KelimeAnlamı

Kökleşik bulmacada "klasik" olarak yanıtlanır. Kökleşik kelimesi, "alışılmış olan, yenilik getirmeyen, geleneksel" anlamlarına gelir.

İzmihlal, Arapça kökenli bir kelime olup "yıkılma", "çökme" ve "yok oluş" anlamlarına gelir. Bu kelime, günlük hayatta çok fazla kullanılmayan bir kelime olmakla birlikte, yazılı metinlerde ve özellikle İstiklal Marşı'nda geçmektedir. Örneğin, "Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal" dizesinde, Türk ırkının ve bayrağının yıkılmayacağı, çökmeyeceği ifade edilir.

Hippo, İngilizce'de "su aygırı" veya "hipopotam" anlamına gelir. Ayrıca, "hippo" kelimesi, Cezayir'de bulunan eski bir antik kent olan Hippo Regius'u ifade etmek için de kullanılır.

"Şeker" kelimesi, farklı dillerde çeşitli şekillerde ifade edilir. Örneğin: Farsça ve Orta Farsça (Pehlevice veya Partça): شكر (şakar). Sanskritçe: शर्करा (śárkarā). İngilizce: sugar. Fransızca: sucre. İtalyanca: zucchero. Almanca: zucker. Bu diller, "şeker" kelimesinin köken aldığı veya yaygın olarak kullanıldığı dillerdir.

Sert kelimesi, TDK'ye göre şu anlamlara gelir: Çizilmesi, kırılması, buruşması, kesilmesi veya çiğnenmesi güç olan, pek, katı, yumuşak karşıtı. Esnekliği az olan, kolayca eğilip bükülmeyen. Kolay dayanılmayan, zor katlanılan, etkili, yumuşak karşıtı. Güçlü kuvvetli. Sarsıcı niteliği olan, çarpıcı, keskin, hafif karşıtı. Bağışlaması, hoşgörüsü olmayan. Gönül kırıcı, katı, ters. Hırçın, öfkeli, hiddetli. Titizlikle uygulanan, sıkı. Ciğerlerden gelen havanın ağız boşluğundaki tam kapalı veya yarı kapalı engellere çarpmasıyla oluşan (ünsüz), titreşimsiz, süreksiz, ötümsüz, tonsuz, sedasız.

Poena, Yunan mitolojisinde cezanın ruhu ve ilahi cezanın tanrıçası Nemesis'in cezalandırmadan sorumlu görevlisidir. Ayrıca, "Poena" ismi, Kuruluş Osman dizisinde Osman Bey ve Bala Hatun'un kaybolan kızı Halime'yi ifade etmek için kullanılmaktadır. Türk poena hakkında ise spesifik bir bilgi bulunmamaktadır.

İstidat, Arapça kökenli bir kelime olup, doğuştan gelen yetenek, yatkınlık anlamına gelir. Türk Dil Kurumu'na göre istidat kelimesinin iki anlamı vardır: 1. Yatkınlık, beceri, ilim ve çalışmayla geliştirilebilen yetenek. 2. Organizmanın hastalıklara karşı bağışıklık kazanması, güçlenmesi. Ayrıca, tasavvufta istidat, kişinin maneviyata ve marifete olan yatkınlığı olarak tanımlanır.

Konfor, günlük hayatı kolaylaştıran maddi rahatlık anlamına gelir. Konfor kelimesi, Fransızca "confort" kelimesinden türemiştir.

"Hast" kelimesi farklı anlamlara gelebilir: İkinci tekil şahıs şimdiki zaman çekimi: "have" fiilinin eski bir kullanım şeklidir. Askeri terim: "insani yardım araştırma takımı" (humanitarian assistance survey team) anlamına gelir. Almanca kelime: "acele", "ivedi", "telâş" anlamlarına gelir.

