HIV

HIV enfeksiyonunda ağız içi lezyonları, hastalığın sessiz (belirtisiz) dönemi olarak adlandırılan evrede, lenf düğümlerinde büyümelerin fark edilebildiği zaman diliminde ortaya çıkmaya başlar. En sık karşılaşılan ağız içi lezyonu, pamukçuk olarak da bilinen mantar (oral kandida) enfeksiyonudur.

AIDS (HIV) testinde "kesin sonuç negatif" ifadesi, vücutta HIV antikorunun tespit edilemediği anlamına gelir. Ancak, erken dönemde enfeksiyon olsa bile antikorların henüz oluşmamış olma ihtimali vardır. Test sonuçlarının doğru yorumlanması için bir uzmana danışılması gereklidir.

HARRT kısaltmasının iki farklı anlamı vardır: 1. Highly Active Antiretroviral Therapy (HARRT), tıbbi alanda HIV enfeksiyonunun tedavisinde kullanılan bir tedavi yöntemini ifade eder. 2. Humanitarian Assistance Rapid Response Team (HARRT), askeri alanda insani yardım ve hızlı müdahale ekiplerini ifade eder.

PEP kısaltmasının açılımı, kullanıldığı bağlama göre değişiklik gösterebilir: 1. Riskli Temas Sonrası Önleme Tedavisi: HIV-negatif bir kişinin virüse maruz kalmasından sonra aldığı ilaç tedavisi. 2. Pan-Avrupa Programı: Avrupa Birliği tarafından kullanılan bir kısaltma. 3. Politika Uygulama Noktası: Sistemlerde erişim kontrol politikalarını uygulamak için kullanılan bir yazılım bileşeni. 4. Kişisel Acil Durum Planı: Bireylerin ve ailelerin acil durumlara hazırlıklı olmaları için yaptıkları stratejik planlama.

HIV-1 ve HIV-2 arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Yaygınlık: HIV-1, dünya genelinde daha yaygın olup enfeksiyonların %95'ini oluşturur. 2. Bulaşma: HIV-1, daha kolay bulaşır ve daha yüksek viral yüke sahiptir, bu da enfeksiyonun daha hızlı yayılmasına neden olur. 3. Hastalık İlerlemesi: HIV-2, AIDS'e daha yavaş ilerler ve genellikle daha uzun süre semptomsuz kalabilir. 4. Tedavi: HIV-1 için antiretroviral tedavi (ART) genellikle etkilidir, ancak HIV-2, bazı ilaçlara karşı direnç gösterebilir. 5. Teşhis: HIV-1 ve HIV-2'yi ayırt etmek için özel antikor testleri gereklidir.

Pozitif Yaşam Derneği'ne üye olabilecek kişiler şunlardır: 1. HIV ile yaşayan bireyler ve onların yakınları. 2. Doktorlar, öğretim üyeleri ve aktivistler gibi toplumun her kesiminden konuya duyarlı kişiler. Üyelik için gerekli şartlar arasında fiil ehliyetine sahip olmak ve HIV enfeksiyonu konusunda bilgi sahibi olmak yer almaktadır.

AIDS hastalarının yaşam süresi, tedavi edilip edilmediğine bağlı olarak değişiklik gösterir: Tedavi edilmeyen AIDS hastaları: Ortalama 11 yıl yaşarlar. Tedavi edilen AIDS hastaları: Modern antiretroviral tedavi (ART) sayesinde, HIV pozitif bireyler uzun ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler. Bristol Üniversitesi'nin 2017 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, 20 yaşında AIDS teşhisi konulan bir kişi, daha iyi ilaçlar sayesinde 78 yaşına kadar yaşayabilir. AIDS hastalarının yaşam süresi, tedaviye uyum, düzenli ilaç kullanımı ve genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlı olarak kişiden kişiye değişebilir.

P24 antijeni, genellikle HIV (AIDS) enfeksiyonunun erken tanısında kullanılır ve bu durumda yükselir. Bunun dışında, P24 antijeninin yükselebileceği diğer hastalıklar ve durumlar şunlardır: - Enfeksiyonlar: Bakteriyel ve viral enfeksiyonlar. - Kronik inflamatuar hastalıklar: Romatoid artrit, lupus, inflamatuar bağırsak hastalıkları gibi. - Travma ve yaralanmalar: Cerrahi müdahaleler, yanıklar, kırıklar. - Kalp-damar hastalıkları: Kalp krizi, inme. - Kanser: Bazı kanser türleri.

HIV virüsünün ilk olarak şempanzeleri enfekte eden bir maymun immün yetmezlik virüsünden (SIV) bulaştığı düşünülmektedir.

Elit kontrolör terimi, genellikle HIV pozitif bireylerde kullanılan bir terimdir ve bu durumun kalıcılığı bir yıl olarak belirtilmiştir.

AIDS'in ilk belirtileri, genellikle HIV virüsünün vücuda girmesinden 2-4 hafta sonra ortaya çıkar ve grip benzeri semptomlar şeklindedir. Yaygın ilk belirtiler şunlardır: ateş ve üşüme; boğaz ağrısı ve lenf bezlerinde şişme; baş ağrısı; kas ve eklem ağrıları; ciltte döküntü; gece terlemeleri; halsizlik ve yorgunluk; ishal; ağızda veya genital bölgede yaralar. Bu belirtiler başka enfeksiyonlarla da karışabileceğinden, HIV testi yapılmadan tanı koymak zordur. AIDS belirtileri konusunda kesin bilgi için bir sağlık profesyoneline danışılması önerilir.

