Jinekologiya

Endometriyal küretaj biyopsi işlemi, genellikle aşağıdaki adımlarla gerçekleştirilir: 1. Hastanın Değerlendirilmesi: Prosedür öncesi hastanın tıbbi geçmişi ve mevcut durumu detaylı bir şekilde incelenir. 2. Ağrı Yönetimi: İşlem genellikle lokal anestezi altında yapılır, ancak bazı durumlarda genel anestezi de tercih edilebilir. 3. Prosedür: Doktor, vajinayı ve serviksi görerek bir spekulum yerleştirir. 4. Örneklerin Analizi: Alınan hücre örnekleri, patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir. İşlem sonrası hastaların bir süre gözlemlenmesi gerekebilir ve hafif kanama veya kramp gibi belirtiler normal kabul edilir.

Hegar rahim ağzı bujisi, jinekolojik işlemlerde rahim ağzını genişletmek veya cerrahi prosedürler için rahim ağzına erişimi kolaylaştırmak amacıyla kullanılan bir tıbbi alettir.

Jinekolojik muayene için litotomi pozisyonu kullanılır. Bu pozisyonda hasta, bacakları kalça seviyesinde veya üzerinde ve pelvis bölgesi masanın alt ucunda olacak şekilde yatar.

Jinekolojide yapılan bazı testler şunlardır: 1. Pap Smear Testi: Rahim ağzı kanserinin erken teşhisinde kullanılır, rahim ağzından hücre örneği alınarak incelenir. 2. HPV Testi: Human Papillomavirus enfeksiyonlarını tespit etmek için yapılır, rahim ağzı kanserine yol açabilecek HPV tiplerini belirlemek önemlidir. 3. Ultrasonografi: Rahim, yumurtalıklar ve fallop tüplerinin görüntülenmesini sağlar, miyom veya kist gibi yapısal problemlerin teşhisinde kullanılır. 4. Kan Testleri: Hormon seviyelerini kontrol etmek ve hormonal dengesizlikleri belirlemek için yapılır. 5. Histeroskopi: Rahim iç tabakasını değerlendirmek için kullanılan bir tanı ve tedavi yöntemidir. 6. Mamografi: Meme kanserinin erken teşhisi için yapılan görüntüleme yöntemidir, özellikle 40 yaş üzeri kadınlar için önerilir. Bu testler, jinekolojik muayene sırasında veya sonrasında doktor tarafından gerekli görüldüğünde uygulanır.

Sezaryen sonrası adet kanamasının fazla olmasının birkaç nedeni olabilir: 1. Hormon Düzensizlikleri: Doğum sonrası hormonal denge bozulabilir, bu da kanamanın artmasına neden olabilir. 2. Rahim İçi Kalıntılar: Sezaryen sırasında rahim içinde kalan kalıntılar kanamayı artırabilir. 3. Rahim Kasılmaları: Rahmin doğum sonrası tam olarak kasılamaması kanamanın fazla olmasına yol açabilir. 4. Diğer Sağlık Sorunları: Polip, miyom gibi rahimle ilgili patolojiler de fazla kanamaya neden olabilir. Aşırı kanama durumunda bir jinekologa danışmak önemlidir.

Rahimin dışında büyüyen bir kitle, subseröz miyom olarak adlandırılabilir ve genellikle tehlikeli değildir. Ancak, bu tür miyomların bazı riskleri vardır: Büyüme ve baskı yapma: Büyük miyomlar, rahim dışındaki organlara baskı yaparak idrar problemleri, kabızlık veya kalın bağırsakla ilgili sorunlara yol açabilir. Kısırlık ve düşük riski: Rahmin iç yüzeyine yakın yerleşimli miyomlar, gebeliğe engel olabilir ve düşük riskini artırabilir. Kanserleşme riski: Çok nadiren, miyomlar kansere dönüşebilir. Kesin tanı ve uygun tedavi için bir jinekologla görüşmek önemlidir.

Kadın hastalıklarının tedavisinde kullanılan yöntemler şunlardır: 1. İlaç Tedavileri: Hormonal ilaçlar, antibiyotikler ve ağrı kesiciler gibi ilaçlar, kadın hastalıklarının semptomlarını hafifletmek için kullanılır. 2. Cerrahi Müdahale: Histerektomi, laparoskopi ve jinekolojik onkoloji cerrahisi gibi cerrahi yöntemler, bazı durumlarda diğer tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen durumlarda tercih edilir. 3. Yardımcı Üreme Teknolojileri (ART): Kısırlık tedavisinde tüp bebek (IVF) gibi yöntemler kullanılabilir. 4. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve stres yönetimi, semptomların kontrolünde yardımcı olabilir. 5. Tarama Testleri: Smear testi, HPV taraması ve ultrason gibi tanı yöntemleri, hastalıkların erken teşhisinde önemlidir. Her hasta için en uygun tedavi planı, bir jinekolog veya kadın hastalıkları uzmanı tarafından belirlenir.

