• Buradasın

    Enfeksiyon

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Antibiyogramda hangi testler yapılır?

    Antibiyogramda yapılan testlerden bazıları şunlardır: Disk difüzyon testi. Tüp dilüsyon testi. Agar dilüsyon testi. Ayrıca, gradient strip testleri, otomatize yöntemler ve moleküler yöntemler gibi farklı antibiyogram testleri de bulunmaktadır. Antibiyogram testi, enfeksiyona yol açan bakterinin hangi antibiyotiklere duyarlı olduğunun laboratuvar ortamında test edilmesi için yapılır.

    Ayağa toplu iğne batarsa ne olur?

    Ayağa toplu iğne batması durumunda aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. İğneyi çıkarmak: Cımbız kullanarak iğneyi nazikçe çıkarın, kırılmamasına dikkat edin. 2. Yarayı temizlemek: Yarayı sabun ve su ile iyice temizleyin, antiseptik bir solüsyon da kullanılabilir. 3. Baskı uygulamak: Kanamayı durdurmak için yaranın üzerine temiz bir bez veya gazlı bezle baskı uygulayın. 4. Ayağı yükseltmek: Yaralı ayağı kalp seviyesinin üzerine kaldırın, bu şişliği azaltmaya yardımcı olacaktır. 5. Soğuk kompres uygulamak: Yaralı bölgeye soğuk kompres uygulamak şişliği ve ağrıyı azaltabilir. Eğer iğne derin dokulara ulaştıysa, parça kaldıysa veya enfeksiyon belirtileri varsa (kızarıklık, ısı artışı, akıntı) mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Son 5 yıl içinde tetanoz aşısı yapılmadıysa, aşı olunması önerilir.

    Pinta hangi bakteriden kaynaklanır?

    Pinta, Treponema carateum bakterisinden kaynaklanır.

    Ürogenital flora üredi ne demek?

    Ürogenital floranın üremesi, idrar yolunda veya üreme sisteminde birden fazla bakteri türünün bulunması anlamına gelir. Olası nedenler arasında: - numune toplama sırasında kontaminasyon; - polimikrobiyal enfeksiyonlar; - hormonal dalgalanmalar; - cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar; - uzun süreli antibiyotik kullanımı. Doğru teşhis ve tedavi için bir doktora başvurulması önerilir.

    Saly neden oluşur?

    Salyanın oluşma nedenleri farklı durumlarda değişebilir: 1. Diş Çıkarma: Bebeklerde salyanın en yaygın nedeni diş çıkarma dönemidir. 2. Burun Tıkanıklığı: Burun tıkanıklığı olan çocuklar ağızdan nefes alırlar ve bu durum salya akıntısına yol açabilir. 3. Yutma Zorluğu: Yutma sorunu yaşayan çocuklarda da salya artışı görülebilir. 4. Enfeksiyon: Ağızda oluşan enfeksiyonlar, tükürüğün içindeki enzimler sayesinde enfeksiyonlarla savaşır ve bu da salya üretimini artırır. 5. Reflü: Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması, vücudun ekstra tükürük üretmesine neden olabilir. 6. Alerji: Alerjik reaksiyonlar da burun tıkanıklığı ve ağızdan nefes almaya yol açarak salya akıntısına sebep olabilir. 7. Serebral Palsi: Kas gelişimini etkileyen bu hastalık, ağız bölgesindeki kasların kullanılamamasına ve dolayısıyla salyanın akmasına neden olabilir. Salya akıntısının nedenini belirlemek ve uygun tedaviyi planlamak için bir doktora danışmak önemlidir.

    Kedi konjonktiviti bulaşıcı mı?

    Kedilerde konjonktivit bulaşıcıdır, ancak sadece diğer kedilere karşı. Enfeksiyon, hapşırma, öksürme, aynı mama-su ve kum kabının kullanımı gibi yollarla diğer kedilere geçebilir.

    Kıvrılan ateş ne anlama gelir?

    Kıvrılan ateş ifadesi, tıbbi literatürde doğrudan yer almayan bir terimdir. Ancak, yüksek ateş kavramı ile ilgili olabilir. Yüksek ateş, vücut sıcaklığının normalin üzerine çıkması durumudur ve genellikle bir enfeksiyon veya hastalık belirtisi olarak kabul edilir. Yüksek ateş durumunda, titreme, terleme, baş ağrısı, güçsüzlük, iştahsızlık gibi belirtiler de görülebilir.

    Piyojenik granülom tehlikeli midir?

