KelimeAnlamı

Hayır, ekseriyetle ve ekseriyet aynı değildir. Ekseriyet, çoğunluk veya çokluk anlamına gelen bir isimdir. Ekseriyetle ise genellikle, çoğu zaman anlamına gelen bir zarftır.

Türk Dil Kurumu'na (TDK) göre "dalyarak" kelimesinin anlamı şu şekildedir: Budalalığı yüzünden her zaman densizlik, küstahlık eden kimse. Haddini bilmeyen, düşüncesiz kimse. "Dalyarak" kelimesi, hakaret içeren bir sıfat olarak kabul edilir.

Hemfikir, "aynı düşüncede, aynı görüşte olan, oydaş" anlamına gelir. Doğru yazılışı "hemfikir" şeklindedir, "hem fikir" olarak yazılması yanlıştır.

Müştereken kelimesi, TDK'ye göre "ortaklaşa" anlamına gelen bir zarftır. Ayrıca, "müşterek" kelimesi sıfat olarak kullanıldığında "ortak", "birlikte" anlamlarına da gelir.

Mahsen ve mahzen aynı şeyi ifade eder. Mahzen, Arapça kökenli bir kelime olup, yapılarda yer altı deposu anlamına gelir.

Feed kelimesi İngilizce'de "beslemek", "yiyecek", "beslenme" gibi anlamlara gelir. Ayrıca, "feed" kelimesinin diğer bazı anlamları: (birini/bir hayvanı bir yiyecekle) beslemek; (medya içeriğini) iletişim ağı üzerinden iletmek; (silahta) kartuşun hareket etmesini sağlayan sistem; takım arkadaşına gol pası vermek (spor).

Binaen kelimesi, bir şeyi veya bir durumu başka bir şeyin veya durumun sonucu olarak ifade etmek için kullanılır. Örnek bir cümleyle açıklamak gerekirse, "Binaen, bu raporu incelediğimizde, sorunun kaynağını daha iyi anlayabiliriz" ifadesinde, "binaen" kelimesi, raporun incelenmesinin sonucunda sorunun kaynağının anlaşılacağını belirtir. Binaen kelimesinin cümle içinde kullanımına bazı örnekler şu şekildedir: "Gelmiş olmasına binaen biz de ortamdan ayrıldık." "Onun söz vermesine binaen harekete geçtik." "Otobüste yer olmasına binaen gitmeye karar verdik." Ayrıca, binaen kelimesi başlı başına bir anlam taşır ve ek ya da bağlaç olarak da kullanılabilir.

Hantalca kelimesi, "hantal" kelimesinin zarf hali olup, "işi, davranışları kaba ve yavaş olan; sakar" anlamlarına gelir. Ayrıca, "kocaman, iri, kaba" gibi anlamlarda da kullanılabilir. Örnek cümleler: "Hantalca gitmek". "Hantalca hareket etmek". "Hantalca yürümek".

Alıç bulmacada aşağıdaki kelimelerden biri olarak yanıtlanabilir: Yemişen; Akdiken; Ayzaran.

Awesome kelimesi İngilizce'de birden fazla anlama gelir: Müthiş, harika, mükemmel. Korkunç, insanı huşu içinde bırakan, dehşete düşürücü, korku veren, dehşet verici. Konuşma dilinde: fıstık gibi, muhteşem ötesi, mükemmel. Kelimenin kökeni, "huşu" veya "korku" anlamına gelen "awe" kelimesine dayanır.

"Dillememek" kelimesinin TDK'ya göre bir anlamı bulunmamaktadır. Ancak, "dillenmek" kelimesinin TDK'ya göre üç farklı anlamı vardır: 1. Çocuk konuşmaya başlamak. 2. Konuşma yeteneği olmayan varlık konuşmak, dile gelmek. 3. Onaylanmayan bazı davranışlar yüzünden hakkında dedikodu yapılmak, dile düşmek.

Melce kelimesi bulmacalarda "sığınak" veya "barınak" olarak yanıtlanabilir. Melce kelimesi Arapça kökenlidir. Örnek bulmacalar: Kare ve çengel bulmacalarda "melce" sorusuna verilebilecek cevaplardan biri 5 harflidir ve cevabı "melce"dir. Yine aynı bulmacalarda "melce" sorusuna verilebilecek cevaplardan biri 7 harflidir ve cevapları "barınak" veya "sığınak"tır.

