Folklor

Eski çeyiz sandıklarının değerli olmasının birkaç nedeni vardır: Tarihi ve kültürel değer: Özellikle Osmanlı dönemine ait işlemeli sandıklar, hem estetik hem de tarihi değerleriyle koleksiyoncuların ilgisini çeker. Nadirlik: Bu sandıklar, geçmişten günümüze ulaşan nadir parçalardır. İşçilik: Ustaca yapılmış oymalar ve süslemeler, sandıklara yüksek değer kazandırır. Sembolizm: Çeyiz sandığı, sosyal anlamda hem gelinin varlığını hem de içindeki çeyizin değerini simgeler. Ayrıca, eski çeyiz sandıklarının malzemesi genellikle tahtakurdu ve güve barındırmayan servi ve sedir gibi güzel kokulu ağaçlardan yapılırdı.

Cemal Süreya'nın "Folklor Şiire Düşman" şiiri, şiirde halk deyimlerinin ve folklor unsurlarının fazla kullanılmasından yakınır. Şair, folkloru, kelimenin en önemli öge hâline geldiği çağdaş şiir için sığ ve sınırlı bir kaynak olarak görür. Şiirin iki temel eleştirisi: 1. Anlamsal kalıplaşma: Halk deyimlerinde kelimeler birbirine kaynaşmış olduğu için yeni anlamlar ve bağlar kurmak zordur. 2. Kişiliksizlik: Folklor, özgün edadan ve üsluptan yoksundur. Ancak, Süreya bu görüşlerine daha sonra "Yunus ki Sütdişleriyle Türkçenin" adlı şiirinde aykırılık göstererek, halk deyimlerini çağdaş şiirde kullanmıştır.

Vuvuzela, Güney Afrika milli kültürünün bir parçası olarak kabul edilir. Bazı kaynaklar, vuvuzela'nın emperyalizm ve asimilasyondan kurtulma sembolü olarak görüldüğünü ve özgürlüğün sesi olarak algılandığını belirtmektedir. Ancak, vuvuzela'nın yüksek desibeldeki sesi, bazı kişiler tarafından rahatsız edici bulunduğundan, Türkiye'de Köln Belediyesi gibi bazı yerler tarafından yasaklanmıştır.

Japon korkularının kökenleri, halk hikayelerine dayanır. Ayrıca, Japon kültüründe mitolojik unsurlar da korku hikayelerine etki eder. Bazı ünlü Japon korku efsaneleri arasında Kuchisake-onna, Teke-Teke, Hanako-san ve İnek Başı bulunur.

"Zombi" ve "zombi" arasındaki fark, yazım ve kullanım bağlamıdır: - "Zombi", daha yaygın olarak kullanılan ve reanimasyon geçirmiş bir cesedi veya genel anlamda ölümden geri dönmüş bir varlığı ifade eden bir terimdir. - "Zombi" ise, Haiti folklorundan gelen ve bir büyücü tarafından canlandırılmış kişiyi tanımlayan orijinal yazımdır. Dolayısıyla, modern metinlerde "zombi" kullanımı tercih edilirken, kültürel veya tarihsel bağlamlarda "zombi" kullanılabilir.

Rüyada kırmızı salça görmek, farklı şekillerde yorumlanabilir: Olumlu yorumlar: Rüya sahibinin son derece naif ve çevresine karşı çok yumuşak olduğuna, anlayışlı bir döneme gireceğine ve bu durumun çevresindeki insanlar tarafından takdir edileceğine işaret edebilir. Önemli değişimlerin veya önemli kararların yaklaştığını, bu değişimlerin pozitif bir etki yaratacağını simgeler. Rüya sahibinin uzun süredir heyecanla beklediği, özellikle aşk hayatında olumlu ve sürpriz gelişmeler yaşanacağını gösterir. Olumsuz yorumlar: Rüya sahibinin uzun süredir çalkantılı bir aşk hayatında dalgalanmaların bitmeyeceğini ve durumların daha da karışacağını ifade edebilir. Harama işaret edebilir. Rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

"Maşa ile Koca Ayı" çizgi filminin Rusça olmasının nedeni, hikayesinin bir Rus halk masalına dayanmasıdır. Çizgi film, Rus yapımı bir animasyon televizyon dizisidir.

"Kağızman'a Ismarladım Nar Gele" türküsünün hikayesi şu şekildedir: Kağızman'ın Paslı köyünde bir gelin hasta yatağında nar ister ve "Nar nar nar..." diye inlemeye başlar. Türkü, 1938 yılında TRT derlemecisi Muzaffer Sarısözen tarafından Kağızman'daki yöre ekibinden derlenmiştir. Ayrıca, türkünün farklı bir hikayesine göre, birbirini seven iki gençten kızın canı nar ister ancak genç oğlan narı bulamaz ve kız ateşli bir hastalığa tutularak ölür.

Bulmacada "halk bilgisi" folklor olarak yanıtlanabilir. Folklor, bir toplumun gelenek, görenek, inanç ve sanat etkinliklerinin tümüne denir.

