• Buradasın

    Düşünce

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Yiğit Özgür neden inanmıyorum dedi?

    Yiğit Özgür'ün "inanmıyorum" ifadesi, yaratıcılığının bir gün bitip bitmeyeceği konusunda bir korku yaşamadığını belirtmek için kullanılmıştır.

    Taktiksel düşünce nedir?

    Taktiksel düşünce, belirli hedeflere ulaşmak için gereken belirli eylemler ve adımlarla ilgilenen bir düşünme biçimidir. Taktiksel düşüncenin bazı özellikleri: Planlama: Her detayın görülüp anlaşılmasına dayanarak iyi bir plan yapmayı sağlar. Bilinçli karar alma: Tüm seçenekler ve sonuçları bilindiğinde bilinçli kararlar almayı mümkün kılar. Uyum sağlama: Anlık koşullara uyum sağlayarak planları yürütmeyi içerir. Taktiksel düşünce, altı şapkalı düşünme, sesli düşünme ve açık uçlu düşünme gibi belirli bir formda gerçekleştirilen düşünme türlerini içerir.

    Zen hikayesi ne anlatmak istiyor?

    Zen hikayeleri, genellikle hayata ve gerçekliğe dair basit, sade ama kuvvetli ve çarpıcı yorumlar sunar. Bazı Zen hikayelerinin anlatmak istedikleri: Her şeyin değişimi: Suzuki Roshi, hayatın değişkenliğini "Her şey değişir" cümlesiyle özetler. Bardak boşaltma: Nan-in'in hikayesi, yeni fikirleri alabilmek için zihnin boşaltılması gerektiğini anlatır. Hüküm verme: Yaşlı çiftçi hikayesi, olayların her zaman göründüğü gibi olmayabileceğini gösterir. Doğru ve yanlış: Bankei'nin hikayesi, iyi ile kötüyü ayırt edebilmenin önemini vurgular. Alışkanlıklar: At hikayesi, alışkanlıkların zamanla kişiyi nasıl güçsüz bırakabileceğini anlatır. Gerçek ustalık: Dövüş sanatları öğrencisi hikayesi, bir şey için ne kadar çok çabalanırsa, onu elde etme olasılığının o kadar az olacağını gösterir.

    Seni en çok ne düşündürür?

    Bir kişiyi en çok düşündüren şeyler arasında şunlar bulunabilir: Para ve gelecek kaygısı. İnsanlar. Aşk hayatı. Borçlar. Sınavlar. Ayrıca, düşündürücü sorular da kişiyi derinlere götürebilir. İşte bazı örnekler: Yaşamın amacı nedir? Gerçek mutluluk senin için ne ifade ediyor? İdeal kendin ile gerçek kendinin arasındaki fark nedir? Çok severek saatlerce konuşabileceğin konu hangi konu? Bir gün boyu görünmez olsan nerelere giderdin?

    Yapmayı düşündüğümüz şeyi neden söyleriz?

    Yapmayı düşündüğümüz şeyi söylememizin birkaç nedeni olabilir: Düşünerek konuşma: Söylemeden önce "Doğru mu? Yanlış mı? Yapabilir miyim?" gibi sorularla durumu muhasebeye etmek. Söz verme ve vaatler: Yapabileceğimiz konularda vaatlerde bulunmak ve gücümüzün yettiği sözleri vermek. İç monolog: Düşüncelerimizi dile getirmek, iç sesimizle konuşmamız. Ayrıca, bazen düşünmeden söz verebilir ve daha sonra bu sözleri yerine getiremeyebiliriz.

    Dar zihniyetli insan ne demek?

    Dar zihniyetli insan, olayları kısıtlı bir bakış açısıyla değerlendiren, farklı düşünce ve görüşleri kabul etmekte zorlanan kişidir. Dar zihniyet, insanlar arasındaki iletişimin zorlaşmasına ve çatışmaların artmasına neden olabilir.

    4 temel düşünce nedir?

    Dört temel düşünce türü şunlardır: 1. Mantıksal Düşünce: Akıl yürütme, analiz yapma ve problem çözme süreçlerini içerir. 2. Eleştirel Düşünce: Bir fikir veya durum hakkında sorgulayıcı bir yaklaşım benimsemek, olasılıkları analiz etmek ve delillere dayanarak değerlendirmeler yapmak anlamına gelir. 3. Yaratıcı Düşünce: Yeni ve özgün fikirler üretmeyi, problemlere farklı açılardan yaklaşmayı ve hayal gücünü kullanmayı ifade eder. 4. Pratik Düşünce: Günlük yaşamda pratik sorunları çözmeye yönelik düşünme biçimidir.

    Kamuoyu ne anlama gelir?

