Glokom

Glokom teşhisi için yapılan temel testler şunlardır: 1. Göz Tansiyonu Ölçümü (Tonometri): Göz içi basıncını belirler. 2. Görme Alanı Testi: Görme kaybı olup olmadığını değerlendirir. 3. OCT (Optik Koherens Tomografi): Optik sinir ve retina kalınlığını ölçer. 4. Pakimetri: Kornea kalınlığını ölçerek göz tansiyonu ölçümlerinin doğruluğunu değerlendirir. 5. Gonioskopi: Gözde sıvı drenaj açısını inceleyerek glokom tipini belirler. Bu testler, glokomun erken teşhisinde ve ilerlemesinin durdurulmasında hayati önem taşır.

Glokom tamamen iyileşebilen bir hastalık değildir. Ancak, hastalığın ilerlemesi ve görme kaybının daha da artması, tedavi ile engellenebilir. Glokom teşhisi konulduktan sonra, hastanın hayatının geri kalanında doktorunun önerdiği izleme programına uyması ve tedaviyi dikkatle uygulaması önemlidir.

Glokom hastalığı, MÖ 400 civarında Hippokrates tarafından tanımlanan "glaukosis" adlı bir hastalık olarak tarih sahnesinde yer almıştır.

Ripasudil göz damlası, glokom ve oküler hipertansiyon gibi göz hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Bu ilaç, gözdeki sıvının drenajını artırarak intraoküler basıncı düşürür ve böylece göz basıncını azaltır.

Göz trabekülektomi — göz içi sıvısının sıkıştığı alandan, gözün başka bir boşluğuna gider yapılarak akışının sağlanması ameliyatıdır. Bu cerrahi müdahale, genellikle ilaçla tedaviye yanıt vermeyen veya ilerleyen glokom vakalarında tercih edilir. Ameliyatın amacı, gözün sıvı drenajını artırarak basıncı düşürmektir.

Sekonder açı kapanması glokomu, gözün renkli kısmı olan irisin, sıvının emildiği açıyı örtmesi sonucu göz içi basıncının artması durumudur. Bu tür glokom, başka bir hastalık, yaralanma veya ilaç kullanımı gibi sebeplere bağlı olarak ortaya çıkar.

TOMEC ilacı, oküler hipertansiyonu, açık açılı glokomu, psödoeksfolyatif glokomu veya diğer sekonder açık açılı glokomu olan hastalarda yükselmiş intraoküler basıncı (göz içi basıncı) düşürmek için kullanılır. Bu ilaç ayrıca, tek başına beta blokör göz damlasının yeterli olmadığı durumlarda da reçete edilebilir.

Neovasküler glokom, glokomun en tehlikeli türlerinden biri olarak kabul edilir.

Gözde şimşek çakması, ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabilir ve derhal bir göz doktoruna başvurulmalıdır. Gözde şimşek çakmasının olası nedenleri arasında şunlar bulunur: - Retina yırtığı veya ayrılması. - Vitreus yapısının bozulması. - Göz travması. - Göz iltihabı. - Yüksek göz tansiyonu.

Alphagan göz damlası, açık açılı glokom veya oküler hipertansiyon gibi durumlarda göz içi basıncını azaltmak için kullanılan bir reçeteli ilaçtır. Bu ilaç, gözün ürettiği sıvı miktarını azaltarak çalışır ve gözdeki ağrıyı ve şişliği hafifletmeye yardımcı olur.

Göz tansiyonunda (glokom) etkilenen damarlar, retinayı besleyen ve kalpten göze kan taşıyan atardamarlardır. Bu damarlar, artan göz içi basıncı nedeniyle yeterince kan taşıyamaz ve bu durum, sinir tabakasında bulunan hücrelerin oksijen almasını engeller.

Sekonder açık açılı glokom, çeşitli nedenlerle gelişen ve gözdeki dışa akım yollarının mekanik olarak tıkanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Başlıca nedenleri: - Psödoeksfoliasyon glokomu: Psödoeksfoliatif maddenin vücutta ve gözde birikmesi. - Travma: Göz yaralanmaları ve ameliyatlar sonrası GİB'nin artması. - Göz içi tümörler: Tümörlerin açıya invaze olması veya kanamaya neden olması. - Üveit: Göz iltihabı sonucu trabeküler ağın ödem ve tıkanıklık yaşaması. - Uzun süreli kortizon kullanımı: Steroid içeren ilaçların göz içi basıncını artırması. Bu nedenler, gözdeki sıvının düzgün bir şekilde tahliye edilememesine ve basıncın yükselmesine yol açarak görme sinirine zarar verir.

