Feminizm

Feminizm temalı bazı önemli filmler şunlardır: 1. "Thelma & Louise" (1991) - Ridley Scott'un yönettiği, iki kadının özgürlük arayışını anlatan klasik bir feminist film. 2. "Persepolis" (2007) - Marjane Satrapi'nin çizgi romanından uyarlanan, İslam Devrimi sonrası Tahran'da büyüyen bir kızı konu alan animasyon filmi. 3. "Vecide" (2012) - Suudi Arabistan'da geçen, bir bisiklet satın almak isteyen 10 yaşındaki bir kızın hikayesini anlatan film. 4. "Roma" (2019) - Alfonso Cuarón'un yönettiği, 1970'lerin Meksika'sında hizmetçi bir kadının hayatını işleyen film. 5. "Frida" (2002) - Frida Kahlo'nun hayatını ve Diego Rivera ile olan ilişkisini anlatan biyografik film. Bu filmler, kadın karakterlerin güçlü ve bağımsız portrelerini çizerek feminist temaları işlemektedir.

Şirinler çizgi filminde Şirine'nin kız olmasının nedeni, feminizmi temsil etmesi olarak kabul edilir. Şirine, tek başına mücadele veren dişi bir birey olarak, köydeki diğer erkek Şirinler'e karşı ayakta duran bir rol modeldir.

Evet, Catharine MacKinnon bir feminist kuramcıdır. MacKinnon, özellikle radikal feminist akımın ilk kuramcısı olarak kabul edilir.

Zafer Toprak'ın "Osmanlı Kadın Hareketi" adlı çalışması, II. Meşrutiyet döneminden 1935 yılına kadar olan süreçte Osmanlı'da kadın hareketinin gelişimini ele almaktadır. Toprak, bu dönemde kadın hareketinin odak noktalarını şu şekilde özetlemektedir: 1. Feminizmin Tartışılması: II. Meşrutiyet ile birlikte "eşitlik", "özgürlük" gibi kavramların tartışılmasıyla feminizm de gündeme gelmiştir. 2. Kadın Cemiyetleri: Fatma Aliye Hanım tarafından kurulan Cemiyet-i İmdadiyye gibi kadın cemiyetleri, sosyal hizmetlerde bulunmuş ve kadınların örgütlenmesini sağlamıştır. 3. Yayın Dünyası: Özgürleşen yayın dünyası, kadın-erkek eşitliğine vurgu yapan düşüncelerin yayılmasını kolaylaştırmıştır. 4. Giyim Kuşam: II. Meşrutiyet ile birlikte kadınlar daha seküler bir giyim tarzı benimsemiş, bu da Cumhuriyet döneminde zorunlu hale gelen kıyafet değişikliklerinin öncüsü olmuştur. 5. Savaş Dönemi: I. Dünya Savaşı sırasında erkeklerin cepheye gitmesiyle kadınlar iş hayatına katılmış ve toplumsal rolleri değişmiştir. Toprak'ın çalışması, kadın hareketinin siyasi ve sosyal hayattaki etkilerini detaylı bir şekilde analiz etmektedir.

"Gilmore Girls" 1. sezon 14. bölüm "That Damn Donna Reed" adıyla bilinir ve şu konuları işler: - Lorelai, kayıp bir tavuğu bulmak için Luke'tan yardım ister. - Rory, erkek arkadaşı Dean ile ev hanımlığı konusunda tartışır ve 1950'lerin ev kadını modeli Donna Reed'in hayatını keşfeder. - Emily, Lorelai'ın duyguları ile yüzleşmesini sağlar.

"Annelik" adlı anne çizgi romanı iki farklı hikaye anlatıyor: 1. Lili Sohn'un "Annelik: Annelik İçgüdüsüne Tarihsel ve Eleştirel Bir Bakış" adlı çizgi romanı, yazarın geçirdiği meme kanserinin ardından annelik içgüdüsünü felsefi, kültürel ve tarihsel açıdan sorgulamasını konu alıyor. 2. "Yeşilin Kızı Anne" adlı çizgi roman ise L. M. Montgomery'nin klasikleşmiş hikayesini eğlenceli ve büyüleyici çizimlerle yeniden anlatıyor.

Sazae-san manga serisi, günlük yaşam ve çağdaş durumları konu alır. Hikayenin merkezinde Sazae Fuguta adında 24 yaşındaki bir ev kadını ve ailesi yer alır. Ana karakterlerin isimleri, deniz hayvanlarından türetilmiştir ve bu sayede okuyucu, Japonca'da deniz hayvanlarını da öğrenir. Anime uyarlaması, 1969 yılında yayınlanmaya başlamış ve en uzun süreli animasyon televizyon dizisi olarak Guinness Dünya Rekoru'na girmiştir.

Lux dergisinin iki farklı sahibi bulunmaktadır: 1. Unilever: Lux, global bir marka olarak Unilever tarafından geliştirilmiştir ve merkezi Singapur'dadır. 2. Lux Magazine: 2021 yılında kurulan ve siyaset ile kültür üzerine odaklanan feminist bir dergi olan Lux Magazine'in sahibi ise Lux Global Media'dır ve Editor-in-Chief'i Darius Sanai'dir.

"Kadının kurtuluşu emeğin kurtuluşundan ayrı düşünülemez" sözünü Simone de Beauvoir söylemiştir.

