KanTestleri

Hemogramda MCV değerinin 80 fL'nin altında veya 100 fL'nin üzerinde olması tehlikeli olarak kabul edilebilir. MCV düşüklüğü (mikrositik anemi), demir eksikliği, talasemi veya vücudun normalden daha az hemoglobine sahip olmasına neden olan hastalıkların bulunabileceğini gösterir. MCV yüksekliği (makrositik anemi) ise folik asit veya B12 vitamini seviyelerinin düşük olabileceğini veya kan hastalıklarının olabileceğini işaret eder. Bu nedenle, hemogram sonuçlarında MCV değerinin normal aralığın dışında olması durumunda bir doktora başvurulması önerilir.

BNP (Brain Natriüretik Peptid) seviyeleri, aşağıdaki hastalıklarda yükselir: 1. Kalp Yetmezliği: Özellikle sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu düşük olan kalp yetmezliği hastalarında BNP düzeyleri artar. 2. Akut Koroner Sendromlar: Kalp krizleri ve diğer akut koroner durumlar BNP seviyelerini yükseltir. 3. Hipertansiyon: Yüksek tansiyon, kalp üzerindeki stresi artırarak BNP salınımını tetikler. 4. Kapak Hastalıkları: Aort darlığı ve mitral yetersizliği gibi durumlar BNP seviyelerini artırabilir. 5. Akciğer Hastalıkları: Pulmoner embolizm, pulmoner hipertansiyon ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı BNP seviyelerini yükseltir. 6. Sepsis ve Diğer Enfeksiyonlar: Doku hipoksisi veya sekonder miyokard depresyonu nedeniyle BNP düzeyleri artabilir. Bu durumlar dışında, obezite, hipertiroidi ve yaşlanma gibi faktörler de BNP seviyelerinin yükselmesine neden olabilir.

LF (lymph) değeri, sağlıklı bireylerde bin ila 4 bin 800 mcL arasında olmalıdır. Ancak, bu değerler laboratuvarlara göre değişiklik gösterebilir.

BUN (Blood Urea Nitrogen) testi, kandaki üre azotunu ölçerek böbrek ve karaciğer fonksiyonlarını değerlendirmeye yardımcı olur. Yüksek BUN seviyeleri şu durumları gösterebilir: - böbrek yetmezliği veya hasarı; - sindirim sistemi sorunları; - tiroit hormon bozuklukları; - kalp yetmezliği. Düşük BUN seviyeleri ise genellikle yetersiz protein alımı, karaciğer hastalıkları veya aşırı sıvı tüketimi gibi nedenlerden kaynaklanır. BUN testinin sonuçları, kreatinin değerleri ile birlikte değerlendirilir ve doktor tarafından genel sağlık durumunu değerlendirmek ve potansiyel sağlık sorunlarını teşhis etmek için kullanılır.

MSH (MCH) yüksekliği, eritrositlerde (kırmızı kan hücreleri) ortalama hemoglobin miktarının artması durumunu ifade eder ve çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu nedenler arasında: Makrositer anemi: Vitamin B12 veya folat eksikliği nedeniyle kırmızı kan hücrelerinin boyutu normalden büyük olur ve MCH değerleri yükselir. Alkol tüketimi: Aşırı alkol, kemik iliğinin sağlığını olumsuz etkileyerek MCH değerlerini artırabilir. Kronik hastalıklar: Bazı kronik hastalıklar, eritrositlerin hemoglobin üretimini etkileyerek MCH değerlerini yükseltebilir. Hipertiroidizm: Tiroid hormonlarının aşırı üretimi, kan hücrelerinin üretimini etkileyerek MCH'nin artmasına yol açabilir. Hiperlipidemi: Vücutta yüksek yağ seviyeleri, kan hücrelerinin yapısını etkileyebilir ve MCH'nin yüksek olmasına sebep olabilir. MSH yüksekliği durumunda kesin tanı ve uygun tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

PDW (Trombosit Dağılım Genişliği) değerinin normal aralığı kadınlarda 8 fL ile 13.28, erkeklerde ise 9 fl ile 16.56 fL arasındadır. Ancak, PDW değerinin tek başına bir hastalık teşhisi koymak için yeterli olmadığı, referans aralığının dışında olmasının ek tetkikler gerektirdiği unutulmamalıdır.

Aspartat aminotransferaz (AST) yüksekliğinin bazı anlamları: Karaciğer hastalıkları. Kalp ve kas hastalıkları. Diğer nedenler. AST seviyesinin yüksek olması, bu hastalıkların tek başına belirtisi değildir ve doğru tanı için ek tıbbi testler gereklidir. Normal AST değeri, laboratuvarlara göre değişebilmekle birlikte, genellikle 8 ila 33 U/L aralığındadır.

Üre yüksekliğine nefroloji bölümü bakar.

Demir eksikliği durumunda Total Demir Bağlama Kapasitesi (TDBK) değeri 250-400 mcg/dL aralığında olmalıdır.

Evet, hemogram ve kan sayımı aynı şeyi ifade eder. Hemogram, kan hücrelerinin sayısını ve oranını ölçen bir testtir.

Üre düşüklüğü (kanda üre seviyesinin normal değerlerin altında olması) tehlikeli olabilir. Üre düşüklüğünün bazı nedenleri arasında yetersiz ve düzensiz beslenmeye bağlı protein eksikliği, karaciğer hasarı, aşırı su tüketimi ve hamilelik yer alır. Belirtileri arasında sık sık idrara çıkma, idrardaki köpüklenme ve genel olarak altta yatan hastalığa bağlı semptomlar bulunur. Tedavisi, altta yatan hastalığın belirlenmesini ve buna göre bir tedavi planı oluşturulmasını gerektirir. Üre düşüklüğü şüphesi durumunda bir doktora başvurulması önerilir.