Lounge kelimesi, İngilizceden Türkçeye geçmiş olup, özel koşullarla girilebilen ve daha konforlu alanlar anlamına gelir. Bazı anlamları: Bekleme salonu (havalimanı, otel vb.); Dinlenme salonu; Bar, kokteyl barı; Tembellik etmek, uzanmak. Ayrıca, "lounge" kelimesi, "swing ve caz müzikten esinlenmiş, genellikle içki servis edilen dinlenme salonlarında çalınan bir pop müzik türü" anlamında da kullanılır.

"Sidelined" kelimesi, İngilizce'de birkaç anlama gelir: Ek iş, ikinci iş. Kenara itilmiş, dışlanmış. Yedek kulübesine alınmış. Ayrıca, "sideline" kelimesi, yan çizgi, kenar çizgisi gibi spor terimlerinde de kullanılır.

Drip kelimesi Türkçede aşağıdaki anlamlara gelebilir: Damlamak, damla damla akmak. Damlalık. Sıvı ile sarılmak. Sevimsiz, itici kimse. Ayrıca, "drip" kelimesi farklı alanlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir, örneğin: Tarım: Damla sulama. Teknik: Yoğuşma sıvısını boşaltma çıkışı. Tıp: İntravenöz olarak damla damla verilen çözelti veya bu işlemde kullanılan ekipman. Argo: Soğuk nevale, havalı kıyafet.

İnfial, Arapça kökenli bir kelime olup, Türkçede "birine gücenme, içerleme, kızgınlık duyma" anlamına gelir. Ayrıca, herhangi bir durumdan etkilenme ve felsefi yaklaşımlarda "edilgi" anlamında da kullanılır.

Muhayyer kelimesi, Türk Dil Kurumu'na göre iki farklı anlama gelir: 1. Sağlamlığı ve kullanılabilirliği açısından önerilen, beğenilmediğinde geri verilebilecek olan (eşya vb.). 2. Türk müziğinde bir makam. Ayrıca, İslam hukuku terimi olarak muhayyerlik, bir işi yapıp yapmamakta serbestlik anlamına gelir ve tarafların kendi anlaşmaları üzerine veya akdin kendisinden kaynaklanan sebeplerle bazı akitlerin bağlayıcı olmayıp taraflardan birisi için seçim hakkının verilmesini ifade eder.

Zahit kelimesi, Arapça kökenli olup "dünya nimetlerinden elini çeken", "dünyadan uzaklaşmış", "dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getiren" anlamlarına gelir. İslam düşüncesinde zahit, nefsi arzularını kontrol altına alabilen, dünyaya değil ahirete meyletmiş kişi anlamında yüce bir sıfat olarak kabul edilir.

Cezire kelimesi bulmacalarda "ada" veya "ada soğanı" olarak yanıtlanabilir. 3 harfli yanıt: "Ada". 9 harfli yanıt: "Ada soğanı".

Tevazu, alçakgönüllülük, kibirsizlik anlamına gelir. Tevazu, aynı zamanda ilahi kudret karşısında acziyetin farkına varmak, tüm yaratılanlara karşı şefkat ve merhamet göstermek anlamına da gelir. Tevazu kelimesi, Arapça “vaz’a” kökünden türemiştir ve bu kök, yerleştirmek, yere koymak anlamlarına gelir. Tevazu, İslam kültürü ve tasavvuf anlayışında da önemli bir erdem olarak görülmektedir.

Hangover, Türkçede "akşamdan kalma", "akşamdan kalmışlık", "içki mahmurluğu" gibi anlamlara gelir. Bu terim, aşırı alkol tüketiminden sonra ortaya çıkan yorgunluk, baş ağrısı, mide bulantısı gibi semptomları ifade eder.

Hayır, yoksul ve yoksu aynı değildir. Yoksul, geçinmekte çok sıkıntı çeken, parasız, varlıksız anlamlarına gelen bir sıfattır. Yoksu ise, belli bir şeyden kendisinde olmayan, o şeyin yokluğunu çeken, mahrum anlamlarına gelen bir sıfattır.

Ukala, kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan kimse anlamına gelir. Arapça kökenli olan kelime, aynı zamanda "akıllılar" anlamında da kullanılır. Örnek cümle: "Sinirli, ukala, münasebetsiz herifin biridir."