Kalp

Koroner kanallar, diğer adıyla koroner arterler, kalp kasını (miyokard) besleyen atardamarlardır. İki ana koroner arter: 1. Sağ koroner arter (RCA). 2. Sol koroner arter (LCA). Koroner arterler, kalp kasının oksijen ve besinlerle beslenmesini sağlar.

Kalp kası, sinirsel uyarı ile uyarılmaz; kendi uyarılarını kendisi oluşturabilir. Ancak kalbin çalışması, otonom sinir sisteminin denetimi altındadır.

Karıncıkların gevşemesi sırasında şu olaylar gerçekleşir: Giriş kapakçıkları açılır ve kan, kulakçıklardan karıncıklara dolar. Basınç düşer. Semilunar kapaklar kapanır, bu da kanın kalbe geri dönüşünü önler. Bu süreç, kalp döngüsünün "diyastol" evresine denk gelir ve karıncıkların kanla dolduğu dönemi ifade eder.

Kalbin en iyi görüntüsünü veren test, kullanılan yönteme ve duruma göre değişiklik gösterebilir. Ekokardiyografi (EKO), kalbin yapısını ve işlevini en detaylı şekilde gösteren testlerden biridir. Diğer görüntüleme yöntemleri: Koroner anjiyografi: Kalp damarlarının durumunu kesin olarak gösterir. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Kalp kasının yapısı ve işlevi hakkında ayrıntılı bilgi verir. Pozitron Emisyon Tomografisi (PET): Kalp kasının metabolik aktivitesini değerlendirerek hücresel düzeyde çalışma şeklini gösterir. Test seçimi, hastanın durumu ve doktorun değerlendirmesine bağlıdır.

Kalp nakli ameliyatını kalp ve damar cerrahisi uzmanları gerçekleştirir. Bu süreçte yer alan diğer doktorlar ve sağlık çalışanları arasında: Kardiyologlar; Organ nakil koordinatörleri; Anestezistler; İmmünologlar; Psikologlar; Diyetisyenler; Eczacılar bulunur.

Atların kalbi dört odacıklıdır. Bu odacıklar: Sağ kulakçık (atrium dexter). Sol kulakçık (atrium sinister). Sağ karıncık (ventriculus dexter). Sol karıncık (ventriculus sinister).

Kalp iletim sistemi kısaca şu şekilde çalışır: 1. Uyarı başlangıcı: Kalp atışı, sağ kulakçığın üst kısmında bulunan sinoatrial düğümden (sinüs düğümü) çıkan elektriksel uyarı ile başlar. 2. Kulakçıkların kasılması: Bu uyarı, kulakçıklar boyunca yayılarak kasılmalarına neden olur ve içindeki kan karıncıklara iletilir. 3. Gecikme: Uyarı, kulakçıklar ile karıncıklar arasındaki atrioventriküler düğümde (AV düğüm) kısa bir süre bekletilir. 4. Karıncıkların kasılması: Uyarı, His demeti ve Purkinje lifleri aracılığıyla karıncıklara yayılır ve kasılmaları sağlanır. 5. Kan pompalanması: Karıncıkların kasılmasıyla kan, akciğerlere ve aort aracılığıyla vücuda pompalanır. 6. Yeni döngü: Sinüs düğümü tekrar uyarı oluşturarak yeni bir kalp atışını başlatır.

Biküspit, "iki yaprakçıklı" anlamına gelir. Biküspit aort kapak (BAK), kalpten vücuda kan taşıyan ana kapak olan aort kapağının, normaldeki üç yaprakçık yerine doğuştan iki yaprakçığa sahip olması durumudur. Bu durum, genellikle yetişkinlik dönemine kadar belirti vermeden sessiz kalabilir.

ASD (atriyal septal defekt) eko değerinin kaç mm olması gerektiği, defektin boyutuna bağlıdır. Genellikle 2-3 mm arasında kabul edilir. 5 mm’den küçük ASD’lerin neredeyse hepsi 2 yıl içinde kendiliğinden kapanır. ASD teşhisi ve uygun tedavi için bir uzmana danışılması önerilir.

Kalp, kendi içinden geçen kanla değil, aort damarından ayrılan sağ ve sol koroner arterler aracılığıyla beslenir. Sağ koroner arter, genellikle kalbin sağ tarafını ve alt duvarını besler. Sol ana koroner arter, kısa bir mesafeden sonra sol ön inen arter (LAD) ve sirkumfleks arter (Cx) olarak ikiye ayrılır.