"Sorry, I'm a Lady" şarkısı, Baccara tarafından 1977 yılında seslendirilmiş, feminizmin ve arzunun karmaşıklıklarını anlatan bir şarkıdır. Şarkının hikayesi, bir erkeğin cazibesinin, kadının kendi kimliğini ve toplumsal rolünü sorgulamasına yol açmasıyla ilgilidir. Şarkının nakaratında tekrarlanan "Sorry, I'm a lady" ifadesi, kadının toplumsal cinsiyet rollerinden duyduğu frustrasyonu ve daha özgür bir yaşam arzusunu simgeler.

“Sarı Duvar Kağıdı” adlı eser, Amerikalı feminist yazar Charlotte Perkins Gilman tarafından kaleme alınmıştır. Hikaye, sinirsel buhranları nedeniyle dinlenmeye çekilen bir kadının, kocasının ve görümcesinin kontrol ve baskılarına rağmen gizlice yazı yazmaya çalışmasını ve bu süreçte yaşadığı delirme sürecini anlatır. Sarı duvar kağıdı, kadın erkek rollerinin toplum tarafından keskin bir şekilde ayrılmasını ve kadının "hasta" olduğu gerekçesiyle evden ve yazı yazmaktan alıkonulmasını sembolize eder.

"Good People" adlı yapımların iki farklı konusu bulunmaktadır: 1. "Good People" (2019 dizisi): Bir üniversitede idari işler çalışanı olarak görev yapan 3 farklı kadının hikayesini konu alır. 2. "Good People" (2014 filmi): Tom ve Anna adlı Amerikalı bir çiftin, Londra'ya taşınıp bir ev yenilemesi sonrası yaşadıkları borç batağını ve bu durumun hayatlarını nasıl değiştirdiğini anlatır.

Charlotte Perkins Gilman, kişisel deneyimleri ve toplumsal gözlemleri sonucunda feminist oldu. Bazı nedenler: 1. Postpartum depresyon ve ardından uygulanan "rest cure" tedavisi, Gilman'ın tıbbi uygulamalara ve kadınların toplumsal rollerine olan bakış açısını değiştirdi. 2. Eşi Charles Walter Stetson'dan boşanma, Gilman'ın kişisel ve ideolojik bağımsızlığını pekiştirdi. 3. Eğitim hayatı, Rhode Island School of Design'da aldığı sanat ve tasarım eğitimi, onun yaratıcı ve eleştirel düşüncelerini etkiledi. 4. Feminist ve kölelik karşıtı ideallerle büyüyen Gilman, Harriet Beecher Stowe gibi aktivistlerden ilham aldı. 5. Ekonomik bağımsızlık fikri, Gilman'ın kadınların toplumda daha güçlü bir konuma gelmesi için savunduğu temel ilkelerden biriydi.

FemTürkiye ifadesi, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Türkiye'de Feminizm: Türkiye'de feminizm, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları ve kadınların sosyal, siyasi ve ekonomik alanlarda güçlendirilmesi gibi konuları ele alan bir harekettir. 2. Fem Şirketi: Foursquare bağlantılarında yer alan bilgilere göre, Fem adında bir şirket eğitim sektöründe faaliyet göstermektedir.

Simone de Beauvoir, "İkinci Cins" (Le Deuxième Sexe) adlı eserinde "kadın doğulmaz, kadın olunur" ifadesini dile getirmiştir.

Birinci dalga feminizm, 19. ve 20. yüzyılın başlarında batı dünyasında ortaya çıkan feminist hareket ve düşünce dönemidir. Temel amaçları: Kadınların oy kullanma hakkının güvence altına alınması; Siyasi ve hukuki alanda kadınlara yönelik ayrımcılığın sona erdirilmesi; Kadınlara eğitim hakkının sağlanması. Bu dönemde kadınlar, pasif direniş, kamu toplantılarını bölme ve açlık grevi gibi yöntemlerle seçme ve seçilme haklarını savunmuşlardır. Birinci dalga feminist hareket, 1893'te Yeni Zelanda'da ve ardından çeşitli Batı ülkelerinde kadınların seçme ve seçilme hakkının kazanılmasıyla amacına ulaşmıştır. Birinci dalga feminizm, genel olarak liberal feminist doktrin ile uyum içindedir.

Maskülenizm terimi, Feminizm hareketine karşı ortaya çıkan bir akım olarak tanımlanmaktadır. Maskülen kelimesi ise, erkeksi, erkeğe benzeyen anlamlarına gelir ve genellikle giyim ve davranış biliminde kullanılır.

Şükûfezâr dergisi, beş sayı çıktıktan sonra herhangi bir nedenle kapanmıştır. Kapanışının kesin nedeni hakkında doğrudan bir bilgi bulunmamakla birlikte, o dönemi göz önünde bulundurduğumuzda, derginin feminist bir hareket olarak görülmüş olabileceği ve bu nedenle bazı kesimler tarafından eleştirilmiş olabileceği düşünülmektedir.

Ekofeminist bakış açısı, ekoloji ve feminizmi birleştiren bir feminist yaklaşımdır.

Terminatör serisinde hem kadın hem de erkek karakterlerin yer almasının nedeni, serinin farklı dönemlerde feminizmin değişen tanımlarını yansıtmasıdır. - İlk filmde (Terminatör, 1984), ikinci dalga feminizmin etkisiyle, sıradan bir garson olan Sarah Connor güçlü bir kadın karakteri olarak tasvir edilmiştir. - İkinci filmde (Terminatör 2: Mahşer Günü, 1991), Sarah Connor bağımsız, fiziksel olarak güçlü ve kendi hayatını kontrol eden bir kadın olarak gösterilmiştir. - Daha sonraki filmlerde ise kadın karakterler, bireysellik ve çeşitliliğin ön plana çıktığı, daha karmaşık ve güçlü profiller sergilemiştir.