"Sana tapamam totem" ifadesi, "Yahşi Batı" filminde geçen bir repliktir. Totem, Kuzey Amerika Yerlilerinden olan Ojibwa’nın, bitki, hayvan gibi doğaya ait, doğaüstü özelliklere sahip nesneye verdiği isimdir. "Folklorik olarak sana saygım var ama sana tapamam totem" repliği, totemle bütünleşme idealini yansıtır. Ayrıca, totem insanların kötü giden bir olayı olumlu hale dönüştürmek adına yaptıkları batıl bir davranış olarak da tanımlanabilir.

Rüyada ekmeğe çiş yapmak, farklı şekillerde yorumlanabilir: Maddi kayıplar. Özgüven eksikliği. Bolluk ve bereket. Rüya tabirleri bilimsel temellere dayanmaz.

Eski İskandinav folklorunda, bazen büyü de yapabilen kötü ruhlu canavar Troll olarak adlandırılır. Troller, İskandinav mitolojisinde yeraltında yaşayan cücelere benzeyen küçük troller ve ormanlarda ve dağlarda yaşayan çirkin troller olmak üzere iki türdür. Ayrıca, Draugr da kötü ruhlu ve doğaüstü yeteneklere sahip bir varlık olarak kabul edilir.

Sarılan maymun, beklenmedik ve istenmeyen durumları ifade eden bir metafordur. Bu terim, özellikle sosyal medya platformlarında popüler hale gelmiştir ve kullanıcılar, çeşitli olaylar veya durumlar hakkında yorum yaparken duygularını ve düşüncelerini ifade etmek için bu ifadeyi kullanırlar. Ayrıca, maymunlar genellikle sosyal hayvanlardır ve birbirleriyle iyi ilişkiler kurmak için birbirlerini temizlerler.

Konya türkülerini söyleyen bazı sanatçılar: Kör Ahmet (Ahmet Özdemir). Neşet Ertaş. Mustafa Özarslan, Belkıs Akkale, Sabahat Akkiraz ve Ali Rıza Yılmaz. Ayrıca, Konya'daki yerel televizyonlarda "Ahmet Özdemir Şov" gibi programlar yapmış ve yerel sanatçılardan oluşan gruplarla da türküler seslendirmiştir.

Hasan Köksal'ın halk etimolojisi ile ilgili çalışmaları, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü'nde yer alan bir makalede ele alınmıştır. Halk etimolojisi, anlamı bilinmeyen yabancı bir kelimenin, bilinen bir anlama bağlanması ve yorumlanması sürecidir. Köksal, halk etimolojisi kapsamında, Tahtakale, Hasankeyf ve Keçiören gibi yer ve semt isimlerinin oluşumlarını incelemiştir. Halk etimolojisi, diller arası ilişkinin bir sonucudur ve bir dildeki halk etimolojisi örneklerinin çokluğu, o dilin diğer dillerle olan ilişkisinin yoğunluğuna işaret eder.

Halkbiliminin amacı, toplumların kültürel mirasını, geleneklerini, göreneklerini ve folklorik unsurlarını inceleyerek bu mirasın korunmasını ve gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktır. Ayrıca halkbiliminin diğer amaçları şunlardır: Kültürel kimliği anlamak: Bir toplumun tarihini, sosyal yapısını ve değerlerini yansıtan kültürel unsurları analiz ederek tarihsel ve kültürel yapıyı anlamak. Kültürler arası etkileşimleri incelemek: Farklı toplumların kültürel benzerliklerini ve farklılıklarını ortaya koyarak kültürel etkileşimleri anlamak. Akademik araştırma yapmak: Halkbilimi konularında bilimsel araştırmalar yaparak yeni bilgi ve teoriler üretmek.

The Grudge filminin konusu, Japon şehir efsanelerine ve folkloruna dayanmaktadır. Film, Kayako adlı bir kadının kıskançlık nedeniyle kocasını ve oğlunu öldürmesi ve ardından bir lanetle geri dönerek temas ettiği herkesi öldürmeye başlaması hikayesini anlatmaktadır.

Türkiye'de ilk folklor yarışmasını Yapı ve Kredi Bankası düzenlemiştir.

Hobgoblin ve goblin aynı yaratıklar değildir, ancak her ikisi de folklor ve fantezi edebiyatında yer alan mischievous karakterlerdir. Temel farklar şunlardır: - Boyut ve Görünüm: Goblinler genellikle küçük, 3-4 feet boyunda, yeşil tenli yaratıklardır. - Davranış ve Kişilik: Goblinler kurnaz, sinsi ve aldatıcı olarak tasvir edilir, genellikle kaos yaratırlar. - Güç ve Yetenekler: Goblinler, illüzyon ve büyü gibi sihirli yeteneklere sahiptir, ancak güçleri sınırlıdır.

Kağnının tarihi, Türk kültürünün köy yaşamıyla iç içe geçmiş önemli bir parçasıdır ve bu nedenle birkaç açıdan önemlidir: 1. Tarım ve Ticaretin Yansıması: Osmanlı döneminde kağnılar, köylerden şehir merkezlerine ürün taşımak için yoğun bir şekilde kullanılmış ve kırsal yaşamın ekonomik faaliyetlerinin bir sembolü haline gelmiştir. 2. Kültürel Miras: Kağnı, Türk folklorunda önemli bir yer tutmuş, birçok türkü ve destanın konusu olmuştur. 3. Teknolojik Gelişmelerin İzlenmesi: Kağnının kullanımdan kalkması, modern taşıma araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte teknolojik gelişmelerin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.