İnsanDavranışı

Psikososyolojik yaklaşım, psikoloji ve sosyolojinin ilkelerini birleştirerek insan davranışı ve sosyal etkileşimlerin dinamiklerini anlamaya çalışan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, bireylerin ve grupların farklı sosyal bağlamlarda nasıl davrandığını inceleyerek, toplumsal normların, kültürel değerlerin ve grup dinamiklerinin bireyler üzerindeki etkisini araştırır.

Büyük kalpli insanları anlamak için şu özelliklere dikkat edilebilir: 1. Empati Yeteneği: Empati yapabilen insanlar, başkalarının duygularını anlar ve onlara saygı gösterirler. 2. Söz ve Davranış Tutarlılığı: Verdikleri sözleri yerine getirirler ve güvenilirliklerini artırırlar. 3. Yardımseverlik: Başkalarına yardım etmek için zaman ve enerji harcarlar, sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederler. 4. Nazik ve Saygılı Davranışlar: Herkese eşit muamele ederler, kimseyi küçümsemezler ve nazik bir şekilde yaklaşırlar. 5. Olumlu ve Destekleyici Tutum: Başkalarının başarılarını kutlar ve olumlu bir geri bildirimde bulunurlar. 6. Şefkat ve Merhamet: Başkalarının acılarını anlama ve onlara destek olma konusunda hassastırlar.

Güç, başkalarını kendi istediğimiz yönde bir davranışa yönlendirme yeteneği olarak tanımlanır.

Boğa burcu sizi kovalıyorsa, bu durumu yorumlamak için astrolojinin bilimsel bir temeli olmadığını unutmamak önemlidir. Ancak, genel olarak boğa burcu insanlarının kararlı ve sabırlı olduğu düşünülür. Ayrıca, rüyada boğanın kovalaması genellikle güç ve baskı ile ilgili bir sembol olarak yorumlanır.

Bazı yalanlar çeşitli nedenlerle söylenir: 1. Kendini Koruma ve Cezadan Kaçınma: Bireyler, hatalarını gizlemek veya sorumluluktan kaçmak için yalan söyleyebilir. 2. Toplumsal Kabul Görme: Sosyal çevrede kabul görmek ve saygı duyulmak amacıyla yalan söylenebilir. 3. Düşük Özsaygı: Özsaygısı düşük olan bireyler, kendilerini daha iyi hissetmek için abartılı veya sahte bilgiler sunabilirler. 4. Manipülasyon ve Kontrol Arzusu: Başkalarını kontrol etmek veya kendi çıkarlarını maksimize etmek için yalan söylenebilir. 5. Duygusal Kaçınma: Zorlayıcı durumlarla yüzleşmekten kaçınmak için yalan söylemek geçici bir rahatlama sağlayabilir. Bu tür yalanlar, kısa vadede avantaj sağlasa da uzun vadede güveni zedeleyebilir ve sosyal sorunlara yol açabilir.

İnsanın fabrika ayarlarını bozan unsurlar, fıtratın bozulması ve konfor alanına sıkışıp kalmak olarak özetlenebilir. 1. Fıtratın Bozulması: Eğitim, aile, çevre gibi faktörler, insanın yaratılıştan gelen temiz ve güzel fıtratını bozabilir. 2. Konfor Alanına Sıkışıp Kalmak: İnsan, sınırları aşmak üzere var olan bir canlıdır.

Hayallerimizi kimseye söylemememizin birkaç nedeni vardır: 1. Motivasyon Düşüşü: Araştırmalar, hedeflerimizi çevremizle paylaşmanın motivasyonumuzu azaltabileceğini göstermiştir. 2. Olumsuz Etkiler: Hayallerimizi anlattığımız kişiler, kıskançlık veya haset gibi olumsuz duygularla bizi etkileyebilir ve planlarımızı sabote edebilirler. 3. Tatmin Hissi: Zihnimiz, anlattığımız hayalleri gerçekleşmiş gibi tatmin olur ve bu nedenle onları bırakmak daha kolay hale gelir.

