Göz

Gözün görmesinde ışığın etkili olan özellikleri şunlardır: Yansıma. Absorbsiyon (emilim, soğurma). Kırılma. Gözün görme sürecinde en önemli rol, ışığın retinadaki fotoreseptörler tarafından absorbe edilmesi ve ışık enerjisinin elektriksel sinyallere dönüştürülmesidir.

Gözde iki çeşit fotoreseptör bulunur: 1. Çomak (çubuk) hücreleri: Karanlıkta görmeyi ve cisimlerin şeklini algılamayı sağlar. 2. Koni hücreleri: Renklere karşı hassastır ve aydınlıkta cisimlerin ayırt edilmesini sağlar. İnsan retinasında yaklaşık 91 milyon çomak hücre ve 4,5 milyon koni hücre bulunur.

Ön görme yeteneği, gözlerin önünde yer alan retinanın ışığı algılayarak beyne bilgi iletmesi ve bu sayede nesnelerin, renklerin, şekillerin ve hareketlerin algılanması olarak tanımlanabilir. Ayrıca, öngörü (prekognisyon) yeteneği ile olacak bir olayın henüz olmadan nasıl görülebileceği de ifade edilebilir.

Göz dövmesi, farklı anlamlar taşıyabilir: Sezgi ve farkındalık: Göz, birçok kültürde bilgelik, ruhsal farkındalık ve kötü enerjilere karşı korunma anlamına gelir. Koruma: Bazı inanışlarda göz, nazardan korunma amacıyla taşınır ve kötü enerjilerden korunmak için kullanılır. Yeni bakış açıları: Göz, yeni bir dünyaya veya boyuta geçiş yolu olarak da görülebilir. Maneviyat: Göz, maneviyatın bir sembolü olarak kabul edilir. Kişisel anlam: Göz dövmesi, bireyselliğin bir ifadesi olabilir ve kişinin kimlik veya kişisel özelliklerini temsil edebilir. Göz dövmesi yaptırmadan önce, bu sembole eklemek istediğiniz kişisel anlamı düşünmek ve bir sanatçıya danışmak önemlidir. Estetik amaçlı göz dövmesi, gözleri beyazlaşmış kişilere uygulanan bir yöntemdir.

Retinal pigment epiteli (RPE), retinanın en dış tabakasında bulunur. Retina, içten dışa doğru 10 tabakadan oluşur ve RPE, nörosensöriyel (duyusal) retina tabakasının dışında yer alır. RPE, retina ile koroid arasında uzanır.

Foveanın görevi, görme alanının merkezinde keskin ve ayrıntılı görüş sağlamaktır. Fovea, renkli görme ve yüksek keskinlikte görme için uzmanlaşmış daha yüksek konsantrasyonda koni hücreleri içerir. Ayrıca, fovea'nın bulunduğu retina alanı olan foveoller, ışığı algılama ve görsel bilgiyi beyne iletme işlevine sahiptir.

Evet, frontal sinüs (alın sinüsü) göze yakındır. Frontal sinüs, alın kemiğinin iç ve dış laminaları arasında, kaş kemerleri hizasında yer alır.

Güneş'e bakınca hapşırmanın nedeni, "fotik hapşırma refleksi" olarak bilinir. Bu durumun birkaç açıklaması vardır: Trigeminal sinirlerin uyarılması. Otonom sinir sistemi. Burun mukozasının uyarılması. Bu refleks, nüfusun yaklaşık %18 ila 35'inde görülür.

Tars bezleri (Meibom bezleri), göz kapaklarının iç kenarında, tarsus (göz kapağı) içinde dikey olarak hizalanmış modifiye yağ bezleridir. - Üst kapakta 30 ila 40 bez bulunur. - Alt kapakta ise 20 ila 30 bez bulunur.

İnsan gözü üç temel renk görür: kırmızı, mavi ve yeşil. Bu renkler, gözdeki koni hücreleri tarafından algılanır. Ancak, bazı kişilerde renk körlüğü nedeniyle bu sayı daha az olabilir.

Kornea ile retina arasında gözün orta tabakası olan uvea bulunur. Uvea, önden arkaya doğru üç bölümden oluşur: İris. Siliyer cisim. Koroid.

