İnsanDavranışı

İzah edilemeyen durumların mizaha dönüştürülmesi, açıklanamayan veya mantıksız olayların daha fazla üzerine düşünmenin bir anlamı olmadığını kabul ederek, bu durumları mizahi bir şekilde ele almayı ifade eder. Bu, insanların çıldırmaktan kurtulmak ve neşelenmek için başvurdukları bir yöntemdir.

"Ama ben haklıyım" denmesinin birkaç nedeni olabilir: 1. Özgüven ve özsaygı yetersizliği: Bu tür kişiler, kendi değerlerini korumak ve küçük düşmemek için ısrarcı bir şekilde haklı çıkmaya çalışırlar. 2. Duygusal açlık: Özellikle uzun süren ilişkilerde, haklılığın onaylanmaması kişide yoğun bir değersizlik hissine yol açabilir ve bu da "haklıyım" cümlesinin altında yatan bir duygusal açlık olabilir. 3. Narsistik kişilik özellikleri: Narsistler, büyüklüklerini kanıtlamak ve karşıdakini aşağılamak için haklı çıkma çabası içine girerler. 4. İnatçılık: Bazı insanlar, kendi fikirlerini kabul ettirmek ve her şeyin kendi istedikleri gibi olmasını istemekten dolayı "hep ben haklıyım" diyebilirler.

İnsan modeli, farklı disiplinlerde çeşitli şekillerde tanımlanan ve sınıflandırılan bir kavramdır. İki ana insan modeli türü şunlardır: 1. T-Model İnsan: McKinsey & Company tarafından ortaya atılan ve Tim Brown tarafından yaygınlaştırılan bu model, T harfinin yatay ve dikey çizgilerini temsil eder. 2. Ekonomik İnsan ve Davranışçı İnsan: İktisadi analizlerde kullanılan bu modeller, insanın ekonomik davranışlarına farklı yaklaşımlar sunar. - Ekonomik İnsan: Faydasını maksimize etmeye hedeflenmiş, tamamen ben-merkezli ve rasyonel davranan bireyi ifade eder. - Davranışçı İnsan: Psikolojik faktörlerin de etkisiyle tatmin fonksiyonunu ön plana çıkaran, bilgiyi kusurlu bir şekilde algılayan ve değerlendiren bireyi tanımlar.

Charles Darwin'in "Hırsızlar çalarken değil, paylaşırken kavga ederler" sözü, herkesin kendi payına fazlasının düşmesini istemesi ve diğerinin kazandığında gözünün olması durumunu ifade eder.

Psikolojik yıldırma uygulayan kişiye "mobbing saldırganı" veya "duygusal tacizci" adı verilir.

Empatinin olmadığı bir dünya, birçok olumsuz sonuca yol açardı: 1. İletişim Zorlukları: İnsanlar birbirlerinin duygularını anlayamazdı, bu da iletişimde büyük zorluklara neden olurdu. 2. Sosyal İlişkilerde Sorunlar: Empati eksikliği, sosyal ilişkilerde güvensizlik ve ayrışmayı artırırdı. 3. Şiddet ve İç Çatışmalar: İnsanlar birbirlerini daha az anladıkları için çatışmalar daha şiddetli hale gelirdi. 4. Toplumsal Sorunların Çözümünde Zorluklar: Toplumsal sorunları çözmek için gerekli olan anlayış ve işbirliği eksikliği yaşanırdı. 5. İyilik ve Yardımlaşmanın Azalması: Empatinin olmaması, toplumda dayanışma ve gönüllü çalışmaları azaltırdı. Empati, insanların birbirlerini anlaması ve desteklemesi için hayati öneme sahip olan bir yetenektir.

