KelimeKullanımı

City modu, özellikle şehir içi trafikte manevra yapmayı kolaylaştırmak için kullanılır. Fiat Egea'da City modunu kullanmak için: 1. Araç çalışır durumdayken, ön panelde veya orta konsolda bulunan "City" yazılı düğmeye basın. 2. Direksiyonun daha hafif hale geldiğini hissedin. 3. Modu kapatmak için aynı düğmeye tekrar basmanız yeterlidir. City modunun kullanım alanları: Park manevraları. Şehir içi sürüş. Dar sokaklar. City modu, genellikle düşük hızlarda ve şehir içi kullanımlarda faydalıdır.

Number kelimesi İngilizce'de çeşitli bağlamlarda kullanılır: Sayı, rakam. Telefon veya kredi kartı numarası. Miktar, toplam. Bir dizinin elemanı. Müzik, tiyatro veya edebiyat parçası. Belirli bir gruba dahil olma. Ayrıca, "number" kelimesi "saymak", "numaralamak" ve "hesaplamak" anlamlarında da fiil olarak kullanılabilir.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "bir arada" kelimesi, genellikle şu durumlarda kullanılır: Birlikte bulunma, beraberlik, işbirliği. Farklı düşüncelere sahip insanların bir araya gelerek ortak bir amacı gerçekleştirmesi. Bu kelime, bitişik değil, ayrı yazılmalıdır.

"Efficiently" kelimesi, verimli bir şekilde, etkili biçimde anlamlarına gelir ve çeşitli durumlarda kullanılabilir. Bazı kullanım örnekleri: "Without calcium, some key enzymes cannot work efficiently" (Kalsiyum olmadan bazı önemli enzimler verimli çalışamaz). "The indexing system must process hundreds of gigabytes of data efficiently" (İndeksleme sistemi, yüzlerce gigabayt veriyi verimli bir şekilde işlemelidir). "Tom is a good employee. He gets things done quickly and efficiently" (Tom iyi bir çalışandır. O işleri hızlı ve verimli bir şekilde yaptırır). Ayrıca, "efficiently" kelimesi ile birlikte kullanılan bazı fiiller ve ifadeler: administer efficiently (etkili bir şekilde yönetmek); allocate efficiently (verimli bir şekilde tahsis etmek); work efficiently (verimli çalışmak).

''Önünde'' kelimesi şu şekillerde kullanılabilir: Cümle içinde. Mekanik yerleştirme, altyapı veya sahne düzeni gibi alanlarda. Duygusal ve sosyal bağlamlarda. Yön göstermek veya yönlendirmek için. Ayrıca, ''önünde'' kelimesi; ''uğrunda'', ''göz önünde tutmak'', ''göz önünde bulundurmak'' gibi ifadelerde de kullanılabilir.

Meğer kelimesiyle kurulabilecek cümlelerden bazıları şunlardır: Çok sert görünüşünün ardında meğer yumuşacık bir kalbi varmış. Biz onu bekliyorduk meğer o çoktan eve varmış. Anlattıkları hiç inandırıcı gelmiyordu meğer hepsi doğruymuş. Sınava çok iyi çalıştığımı düşünüyordum meğer hiç birini tam öğrenememişim. Meğer ne çok alışmışım sana. O da beni sever sanmıştım meğer onun kalbinde başkası varmış. Para kazanmak kolay sanmıştım meğer başkasının yanında çalışmak ne kadar zormuş. İyileştim sanmıştım meğer hala kendime gelememişim. Unuturum sanmıştım meğer onu unutmak çok zormuş. Meğer gelmemiş. Ayrıca, "meğerki" ve "meğerse" kullanımlarına örnek olarak şu cümleler verilebilir: "Bu iş bitmeyecek meğerki siz de yardım edesiniz". "Meğer o da beni seviyormuş". Not: "Meğer" kelimesi, günümüzde "ama" veya "fakat" anlamlarında kullanılmamaktadır.