Vajinal akıntı süresi, altta yatan nedenine bağlı olarak değişir. Normal vajinal akıntı, adet döngüsü boyunca değişebilir ve genellikle birkaç gün veya hafta sürer. Ancak, enfeksiyon veya başka bir sağlık durumu nedeniyle oluşan vajinal akıntı, daha uzun sürebilir ve bu durumda bir jinekolog ile görüşmek önemlidir.

Yaşlanma nedeniyle vajina genişlemesi birkaç nedenden kaynaklanabilir: 1. Pelvik taban kaslarının zayıflaması: Yaşla birlikte bu kaslar gücünü kaybeder, bu da vajinanın daha geniş hissedilmesine neden olabilir. 2. Hormon seviyelerinin düşmesi: Menopoz döneminde östrojen seviyelerinin azalması, vajinal dokunun incelmesine ve kuruluğa yol açar. 3. Kolajen miktarının azalması: Vücuttaki kolajen miktarının azalması, vajinal dokunun elastikiyetini kaybetmesine neden olur. Bu durum, günlük yaşamı etkileyebilir ve tedavi seçenekleri arasında kegel egzersizleri, lazer tedavileri ve cerrahi müdahale yer alır. Kesin tanı ve tedavi için bir jinekologla görüşmek önemlidir.

Jinekolojik muayene için kullanılan malzemeler şunlardır: 1. Jinekolojik muayene masası ve hastanın altına ve üstüne örtmek için örtüler. 2. Antiseptik solüsyon bulunan küvet. 3. Vajinal spekulum (hastaya uygun ölçüde). 4. İyi bir ışık kaynağı. 5. Rektal muayene için vazelin. 6. Uzun bir forseps ve steril uzun pens. 7. Steril pamuk tampon, gaz bezi ve pet. 8. Steril enjektör ve steril ve non steril eldiven. 9. Sitoloji için smear ve kültür alınacak materyal (ucu pamuklu aplikatör, vajinal spatula, cam slayt, fiksatif, kültür tabağı). 10. Derece, tansiyon aleti ve tartı.

Kadın hastalıkları ve doğumda kavramsal çerçeve, kadın üreme sağlığı ve doğum süreciyle ilgili temel prensipleri ve uygulamaları kapsayan bir terimdir. Bu çerçeve, aşağıdaki konuları içerir: Jinekolojik muayeneler: Kadın üreme organlarına yönelik rutin kontroller ve testler. Gebelik takibi: Gebelik öncesi, gebelik sırası ve doğum sonrası dönemde anne ve bebeğin sağlığını izleme. Doğum hizmetleri: Normal doğum ve sezaryen gibi doğum yöntemlerinin yönetimi. Doğum kontrolü ve aile planlaması: Çiftlere doğum kontrol yöntemleri hakkında bilgi verme ve uygun yöntemi seçmelerine yardımcı olma. Jinekolojik kanser taramaları: Meme kanseri, rahim ağzı kanseri gibi jinekolojik kanserlerin erken teşhisini sağlama. Jinekolojik hastalıkların tedavisi: Jinekolojik enfeksiyonlar ve diğer üreme sistemi hastalıklarının tanı ve tedavisi. Menopoz yönetimi: Menopoz dönemiyle ilgili sorunların ele alınması ve hormonal değişikliklere bağlı sağlık sorunlarının tedavisi.

Cicatridina vajinal ovül, atrofik ve distrofik vajinal mukozada doku iyileşmesini desteklemek için kullanılır. Başlıca kullanım alanları: - Doğum sonrası iyileşme; - Jinekolojik ameliyatlar sonrası; - Kemoterapi, iyonlaştırıcı radyasyon ve senil kuruluk sonrası distrofiler; - Östrojen eksikliğinden kaynaklanan distrofiler. Etkin maddesi hyaluronik asit, nemlendirici ve onarıcı özellikleriyle bilinir. Kullanım şekli: Akşamları günde bir kez vajinaya uygulanır. Kontrendikasyonlar arasında ürünün bileşenlerinden herhangi birine karşı aşırı hassasiyet bulunur. Yan etkiler arasında hafif kaşıntı veya tahriş, uygulama bölgesinde geçici yanma, vajinal akıntıda değişiklik ve ciltte kızarıklık yer alabilir. Not: Tıbbi bir ürün kullanmadan önce mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.