Optik sinir, gözün arka kısmındaki retina tabakasından başlayarak beyne doğru uzanan ve görme duyusunu sağlayan sinirdir. Optik kiazma ise optik sinirlerin beyne yaklaştıkça kısmen çaprazlandığı bölgedir. Optik sinir ve optik kiazma ile ilgili bazı hastalıklar şunlardır: Optik nörit: Optik sinirin iltihaplanmasıdır. Glokom: Göz içi basıncının yükselmesi nedeniyle optik sinire zarar veren kronik bir hastalıktır. İskemik optik nöropati: Optik sinire giden kan akışının azalması nedeniyle meydana gelen bir durumdur. Optik sinir ve optik kiazma ile ilgili sağlık sorunları, görme kaybına yol açabileceğinden, belirtiler fark edildiğinde bir göz doktoruna başvurulması önemlidir.

Camsı sıvı ifadesi, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Gözle ilgili camsı sıvı. Petrol ve gaz işleme tesislerinde kullanılan camsı sıvı. Camsı hal.

Koni ve çubuk hücreler, gözün retinasında bulunan fotoreseptör hücrelerdir. Çubuk hücrelerin işlevleri: Gece görüşü: Çubuk hücreler, fotonlara daha duyarlıdır ve gece görüşü için özelleşmiştir. Siyah-beyaz algılama: Cisimlerin siyah-beyaz olarak görülmesini ve kaba taslak olarak algılanmasını sağlar. Hareket algılama: Çubuk hücreler, hareket halindeki nesnelerin görülmesine katkıda bulunur. Koni hücrelerin işlevleri: Renkli görme: Farklı dalga boylarındaki ışığa farklı tepki vererek renkli görmeyi sağlar. Ayrıntılı görme: Keskin görüş ve ayrıntılı görmeyi mümkün kılar. Yüksek hassasiyet: Koni hücreleri, çubuk hücrelere göre ışığa daha az duyarlıdır ancak uyaranlara daha hızlı tepki verir.

Gözün asal ekseni, merceğin merkezinden geçen ve merceğe dik olan düzlemdeki eksendir. Ayrıca, gözün asal ekseni şu anlamlara da gelebilir: Gözün ön ve arka yüzeyleri arasındaki mesafe; Göz merceğinin konumu ve işlevi; Retina ile mercek arasındaki ilişki; Göz kaslarının konumu ve hareketleri.

Gözleri kapattığında renkli ışık görülmesinin nedeni, "fosfen" adı verilen bir algı oluşumudur. Queensland Teknoloji Üniversitesi'nden Doçent Dr. Katrina Schmid'in açıklamalarına göre, bu durum şu şekilde gerçekleşir: Göz kapaklarından bir miktar ışık geçer ve bu nedenle göz kapaklarının içindeki kan damarları nedeniyle koyu kırmızımsı bir renk görülebilir. Gözlerimiz karanlıkta kapanmaz, bunun yerine ışığı taklit eden çok zayıf iç sinyaller üretir. Gözün arkasındaki hücreler tarafından sürekli üretilen bu sinyaller, görülen girdaplar ve dalgaları oluşturur. Bu sinyaller beyne iletilir ve beyin bu rastgele aktiviteyi yorumlar. Beyin, bu sinyallerin gerçek ışık tarafından üretilmediğini bilmez, bu yüzden orada olmayan renkli ışıklar ve desenler görüldüğünü düşünür. Genel olarak, bu tür yanılsamalar endişe verici bir durum değildir.

Optik ve göz aynı şey değildir. Optik, ışık ve görmeyle ilişkili çok geniş bir alanı kapsayan bir bilim dalıdır. Göz ise, gözün yapısı, görme mekanizması ve göz hastalıkları ile ilgilenen bir tıp dalıdır.

Kiyazmada çaprazlaşan sinirler, görme ile ilgili sinir lifleridir. Optik sinir (II. kranial sinir). Temporal retinadan gelen sinir lifleri. Bu çaprazlaşma, üç boyutlu görme (stereoskopik görme) sağlar.

Gözün siyah kısmına göz bebeği denir. Göz bebeği, gözün iris kısmının ortasında bulunan boşluktur ve ışığın retina üzerine düşmesini sağlar.

İrisin kasılması ve genişlemesi, görüşü ortam ışığına uyarlamak için fizyolojik bir reflekstir. İrisin kasılması (miyozis), sfinkter kasının kasılması sonucu gerçekleşir ve parlak ışıkta gözün içine giren ışık miktarını azaltmak için meydana gelir. İrisin genişlemesi (midriyazis) ise dilatör kasının kasılması ile olur ve loş ışıkta gözün içine daha fazla ışık girmesini sağlamak amacıyla gerçekleşir.