Olgun insan, genellikle şu tür cümleler kurar: 1. "Anlayarak dinler ve sabırla konuşur". 2. "Hatalarını kabul eder ve özür dileme cesareti gösterir". 3. "Empatiyle başkalarının hislerini anlamaya çalışır". 4. "Sağduyulu kararlar alır ve sorumluluklarını yerine getirir". 5. "Farklı düşüncelere ve görüşlere saygı gösterir". 6. "Öğrenmeyi ve gelişmeyi yaşam boyu sürdürür". 7. "Kibir yerine alçakgönüllülük ve saygıyla davranır". 8. "Sevgiyi yaymak için çevresindeki insanlara ilham verir". 9. "İç huzuruyla başkalarına pozitif enerji verir".

Erving Goffman'ın "Etkileşim Ritüelleri" kitabı, yüz yüze etkileşimler sırasında gerçekleşen olayları ele alır. Kitapta anlatılan temel konular: - Temel davranışlar: İnsanların farklı durumlarda kullandığı bakışlar, jest ve mimikler, duruşlar ve sözlü ifadeler. - Toplumsal örgütlenme: Kişilerin birbirleriyle karşılaşmaları ve bu karşılaşmalardan kaynaklanan geçici etkileşim girişimleri. - Yüz kavramı: Başkaları tarafından bir kişinin kendisi için talep ettiği olumlu toplumsal değerler. - Mahcubiyet: Etkileşimler sırasında kişinin duygularını yansıtıp onu kırılgan kılan bir durum. Goffman'a göre, bu ritüeller, insanlar arasındaki en sıradan ve mikroskobik faaliyetleri bile biçimlendirir.

"Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" atasözü, başkalarına verdiği öğütleri kendisi uygulamayan kişiler için kullanılır.

İnsan, beklentilerin esiri olur çünkü beklentiler: 1. Hayata Yön Verir: Beklentiler, insanın motivasyonunu artırarak hayatını şekillendirir ve hedeflerine ulaşmasına yardımcı olur. 2. Psikolojik Etkileri Vardır: Pozitif beklentiler, mutluluk ve motivasyonu artırırken, aşırı veya gerçekçi olmayan beklentiler hayal kırıklıklarına ve strese yol açabilir. 3. İlişkilerde Önemlidir: Aile, arkadaşlık ve romantik ilişkilerde tarafların birbirlerinden beklentileri, iletişim ve uyumun temel taşlarından biridir. 4. Bağımlılık Yaratır: Beklentiler, kişinin kendini suçlama ve başkalarını memnun etme çabası gibi bağımlılık yaratan duygulara neden olabilir.

Octalysis Modeli, Yu-kai Chou tarafından geliştirilen, insan motivasyonunu analiz eden ve gamifikasyon tasarımında kullanılan bir çerçevedir. Bu model, sekiz temel itici güç (core drives) üzerinden insan davranışlarını açıklar ve bu itici güçler şunlardır: 1. Epik Anlam ve Çağrı: Daha yüksek bir amaca hizmet etme motivasyonu. 2. Gelişim ve Başarı: Hedeflere ulaşmak için zorlukları üstlenme isteği. 3. Yaratıcılığın Güçlendirilmesi ve Geri Bildirim: Yaratıcı olma ve anında geri bildirim alma arzusu. 4. Sahiplik: Bir şeye sahip olma ve onunla gurur duyma isteği. 5. Sosyal Etki ve İlişkisellik: Başkalarının onayını alma ve sosyal bağlantı kurma ihtiyacı. 6. Kıtlık ve Sabırsızlık: Nadir ve elde edilmesi zor olan şeylere duyulan arzu. 7. Öngörülemezlik ve Merak: Belirsizlikten heyecan duyma ve yeni deneyimler arama isteği. 8. Kayıp ve Kaçınma: Sahip olunan şeyleri kaybetme korkusundan kaynaklanan motivasyon. Octalysis Modeli ayrıca, sol beyin (mantık, hesaplamalar, sahiplik) ve sağ beyin (yaratıcılık, kendini ifade etme, sosyal yönler) itici güçleri ile "beyaz şapka" (olumlu motivasyon) ve "siyah şapka" (olumsuz motivasyon) tekniklerini de ayırt eder.

