Gramer

This ve that yerine, nesnelerin yakın veya uzak olmasına göre şu alternatifler kullanılabilir: - These: Yakındaki çoğul nesneler için kullanılır. - Those: Uzaktaki çoğul nesneler için kullanılır. Ayrıca, this kelimesinin tekil hali olan it de, belirli bir nesneyi işaret etmek için kullanılabilir.

Dil bilgisi kurallarına uymayan cümleler, çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir ve genellikle şu tür hataları içerir: 1. Özne-yüklem uyumsuzluğu: Cümledeki özne ve yüklemin sayı veya kişi bakımından uyumsuz olması. 2. Ek-fiil eksikliği: Cümlede gerekli olan ek-fiilin kullanılmaması. 3. Bağlaç yanlışları: Bağlaçların yanlış veya gereksiz kullanımı. 4. Anlam belirsizliği: Cümlede anlamın belirsiz olması veya iki kavramın birbirine karıştırılması. 5. Tekrar ve abartı: Gereksiz tekrarlar veya abartılı ifadeler.

"Balan her gece kitap okur" cümlesinde yanlış olan, "balan" kelimesinin yanlış yerde kullanılmasıdır. Doğru cümle: "Balaban her gece kitap okur".

"Tuve" kelimesi, basit geçmiş zaman (preterito indefinido) olarak kullanılır.

"Outside of" ifadesi iki ana anlamda kullanılır: 1. Fiziksel konum: Bir şeyin, bir nesnenin veya bir sınırın dış kısmında bulunma durumunu ifade eder. 2. Mecazi anlam: Belirli bir durumun, düşüncenin veya etkinliğin dışında, yani etkisi altında olmayan veya o duruma dahil olmayan anlamında kullanılır. Ayrıca, "outside of" ifadesi zaman çerçevesini belirtmek veya bir istisnayı ifade etmek için de kullanılabilir.

Sözcük ve cümle aynı şeyler değildir. Sözcük, tek başına anlamlı, birbirine bağlı bir veya daha fazla biçimbirimden oluşan dil birimidir. Cümle ise, bir ifade, soru, ünlem veya emri dile getiren; kendi başına anlamlı kelimeler dizisidir.

İspanyolca en iyi gramer kitapları arasında öne çıkanlar şunlardır: 1. "Practice Makes Perfect: Spanish Verb Tenses" - Dorothy Richmond. 2. "Essential Spanish Grammar" - Seymour Chatman. 3. "Gramática de uso del español". Ayrıca, "Fono İspanyolca Grameri" ve "İspanyolca Dilbilgisi" gibi kaynaklar da İspanyolca gramer öğrenimi için önerilmektedir.

Tekamol kuralı, Almanca cümlelerde kelimelerin belirli bir sıraya göre dizilmesini hatırlamak için kullanılan bir kısaltmadır. Bu kural, TeKaMoLo harflerinden oluşur ve şu anlamları taşır: - T (Temporal): Cümlede eylemin ne zaman gerçekleştiğini belirtir. - K (Kausal): Cümlede eylemin neden yapıldığını açıklar. - M (Modal): Cümlede eylemin nasıl yapıldığını veya gerçekleşme şeklini belirtir. - L (Lokal): Cümlede eylemin nerede, nereye veya nereden yapıldığını gösterir. Bu kurala göre, normal bir cümlede bu öğeler özne ve fiilden sonra gelir.

Rusçadaki cinsiyetler, dilin gramer yapısı ve kelimelerin anlam özellikleri nedeniyle farklıdır. Rusçada isimler üç cinsiyete ayrılır: eril, dişil ve nötr. Bu farklılıklar, Türkçe gibi dilbilgisel cinsiyete sahip olmayan dillerden Rusça öğrenenler için ek bir zorluk yaratır.

"Read" fiilinin üçüncü hali (V3) "read" şeklindedir.

Fransızcada maskülan (masculin) ve feminen (féminin) kelimeleri şu şekilde ayırt edilir: 1. Baştaki article'a bakarak: İsmin başına gelen "le" (maskülan) veya "la" (feminen) ekleri, kelimenin cinsiyetini belirler. 2. Sonundaki harflere bakarak: Bazı yaygın maskülan sonlar "-age", "-on", "-eu", "-ou", "-sme", "-oir", "-ment" şeklindedir. Ayrıca, gün, ay, mevsim isimleri, renkler, diller ve İngilizce'den geçen nesneler genellikle maskülan; bilimler ve sonu "-e" ile biten kelimelerin büyük bir kısmı ise feminendir.

