner in 'New York' magazine" (New York dergisinde yapımcı Hal Willner'in bir profili var). Sosyal medya profili: "You can post your relationship status on your Facebook profile" (Facebook profilinizde ilişki durumunuzu paylaşabilirsiniz). Kamuoyu ilgisi: "We need to increase our company's profile in Asia" (Asya'da şirketimizin profilini yükseltmemiz gerekiyor). Yandan görünüş: "Drawing profiles is somehow easier than drawing the full face" (Profil çizmek, tüm yüzü çizmekten biraz daha kolaydır). Özellikler: "The minimal production process results in a delicate flavor profile" (Minimal üretim süreci, hassas bir lezzet profili ile sonuçlanır). Ayrıca, "Does that mean we have no profile?" (Bu, hiç profilimiz olmadığı anlamına mı geliyor?) gibi cümleler de kullanılabilir.

    Kelimeleri yanlış anlamda kullanma nedir?

    Kelimeleri yanlış anlamda kullanmak, bir sözcüğün cümledeki anlama uygun olmayan şekilde kullanılmasıdır. Kelimelerin yanlış anlamda kullanılmasına örnek olarak şunlar verilebilir: "Bana yardım ederek, işi kısa sürede bitirmeme neden oldu." cümlesindeki "neden olmak" eylemi daima olumsuz anlamlar verecek biçimde kullanılmıştır. "Soğuktan etkilenen portakal sayısının kalabalık olması zararımızı artırdı." cümlesindeki "kalabalık" sözcüğü bir şeyin sayıca çok olduğunu bildirir. "Uzayda yeni yerlerin keşfedilmesi, güçlü teleskopların geliştirilmesine bağımlıdır." cümlesindeki "geliştirilmesine" sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Kelimelerin yanlış anlamda kullanılmasının bazı nedenleri şunlardır: sözcüklerin anlamlarının veya kullanım şekillerinin karıştırılması; sözcüklerin kökenleri veya bağlantılı sözcükler arasındaki farklılıkların fark edilmemesi; sözcüklerin dilbilgisi kurallarına göre kullanılmaması; sözcüklerin çok farklı anlamlara sahip olması nedeniyle kullanımının karıştırılması; sözcüklerin anlamlarının, kullanım alanlarının veya sözdizimlerinin yanlış anlaşılması.

    Birtakim bitişik mi ayrı mı?

    Birtakım kelimesi bitişik yazılır. Bu kelimenin ayrı yazılması gereken durumlar da vardır. Örnekler: Birtakım: "Birtakım konular hakkında görüşmemiz gerekiyor". Bir takım: "Arkadaşlar bir takım kurup maç yapma teklifinde bulundu".

    Def etmek ve kovmak arasındaki fark nedir?

    Def etmek ve kovmak arasındaki fark, anlam benzerliğine rağmen, kullanım ve bağlam açısından farklılık gösterir. - Kovmak: Birini yanından uzaklaştırmak, o kişiyi def etmek anlamına gelir. - Def etmek: Arapça kökenli bir kelime olup, genellikle sıkıntı veren meselelerin giderilmesi, sorunların halledilmesi anlamında kullanılır. Özetle, "def etmek" daha geniş bir anlam yelpazesine sahipken, "kovmak" daha spesifik olarak bir kişiyi uzaklaştırmak anlamına gelir.

    Mahvetmek ve mahvetmek aynı mı?

    Hayır, mahvetmek ve mahfetmek aynı değildir. Türk Dil Kurumu'na göre bu kelimenin doğru yazımı "mahvetmek" şeklindedir.

    Maksat ile ilgili cümleler nelerdir?

    Maksat kelimesi ile kurulabilecek bazı cümleler: "Ne maksatla buraya geldi anlamadım." "Benim maksadım seni kızdırmak değildi." "Bugün ofisten önce avukatın yanına uğramaktaki maksadım evrakları almaktı." "Maksat sınavdan yüksek bir not almaktı." "Maksat sohbet /muhabet olsun diye buraya geldik sen de gel." "Her projenin bir maksadı vardır arkadaşım." "Hayatta var olmanın maksadı ne?" "Bu kitabı hangi maksatla okudun ki?" "Hacı Etemle beraber gelmesinde de muhakkak bir maksat gizliydi." "Oyun deyip de büyütmeyin beyefendi, şunun şurasında maksat eğlenmek!..."

    Doğma ve doğma büyüme nasıl kullanılır?

    "Doğma" ve "doğma büyüme" ifadeleri farklı anlamlarda kullanılır: "Doğma" kelimesi, bir yerde doğup yetişmiş anlamına gelir. "Doğma büyüme" ifadesi ise, başlangıçtan beri veya doğduğundan beri anlamında kullanılır. Örnek cümleler: "Doğma büyüme Kanlıcalılardan ve eski ahbaplardan bir Sıdıka Hanım vardı". "Bir yerin yerlisi olma" anlamında: "O, doğma büyüme bu şehrin insanıdır".

    Last nasıl kullanılır?

    Last kelimesi İngilizce'de farklı anlamlarda ve kullanımlarda yer alır: Sıfat olarak: Son, en son, nihai anlamlarında kullanılır. Geçen, önceki anlamlarında kullanılır. Fiil olarak: Sürmek, devam etmek, idare etmek anlamlarında kullanılır. Last fiilinin ikinci hali "lasted", üçüncü hali ise "have/has lasted" şeklindedir.

    Out ve in ne zaman kullanılır?

    "In" ve "out" kelimeleri, bağlama göre farklı anlamlar taşır ve çeşitli durumlarda kullanılır: "In" kelimesi, genellikle belirli olmayan zaman dilimlerini ifade etmek için kullanılır. "Out" kelimesi ise dışarı anlamına gelir ve bağlama göre çeşitli anlamlar taşıyabilir. Bazı örnek cümleler: In: "I was born in June" (Haziran ayında doğdum). Out: "She went out to play" (Oynamak için dışarı çıktı). Daha fazla bilgi için "novakid.com.tr" ve "englishcentral.com" gibi kaynaklar incelenebilir.

    Randevu almak için "make" mi "take" mi kullanılır?

    Randevu almak için "make" kelimesi kullanılır. Örneğin, "I would like to make an appointment" (Randevu almak istiyorum) ifadesi doğru bir kullanımdır. "Take" kelimesi ise genellikle bir şeyi elde etmek veya almak anlamında kullanılır, ancak randevu alma bağlamında kullanılmaz.