CIN 3 tanısı alan hastaya yapılacak tedavi yaklaşımı şu şekildedir: 1. LEEP (Loop Electrosurgical Excision Procedure): Elektrik akımıyla anormal dokular çıkarılır. 2. Konizasyon: Rahim ağzından koni şeklinde bir doku parçası çıkarılır, hem tanı hem tedavi amaçlıdır. 3. Kriyoterapi: Dondurma yöntemi ile anormal hücreler yok edilir. 4. Lazer Tedavisi: Anormal hücreler lazer ışını ile yakılır. Tedavi sonrası düzenli takipler yapılır ve genellikle 6 ayda bir smear testi ve kolposkopi tekrarlanır. Tedavi yöntemini hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve gelecekteki gebelik planları gibi faktörler belirler. Kesin tanı ve tedavi için bir jinekologa başvurulması önerilir.

Bartholin kisti, vajina girişinin her iki yanında bulunan Bartholin bezlerinin vajinaya açılan kanalının tıkanması sonucu bezin içinde sıvı birikmesiyle oluşan bir kisttir. Belirtileri arasında vajina girişinde şişlik, dolgunluk hissi, yürürken veya otururken ağrı yer alır. Tedavi yöntemleri kistin boyutuna ve enfeksiyon durumuna göre değişir ve şunları içerebilir: - Takip: Küçük ve ağrısız kistlerde tedavi gerekmez. - Kistin boşaltılması: Küçük bir kesi ile kistin içindeki sıvının boşaltılması. - Antibiyotik tedavisi: Enfeksiyon varsa uygulanır. - Cerrahi müdahale: Tekrarlayan kistlerde kistin cilde ağızlaştırılması veya cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Ne zaman doktora başvurulmalı: Şiddetli ağrı, hızlı büyüme veya kistin sürekli tekrarlaması durumunda bir jinekologa başvurulmalıdır.

Miyom hastalığı, rahmin kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu tümörlerin oluşması durumudur. Miyomun belirtileri arasında anormal kanamalar, ağrılı regl dönemleri, sırt ağrısı, ağrılı cinsel ilişki, sık idrara çıkma, kabızlık ve gebelikle ilgili sorunlar yer alır. Teşhis, jinekolojik muayene ve ultrasonografi ile konulur. Miyomların kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, hormonal değişiklikler ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

"Endoserviks dokusunda neoplastik hücre görülmedi" ifadesi, rahim ağzının iç kısmını kaplayan hücrelerde anormal bir büyüme (tümör) tespit edilmediği anlamına gelir.

Sezaryenin ilk mucidi olarak kabul edilen kişi, Alman jinekolog Ferdinand Adolf Kehrer'dir.

Bimanual muayenede doktor, ellerini kullanarak hastanın vücudunu detaylı bir şekilde inceleyerek aşağıdaki durumları anlayabilir: 1. Göğüs muayenesi: Akciğerlerin ve kalbin durumu. 2. Karın muayenesi: Karaciğer, böbrekler, bağırsaklar, mide gibi iç organların durumu. 3. Dolaşım sistemi muayenesi: Nabız, kan basıncı ve damarların durumu. 4. Eklem muayeneleri: Eklem hareketleri, lenf bezleri, kasların tonusu ve kuvveti. 5. Deri muayenesi: Ciltteki lezyonlar, döküntüler, kızarıklıklar. Ayrıca, vajinal bimanual muayene ile rahim, yumurtalıklar ve diğer pelvik organların durumu da değerlendirilebilir.

Vajen içinde polip, vajinal bölgede yer alan iyi huylu tümöral oluşumlar olarak tanımlanır. Bu polipler, nadiren görülse de vajina, servikal bölge veya endometriyumda da bulunabilir ve genellikle çevre dokulara yayılım yapmadan iyi bir seyir gösterir. Belirtileri arasında adet kanamasının miktarında artış, pelvik ağrı ve cinsel ilişki sırasında kanama veya ağrı yer alabilir. Teşhis için jinekolojik muayene, ultrason veya histeroskopi gibi yöntemler kullanılır.

Hormonlu spiral (mirena) ilk aylarda adet düzenini bozabilir ve bazı kadınlarda adetleri tamamen durdurabilir. Ancak, her kadının vücudu farklı tepki verdiği için, hormonlu spiralin adetler üzerindeki etkisi kişiden kişiye değişebilir. Kesin sonuçlar için bir jinekologla görüşmek önemlidir.