Faşizm

Charlie Chaplin'in "Büyük Diktatör" (The Great Dictator) filmi, Nazi Almanyası'nı sert bir şekilde eleştirdiği için yasaklanmıştır.

"Mussolini Ölüme Giderken" (1974) filmi, İtalya'nın faşist diktatörü Benito Mussolini'nin 1945'teki son günlerini anlatıyor. Filmde, Mussolini'nin yakalanmamak için sevgilisi Claretta Petacci ile ülkeden kaçmaya çalışması ve bu sırada İtalyan partizanların peşine düşmesi konu ediliyor.

"Amore Anarquia" (Türkçe karşılığı: "Aşk ve Anarşi") Lina Wertmüller tarafından yönetilen 1973 yapımı İtalyan filmi, Benito Mussolini'nin faşist İtalya'sında geçmektedir. Filmin konusu, İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasından kısa bir süre önce bir genelevde saklanan ve Mussolini'ye suikast düzenlemeye hazırlanan bir anarşist olan Antonio Soffiantini'nin (Giancarlo Giannini) etrafında döner. Film, aşk, faşizm nefreti ve bir saldırı sırasında ölme korkusu gibi temaları işlemektedir.

Faşizm ile ilgili bazı kelimeler şunlardır: Fascio: İtalyanca "fascio" kelimesi, faşizmin kökenini oluşturan "tomar" veya "demet" anlamına gelir. Leviethan: Faşizmin, insanın özünde kötülüğüne inanarak önerdiği demir yumruk yönetimi. Milliyetçilik: Faşizmin savunduğu aşırı milliyetçi tutum. Devletçilik: Faşizmin devlet üstünlüğünü ve devletin çıkarlarını her şeyin üstünde tutmayı savunan prensibi. Militarizm: Ordunun devlet yönetiminde dominant bir güce sahip olması. Irkçılık: Faşizmin ırk temelinde bir ulusa yaptığı vurgu ve ayrımcılık politikaları.

"Faşistler" kitabı, Michael Mann tarafından yazılmış ve faşist hareketlerin yükselişini ve faşistlerin motivasyonlarını ele almaktadır. Kitapta anlatılan konular şunlardır: - Faşistlerin, ulus-devletin en aşırı biçimi olan faşist devletlerde nasıl bir araya geldikleri ve iktidara nasıl geldikleri. - Modern toplumdaki çatışmaların, özellikle sınıf çatışmalarının, faşizme nasıl dönüştüğü. - Şiddetin, sosyal sınıflar arasındaki sorunların yansıtılma biçimi olarak toplumları nasıl ele geçirdiği. Bu eser, faşizmi sadece bir ideoloji olarak değil, aynı zamanda bu ideolojinin taşıyıcılarını da dikkate alarak kapsamlı bir şekilde incelemektedir.

"Malena" filmi, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Sicilya'da yaşayan ergenlik çağındaki bir çocuğun, kasabalarına gelen güzel ve dul bir kadın olan Malena'ya olan aşkını anlatıyor. Filmde işlenen diğer temalar arasında faşizm, ötekileştirme, kıskançlık ve savaşın yıkıcı etkileri de yer alıyor.

En iyi faşizm filmi konusunda kesin bir yanıt vermek zor olsa da, bazı öne çıkan filmler şunlardır: 1. "The Great Dictator" (1940) - Charlie Chaplin'in yönettiği bu film, faşizm ve diktatörya üzerine yapılmış bir komedi olarak kabul edilir. 2. "Le chagrin et la pitié" (1969) - Marcel Ophüls'ün belgeseli, faşizmin damarlarında gezinen ve İkinci Dünya Savaşı ile ilgili ilginç bilgiler sunan bir yapımdır. 3. "Il conformista" (1971) - Bernardo Bertolucci'nin filmi, faşist bir toplumun ikiyüzlülüğünü ve çöküşünü derinlemesine ele alır. 4. "Schindler'in Listesi" (1993) - Steven Spielberg'in yönettiği bu film, Nazi işgali altındaki Polonya'da bir fabrika sahibinin Yahudi işçileri kurtarmasını konu alır ve IMDb'de yüksek puanlara sahiptir. 5. "Piyanist" (2002) - Roman Polanski'nin filmi, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin işgal ettiği Polonya'da bir piyanistin hayatta kalma mücadelesini anlatır.

"No pasaran" sloganı, İspanya İç Savaşı'nda faşist ayaklanmaya karşı direnişi simgelemek amacıyla atıldı. Bu slogan, 19 Haziran 1936'da radyoda yaptığı konuşmada Dolores İbarruri tarafından "işçilere, köylülere ve antifaşist İspanyollara" hitaben kullanıldı ve "Asturias cellatları'nın zaferine izin vermemeleri" çağrısında bulundu.

“La disubbidienza” (İtaatsizlik) filmi, Aldo Lado tarafından yönetilen 1981 yapımı bir İtalyan-Fransız dramasıdır. Filmin konusu, Kuzey İtalya'nın Salò Cumhuriyeti'nin faşistler tarafından yönetildiği dönemde, on dört yaşındaki Luca Manzi'nin hikayesini anlatır. Film, Alberto Moravia'nın aynı adlı romanından uyarlanmıştır.

SMİ kısaltması iki farklı siyasi görüşü ifade edebilir: 1. Siyasi Menecment İnstitutu (SMİ), Azerbaycan'da demokratik yönetim ve siyasi teknolojiler üzerine eğitim veren bir kurumdur. 2. Faşizm, Mussolini'nin siyasi görüşü olarak da bilinir.

