Efsaneler

Ödemiş'in en büyük efsanesi olarak "Ayı Taşı Efsanesi" kabul edilmektedir. Efsanenin konusu şu şekildedir: Dört kız arkadaş ormana çalı kesmeye gider. İçlerinden biri dinlendikleri yerde uyuyakalır. Uyandığında hava karamış ve çalıları sırtına yüklemişken, karşısına bir ayı çıkar. Ayıdan kaçmak isterken kurtulamayacağını anlayan kız, "Allahım, bu mahluktan kurtuluşum yok artık. Beni ya bir taş, ya bir kuş et" diye dua eder. Duası kabul olup taş olduğu sırada ayı da ona ulaşır ve birlikte taşa dönüşürler. Bu kayalar, Ödemiş-Kiraz karayolu üzerinde Türkönü Köyü'nü 200 metre geçince sol tarafta bulunmaktadır.

Beşiktaş'ın 100 yıllık efsaneleri arasında öne çıkan bazı futbolcular şunlardır: 1. Oscar Cordoba: 2002 yılında Beşiktaş'a transfer olan Kolombiyalı kaleci, 100. yıl şampiyonluğunda büyük pay sahibi oldu. 2. Daniel Pancu: "Kadıköy Panteri" lakaplı oyuncu, 100. yıl kadrosunda önemli bir rol oynadı ve 44 maça çıktı. 3. Zago: Sertliği, hırsı ve taraftara olan sevgisiyle hatırlanan Brezilyalı stoper. 4. İlhan Mansız: 100. yıl sezonunda 14 gol atarak takımın önemli isimlerinden biri oldu. 5. Tayfur Havutçu: 100. yıl şampiyonluğunda takımın kaptanlığını yaptı. Ayrıca, Metin-Ali-Feyyaz üçlüsü ve Sergen Yalçın da Beşiktaş'ın unutulmaz efsaneleri arasında yer alır.

Sağ gözden gelen yaşın, mutluluk anlamına geldiği inancı bir şehir efsanesinden ibarettir. Gözyaşının hangi gözden aktığının bir anlamı yoktur; çünkü her iki gözyaşı bezi de beynin aynı bölgesinden uyarılır ve aynı sıvıyı üretir.

Çorum ile ilgili bazı efsaneler şunlardır: 1. Çorum Adı Efsanesi: Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan'ın oğlu Yakup Mirza'nın iyileşmek için Çorum'a gönderilmesi ve iyileştikten sonra tüm sayıları (çorlu) buraya göndermesiyle şehrin adının Çorum olarak anılmaya başlandığı söylenir. 2. Binek Taşı Efsanesi: Bir adamın, aşık olduğu kızın babası tarafından başkasına verilmesi üzerine, kızın kervanının yolunu kesip, kızla birlikte taşa dönüşmesi anlatılır. 3. Koyun Baba Efsanesi: Koyun Baba olarak bilinen Seyit Ali'nin, peygamber soyundan gelip çobanlık yaparken yaşadığı olaylar ve mucizeler, bu efsanenin temelini oluşturur. 4. Koyun Baba Köprüsü Efsanesi: Fatih Sultan Mehmet'in, Otlukbeli'ne giderken Koyun Baba'ya uğrayıp hayır duası alması ve dönüşte Koyun Baba'nın isteği üzerine Kızılırmak üzerine bir köprü yaptırması anlatılır. 5. Değirmen Efsanesi: Meydan Çayı üzerindeki bir değirmenin yıkılıp yerine bir gecede sebze bahçesi yapılması ve değirmenciye yapılan haksızlıklar, bu efsanenin konusunu oluşturur.

Mumya laneti efsanesi, mumyalara dokunan veya mezarlarını açan kişilerin uğursuzluğa uğrayacağına dair bir inancı ifade eder. Bu efsanenin kökeni, antik Mısır'ın mezar koruma inançlarına dayanmaktadır; Mısırlılar, mezarların kutsal alanlar olduğuna ve ölenlerin ruhlarının bu mezarlarda barındığına inanıyordu. Ancak, bilim insanları mumya lanetinin gerçek olmadığını ve bu tür hikayelerin halk inançları ve hayal gücünün ürünü olduğunu kanıtlamıştır.

At nalı, birçok kültürde koruyucu ve uğurlu bir enerjiye sahip olduğu inancıyla şans getirdiğine inanılır. Bu inancın bazı nedenleri: Hilal şekli: At nalı, hilal şeklini andırdığı için bolluğu ve koruyucu gücü sembolize eder. Demirin gücü: Demirin, kötü ruhlara ve büyücülere karşı tanrısal bir güç olduğuna inanılması. Aziz Dunstan efsanesi: Efsaneye göre, Aziz Dunstan, şeytanın ayaklarına nal çakarak onu cezalandırmış ve nal takılı kapılara girmeyeceğine söz verdirmiştir. Yedi çivi: Nala yedi çivi çakılması, yedi sayısının uğurlu olduğu inancıyla ilişkilidir. Bu inançlar bilimsel temellere dayanmaz, kültürel ve folklorik inanışlara dayanır.

Alaaddin'in lambasından çıkan cin, Alaaddin'in isteklerini yerine getirmek ve ona yardımcı olmak ister. Ancak, bazı versiyonlarda cin, kendi isteklerini de dile getirebilir; örneğin, bir versiyonda cin, ev, araba veya başarı gibi şeyler talep edebilir. Ayrıca, bir başka versiyonda cin, Alaaddin'den kötü kalpli bir büyücüyü cezalandırmak için yardım ister.

