Enfeksiyon

Gentamisin, ciddi bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan güçlü bir antibiyotiktir. Özellikle aşağıdaki durumlarda etkilidir: idrar yolu enfeksiyonları; karın enfeksiyonları; göz enfeksiyonları; cilt ve yumuşak doku enfeksiyonları; cerrahi işlemler sonrası kalp zarının bakteriyel iltihapları (endokardit). Gentamisin, diğer antibiyotikler işe yaramadığında tercih edilir. Yan etkileri arasında böbrek ve iç kulak hasarı, kas ağrıları, vücut sıcaklığındaki artış ve alerjik reaksiyonlar bulunur. Kullanmadan önce bir doktora danışılmalıdır, çünkü gentamisin bazı durumlarda kontrendikedir ve dikkatli kullanılması gereken bir ilaçtır.

İnfex antibiyotik, bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Özellikle aşağıdaki rahatsızlıkların tedavisinde etkilidir: Üriner sistem enfeksiyonları; Bel soğukluğu; Prostatit (prostat enfeksiyonu); Solunum yolu enfeksiyonları; Cilt enfeksiyonları. İlacın kullanımı, doktor tavsiyesi doğrultusunda ve belirtilen dozajda olmalıdır.

"The Blood" (2022) filmi, kocasını kaybettikten sonra kızı ve küçük oğluyla birlikte eski bir çiftlik evine taşınan Jess adlı bir hemşirenin hikayesini anlatıyor. Yerleşimden kısa bir süre sonra, Owen adlı oğlu bir köpek tarafından ısırılır ve bu ısırık gizemli bir enfeksiyona sebep olur. Sonunda, Jess ailesini kurtarmak için neleri göze alabileceğini göstermek zorunda kalır.

Kemozis, çeşitli hastalıkların belirtisi olabilir, bunlar arasında: Alerjiler: Polen, hayvan tüyü ve toz gibi alerjenlere tepki olarak ortaya çıkabilir. Göz enfeksiyonları: Bakteriyel veya viral enfeksiyonlar konjonktiva iltihabına ve kemoza yol açabilir. Travma: Göz yaralanmaları şişlik ve kemoza neden olabilir. Yabancı cisimler: Gözde tahriş ve şişliğe yol açabilir. Tıbbi hastalıklar: Tiroid problemleri ve bazı ilaçlar gibi durumlar kemoza sebep olabilir. Kemozis belirtileri fark edildiğinde, doğru teşhis ve tedavi için bir göz doktoruna başvurmak önemlidir.

Pansumanın kaç gün devam edeceği, yaranın türüne ve şiddetine bağlıdır. Genel olarak: - Ameliyat sonrası yaralar için ilk günlerde her gün pansuman yapılması önerilir. - Küçük yaralar genellikle 1-2 günde bir yenilenmelidir. - Enfekte yaralarda pansumanın sıklığı artırılmalı ve yaranın daha sık temizlenmesi gerekmektedir. Ciddi yaralanmalar, yanıklar veya ameliyat sonrası durumlarda tıbbi yardım almak en iyisidir.

Yutkunma sırasında boğazda acı hissi, çeşitli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu durumun bazı nedenleri şunlardır: 1. Enfeksiyonlar: Streptokok bakterileri veya virüsler farenjit ve tonsillit gibi enfeksiyonlara yol açabilir, bu da iltihaplanmaya ve boğazda ağrıya neden olur. 2. Reflü Hastalığı: Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması, yemek borusunda tahrişe ve yutkunma sırasında ağrı hissedilmesine yol açabilir. 3. Boğaz Kuruluğu: Hava şartları, alerjiler veya bazı ilaçların yan etkileri boğazın kurumasına neden olabilir. 4. Alerjiler: Polen, toz veya hayvan tüyleri gibi alerjenlerle karşılaşmak, boğazda tahrişe ve acı hissine yol açabilir. 5. Boğaz Yaraları: Aşırı sıcak veya baharatlı yiyeceklerin tüketimi boğazda yaralara ve tahrişe neden olabilir. 6. Tümörler: Nadir de olsa, boğazda veya yemek borusunda oluşan tümörler yutkunma esnasında acıya neden olabilir. Belirtilerin nedenini belirlemek ve uygun tedavi yöntemlerini uygulamak için bir sağlık uzmanına başvurmak önemlidir.

