Vaktiyle bir Bektaşi, bir köye imam olur 13. Köylüler, imamla aralarında, “Bu imam cenazeyi neden yalnız yıkamak istiyor? Mutlak bir bildiği vardır 13.” diye konuşurlar 13.

İçlerinden biri, “Ben yalandan öleyim, o zaman ne yaptığını öğrenirim 13.” der 13. Köylüler, ölü taklidi yapan adamı Bektaşi’nin huzuruna götürürler 13.

Bektaşi, ölüyü yıkamak için odaya girip, iyice kaynar suyu, teneşirde yatan adamın üzerine dökünce, ölü taklidi yapan adam yattığı yerden ayağa fırlar 13. Ancak Bektaşi onu bırakmayıp bastıra bastıra boğar, sonra da adamı kefenleyip tabuta koyar 13.

Kapıyı açıp alnındaki terleri silerek merakla bekleyen köylülere döner ve “Bana bakın 13! Bir daha adam ölmeden canlı canlı bana getirmeyin 13. Yoksa kendinize yeni bir imam bulursunuz 13.” der 13.

Canlı cenaze deyimi, çok zayıf, gücü kuvveti yerinde olmayan, cılız, iyi beslenmemiş, hasta insanlar için kullanılır 13.