Loras Dağı'nda ejderha olduğu efsanesi, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat döneminde yayılmıştır. Söylentiye göre, Loras Dağı civarında birçok insanı ve hayvanı öldürerek yiyen güçlü bir yaratık vardı ve bu yaratık bir ejderha olarak kabul ediliyordu. Sonunda, ejderhayı öldüreceğini söyleyerek ortaya çıkan güçlü bir şehzade, canavarı alt etmiş ve öldürmüştü.

Korkut Ata ve peri kızı hikayeleri, Dede Korkut Hikayelerinde yer almaktadır. Basat'ın Tepegözü Öldürmesi hikayesinde, Uruz Bey'in oğlu Basat, Oğuzların yaylaya çıktıkları bir zamanda bir arslan tarafından büyütülür. Dolayısıyla, Korkut Ata ve peri kızının tanışması doğrudan bir şekilde anlatılmamıştır.

Ejderha, çeşitli hayvanların özelliklerini birleştiren efsanevi bir yaratıktır. Geleneksel tarifine göre, ejderhanın sahip olduğu hayvanlar şunlardır: Geyik: Boynuzları. Devekuşu: Alnı. İblis: Gözleri. Yılan: Boynu. Deniz canavarı: Karnı. Sazan: Pulları. Kartal: Pençeleri. Kaplan: Tabanları. Öküz: Kulakları. Ayrıca, bazen bir yılan gövdesi, bir tavşanın gözleri, bir kurbağanın göbeği gibi diğer özellikler de eklenir.

El Dorado ve "Altın Kalesi" (Castilla del Oro) farklı kavramlardır. El Dorado, günümüz Kolombiya'sının kuzey And Dağları'nda yaşayan Muiska halkının efsanevi krallarına verilen isimdir ve altınla kaplı bir şehri ifade eder. "Altın Kalesi" ise, antik Kolombiya'ya verilen isimlerden biridir ve altınla döşenmiş bir şehri değil, bölgenin genel altın zenginliklerini simgeler.

Hipogrif, gerçek bir hayvan değil, efsanevi bir yaratıktır.

Ametist taşının dayandığı en bilinen efsane, Antik Yunan mitolojisinde Dionysos ile ilgili olan hikayedir. Bu efsaneye göre, şarap ve eğlence tanrısı Dionysos çok sarhoş olur ve önüne çıkan her şeyi yok etmeye karar verir. Bu efsane, ametistin yalnızca güzel bir taş değil, aynı zamanda alkolün etkisinden korunma ve aşırılıklara karşı bir savunma simgesi olduğuna dair bir inancı da beraberinde getirir. Ayrıca, Türk mitolojisinde de ametist hakkında doğrudan bir mitolojik hikaye bulunmasa da, taşın manevi koruma, denge ve ruhsal iletişim konularında önemli bir yere sahip olduğu düşünülmektedir. Ametist taşının efsaneye dayanan diğer hikayeleri için aşağıdaki kaynaklara göz atılabilir: kutsalbilgelikakademisi.com; cositashop.com.

"Canlı cenaze" deyiminin hikayesi, bir Bektaşi'nin köye imam olmasıyla başlar. Köylüler, bu durumun nedenini merak ederler ve içlerinden biri yalandan ölme numarası yapar.

Kral Arthur'un cadı karısı, efsanelerde Morgan le Fay olarak geçmektedir.

Erzurum'un en büyük efsanesi olarak Abdurrahman Gazi kabul edilmektedir.

"Dragon Wars" adlı iki farklı eser bulunmaktadır: 1. 2007 yapımı "Canavar Savaşları" (Dragon Wars: D-War), Güney Kore yapımı bir film olup, eski Kore efsanelerinde geçen, nereden geldiği anlaşılamayan yaratıkların dünyayı istila etmesi konusunu işler. 2. 1990 yapımı "Dragon Wars" ise bir rol yapma fantezi video oyunudur.

Altın Şehir'in sırrı, 3 bin yıl önce kaybolan devasa bir altın işleme kompleksinin keşfiyle çözüldü. Mısır'ın güneydoğusunda, Kızıldeniz kıyısındaki Cebel Sukari bölgesinde bulunan bu kompleks, antik Mısır'ın altın çıkarma ve işleme merkezlerinden biriydi. Kazılarda şu yapılar ve eserler ortaya çıkarıldı: Altın işleme tesisleri: Öğütme ve kırma istasyonları, filtrasyon havuzları, eritme fırınları. Ptolemaios Dönemi'ne ait yapılar: Hamamlar ve idari binalar. Roma ve İslam dönemlerinden kalan mimari yapılar. Madencilerin yerleşim alanları. Tarihi eserler: Greko-Romen döneme ait heykelcikler ve sikkeler, antik madencilik araçları, yarı değerli taşlardan yapılmış boncuklar ve deniz kabuklarından süs eşyaları. Bu keşif, Antik Mısır'ın ekonomik, sosyal ve dini yapısına dair önemli bilgiler sunuyor.

Alabanda'da yaşamış bazı kişiler: Alabanda'lı Leon. Alabanda'lı Apollonius. Alabanda'lı Menekles. Alabanda'lı Hierokles. Apollonios Molon. Apaturius. Alabanda'lı Menedemos. Amyntas. Aridolis. Ayrıca, 2015 yılı itibarıyla Alabanda'nın üzerinde bulunan Araphisar Mevkiinde 12 aile ve yaklaşık 25 kişi yaşamaktaydı.

Şahmaran'ın iki yılan kuyruğu olduğu inanılmaktadır.