    Piyojenik granülom genellikle tehlikeli değildir, ancak bazı potansiyel riskler taşır: 1. Enfeksiyon Kaynağı: Piyojenik granülom, enfeksiyon kaynağı olabilir ve büyüme sırasında iltihaplanmaya yol açabilir. 2. Kanama ve Yara Oluşumu: Granülom, kolayca zarar görebilir ve kanamaya veya yara oluşumuna neden olabilir. 3. Tekrarlama Riski: Yeterli şekilde tedavi edilmezse veya tüm lezyon çıkarılmezse, piyojenik granülomun tekrarlama riski vardır. Tedavi genellikle cerrahi eksizyon ile yapılır ve bu yöntem, nüks oranını azaltır.

    Lökositoz ve nötrofili nedir?

    Lökositoz ve nötrofili, beyaz kan hücrelerinin (lökositlerin) farklı türlerini ifade eder. Lökositoz, beyaz kan hücresi sayısının normalin üzerinde olması durumudur. Nötrofili ise, özellikle nötrofil adı verilen bir tür beyaz kan hücresinin sayısının artmasıdır.

    Fare ısırığı tehlikeli mi?

    Evet, fare ısırığı tehlikeli olabilir. Fareler, ısırıkları yoluyla insanlara çeşitli hastalıklar bulaştırabilirler. Fare ısırığının tehlikeleri arasında şunlar bulunur: - Enfeksiyon riski: Farelerin ağzında bulunan bakteri ve patojenler, ısırık ile vücuda geçerek enfeksiyonlara neden olabilir. - Yaygın fare ısırığı belirtileri: Isırık bölgesinde ağrı, şişlik, kızarıklık, deride kabarcıklar veya döküntüler, yüksek ateş, titreme, lenf bezlerinde şişlik, baş ağrısı ve halsizlik gibi durumlar ortaya çıkabilir. - Nadir görülen hastalıklar: Kuduz gibi ciddi hastalıklar da fare ısırığı sonrası görülebilir. Fare ısırığı durumunda zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve gerekli testler yapılmalıdır.

    Dil uyuşması ve dilde ya da hangi hastalığın belirtisidir?

    Dil uyuşması çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir. En yaygın nedenler arasında: 1. Sinir Hasarı: Diş tedavileri gibi ağız cerrahileri sırasında sinirlerin hasar görmesi. 2. Vitamin Eksikliği: Özellikle B12 vitamini eksikliği dilde his kaybına yol açabilir. 3. Alerjik Reaksiyonlar: Bazı yiyecekler veya maddeler dilde alerjik tepkilere sebep olabilir. 4. Kan Şekeri Düşüklüğü: Düşük kan şekeri seviyesi sinir fonksiyonlarını etkileyerek dil ve ağız bölgesinde hissizliğe neden olabilir. 5. Enfeksiyonlar: Viral veya bakteriyel enfeksiyonlar sinir dokusuna zarar vererek dilde uyuşma yaratabilir. Ayrıca, migren, yüksek tansiyon, stres, anksiyete ve felç gibi durumlar da dil uyuşmasına sebep olabilir. Eğer dil uyuşması sürekli hale gelirse veya diğer belirtilerle birlikte görülüyorsa, bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.

    Mediyel kulak hastalığı nedir?

    Mediyel kulak hastalığı, tıbbi adıyla orta kulak iltihabı (otitis media), orta kulak boşluğunda mikroorganizmaların neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Özellikleri: - Süreye göre: Üç aydan uzun süren veya sık tekrar eden iltihaplanmalar kronik orta kulak iltihabı olarak adlandırılır. - Etkilenen bölgeler: Enfeksiyon, sadece orta kulak boşluğunu değil, kulak çevresi mastoid hava hücrelerini de etkiler. - Belirtiler: Kulakta basınç veya ağrı, ateş, kulak akıntısı, işitme kaybı ve baş dönmesi gibi belirtiler görülebilir. Tedavi: Enfeksiyonun ve iltihabın tedavi edilmesi için antibiyotikler, iltihap azaltıcı ilaçlar ve ağrı kesiciler kullanılır.

    Anti HBc pozitif olması tehlikeli mi?

    Anti HBc pozitif olması, geçmişte veya şu anda vücutta hepatit B enfeksiyonu olduğunu gösterir. Anti HBc test sonucunun pozitif çıkması durumunda, hepatit B durumunun tam bir açıklaması için bir doktora başvurulması önerilir. Anti HBc ve diğer hepatit B test sonuçlarının doğru yorumlanması için bir sağlık uzmanına danışılması önemlidir.

    Brusella için hangi kan tahlili yapılır?