    Kamuoyu, halkın benimsemiş olduğu, halkı tamamen ilgilendiren ortak görüşe verilen isimdir. TDK'ya göre kamuoyu kelimesi, bir olay ya da konu hakkında çoğunluğun savunduğu fikir anlamına gelir. Kamuoyu ilk olarak 18. yy Avrupa’sında kullanılmış ve günümüze kadar birçok sosyolog, siyaset bilimci, psikolog ve tarihçinin araştırma alanına girmiştir. Kamuoyunun bazı özellikleri şunlardır: Toplumun genelinin görüşüdür. İletişimle oluşur. Siyasi kararları etkileyebilir. Kamuoyunun siyasi bir rolü olmadığı görüşü de bulunmaktadır. Kamuoyunun bazı işlevleri şunlardır: Denetim. Serbest oluşum.

    Efendiler şimdiye kadar milletin beynini paslandıran uyuşturan bu zihniyette bulunanlar olmuştur. Herhalde zihniyetlerde mevcut hurafeler bütünüyle atılacaktır. Onlar çıkarılmadıkça beyine hakikat nurlarını yerleştirmek olanaksızdır. Atatürk'ün bu sözüyle ne anlatmak istemiştir?

    Atatürk'ün bu sözüyle anlatmak istediği, milletin zihnini bulandıran hurafelerin ortadan kaldırılması gerektiğidir. Atatürk, bu sözleriyle şu noktalara dikkat çekmiştir: Gerici zihniyetler: "Zihniyetleri tarumar etmek zaruridir" ifadesiyle, devrim karşıtı düşünce yapılarının yok edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Hurafeler: "Zihinlerde mevcut hurafeler tamamen kovulacaktır" diyerek, asılsız inançların zihinlerden çıkarılması gerektiğini belirtmiştir. Gerçeklerin kabulü: "Onlar çıkarılmadıkça beyne hakikat nurlarını nüfuz ettirmek imkânsızdır" sözleriyle, hurafeler ortadan kalkmadan gerçeklerin anlaşılamayacağını ifade etmiştir. Atatürk'e göre, bu hurafeler kaldırıldığında, Türkiye Cumhuriyeti halkı çağdaş ve uygar bir toplum haline gelecektir.

    Düşünceler duyguları nasıl tetikler?

    Düşünceler, duyguları tetikler çünkü bilişsel sistem, olayları ve durumları yorumlayarak anlamamızı sağlar. Bir olay hakkında düşünülen olumsuz düşünceler, olumsuz duyguları tetikler. Düşüncelerin duyguları tetikleme süreci şu şekilde özetlenebilir: 1. Olay. 2. Düşünce. 3. Duygu. 4. Davranış. Düşüncelerin duyguları etkilemesini yönetmek için şu yöntemler kullanılabilir: Duyguları belirlemek. Düşünceleri yazmak. Gerçekçilik sorgulaması yapmak. Alternatif düşünce geliştirmek.

    Deep bir insan ne demek?

    "Deep bir insan" ifadesi, derin bir insan anlamına gelir. Bu terim, duygusal, düşünceli ve anlayışlı bir kişiyi tanımlamak için kullanılır. Örnek cümleler: - "I think I'm a very emotional and deep person" (Çok duygusal ve derin bir insan olduğumu düşünüyorum). - "He's very deep" (O, çok derin bir insan). Ayrıca, "deep person" ifadesi, saygı göstermek, özür dilemek veya bir iyilik istemek gibi durumlarda da kullanılabilir.

    Neyi kaybettiğini anlamak için kaybetmen gerekir?

    Neyi kaybettiğini anlamak için kaybetmen gerekir ifadesi, genellikle bir şeyin değerini anlamak için o şeyi kaybetmenin gerekliliğini ifade eder. Bu durum, insanın sahip olduğu şeylerin değerini normal zannediği ve bu yüzden o şeylerin kıymetini tam olarak kavrayamadığı düşüncesiyle açıklanır. Ancak, her zaman bir şeyi kaybetmek, değerini anlamak için gerekli olmayabilir; bilinçli ve farkında davranarak, sahip olunan şeylerin değerini şimdiden kavramak mümkündür.

    Aykırı düşünce ne anlatıyor?

    Aykırı düşünce, kökleşmiş inanışlara aykırı olarak ileri sürülen düşünce, paradoks anlamına gelir. Aykırı düşünce, aynı konulara farklı bakış açıları ve belki de uçuk kaçık fikirler sunar. Aykırı düşünmek, kalıpların dışında düşünmek ve mevcut kalıpları sorgulamak anlamına gelir. Bazı aykırı düşünce örnekleri: Galileo Galilei. Albert Einstein. Charles Kao.

    Teoman Duralı'nın felsefesi nedir?

