Deyimler

"Hüzne ram olmak" ifadesinin anlamı bulunamadı. Ancak, "ram olmak" deyimi, boyun eğmek, itaat etmek anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Senin gibi vicdansıza ram olmayı kabullenemem." "Düşmanların bize ram olmaktan başka çareleri yok." "Onun şekillerine ve anatomisine ram olmayı kendime bir zillet addederim." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu.

"Yedi Dakika" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli hikayeleri ifade edebilir. Tiyatro Oyunu: "Yedi Dakika", İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya'sında geçen ve bir grup lise öğrencisinin ahlaki değerlerini, toplumsal baskıları ve cinselliği keşfetmelerini konu alan bir tiyatro oyunudur. Film: 2014 yapımı "Yedi Dakika" (7 Minutes) filmi, koşullar nedeniyle yüzsüz bir soygun yapmaya zorlanan üç arkadaşın hikayesini anlatır.

Tutumlu ve savurganlık ile ilgili bazı atasözleri ve deyimler: Atasözleri: Tutumlu: "Ak akçe kara gün içindir", "Sakla samanı gelir zamanı", "İşten artmaz, dişten artar", "Aza kanaat etmeyen, çoğu hiç bulamaz". Savurgan: "Bol bol yiyen, bel bel bakar", "Çoğu zarar, azı karar", "Güvenme varlığa, düşersin darlığa". Deyimler: Tutumlu: "Dişinden tırnağından artırmak", "hesap kitap bilmek". Savurgan: "Har vurup harman savurmak", "kemer sıkmak", "eli sıkı".

Ocağına düşmek deyimi, bir kişiye koruması için sığınmak veya yardım etmesi için yalvarmak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Borcundan dolayı ocağına düştüm, lütfen bana yardım et." "Her zaman benim arkamdan konuştun ama şimdi ocağıma düştün." "Ocağına düştüm, lütfen şu işi hallet."

Bodoslama dalmak, birine ani bir saldırıda bulunmak, olayın içine ani bir şekilde girmek, olaya dahil olmak anlamına gelir. Ayrıca, düşünmeden, aceleyle veya tehlikeyi gözetmeden bir işe girişmek veya bir durumun içine dalmak anlamında da kullanılır. Bu deyim, genellikle negatif sonuçlar doğurabilecek bir davranışı ifade eder.

Kemalata ermek, herhangi bir şeyin tam olması, en iyisi durumuna gelmesi, en olgun ve en yetişkin dönemde olması anlamlarına gelir. Ayrıca, tasavvufta insanın manevi olgunluğa ulaşması ve ahiret yurdunu güzelleştirerek sonsuz yaşamda mutluluğa kavuşması olarak da kullanılır.

Havsalasına sığmamak deyimi, iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Aklı almamak, kavrayamamak. 2. Kabul edememek. Örnek cümle: "Bir genç kızın evinden başka bir yerde sabahlamasını havsalası almıyormuş".

Zokayı yutmak deyimi, aldatılmak, oyuna gelmek, kazıklanmak ve zarara uğratılmak anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Senin yüzünden az kalsın zokayı yutuyorduk." "Eğer ona inansaydık zokayı yutmuştuk." "Zokayı yutunca aklı başına geldi." "Gerçekten beni kurtardın, yoksa zokayı yutmak üzereydim."

Ayaksız at ifadesi, Türkçede mecazi bir anlam taşır ve genellikle bir durumun eksik, yetersiz ya da tamamlanmamış olduğunu belirtmek için kullanılır. Ayrıca, rüyada ayaksız at görmek, gelecekteki başarısızlıkların habercisi olabilir. Ayaksız at, Türk mitolojisinde ve bazı halk inanışlarında ise ayakları olmayan veya ayakları işlevsiz bir at figürü olarak yer alır ve genellikle olağanüstü özelliklere sahip, mistik ve sembolik bir anlam taşır.

"Hallaç pamuğu gibi atmak" deyimi, hallaçların (pamuk atıcıların) pamukları darmadağın etmesi eyleminden türemiştir. Bu deyim, toplu durumda bulunan kişi veya nesneleri dağıtmak, parçalamak anlamına gelir.

"Lezzetinden kaçamazsın" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "lezzetini çıkarmak" deyimi, bir şeyin sağladığı güzelliklerden ya da imkânlardan istediği gibi yararlanmak anlamına gelir. Örnek cümleler: "Şu tatilin lezzetini çıkarmaya çalışacağım." "Yıllar sonra araba sahibi olmanın lezzetini çıkarıyordu." "Yemeğin lezzetini çıkarmak için, ağır ağır yiyordu."

"Koz vermek" deyimi, argo bir anlam taşımamaktadır. Koz vermek deyimi, TDK'ye göre "imkân tanımak, elverişli durum sağlamak" anlamına gelir. Örnek cümleler: "Durup dururken rakiplerimize koz verdik." "Maçı kaybedince diğer takımlara koz verdik."

Haddi aşmak, ölçüyü kaçırmak, aşırı gitmek anlamına gelir. İslam literatüründe ise Allah'ın insanlar için koyduğu sınırları, ilkeleri, kuralları, emir ve yasakları ihlal etmek demektir.

"Adamın biri uçak çekmiş ya paramparça olmuş" ifadesi, Kolpaçino filmindeki bir repliği ifade eder. Bu replikte, "Manyağın teki havaalanında ağzıyla uçak çekmiş, paramparça olmuş herif ya!" denilmektedir. Bu replik, bir kişinin ağzıyla uçak çekmesi sonucu uçağın parçalara ayrılması anlamına gelebilir.

"Uykuda pot" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, "pot" kelimesinin bazı anlamları şunlardır: Dikiş hatası: Kötü dikiş nedeniyle kumaşta oluşan büzülme veya kıvrım. İskambil oyunları: Oyuncuların tümünce ortaya sürülen eşit miktardaki para veya fiş. Hata, gaf: Yanlışlık yapılması. Büyük miktarda para: Argo kullanımda.

Kozunu kullanmak, birine ileride çok önemli bir şekilde kullanabileceği bir bilgi vermek anlamına gelir. Ayrıca, kozunu kullanmak deyimi, aralarındaki anlaşmazlığı zora başvurarak, üstün olan güce dayandırarak çözümlemek, sona erdirmek anlamında da kullanılır. Örnek cümle: "Bir cesedi saklamanın tek nedeni vardır, o da koz olarak kullanmaktır".

"Gem vurmak" deyimi, hayvanın ağzına gem (küçük bir vurma aleti) takma eyleminden gelir. Deyimin mecazi anlamı ise her türlü taşkınlığı, isteği, hevesi vb. engellemektir.

"Sadede gelmek" deyimi, konuyla ilgisiz sözleri bırakarak asıl konuya dönmek anlamına gelir. Örnek cümle: "Ne ise, bunlar hep dedikodu. Sadede gelelim." - Halide Edip Adıvar.

"Sakınan göze çöp batar" deyimi, üzerine çok düşülen veya çok korunan şeylerin genellikle kazaya veya zarara uğrayacağını ifade eder. Örnek cümle: "Onun bu kadar üstüne düşme, ne demişler, sakınılan göze çöp batar."

"Fıstık gibi kız" deyimi, güzel, alımlı ve çekici bir kızı ifade eder. Ayrıca, fıstığın şekli nedeniyle yapılan bir benzetme de olabilir; üst kısmı şişkin, orta kısmı zayıf ve alt kısmı tekrar şişkin olan bir yapıya sahip olması, bazı kişiler tarafından kız vücudunun şekline benzetilir.