KelimeAnlamı

Kriter kelimesinin Türkçe karşılıkları şunlardır: Ölçüt; Kıstas; Standart; Ölçü; Kural; Esas; İlke. Bu kelimeler, cümlenin anlamına ve bağlamına göre değişiklik gösterebilir.

Humble kelimesi İngilizce'de şu anlamlara gelir: Alçakgönüllü, mütevazı. Sıradan, gösterişsiz. Fakir. Ayrıca, "humble" kelimesi "aşağılamak" veya "burnunu kırmak" anlamlarında da kullanılabilir.

Müsamaha, TDK'ya göre hoşgörü ve görmezlikten gelme, göz yumma anlamlarına gelir. Örnek cümle: "Cezalar hiçbir müsamaha gösterilmeden derhâl tatbik ettirilirdi." - Asaf Halet Çelebi.

İngilizce'de "altın" kelimesi "gold" olarak ifade edilir. Ayrıca, "golden" kelimesi de altın renginden veya altından yapılmış şeyleri tanımlamak için kullanılır. Kimya alanında ise altının sembolü "aurum" (Au) olarak bilinir.

"Kuzeni yoga yaparken çaktırmadan" ifadesi, belli etmeden, gizlice, sezdirmeden anlamına gelen "çaktırmadan" kelimesiyle ilgili olabilir. Bu ifade, "Telegraph" sitesinde geçen "Kuzenim Yoga Yaparken Çaktırmadan Arkasına Yaklaşıp Dayadım" başlıklı içerikle de bağlantılı olabilir.

Demos kelimesi Antik Yunancada "halk" anlamına gelir. Daha sonra Roma İmparatorluğu'na da geçen bu terim, Milattan Sonra tüm dünyada kullanılan evrensel bir ifade olmuştur. Demos kelimesinin bazı diğer anlamları: (Modern Yunanistan'da) belediye; (Modern Yunanistan'da) bir kenti veya birkaç köyü kapsayan idari bölge; gösteri, tanıtım (çoğul); (Antik Yunan'da) demokrasiyle yönetilen kentlerin halkları.

Repair kelimesi İngilizce'de "onarmak, tamir etmek, düzeltmek" anlamına gelir. Ayrıca, "onarım, tamirat" anlamında da kullanılır. Örnek cümleler: "I must get my bike repaired" (Bisikletimi tamir ettirmeliyim). "The storm thoroughly damaged the hut beyond repair" (Fırtına kulübeye onarılamayacak kadar büyük hasar verdi). "Since the machine is beyond repair, you can't use it" (Makine tamir edilemez durumda olduğu için, kullanamazsınız).

Nispeten kelimesi, "oranla", "bir dereceye kadar" ve "oldukça" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Böylece hem kızı almaya taksiyle gelmiş olacak hem de taksiye nispeten daha az para ödemiş olacaktı". "Bu maçı takım nispeten kazanabilir". "Nispeten ben ondan çok daha iyiyim".

Zazaca'da "gıcık" kelimesi "söz ve davranışlarıyla karşısındakini sinirlendiren, kızdıran, sıkan kimse" anlamında kullanılır.

Metbuat kelimesi, Arapça kökenli olup "basın" anlamına gelir. Bu terim, gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü ve bu tür iş yerlerinde görevli kişilerin tümü için kullanılır. Günümüzde "matbuat" kelimesinin yerine genellikle "basın" kelimesi tercih edilmektedir.

Bahar bulmacada aşağıdaki kelimelerden biri olarak yanıtlanabilir: Rebi; Baharat.

"Hija" kelimesi, İspanyolca'da "kız çocuğu" anlamına gelir.

Evet, "melce" ve "sığınak" eş anlamlıdır. "Melce" kelimesinin diğer eş anlamlıları arasında "barınak" ve "himaye" yer alır.

"Desi telaş" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "desi" ve "telaş" kelimelerinin anlamları şu şekildedir: Desi. Telaş.

Hatun kelimesi, Türkçe'de farklı anlamlara sahiptir: Kadın, hanım, bayan. Eş, karı, zevce. Asil, soylu kadın. Tarihî unvan: Hakan ve serdar eşlerine ve yüksek makamdaki hanımlara verilen unvan. Ayrıca, hatun kelimesi halk arasında "canan, dilber, dam" gibi sözcüklerin yerine de kullanılabilir.

Bulmacada "tıpkı çekim" ifadesi, aşağıdaki kelimelerden biriyle yanıtlanabilir: Fotokopi. Eşçekim. Ayrıca, "tıpkı çekim" ifadesinin ikinci anlamı, bir belgenin örneği ve sureti olan "nüsha" veya "kopya" da olabilir.

Fransızca'da "öğretmen" kelimesi şu şekillerde ifade edilir: Professeur; Enseignant; Instituteur; Maître; Éducateur.

Hayır, idrak etmek ve anlamak aynı şey değildir. Anlamak, bir konuyu kavramak, nedenleriyle ve sonuçlarıyla idrak etmek anlamına gelir. İdrak etmek ise bir şeyi kavramak, farkına varmak, bilinen bir şeyi özümsemek demektir. Örneğin, bir kişi bir şeyi öğrenebilir ancak o şeyi idrak etmemiş olabilir.

Recruit kelimesi İngilizce'de şu anlamlara gelir: Fiil olarak: İşe almak, askere almak, toplamak. Çalıştırmak. İyileştirmek, iyileşmek. İsim olarak: Acemi asker, yeni üye, işe alınan kişi. Örnek cümleler: "They are actively recruiting new talent" (Aktif olarak yeni yetenekleri işe alıyorlar). "During the war even young boys were recruited into the army" (Savaş sırasında, küçük çocuklar bile orduya alındı). "Our party needs new recruits before the next election" (Bir sonraki seçimden önce partimiz yeni üyelere ihtiyaç duyuyor).

Mamur, Arapça kökenli bir kelime olup "bayındır", "imar edilmiş", "şenlikli" anlamlarına gelir. Ayrıca, "yerleşik, ahâlisi olan, meskûn" ve "işlenmiş, bakımlı" anlamları da vardır. Örnek kullanım: "Mamur arazi" (işlenmiş, bakımlı arazi). Dört başı mamur deyimi ise "eksiksiz, kusursuz, bekleneni fazlası ile karşılayacak halde bulunan yer" anlamlarına gelir.