    Teoman Duralı'nın felsefesi, "felsefe-bilim" kavramı üzerine kuruludur ve felsefe ile bilimin birbirinden ayrılamayacağını savunur. Bazı temel görüşleri: Metafizik ve bilim: Metafizik, saf akılla inşa edilir ve deney ile doğa bilimleriyle iç içe yürütülmelidir. Modernleşme eleştirisi: Türkiye'deki modernleşme sürecini Aydınlanma ideolojisine dayandıran Duralı, bu süreçte sezgiye dayalı metafizik anlayışın göz ardı edildiğini ve tarihî ile ruhî derinliğin kaybedildiğini savunur. Kimlik ve kültür: Türk kimliğinin tarihsel sürekliliği açısından dil ve dinin önemini vurgular ve bu mirasın pozitivist akıl tarafından dışlanmasının kimlik krizine yol açtığını belirtir. Evrim ve tekâmül: Evrim kavramının yalnızca biyolojik süreci açıkladığını, insanın hem maddî (beşer) hem de manevî (insan) yönünü kapsayan bütüncül bir anlayış için tekâmül kavramının daha uygun olduğunu savunur.

    Bunun için herşey mümkün hangi felsefi akım?

    "Bunun için her şey mümkün" ifadesi, belirli bir felsefi akımın adı değildir. Ancak, bazı felsefi akımlar ve görüşler, mümkünlük ve kesinlik konularında farklı yaklaşımlar sunar: Septisizm (Kuşkuculuk): Hiçbir konuda kesin yargıya varılamayacağını savunur. Sofizm: Kesin bilgilere ulaşmanın olanaksız olduğunu, çünkü duyu verilerinin insanlara göre değiştiğini öne sürer. Bu akımlar, bilgi ve kesinlik konularında şüpheci yaklaşımlar sergiler.

    Zihin neden gereksiz şeyler düşünür?

    Zihnin gereksiz şeyler düşünmesinin bazı nedenleri: Stres ve kaygı. Aşırı bilgi yüklemesi. Geçmişte yaşanan travmalar. Mükemmeliyetçilik. Bu tür düşünceleri yönetmek için farkındalık, meditasyon, düşünceleri yeniden çerçeveleme ve üretken aktivitelerle meşgul olma gibi yöntemler uygulanabilir.

    Progresif düşünce ne demek?

    Progresif düşünce, "ilerici" veya "yenilikçi" anlamına gelir ve farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşır: Siyaset: Eşitlik, özgürlük, eğitim ve sağlık gibi alanlarda ilerlemeyi savunan, değişim ve reform yanlısı bir yaklaşımdır. Ekonomi: Teknolojik yenilikleri ve sürdürülebilir kalkınmayı ifade eder. Sosyal alan: Toplumsal eşitlik, özgürlük ve haklar için mücadeleyi içerir. Kültür: Modern sanat, edebiyat ve deneysel yaklaşımları kapsar. Tıp: Hastalıkların kötüleşmesi ve ilerlemesi anlamında kullanılır.

    Akıl yaşta baştada kimin sözü?

    "Akıl yaşta değil baştadır" atasözü, belirli bir kişiye atfedilmemiş bir sözdür. Bu atasözü, bir kişinin yaşının değil, sahip olduğu bilgi, deneyim ve akıl ile değerlendirilmesi gerektiğini ifade eder.

    Simgesel düşünce ne demek?

    Simgesel düşünce, gerçekliğe aşkın bir düşünme biçimidir ve var olan gerçekliğin ötesinde, ideal olanın aranışına olanak sağlar. Simgesel düşüncenin bazı özellikleri: Kavramsal düşünme ile farkı: Kavramsal düşünme "öğrenme" ve "belirleme"ye yardım ederken, simgesel düşünme "yorumlama"ya olanak tanır. İşlevi: Simge, duyusal olanın içerisinde olmasına karşın, insanı duyusallığın tutsaklığından kurtarır; verili gerçeği aşma ve dönüştürme yönünde işlev görür. Anlam yüklemesi: Simgeler, kişinin kültürel yapısı, yaşam deneyimi, bilgi birikimi, algılama düzeyi ve ruhsal eğilimlerine göre anlam kazanır. Simgesel düşünme, mitolojik düşünce, sanatsal yaratıcılık, mistik fikirlerin doğuşu ve dini metinlerin temelinde yer alır.

    Refik Ahmet Sevengil'in bizim mabetlerimiz nelerdir?

    Refik Ahmet Sevengil'in "bizim mabetlerimiz nelerdir?" ifadesine dair doğrudan bir açıklaması bulunamamıştır. Ancak, Sevengil'in "Yenilik nerede?" başlıklı yazısında geçen bazı ifadeler şunlardır: "İmparatorla beraber Allah’ı da hallettik; kafamızın içi dışı hürdür. Mabetlerimiz fabrikalardır". "Artık ne dünya ne ahiret ne zorba ne softa tahakkümü kabul etmiyoruz. Geniş halk kitlesi kendi kendini idareye muktedirdir". Sevengil, bu sözlerle tanrının ve kralın yerine fabrikaların mabet ilan edilmesini ve dinin yerine akıl dininin önerilmesini savunmuştur.