Göz tansiyonu (glokom) en çok şu kişilerde görülür: 40 yaş üstü bireyler. Ailesinde glokom öyküsü olanlar. Şeker hastaları. Sigara kullananlar. Miyop ve hipermetropi gibi görme kusurları olanlar. Göz yaralanmaları geçirmiş kişiler. Göz tansiyonunun erken teşhisi önemlidir, çünkü hasar geri döndürülemez.

Glokom ameliyatında başarı oranı, geleneksel trabekülektomi yöntemiyle yaklaşık %30 olarak belirtilmiştir. Yeni bir yöntemle yapılan ameliyatlarda ise bu oranın %80'e kadar çıkabildiği ifade edilmektedir. Ancak, başarı oranı zamanla azalmakta ve hastanın yaşına göre değişiklik göstermektedir.

Pilokar göz damlası, çeşitli göz hastalıklarının tedavisinde ve önlenmesinde kullanılır: Glokom: Göz içindeki yüksek basıncı tedavi etmek için tek başına veya diğer ilaçlarla birlikte. Ameliyat sonrası: Göz ameliyatlarından sonra iyileşme sürecinde. Teşhis: Bazı oftalmolojik tanı yöntemlerinde, pupil genişleyen damlaların aşırı dozunun neden olduğu rahatsızlıkların giderilmesi için. Bu ilacı kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışılmalıdır, çünkü Pilokar'ın kontrendikasyonları ve yan etkileri vardır.

Evet, Azarga göz damlası glokom tedavisinde kullanılır. Bu ilaç, göz içi basıncını artırmak için reçete edilir ve kombine bir tedavi yöntemidir.

Vyzulta göz damlası, açık açılı glokom veya oküler hipertansiyon gibi durumlarda göz içindeki yüksek basıncı azaltmak için kullanılır. Bu ilaç, gözdeki sıvının drenajını artırarak çalışır.

Pilokarpin çeşitli tıbbi durumlarda kullanılan bir ilaçtır: 1. Ağız Kuruluğu: Pilokarpin, radyoterapi sonrası baş ve boyun kanseri hastalarında ve Sjogren sendromu gibi durumlarda ağız kuruluğunu tedavi etmek için kullanılır. 2. Glokom: Göz içi basıncını artırarak glokom tedavisinde kullanılır, gözdeki sıvının çıkışını hızlandırarak optik sinir hasarını azaltır. 3. Göz Ameliyatları: Göz ameliyatlarından önce göz bebeğini genişletmek ve göz içi basıncını azaltmak için kullanılabilir. Pilokarpin, doktor kontrolünde ve reçeteye göre kullanılmalıdır, çünkü yan etkileri olabilir ve bazı kontrendikasyonları vardır.

Göz tansiyonunun (glokom) en hızlı anlaşılması için düzenli göz muayeneleri yaptırmak önemlidir. Göz tansiyonunun bazı hızlı anlaşılabilir belirtileri şunlardır: - Bulanık görme: Göz içi basıncının artmasıyla görme bulanıklaşabilir. - Göz ve baş ağrısı: Yüksek göz tansiyonu göz çevresinde ve başta ağrıya neden olabilir. - Gökkuşağı haleleri: Işıkların etrafında renkli halkalar görülmesi tipik bir belirtidir. - Kızarıklık: Gözlerde kızarıklık ve rahatsızlık hissi olabilir. - Mide bulantısı ve kusma: Özellikle akut glokom ataklarında şiddetli göz ağrısıyla birlikte görülebilir. Bu belirtiler acil müdahale gerektirebilir, bu yüzden bir göz doktoruna başvurulması önerilir.

Glokom ameliyatı, diğer cerrahi müdahaleler gibi bazı riskler taşır. Bu riskler arasında: Enfeksiyon; Göz içinde kanama; Göz içinde yara oluşumu; Göz içi basıncında artış; Görme kaybı. Ancak, ameliyat genellikle güvenli bir prosedürdür ve bu risklerin ortaya çıkma olasılığı düşüktür. Ameliyat öncesi dönemde, doktor hastayı riskler hakkında bilgilendirecek ve ameliyatın uygun olup olmadığını değerlendirecektir.