Kadınlarda video izlemenin daha çok olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Duygusal ve dramatik hikayelere ilgi: Kadınlar genellikle duygusal ve dramatik hikayelerden hoşlanır, bu tür içerikler onların duygusal ihtiyaçlarını karşılar. 2. Empati kurma yeteneği: Dizi ve filmlerdeki karakterlerle empati kurarak, onların yaşadıklarını kendi yaşamları gibi görebilirler. 3. Kaçış ve rahatlama: Yoğun iş temposu veya günlük streslerden uzaklaşmak için kadınlar, dizi ve film izlemeyi tercih ederler. 4. Sosyal etkileşim: Sevdikleri dizileri veya filmleri arkadaşlarıyla paylaşarak ortak bir konu üzerinde sohbet etme ve ilişkilerini güçlendirme fırsatı bulurlar.

Düşünceli bir insan, başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını dikkate alarak çeşitli davranışlar sergiler. Bu davranışlar arasında: Empati kurmak: Çevresindeki insanların duygusal durumlarını anlamaya çalışmak ve onlara uygun bir şekilde yanıt vermek. Destekleyici olmak: Zor durumdaki arkadaşlarına yardım etmek ve onları rahatlatmak için aktif olarak çalışmak. Açık ve dürüst iletişim: Duygularını ve düşüncelerini net bir şekilde ifade etmek. Öz eleştiri yapmak: Kendi hatalarını kabul etmek ve kendini geliştirmeye çalışmak. Ayrıca, düşünceli insanlar gönüllü çalışmalara katılarak toplumsal sorunlara duyarlılık gösterirler.

İçten gelen istek ve arzuya "eğilim" veya "meyil" denir.

Sen dili, karşımızdaki kişiyi suçlamaya ve yargılamaya yönelik bir konuşma tarzıdır. Örnek sen dili cümleleri: - "Konuşurken gözüme bile bakmıyorsun, çok kabasın". - "Her zaman geç kalıyorsun". - "Sen hep böylesin". Sen dili, iletişimde savunma mekanizmalarını tetikler ve iki taraf arasında mesafe yaratır.

MAHB kısaltmasının farklı anlamları ve işlevleri vardır: 1. Major Accident Hazard Bureau (MAHB): Teknoloji ve IT alanında "Büyük Kaza Tehlikesi Bürosu" anlamına gelir. 2. Malaysia Airports Holdings Berhad (MAHB): Malezya'da havalimanlarını yöneten bir şirkettir. 3. Millennium Alliance for Human Behavior (MAHB): İnsan davranışı ve biyosfer üzerine odaklanan uluslararası bir ağdır.

Sahip olunamayacak bir şeye sahip olmak istemek, insanın doğasındaki "sahip olma" ve "olmak" eğilimlerinden kaynaklanır. Sahip olma eğilimi, kişinin dışsal ve maddesel şeylere bağlanarak onları elde etmeye, kendine mal etmeye ve egemen olmaya çalışmasını ifade eder. Olmak eğilimi ise, insanın evrimleşmeye, diğer insanları sevmeye ve onlarla bir bütün olmaya olan ihtiyacını yansıtır.

Densizlik ve dedikodu farklı kavramlardır: 1. Densizlik: Bu kelime, genellikle konuşmaması gereken yerde söze karışan, patavatsızlık yapan veya karşı tarafın kalbini kıran kişiler için kullanılır. 2. Dedikodu: Başkalarının kişisel ve özel konuları hakkında yapılan konuşmalardır.

En mantıklı insanın neden hüzünlü olabileceğine dair birkaç olası neden: 1. Duygusal tepkiler: İnsanlar, duygularına göre hareket etme eğilimindedir ve bu duygular bazen olumsuz olabilir. 2. Stres ve zorluklar: Hayatın getirdiği stres, zorluklar ve travmatik yaşantılar, derin bir hüzün ve değersizlik hissine yol açabilir. 3. Psikolojik ihtiyaçlar: Hüzünlü müzikler, yalnızlık hissini azaltabilir ve yaşananların normal olarak algılanmasını sağlayabilir.