Naçizane kelimesi, genellikle öneri veya düşünce sunarken alçakgönüllülüğü vurgulamak için kullanılır. Örnek cümleler: "Naçizane düşüncemi belirtmek istiyorum." "Naçizane tavsiyelerimi paylaşmak isterim." "Naçizane, bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorum." "Naçizane, bu konuda sizinle anlaşmazlığa düşüyorum." "Size bu konuda naçizane bir fikir verebilirim." "Naçizane tavsiyem, daha fazla kitap okumanızdır." "Naçizane bir öneri olarak, daha fazla spor yapmanızı öneririm."

Yatmak kelimesi, TDK'ye göre 17 farklı anlama gelmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır: Bir yere veya bir şeyin üzerine boylu boyunca uzanmak. Uyumak veya dinlenmek için yatağa girmek. Yatay veya yataya yakın bir duruma gelmek, eğilmek. Geceyi geçirmek üzere bir yerde kalmak. Boş yere beklemek. İşlemez, çalışmaz durumda kalmak. Bir özellik kazanmak için bir şeyin içinde beklemek. Belli bir süreyi cezaevinde geçirmek. Ölü gömülmüş olmak. Düz bir duruma gelmek, düzleşmek. Cinsel ilişkide bulunmak. Bir düşünceyi veya bir öneriyi benimsemek, razı olmak. Heves etmek, eğilmek. Bulunmak, var olmak. Olumsuz veya başarısız bir sonuç almak. İşsiz kalmak, çalışmamak. Bilerek yenilmek, şike yapmak.

Türkçede "ancak" kelimesi cümle başında şu şekillerde kullanılabilir: Karşıtlık ifade etmek için. Koşul belirtmek için. Bağlaç olarak kullanılan "ancak" kelimesinden önce genellikle virgül konur.

"Open" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlarda kullanılabilir: Sıfat olarak: "açık", "kullanıma hazır", "samimi" gibi anlamlara gelir. Fiil olarak: "açmak", "başlamak", "aralamak" gibi anlamlara gelir. Open English platformunda ise "open" kelimesi, platformun nasıl çalıştığını veya hangi özelliklere sahip olduğunu ifade etmek için kullanılabilir. Örneğin, "7/24 canlı dersler" veya "sınırsız canlı oturumlar" gibi ifadelerle, platformun 24 saat erişilebilir olduğunu ve sınırsız sayıda canlı ders imkanı sunduğunu belirtir.

Havaalanı kelimesinin doğru yazımı, Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre bitişik olarak "havaalanı" şeklindedir. "Hava alanı" şeklinde ayrı yazmak yanlıştır.

Fish ve fishes arasındaki fark şu şekildedir: Fish: Tekil ve çoğul olarak kullanılabilir ve aynı türdeki balıklardan oluşan bir grubu ifade eder. Fishes: Genellikle birden fazla balık türünü ifade eder, özellikle bilimsel bağlamlarda kullanılır. Ayrıca, "fishes" kelimesi, "to fish" (balık tutmak) fiilinin üçüncü tekil şahıs şimdiki zaman hali olarak da kullanılabilir.

Bağlaç olan "ki" bitişik yazılan kelimeler: belki; çünkü; halbuki; oysaki; sanki; mademki; meğerki; illaki. Ayrıca, kalıplaşmış bazı ifadelerde de "ki" bitişik yazılır: belki; çünkü; hâlbuki; mademki; meğerki; oysaki; sanki. Sıfat oluşturan "-ki" ve ilgi zamiri olan "-ki" bitişik yazılır: karşıdaki adam; dünkü film; evdeki; işteki; yoldaki. Örnek cümle: "Seninki bugün buraya gelmedi".

İmiş ve idi arasındaki fark, ek fiilin çekimli biçimlerinin (idi, imiş, ise) ayrı veya bitişik yazılmasında ortaya çıkar. Ayrı yazım: "Artık Eskişehir'e de Konya'ya da hızlı trenle gidilecek". Bitişik yazım: Ünsüzle biten kelimelere bitişik yazıldığında "i" ünlüsü düşer ve büyük ünlü uyumuna uyar: "yorgun idi" ... "yorgundu". Ünlüyle biten kelimelere bitişik yazıldığında araya "y" ünsüzü girer ve başındaki "i" ünlüsü düşer, yine büyük ünlü uyumuna uyar: "sonuncu idi" ... "sonuncuydu".