    Brusella teşhisi için kan tahlili olarak aşağıdaki testler yapılır: 1. Serolojik Testler: Brusella enfeksiyonuna karşı vücutta oluşan antikorları tespit eder. 2. Kan Kültürü: Brusella bakterisinin doğrudan tespit edilmesini sağlar, enfeksiyonun kesin teşhisi için altın standarttır. 3. PCR Testi: Brusella DNA’sını tespit ederek daha hassas sonuçlar sunar. Bu tahlillerin yanı sıra, hastanın klinik öyküsü ve belirtileri de teşhis sürecinde önemli rol oynar.

    Göbek deliği temizlenmezse ne olur?

    Göbek deliği temizlenmezse çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabilir: 1. Enfeksiyon: Göbek deliğinde biriken kir ve bakteriler enfeksiyona yol açabilir. 2. Sepsis: Tedavi edilmeyen göbek deliği iltihabı, enfeksiyonun kana karışarak sepsis gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir. 3. Kronik cilt problemleri: Uzun süreli enfeksiyonlar, ciltte kalıcı hasar ve dermatit gibi kronik sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, göbek deliğinin düzenli olarak temizlenmesi ve hijyen kurallarına uyulması önemlidir.

    Tetanoz aşısı olduktan sonra kedi tırmaladı ne yapmalıyım?

    Tetanoz aşısı olduktan sonra kedi tırmalaması durumunda yapılması gerekenler: 1. Yarayı temizleyin: Tırmalama bölgesini bol su ve sabunla yıkayın, ardından antiseptik bir solüsyon (örneğin batikon) ile temizleyin. 2. Enfeksiyon belirtilerini gözlemleyin: Yarada kızarıklık, şişlik, iltihap veya akıntı gibi enfeksiyon belirtileri varsa bir sağlık profesyoneline başvurun. 3. Aşı durumunu kontrol edin: Daha önce tetanoz aşısı yaptırdıysanız ve aşının süresi dolmamışsa ek aşı gerekmez. Önemli: Kedi tırmalamaları, tetanoz riskinin yanı sıra kuduz gibi diğer enfeksiyon hastalıklarına da yol açabilir. Bu nedenle, her ihtimale karşı hastaneye gitmek ve gerekli aşıları yaptırmak önerilir.

    Sağ gözde ben çıkması hangi hastalığın belirtisidir?

    Sağ gözde "ben çıkması" olarak belirtilen durum, genellikle arpacık olarak adlandırılan bir sağlık sorununu ifade eder. Arpacık, göz kapağındaki yağ bezlerinin iltihaplanması sonucu oluşan, küçük, ağrılı ve şiş bir yumrudur. Eğer sağ gözde arpacık şüphesi varsa, bir göz doktoruna başvurulması önerilir.

    İdrar yaptıktan sonra tekrar sıkışmak neden olur?

    İdrar yaptıktan sonra tekrar sıkışma hissi, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: 1. Mesane Enfeksiyonları: İdrar yolu enfeksiyonları, mesanenin iltihaplanmasına ve sıkışma hissine yol açabilir. 2. Prostat Problemleri: Erkeklerde büyüyen prostat bezleri, idrar akışını engelleyerek sıkışma hissine neden olabilir. 3. Yaşlanma: Yaş ilerledikçe mesane kapasitesinde azalma olabilir. 4. Psikolojik Faktörler: Anksiyete ve stres, idrar yapma isteğini artırabilir. 5. Diğer Nedenler: Diyabet, böbrek hastalıkları, aşırı sıvı alımı ve bazı ilaçların kullanımı da bu duruma katkıda bulunabilir. Bu belirtiler devam ederse, bir sağlık uzmanına başvurulması önerilir.

    Mukopürülan konjonktivit nedir?

    Mukopürülan konjonktivit, göz küresindeki beyaz tabakanın (konjonktiva) sarı-beyaz mukopürülan akıntı ile birlikte iltihaplanması durumudur. Bu tür konjonktivit, genellikle bakteriyel enfeksiyonlar sonucu ortaya çıkar ve bulaşıcıdır.

    Solda 20x10mm sağda 24x9mm boyutlu lenf nodu nedir?

    Solda 20x10 mm ve sağda 24x9 mm boyutlu lenf nodları, reaktif lenf nodları olabilir. Bu tür lenf nodları, vücudun enfeksiyonlara veya iltihaplanmalara karşı verdiği doğal bir tepki sonucu şişer ve genellikle iyi huylu olarak kabul edilir. Ancak, lenf nodlarının boyutu uzun süre değişmeden kalırsa veya diğer belirtilerle birlikte görülürse, bir doktora başvurulması önerilir.