"This" ve "that" kelimeleri İngilizce'de farklı durumlarda kullanılır: - "This", konuşmacıya yakın olan tekil nesneler için kullanılır. Örnek cümleler: "This book is interesting" (Bu kitap ilginç). "I like this weather" (Bu havayı seviyorum). - "That", konuşmacıdan uzak olan tekil nesneler için kullanılır. Örnek cümleler: "That car over there is expensive" (Şu arabа pahalı). "Can you see that building?" (Şu binayı görebiliyor musun?). Ayrıca, "this" kelimesinin çoğulu "these", "that" kelimesinin çoğulu ise "those" olarak kullanılır.

"Ayarlayacam" ifadesi, Türkçede "I will set" anlamına gelir. Ayarlamak kelimesi ise TDK'ye göre şu anlamlara gelir: Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak. Bir aygıtı belli bir iş yapabilecek duruma getirmek. İşleri birbiriyle çatışmayacak veya zamanında bitirecek bir biçimde düzenlemek. Düzenlemek. Kandırmak.

"Accompanied" ve "accompanying" kelimeleri arasındaki temel fark, kullanım bağlamlarına ve anlamlarına bağlıdır: "Accompanied", genellikle bir eylemin geçmişte gerçekleştiğini veya bir durumun geçmişte var olduğunu belirtmek için kullanılır. "Accompanying" ise, bir şeyin başka bir şeyle birlikte mevcut olduğunu veya ona eşlik ettiğini belirtmek için kullanılır. Ayrıca, "accompany" fiilinin geçmiş zamanı olarak da kullanılabilir. Özetle, "accompanied" daha çok geçmiş zaman ve durum belirtmede kullanılırken, "accompanying" mevcut durum veya eşleşme anlamında tercih edilir.

Fransızca'da "un" ve "une" şu durumlarda kullanılır: - "Un", masculin (eril) tekil isimler önünde kullanılır: - Un chien (bir köpek). - Un garçon (bir oğlan). - "Une", féminin (dişil) tekil isimler önünde kullanılır: - Une maison (bir ev). - Une pomme (bir elma). Ayrıca, "des" (bazı) kelimesi, hem masculin hem de féminin çoğul isimler önünde kullanılır: - Des chiens (bazı köpekler).

Herkes herkes için ifadesi doğrudur, çünkü "herkes" kelimesi insanların bütününü ifade eder.

"Keşke" ve "keşke ki" arasındaki fark, "keşke ki" ifadesinin daha eski bir kullanım olması ve günümüzde "keşke" olarak yaygın şekilde kullanılmasıdır. "Keşke" kelimesi, dilek anlatan cümlelerin başına getirilerek "ne olurdu" anlamında özlem veya pişmanlık ifade eder.

"Rely to" ifadesi İngilizce'de standart bir kullanım değildir ve doğru ifade "rely on" şeklindedir. "Rely on" ifadesi, birine veya bir şeye güvenmek, ona dayanmak veya bel bağlamak anlamında kullanılır.

Almanca'da geçmiş zaman (Vergangenheit) iki ana formda ifade edilir: Präteritum ve Perfekt. Präteritum: Genellikle yazılı dilde, resmi metinlerde, edebi eserlerde ve hikaye anlatımında kullanılır. Fiillerin köküne -te eki eklenerek oluşturulur. Örnek: "Ich spielte gestern Fußball" (Dün futbol oynadım). Perfekt: Günlük konuşma dilinde, sohbetlerde ve gayriresmi durumlarda tercih edilir. Yardımcı fiil "haben" veya "sein" ile fiilin "Partizip II" halinin birleşiminden oluşur. Örnek: "Ich habe Fußball gespielt" (Futbol oynadım). Ayrıca, Plusquamperfekt (miş'li geçmiş zaman) da geçmişte bir olaydan daha önce gerçekleşmiş olayları anlatmak için kullanılır.

Gramer öğrenmek için B1 (Pre-Intermediate) seviyesi uygun bir başlangıç noktasıdır.