Ecçivir olarak belirtilen ilacın, iki farklı türü olabilir: Enfluvir ve Epivir. Enfluvir, grip (influenza) virüsüne karşı kullanılan bir antiviral ilaçtır. İşe yaradığı durumlar: - Grip tedavisi: Hastalık belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat içinde alındığında, ateş, kas ağrıları, halsizlik ve baş ağrısı gibi semptomların süresini kısaltır ve şiddetini azaltır. - Gripten korunma: Grip virüsüne maruz kalan ancak henüz belirti göstermeyen bireylerde hastalığın oluşmasını önlemek için reçete edilebilir. - Komplikasyon riskinin azaltılması: Bağışıklık sistemi baskılanmış veya kronik hastalıkları bulunan kişilerde grip kaynaklı zatürre gibi ciddi komplikasyonların önüne geçmeye yardımcı olabilir. Epivir ise HIV enfeksiyonunun tedavisinde kullanılan bir antiretroviral ilaçtır. İşe yaradığı durumlar: - HIV enfeksiyonunun ilerlemesi ve bağışıklık sisteminin zayıflamasını durdurma.

HIV ilaçları, altı ana kategoriye ayrılır: 1. Nükleozid Reverse Transkriptaz İnhibitörleri (NRTI): Emtrisitabin, Lamivudin, Abakavir, Tenofovir. 2. Nükleozid Olmayan Reverse Transkriptaz İnhibitörleri (NNRTI): Efavirenz, Rilpivirin, Doravirin. 3. Proteaz İnhibitörleri (PI): Atazanavir, Darunavir, Lopinavir. 4. İntegraz İnhibitörleri (INSTI): Bictegravir, Dolutegravir, Raltegravir. 5. Füzyon İnhibitörleri: Enfuvirtid. 6. Yardımcı Reseptör İnhibitörleri: Maraviroc.

Anti-HIV kemilüminesans veya benzeri antikor testinde 0,284 değerinin sınırda negatif olması, vücutta HIV antikorlarının tespit edilemediği anlamına gelir. Ancak, bu durum kesin bir sonuç olarak değerlendirilmez ve antikorların oluşma sürecinin birkaç haftayı bulabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Doğru yorum ve kesin sonuç için: Testin şüpheli temastan ne kadar süre sonra yapıldığı dikkate alınmalıdır. Testin yapıldığı yöntemin kalitesi ve laboratuvar koşulları önemlidir. Gerekirse, doktor tarafından doğrulama testleri istenebilir. Test sonuçları hakkında doğru bilgi ve yönlendirme için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Anti-HIV kemilüminesans veya benzeri testlerin ne zaman yapılması gerektiği şu durumlara bağlıdır: Riskli temas sonrası: Riskli bir temastan sonra test için en az 3 haftalık bir süre geçmesi önerilir. Belirtiler: Ateş, gece terlemesi, boğaz ağrısı gibi HIV belirtileri gösteren kişilere test yapılabilir. Düzenli kontroller: HIV riski taşıyan bireylerde rutin kontrol olarak anti-HIV testi önerilir. Hamilelik: Hamile kalmayı planlayan veya hamile olan kadınların rutin tarama testleri arasında anti-HIV testi de bulunur. Testin doğru zamanda yapılması, kullanılan yöntemin kalitesi ve laboratuvar koşulları test sonuçlarının doğruluğunu etkileyebilir. Testin yapılması ve doğru zamanlama için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Anti-HIV testinde sınırda pozitif sonuç alındığında, doğrulayıcı testler için 2-4 hafta beklenmelidir. Anti-HIV testinde pozitif sonuç alınması durumunda, aynı test birkaç hafta sonra tekrarlanmalıdır. Test sonuçlarının doğru yorumlanması için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

HIV testi için kart test olarak hızlı antijen testi kullanılır.

Magic Johnson, 1991 yılında rutin bir fiziksel muayene sırasında HIV'i kaptığını öğrendi. Testler, Los Angeles Lakers ile yeni bir hayat sigortası poliçesi için gerekli olduğunda yapıldı.

HIV testinde 6 aylık pencere dönemi, enfeksiyonun vücuda girmesinden itibaren antikorların kanda tespit edilebilir seviyeye ulaşması için geçmesi gereken en kısa süreyi ifade eder. Bu süre, 4. nesil antijen/antikor testleri için ortalama 4 haftadır ve bu testler, cinsel ilişkiden yaklaşık 4 hafta sonra %95 oranında doğru sonuç verir. HIV testinin kesin sonuçlar vermesi için 3 ay beklemek önerilir, çünkü antikorların oluşması bu süreyi gerektirir.

HIV, doğrudan egzamayı tetiklemez, ancak bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olarak çeşitli cilt problemlerine yol açabilir. HIV enfeksiyonunun ileri aşaması olan AIDS'te, bağışıklık sistemi ciddi şekilde hasar gördüğünden, mor ve kahverengi deri lezyonları gibi cilt problemleri görülebilir.