Sağ atriyum ve sağ ventrikül arasında triküspit kapakçık bulunur. Bu kapakçık, üç yaprakçıktan oluşur ve sağ ventrikül kasıldığında kapanır, sağ ventrikül gevşediğinde ise açılır.

Tıpta "tuber" ve "sufl" terimleri şu anlamlara gelir: Tuber: "Tuber sufl", "sekonder unspezifische fibrosierende Lymphadenitis" kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır ve Almanca kökenli bir terimdir. Sufl: "Sufl", stetoskop aracılığıyla duyulan anormal kalp sesini tanımlar.

His demeti, atriyoventriküler demet anlamında kullanılan, tıpta sık olarak kullanılan terimlerden biridir. His demetinin özellikleri: Konumu. İşlevi. Önemi. His demetindeki herhangi bir aksaklık, ritim bozukluklarına (aritmilere) yol açar.

ASD (atriyal septal defekt), kalbin sağ ve sol kulakçıkları (atriyumlar) arasında oluşan bir deliktir. Bu nedenle, ASD ne sağda ne de solda, kalbin iki üst odacığı arasında yer alır.

Trunkus pulmonalis, yani ana pulmoner arter veya pulmoner gövde, sağ ventrikülden çıkar ve oksijensiz kanı akciğerlere taşır. Trunkus pulmonalis'in neden olduğuna dair bilgi bulunamamıştır. Ancak, bu yapının bazı özellikleri şunlardır: Yaklaşık 50 mm uzunluğunda ve 30 mm genişliğindedir. Yükselen aortun önünde yer alır, daha sonra arkaya ve sola doğru uzanır. Arcus aortanın altında, sağ ve sol pulmoner arterlere ayrılır.

İnsan kalbi dört odacıktan oluşur. Bu odacıklar: Sağ atriyum (sağ kulakçık). Sağ ventrikül (sağ karıncık). Sol atriyum (sol kulakçık). Sol ventrikül (sol karıncık). Bu nedenle, insan kalbi 3 odacıklı değil, 5 odacıklı değildir.

Kalp atışında bass sesi gelmesinin nedeni, kalp kapakçıklarının açılıp kapanma sesidir. Bu ses, "lub" ve "dub" olarak ikiye ayrılır: Lub sesi, kalp kasıldığında (sistol) mitral ve triksüpit kapaklarının kapanmasıyla oluşur. Dub sesi, kalp gevşediğinde (diyastol) aort ve pulmoner kapakların kapanmasıyla ortaya çıkar. Bazı kalp problemlerinde (kapakçık problemleri gibi) bu sesler değişebilir veya "üfürüm" denilen ekstra sesler duyulabilir. Kalpten gelen seslerin nedeni konusunda kesin bilgi almak için bir doktora danışılması önerilir.

Dört odacıklı kalbin üç veya iki odacıklı kalbe göre avantajları: Daha verimli kan dolaşımı: Dört odacıklı kalpte, oksijenlenmiş ve oksijensiz kan karışmadan ayrı odacıklarda toplanır ve pompalanır. Enerji verimliliği: Dört odacıklı kalp, özellikle kuşlar ve memeliler gibi yüksek enerji ihtiyacı olan canlılarda, kanın tamamen ayrılması sayesinde daha verimli bir dolaşım sunar. Farklı yaşam alanlarına uyum: Üç odacıklı kalpler, hem karada hem de suda yaşayabilen kurbağalar gibi canlılarda bulunur. İki odacıklı kalbin avantajı: Basit dolaşım sistemi: İki odacıklı kalp, genellikle tek bir dolaşım sistemine sahip olan balıklarda bulunur ve bu, onların su içinde yaşamalarına uyum sağlamalarını kolaylaştırır.

Pulmoner arter kama basıncı, tıpta pulmoner arterdeki kan basıncını ifade eder. Normalde bu basınç ortalama 8-20 mmHg arasındadır. Pulmoner arter kama basıncı, sağ kalp kateterizasyonu ile ölçülür.

Küçük kan dolaşımı, kalbin sağ karıncığından (ventriculus dexter) çıkan kirli kanın (karbondioksitçe zengin) akciğer atardamarı (arteria pulmonalis) aracılığıyla akciğerlere gönderilmesiyle başlar.