Psikologların izlemesi önerilen bazı diziler şunlardır: 1. "Black Mirror": Teknoloji ve insan psikolojisi arasındaki ilişkiyi inceleyen bu dizi, gelecekteki karanlık senaryoları ele alır. 2. "Mindhunter": Seri katillerin zihinsel profillerini çıkarmakla görevli bir FBI ekibini konu alan, gerçek olaylara dayanan bir dizi. 3. "Mr. Robot": Bir bilgisayar programcısının zihinsel çatışmalarını ve siber güvenlik dünyasını anlatan bir dizi. 4. "In Treatment": Terapi süreçlerini aktaran, Gabriel Byrne'in başrolünde olduğu 3 sezonluk dizi. 5. "You": Saplantılı aşkın tehlikelerini konu alan, Joe Goldberg'in hikayesini anlatan bir dizi. Bu diziler, insan zihni ve davranışları üzerine derinlemesine bir bakış sunar ve psikologların mesleki gelişimlerine katkıda bulunabilir.

"Herkes iyiliği hazmedemez" ifadesi, bazı insanların hoşa gitmeyen davranışları içine atarak katlanmaları, dayanmaları veya sabretmeleri zor olabilir anlamına gelir.

Egoistlere söylenebilecek bazı sözler şunlardır: 1. "Egona yenik düşme, sen düştükçe ben yükselirim". 2. "Kibrini yenemeyenler, gerçek güçle tanışamazlar". 3. "Görüyorum ki seni sevecek kadar sabırlı değilim, ego duvarın çok yüksek". 4. "Ego, insanı yalnızlığa iter". 5. "Bencil olmak seni özel yapmaz, sadece kendini kandırır". 6. "Dünya senin etrafında dönmüyor". 7. "Paylaşmak mutluluktur". Bu sözler, egoist bireylerin davranışlarını eleştirmek ve empati yapmalarını teşvik etmek amacıyla kullanılabilir.

İkiyüzlü insanlar, iki yüzlü olarak adlandırılır çünkü sahip olmadıkları duygu, düşünce, erdem veya değerleri sanki sahipmiş gibi davranırlar. Ayrıca, ikiyüzlü davranışların altında sosyal beklentileri karşılama isteği ve kişisel çıkarları koruma gibi nedenler de yatabilir.

Gerçekleri saklamak hem fiziksel hem de psikolojik olarak uzun vadede zararlı olabilir. İşte bazı nedenleri: 1. Stres artışı: Sır saklamak, vücudun kortizol adı verilen stres hormonunu arttırır, bu da bağışıklık sistemini zayıflatır ve hastalıklara yakalanma riskini yükseltir. 2. Olumsuz duygular: Sırlar, düşmanlık, korku, utanç ve üzüntü gibi olumsuz duyguların daha sık hissedilmesine yol açar. 3. İlişkiler üzerindeki etki: Sırlar, diğer insanlarla etkileşimi olumsuz etkiler ve güven sorunlarına neden olabilir. 4. Ahlaki ve içgörü boyutu: Ahlaksız veya utanç verici sırlar, kişinin kendine olan değerini azaltabilir ve değersizlik hissine yol açabilir. Bu nedenle, sırları paylaşmak ve içgörü kazanmak, psikolojik sıkıntıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.

İnatçılık bazı durumlarda kötü bir şey olarak kabul edilebilir çünkü: 1. Kişiler arası ilişkilere zarar verir: İnatçılık, tartışmalar, kavgalar ve çatışmalara yol açabilir. 2. Stres ve kaygı artırır: Sürekli inatlaşma ve direnç gösterme hali, stres, kaygı ve öfke gibi duyguların artmasına neden olabilir. 3. Özgüven eksikliğine yol açar: İnatçılığın uzun süreli devam etmesi durumunda, bireyde özgüven eksikliği ve sosyal izolasyon görülebilir. 4. Demokratik bir kafa yapısına engel olur: İnatçı kişi, karşısındaki fikirlere değer vermez ve bu haliyle demokratik bir tutum sergileyemez.