"Günlük" kelimesi, "sabah" veya "akşam" kelimeleriyle birlikte kullanıldığında, bu kelimelerin doğru yazımına göre yazılır. - Sabah: "sabah" kelimesi ayrı yazılır. - Akşam: "akşam" kelimesi ayrı yazılır. Dolayısıyla, "günlük sabah" veya "günlük akşam" şeklinde ayrı yazılmalıdır. Örnekler: - Günlük sabah: "Her sabah günlük rutinimi yaparım." - Günlük akşam: "Akşamları günlük notlarımı alırım."

Arasında kelimesi, iki şey arasındaki mesafe veya ilişkiyi ifade etmek için kullanılır. Örnek cümleler: Ele alınan bu iki toplum arasında yer alan en büyük fark hiç şüphesiz ki kültürel değerlere verilen öneme ilişkindir. Kaşla göz arasında alışveriş merkezine giderek hepimiz için şirin hediyeler satın almış! Dün incelediğimiz kitaplar arasında en çok ilgimi çeken eser bilim kurgu türünde olandı. Benim ve senin arasındaki mesafe çok uzak. Kulüpler arasında anlaşma sağlandı. Arasındaki kelimesi ise, aralarında olan şeyleri veya özellikleri tanımlamak için kullanılır. Örnek cümle: Kulüpler arasındaki anlaşma çok olumlu sonuçlandı.

Şepelinde, güzide, kederliydi, silkip inlendi kelimeleri kullanılarak yazılan bir metin örneği: Şepelinde, güzide bir hüzün vardı. Kederliydi ve içini silkip inlendi. Bu melankolik atmosfer, şepelin sessizliğinde daha da belirginleşiyordu.

"Expanding" kelimesi, genişleme, büyüme veya yayılma anlamlarında kullanılır. Kullanım örnekleri: "This rapid expanding of the skin can lead to stretch marks" (Cildin bu hızlı genişlemesi çatlaklara yol açabilir). "The tropical regions of the world have been expanding since 1979" (Dünyanın tropikal bölgeleri 1979'dan beri genişliyor). Ayrıca, "expanding" kelimesi, "expand" fiilinin şimdiki zaman ortacıdır ve genellikle bu fiilin farklı zamanlardaki kullanımlarında da yer alır.

"Welcome" kelimesi İngilizce'de çeşitli şekillerde kullanılabilir: Ünlem olarak: "Hoş geldiniz!" veya "Hoş geldin!" şeklinde bir karşılama ifadesi olarak kullanılır. Fiil olarak: Birini veya bir şeyi memnuniyetle karşılamak, kabul etmek veya ağırlamaktan hoşnut olmak anlamına gelir. Sıfat olarak: Hoş karşılanan, memnuniyetle kabul edilen, istenen veya makbul anlamlarına gelir. İsim olarak: Karşılama, kabul veya ağırlama anlamına gelir. Örnekler: Ünlem olarak: "Welcome to our home!" (Evimize hoş geldiniz!). Fiil olarak: "We will welcome our guests at the door." (Misafirlerimizi kapıda karşılayacağız.). Sıfat olarak: "Any help would be very welcome." (Herhangi bir yardım memnuniyetle kabul edilir.). İsim olarak: "They gave us a warm welcome." (Bize sıcak bir karşılama yaptılar.).

"Yukarıda" kelimesi, yer zarfı olarak kullanılır ve daha yüksek bir konumu belirtir. Örnek cümleler: "Bugün araba yüksek park yukarı." "Dairemiz sizinkinin üstünde." "Bu şehir deniz seviyesinden yukarıda." "Mauro binanın tepesinden bakıyordu." "Kedi lavabonun üstüne atladı." "Kişisel hırs herkesin üstüne geçer." "Yorgunluğumuza ve susuzluğumuza rağmen durmadan yokuş yukarı yürüdük."