Evet, 20 yaş dişi yanağı şişirebilir. 20 yaş dişlerinin çıkması sırasında yanakların şişmesi, genellikle diş etinin iltihaplanması ve yanak bölgesinde oluşan baskı nedeniyle gerçekleşir. Şişliğin uzun süre devam etmesi ve ağrının artması durumlarında bir diş hekimine danışılması önerilmektedir.

Gözde çapaklanma, çeşitli sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. En yaygın nedenler şunlardır: 1. Gözyaşı kanalı tıkanıklığı: Gözyaşının normal şekilde drenaj edilememesi çapaklanmaya yol açar. 2. Göz enfeksiyonları: Konjonktivit gibi enfeksiyonlar gözde tahrişe, kızarıklığa ve çapaklanmaya neden olabilir. 3. Blefarit: Göz kapaklarının kenarlarında iltihaplanma, yağ üretiminin artması veya bakteri üremesi sonucu çapaklanma meydana gelir. 4. Göz alerjisi: Alerjik reaksiyonlar gözde kaşıntı, sulanma ve çapaklanmaya yol açabilir. 5. Göz yorgunluğu: Uzun süre bilgisayar veya televizyon ekranına bakmak gözlerde kuruluk ve çapaklanma hissi yaratabilir. Eğer çapaklanma sürekli ve şiddetliyse veya diğer belirtilerle birlikte ortaya çıkıyorsa, bir göz doktoruna başvurulması önemlidir.

Akut romatizmal ateş (ARA), "A grubu beta hemolitik streptokok" enfeksiyonuna karşı gelişen otoimmün yanıta bağlı, başta eklem olmak üzere çeşitli bulgulara neden olan iltihaplı bir romatizma hastalığıdır. Genellikle 5-15 yaş grubu bireylerde, boğaz enfeksiyonunu takiben 3 hafta sonra ortaya çıkar. Başlıca belirtileri: ateş; eklem iltihabı; cilt altında nodül gelişimi veya deri döküntüsü; kol, bacak veya yüz kaslarında istemsiz hareketler; halsizlik. Tedavi edilmezse kalp kapakçıklarında hasar oluşturabilir. Tedavi, antibiyotik, anti-inflamatuar ilaçlar ve yatak istirahati içerir.

Periferik yayma lenfosit yüksekliği, kandaki lenfosit (LYM) sayısının normal değerlerin üzerine çıkması durumudur ve bu duruma lenfositoz denir. Lenfosit yüksekliğinin bazı nedenleri: - Viral enfeksiyonlar (grip, mononükleoz, su çiçeği, hepatit); - Bakteriyel enfeksiyonlar (tüberküloz, boğmaca); - Kronik inflamatuar hastalıklar; - Lenfoma ve lösemi gibi kan hastalıkları; - Stres ve ağır fiziksel egzersiz. Lenfosit yüksekliği belirtileri: - Lenf düğümlerinde şişkinlik; - Gece terlemeleri; - Ateş; - Karın ağrısı. Lenfosit yüksekliği tespit edildiğinde, altta yatan nedeni belirlemek ve uygun tedaviyi planlamak için bir doktora başvurulması önerilir.

Reaktif büyüme, lenf düğümlerinin (nodlarının) enfeksiyon, inflamasyon veya diğer patolojik durumlara yanıt olarak büyümesi anlamına gelir.

Bilateral mastoid hücrelerde effüzyon, her iki kulağın arkasındaki mastoid kemikteki hava hücrelerinin sıvı ile dolması anlamına gelir. Bu durum, genellikle tedavi edilmeyen orta kulak enfeksiyonunun bir sonucu olarak ortaya çıkar ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Belirtileri arasında kulak ağrısı, kızarıklık, şişlik, akıntı ve ateş bulunur. Teşhis için doktor, kulağın fiziksel muayenesini yapar ve gerekirse kulak kültürü veya BT taraması isteyebilir. Tedavi genellikle antibiyotikler ve bazen cerrahi drenajı içerir.

Sol maksiller sinüste havalanma kaybı, yüz bölgesindeki sinüs boşluklarında havanın azalması durumunu ifade eder. Bu durum, sinüs enfeksiyonlarına ve iltihaplanmalara işaret edebilir ve genellikle tomografi cihazları veya röntgen ile teşhis edilir.