Canavarlara dönüşmek, iyi insan olmanın acısını iki farklı bağlamda ele alınabilir: 1. Psikolojik Deneyler: Stanford Hapishane Deneyi gibi araştırmalar, iyi insanların bile belirli koşullar altında nasıl kötü davranışlara yönelebileceğini gösterir. 2. Edebiyatta Temalar: Albert Sánchez Piñol'un "Soğuk Deri" adlı romanında, insanın şiddet eğilimi ve öteki olarak gördüğüne dair tavrı işlenir.

Olgunu affetmiyor ifadesi, olgun insanın affetme ve şükretme yeteneklerine değiniyor olabilir. Affetmek, bireyin kendisini inciten başka bir bireye, duruma ya da topluma karşı duyduğu olumsuz duyguları bırakıp daha olumlu duygulara yönelmesi anlamına gelir. Şükretmek ise, sahip olunan iyi şeyleri fark etmek ve takdir etmek olarak tanımlanabilir.

Bir insan çeşitli nedenlerle söz verebilir: 1. Güven İnşası: Söz vermek, bireyler arasında güven oluşturmanın önemli bir yoludur. 2. Bağlılık Gösterme: Bir duruma veya kişiye olan bağlılığı ifade eder. 3. Sorumluluk Alma: Verilen sözler, bireyin sorumluluk almasını ve güvenilirliğini göstermesini sağlar. 4. Toplumsal Düzen: İş anlaşmaları ve yasal sözleşmeler gibi alanlarda düzenin sağlanmasına yardımcı olur. 5. Kendi Kendine Motivasyon: Kişisel hedeflere ulaşmada motivasyon sağlar.

Psikoloji için aşağıdaki YouTube kanalları önerilir: 1. BrainCraft: Davranış bilimcisi Vanessa Hill'in kanalı, nörobilim ve kişisel gelişim üzerine içerikler sunar. 2. Psych2Go: Mental sağlık zorlukları hakkında farkındalık yaratan, kolay anlaşılır ve relatif videolar sunar. 3. Doctor Ali: Klinik psikolog Dr. Ali Mattu'nun kanalı, anksiyete, depresyon gibi psikolojik konular hakkında bilgi verir. 4. SciShow Psych: Anthony Brown, Brit Garner ve Hank Green'in sunduğu bu kanal, insan beyni ve psikolojisi üzerine bilimsel videolar içerir. 5. Yakın İlişkiler: Psikolog Dr. Gizem Sürenkök'ün kanalı, ilişkileri bilimsel bilgilerle ele alır.

Fedakarlık, kişinin kendi çıkarlarından vazgeçerek başkalarının ihtiyaçlarını veya mutluluğunu önemsemesi olarak tanımlanır. Ersek fedakarlığı ifadesi doğrudan bir terim değildir, ancak aşırı fedakarlık kavramı mevcuttur. Bu, bireyin kendi ihtiyaçlarını tamamen geri plana atarak başkalarının sorunlarına odaklanması ve bu durumun uzun vadede psikolojik ve fiziksel sağlığa zarar vermesi anlamına gelir.

İnsanlarda içgüdülerin var olduğu ancak bunların hayvanlardaki içgüdülerden farklı olduğu kabul edilir. İnsanlarda içgüdüler yerine dürtüler yer alır, çünkü insanlarda irade söz konusudur.

Tutkular ve arzular, insan duygularının derinliklerine işleyen ve hayatlarını şekillendiren temel kavramlardır. Tutku, bir şeye karşı aşırı derecede büyük bir ilgi veya heyecan duyma durumunu ifade eder. Arzu ise bir şeyi ya da birini istemekle ilgili daha genel bir kavramdır.

Tarihin tekerrürü, insanların taşıdıkları genler ve atalarından aldıkları davranışlar nedeniyle olur. Ayrıca, insanların benzer durumlarda benzer tepkiler vermesi ve toplumsal dinamiklerin belirli bir döngü içinde ilerlemesi de tarihin tekerrür etmesine katkıda bulunur.