Kan fazlalığı (polisitemi), çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. Bu hastalıklar arasında: Enfeksiyonlar. İnflamatuar durumlar. Tiroid bezinin aşırı aktif olması (hipertiroidizm). Bazı kan kanseri türleri. Böbrek hastalıkları. Kan fazlalığının belirtileri arasında baş ağrısı, yüksek tansiyon, ciltte kızarıklık ve solunum problemleri de yer alır. Kesin teşhis ve uygun tedavi için bir sağlık profesyoneline başvurulması önerilir.

Üre ve serum plazma düşüklüğü çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Karaciğer Sorunları: Karaciğer hastalıkları, üre üretimini bozarak serum üre seviyelerinin düşmesine neden olabilir. 2. Malnütrisyon veya Protein Yetersizliği: Yeterli miktarda protein alımının olmaması, vücutta azotun düşmesine yol açar. 3. Ağır Besin Kaybıları: Kusma, ishal veya böbrek sorunları gibi nedenlerle aşırı sıvı ve besin kaybı yaşanması. 4. Böbrek Hastalıkları veya İşlevsizliği: Böbreklerin normal çalışmaması, azotlu atıkların yeterince uzaklaştırılamamasına neden olur. 5. Diyabet İnsipidus: Böbreklerin suyu yeterince tutamaması sonucu idrar miktarının artması ve üre seviyelerinin düşmesi. 6. Bazı İlaçların Kullanımı: Streptomisin veya tetrasisklin gibi ilaçlar, böbreklerin üre geri emilimini azaltarak düşük üre seviyelerine yol açabilir. 7. Hamilelik: Hamilelik sırasında, artan kan hacmi ve böbrek işlevlerindeki değişiklikler serum üre seviyelerinin düşmesine neden olabilir. Bu durumun kesin teşhisi ve tedavisi için bir doktora başvurulması önemlidir.

RBC (eritrosit) yüksekliği, aşağıdaki hastalıkların belirtisi olabilir: 1. Akciğer hastalıkları: Solunum bozuklukları, hücrelere yeterli oksijen gönderilememesine yol açar ve vücut daha fazla RBC üreterek oksijen taşınmasını normale döndürmeye çalışır. 2. Doğumsal kalp hastalıkları: Kalp pompalama yetersizliği, oksijensiz kalmaya neden olur ve RBC üretimi artar. 3. Böbrek hastalıkları: Böbreklerde fazla miktarda eritropoietin salgılanması, RBC üretimini artırır. 4. Polisitemia vera: Bu hastalıkta vücutta aşırı miktarda RBC üretilir. 5. Yüksek irtifada yaşamak: Az oksijen miktarını telafi etmek için RBC sayısı artar. Ayrıca, dehidrasyon, sigara kullanımı ve bazı ilaçlar da RBC yüksekliğine yol açabilir.

AST (Aspartat Aminotransferaz), vücudun çeşitli dokularında, özellikle karaciğer, kalp ve kaslarda bulunan bir enzimdir. AST testinin bazı kullanım amaçları: Karaciğer sağlığını değerlendirmek. Kalp hastalıklarını değerlendirmek. Kas hastalıklarını değerlendirmek. AST normal değerleri, laboratuvarlar arasında ve kişinin yaşına, cinsiyetine göre değişiklik gösterebilir.

KKI yüksekliği, kreatinin yüksekliği anlamına gelir. Bu durum, kandaki kreatin seviyesinin normalden daha yüksek olması durumunu ifade eder. Kreatinin yüksekliği, genellikle böbrek fonksiyonlarının bozulduğunu gösterir ve ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.

Evet, çekap (check-up) için aç olmak gereklidir. Çoğu kan testi, özellikle kolesterol ve kan şekeri testleri, aç karnına yapıldığında daha doğru sonuçlar verir.

Serum ALT seviyesinin tehlikeli olduğu değer, genellikle 200 U/L ve üzeri olarak kabul edilir. 57 U/L'nin üzerindeki ALT seviyeleri de yüksek olarak değerlendirilir ve bu durum da bazı sağlık sorunlarına işaret edebilir. ALT seviyesinin normal aralıkta olup olmadığını kesin olarak öğrenmek için bir sağlık profesyoneline danışmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak önemlidir.

Anti HBs mikropartikül immün assay meia veya benzeri, hepatit B'ye karşı oluşan Anti HBs antikorlarını tespit etmek için kullanılan bir test yöntemidir. Bu test, genellikle ELISA (Enzyme-Linked Immunosorbent Assay) adı verilen bir yöntemle gerçekleştirilir ve antikorların özgüllüğünü ve konsantrasyonunu ölçmeye yarar. Anti HBs, vücudun hepatit B virüsüne karşı bağışıklık geliştirdiğini gösteren bir antikordur.

HBs kısaltması, hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) anlamına gelir. HBs testi, hepatit B virüsüne karşı bağışıklık durumunu belirlemek için yapılan bir kan testidir. Bu test, üç ana bileşeni içerir: 1. HBsAg: Virüsün vücutta olup olmadığını tespit eder. 2. HBsAb veya anti-HBs: Aşıya tepki verilip verilmediğini veya geçmiş bir enfeksiyondan iyileşilip iyileşilmediğini gösterir. 3. HBcAb veya anti-HBc: Geçmişte veya mevcut bir enfeksiyonu işaret eder.