"The Divine Nymph" (1975) filmi, güzel bir kadının iki erkekle yaşadığı ilişkiyi ve bu ilişkinin suicide ve faşizm gibi olaylarla nasıl çözüldüğünü anlatıyor. Filmin yönetmenliğini Giuseppe Patroni Griffi üstlenmiştir ve başrollerde Laura Antonelli, Terence Stamp, Marcello Mastroianni ve Michele Placido yer almaktadır.

Faşizmin dünya tarihine etkileri şunlardır: 1. İnsan Hakları İhlalleri: Faşist rejimler, insan haklarının ciddi şekilde ihlal edilmesine yol açtı. 2. Savaş ve Emperyalizm: Faşizm, şiddeti ve savaşı ulusal gençleşmenin araçları olarak gördü. 3. Ekonomik ve Sosyal Krizlerin Derinleşmesi: Faşist politikalar, ekonomik krizleri ve işsizliği artırdı. 4. Demokratik Değerlerin Zayıflaması: Faşizm, demokrasiyi ve çoğulculuğu tamamen reddetti. 5. Toplumsal Kutuplaşma ve Ayrımcılık: Faşist ideolojiler, "biz" ve "onlar" karşıtlığına dayanan bir dünya görüşü benimsedi.

Antonio Gramsci ve Benito Mussolini'nin mücadele etmesinin temel nedenleri şunlardır: 1. Siyasi İdeolojiler: Gramsci, İtalyan Komünist Partisi'nin lideriydi ve sosyalist bir sistemi savunuyordu. Bu iki farklı siyasi ideoloji, doğal olarak bir çatışma noktası oluşturuyordu. 2. Devlet ve Toplum: Gramsci, sivil toplumun devlet üzerinde daha fazla söz sahibi olması gerektiğini ve kültürel hegemonyanın önemini vurguluyordu. 3. İşçi Hareketi: Gramsci, işçi sınıfının ve diğer bağımlı grupların örgütlenmesini ve toplumsal değişim için aktif rol oynamalarını savunuyordu.

"V for Vendetta" filmi, geleceğin İngiltere'sinde geçen ve baskıcı bir rejime karşı bireysel bir başkaldırıyı konu alan bir hikayedir. Filmin özeti: - V adlı gizemli bir karakterin, Evey Hammond'ı kurtarmasıyla başlar. - V, halkı harekete geçirmek için bir yayıncı kuruluşu basar ve 5 Kasım'da her şeyin değişeceğini ilan eder. - Filmde, yönetimin baskıyı arttırması, dedektif Finch'in V'nin ve rejimin sırlarını araştırması, özgürlüklerin korkulara kurban edilmesi gibi temalar işlenir. - Filmin sonunda, halk değişime hazırdır ve V, diktatörü devirerek ölür. V karakteri, faşist yönetime karşı anarşizmi ve özgürlüğü simgeler.

"M. Son of the Century" dizisi, Benito Mussolini'nin yükselişini 1919'dan Giacomo Matteotti'nin suikastına kadar takip ediyor. Dizi, Mussolini'nin sosyalist bir gazeteciden faşist hareketin liderine ve İtalya'nın diktatörüne dönüşümünü anlatıyor.

Komiser Ricciardi dizisi, Faşist İtalya'nın zirve yaptığı 1930'lu yıllarda Napoli'de geçmektedir. Dizinin konusu, şiddetli ölümlerin kurbanlarının hayaletlerini görebilen ve son düşüncelerini duyabilen Polis Komiseri Luigi Ricciardi etrafında şekillenmektedir.

"Savaşa Giriş" konusu, Italo Calvino'nun aynı adlı kitabında, ikinci Dünya Savaşı eşiğindeki İtalya'da on yedi yaşındaki bir gencin savaş deneyimini anlatır. Kitapta, kurumsallaşmış faşizm ortamında insanların savaşa nasıl tepki gösterdikleri, ne tür bir yaşama zorlandıkları ve bu atmosferde toplumsal ve bireysel tavırları ele alınır.

Faşizm üzerine karşılaştırmalı bir inceleme içeren PDF dosyasını aşağıdaki kaynaklardan indirebilirsiniz: 1. PDFkitap.gen.tr sitesinde, Constantin Iordachi'nin derlediği "Karşılaştırmalı Faşizm Çalışmaları" kitabını PDF formatında bulabilirsiniz. 2. Z-Library platformunda da aynı kitabın PDF versiyonu mevcuttur.

Yeni Adam dergisi, Şubat 1938'de faşizme karşı sert eleştirel yazıları nedeniyle kapatıldı. Yazılarında özellikle Almanya'ya odaklanarak faşizmi eleştirmesi, Türkiye'nin dış politikasını zora sokacağı gerekçesiyle derginin kapatılmasına yol açtı.

Antonio Gramsci, faşizme karşı mücadelede birleşik cephe politikasını savundu. Gramsci'nin faşizme karşı diğer mücadele yöntemleri şunlardır: Fabrika konseyleri hareketi: Gramsci, işçi sınıfının iktidarı ele geçirmek için fabrika konseyleri aracılığıyla örgütlenmesini savundu. Siyasi parti faaliyetleri: İtalyan Komünist Partisi'nin genel sekreteri olarak görev yaparken, partiyi sekterlikten uzaklaştırarak Bolşevikleşme ve güçlenme yoluna soktu. Hapishanede çalışmalar: Faşist gardiyanlar tarafından rahatsız edildiği tek kişilik hücresinde, devrim davasına bağlı kalarak sayısız kitap okudu ve el yazısıyla notlarını kaleme aldı.