Fortçu, taşıtlarda kalabalıktan yararlanarak başkalarına sürtünen ve sarkıntılık eden kimse anlamına gelir. Fordcu ise, TDK'ya göre bir terim olmayıp, halk arasında Ford marka araç kullanan araç sahibine denir. Ayrıca, "fortçu" kelimesinin, kalabalık kamu taşıtlarında başkalarına sürtünme eylemi olan "fortçuluk" ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Emphasize kelimesi Türkçede "vurgulamak", "önem vermek", "altını çizmek" gibi anlamlara gelir. Ayrıca, bir şeyin çok önemli veya dikkat edilmesi gereken bir nokta olduğunu belirtmek için de kullanılır. Örnek cümleler: "The headmaster emphasized the need for a new computer lab" (Okul müdürü yeni bir bilgisayar laboratuvarına ihtiyaç olduğunu vurguladı). "She emphasized the importance of fresh fruit and vegetables in the diet" (Diyette taze meyve ve sebzelerin önemini vurguladı). "Scientists emphasize that more studies in humans are needed" (Bilim insanları insanlarda daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor).

Canlı yayında "selk" kelimesinin ne anlama geldiği farklı bağlamlarda değerlendirilebilir: Anonim sohbet platformları: "Selk" kelimesi, bu tür platformlarda kullanılan, sohbetlere yaratıcılık katan ve anonim bir şekilde itiraflar, espriler ve flörtöz mesajlar paylaşabilen karakterleri ifade eder. Osmanlı dönemi: "Selk" kelimesi, Osmanlı döneminde "çekmek veya çekilmek", "gitmek", "ithal etmek" anlamlarına gelen bir terimdir. Argo kullanım: Urban Dictionary'de "selk" kelimesinin, bir partnerin üzerine, özellikle samimi bir aktivite sırasında kusmak anlamına geldiği belirtilmiştir.

TDK'ya göre "primat" kelimesinin anlamı maymun olarak belirtilmiştir. TDK, "selfie"ye karşılık olarak "özçekim" kelimesini seçmiştir. Bu iki kelimenin bir arada kullanımı olan "TDK primat selfie" ifadesi, Türkçe'de yaygın olarak kullanılan bir terim değildir ve belgelerde bu ifadeye dair bir açıklama bulunmamaktadır.

"Özelim" kelimesi, Türkçede "yalnızca bir kişiye veya bir şeye ait olan, kişisel, dikkate değer, ayırt edici özellikleri bulunan" anlamlarına gelir. Ayrıca, "özelim" bazı insanlar tarafından yanlış bir kullanım olarak değerlendirilmektedir.

Tırt kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre "işe yaramayan kimse" anlamına gelir ve genellikle alaycı veya küçümseyici bir tonla kullanılır. Bu kelimenin kötü bir kelime olarak görülmesinin bazı nedenleri: Olumsuz eleştiri: Kalitesiz, beklentinin altında olan veya başarısız bulunan şeyler için kullanılır. Durumun önemsizliğini vurgulama: Önemsiz veya gereksiz bir şeyi belirtmek amacıyla kullanılır. Tırt kelimesi, sosyal medya paylaşımlarında ve mizahi içeriklerde de sıkça yer alır.

Pona kelimesi Özbek Türkçesinde "kama, takoz, kıskı" anlamına gelir. Ayrıca, "pona" kelimesi, Toki Pona dilinde "basit, güzel, hoş" anlamlarına da gelir.

Underrated kelimesi, "hak ettiği değeri görmeyen", "küçük görülen", "önemsenmemiş" gibi anlamlara gelir. Örnek cümleler: "Her old songs are underrated" (Onun eski şarkıları hak ettiği değeri görmüyor). "He is one of the most underrated players in baseball" (Beyzboldaki en hafife alınan oyunculardan biri). "Walking is an overlooked and underrated exercise" (Yürümek, önemi göz ardı edilen ve küçümsenen bir egzersizdir).