Kulak önünde şişlik, dokununca acıyabilir. Bu durum, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir: Enfeksiyonlar: Farenjit, soğuk algınlığı, grip gibi enfeksiyonlar lenf bezlerinin şişmesine ve ağrıya neden olabilir. Sivilce: Aşırı sebum üretimi sonucu ciltte oluşan sivilceler de kulak önünde dokunulduğunda ağrıyan şişliklere yol açabilir. Yağ kisti veya lipom: Deri altında oluşan kistler ve yağ hücrelerinden kaynaklanan şişlikler genellikle hareket ediyormuş gibi hissedilir, yumuşak ve ağrısızdır. Mastoidit: Kulağın arkasındaki kemikte meydana gelen enfeksiyon, kemik gibi bir şişlik ve ağrıya neden olabilir. Şişlik uzun süre geçmiyorsa, ateş ve kilo kaybı gibi semptomlar varsa, bir doktora başvurulması önerilir.

Üst solunum yolu enfeksiyonunun belirtileri genellikle şunlardır: 1. Burun akıntısı ve tıkanıklığı. 2. Boğaz ağrısı ve yutkunma zorluğu. 3. Hafif ateş (38-39 derece civarı). 4. Öksürük ve hapşırma nöbetleri. 5. Gözlerde sulanma ve kaslarda ağrı. 6. Kulaklarda dolgunluk hissi. Çocuklarda ayrıca huzursuzluk, burun kanamaları ve iştahsızlık gibi belirtiler de görülebilir. Belirtiler genellikle 5-10 gün içinde hafifler, ancak uzun süre devam ederse veya şiddetlenirse bir doktora başvurulmalıdır.

Üst solunum yolu enfeksiyonunun belirtileri genellikle şunlardır: 1. Burun akıntısı ve tıkanıklığı. 2. Boğaz ağrısı ve yutkunma zorluğu. 3. Hafif ateş (38-39 derece civarı). 4. Öksürük ve hapşırma nöbetleri. 5. Gözlerde sulanma ve kaslarda ağrı. 6. Kulaklarda dolgunluk hissi. Çocuklarda ayrıca huzursuzluk, burun kanamaları ve iştahsızlık gibi belirtiler de görülebilir. Belirtiler genellikle 5-10 gün içinde hafifler, ancak uzun süre devam ederse veya şiddetlenirse bir doktora başvurulmalıdır.

Kemikte flulaşma, genellikle kemik iltihabı (osteomiyelit) gibi enfeksiyonlardan kaynaklanır. Diğer nedenler arasında: Yaralanmalar ve kırıklar: Doğrudan kemiğin enfekte olmasına yol açabilir. Cerrahi operasyonlar: Ameliyat sırasında bakterilerin kemiklere girmesi. Kronik hastalıklar: Diyabet, böbrek hastalıkları gibi durumlar kemik enfeksiyonlarına yatkınlığı artırır. Kemikte flulaşma belirtileri arasında ağrı, kızarıklık, şişlik ve hareket kısıtlılığı yer alır. Teşhis ve tedavi için bir sağlık kuruluşuna başvurmak önemlidir.

Yarı kritik aletler, enfeksiyon riski taşıyan ve mukozaya temas eden ancak vücudun steril bölgelerine girmeyen aletlerdir. Örnek yarı kritik aletler: - Gastroskoplar; - Solunum ekipmanları; - Aynalar; - Ölçü kaşıkları; - Amalgam fulvarları.

ESBL (Genişlemiş Spektrumlu Beta Laktamaz) antibiyotik direnci, bazı bakteri türlerinin ürettiği ESBL enzimleri sayesinde çoğu antibiyotiğin aktif bileşenlerini parçalayarak bakterinin bu antibiyotiklere karşı direnç kazanması durumudur. ESBL üreten bakteriler genellikle şu enfeksiyonlara yol açar: - idrar yolu enfeksiyonu; - ishal; - cilt enfeksiyonları; - zatürre. Tedavi için sıklıkla karbapenemler, sefamisinler, fosfomisin ve nitrofurontain gibi ilaçlar kullanılır.

BACT yüksekliği, idrar tahlillerinde idrarda bakteri varlığını ifade eder ve genellikle idrar yolu enfeksiyonlarının bir göstergesidir.